Türkiye kötü bir durumda. Bütün umudunu AB’ne girmeye baðlamýþ. Böyle düþünmekte haksýz de sayýlmaz; ancak acaba AB bizi bünyesine kabul eder mi? Düþünmemiz, bakmamýz gereken noktalar var.

Kiþi baþýna yýllýk gelir
Türkiye’nin kiþi baþýna düþen yýllýk geliri gerçekten de kiþi baþýna 2140 dolara düþtü. Aylýk 200 dolar bile deðil. Bu da yüksek göstermek için kim bilir ne dolambaçlý yolardan geçilerek hesaplanmýþtýr. Türk lirasýna çevirirsek 260 milyon lira eder. Bu paranýn da çok büyük bir kýsmýný büyük þirketler ve birkaç aile kazanýyor. Yani ülkemiz insanlarýnýn çoðunluðu fakirlik sýnýrý altýnda yaþýyor.
AB ülkelerinde kiþi baþýna yýllýk gelir 20000 dolar civarýnda. Bizim 8-9 katýmýz kadar para kazanýyorlar. Baþka hiçbir veriyi düþünmeden yalnýz bu iki rakama bakarak Türkiye’nin bu þartlarda AB’ye girmesinin hayal olduðunu söylemek garip kaçmaz. Çünkü Türkiye bu haliyle AB’ye girebilirse onlarýn cebinden yüklü bir para çekecek demektir. Hangi enayi buna razý olur?

Ekonomik çýkarlar
Türkiye AB ile gümrük birliðine girmekle pazarlarýný zaten açmýþ durumdadýr. Bu durumda Türkiye’nin birliðe girmesinde onlar açýsýndan fazladan bir yarar yoktur. Zaten istediklerini þimdi almaktalar. Bu durumda Türkiye bir ortak deðil, saðýlmasý gereken bir inek konumundadýr. Türkiye’nin AB gözünde bir Afrika ülkesinden farký yoktur. Hatta gümrük birliðine girdiðimiz için daha da kötüdür.

Sosyal farklýlýklar
Türkiye çoðunluðu Müslüman olan bir ülkedir. Ýçinde aþýrý dinci unsurlar barýndýrmakta, Türk hükümeti bile onlarla tam olarak baþa çýkamamaktadýr. Bazý uzantýlarý devlet içine girmiþtir. Halk arasýnda da çok sayýda destekçileri vardýr. Ayrýca aþýrý milliyetçiler de devlet kademelerinde yer edinmiþlerdir ve onlarýn da geniþ kitle tabaný vardýr. Bu iki unsur, yalnýz AB’yi deðil, ülke içindeki birçok insan grubunu kendileri için tehlike olarak görmektedirler. AB de bunun böyle olduðunun farkýndadýr. Doðal olarak kendisini korumak ister.

Türkiye’deki karýþýklýklar
Bilindiði gibi uzun bir süredir güneydoðu illerinde Kürtlerle sorun yaþanmaktadýr. Bu sorunlarda ve Ermenilerle olan sorunlarda AB üyelerinin çoðunluðu, neredeyse hepsi Türkiye’nin deðil karþý taraflarýn yanýnda yer almýþlardýr. Gerçeði görmek gerekirse Türkiye’nin bölünmesi için gizli veya açýk ellerinden geleni yapmaktadýrlar. Çünkü þimdikinden küçük bir Türkiye daha az korkulan hatta korkulmayan bir ülke olur.

Tarihsel çeliþkiler
Türkiye ile AB ülkeleri arasýnda henüz çözüme ulaþmamýþ çýkar çatýþmalarý vardýr. Örneðin Kýbrýs, Ege Denizinde 6 mil, 12 mil sorunu ve Lozan Antlaþmasý. Lozan antlaþmasýnda taraf olan ülkelerin hemen hepsi þu anda AB içindedir. Bu antlaþmayý içlerine sindirememektedirler. Bu ülkeler Türkiye’ye dostça bir tavýr içinde deðillerdir. Türkiye’nin zayýf bir anýnda ve ilk fýrsatta Osmanlý Devletinin yýkýlmasýna neden olan Sevr antlaþmasýný yeniden ortaya çýkarmak niyetindedirler. Gözlenen her davranýþlarý bunu gösteriyor. Daha da kötüsü Türkiye’ye zaman zaman dostmuþ gibi yaklaþmakta, yöneticiler de gösterilen güler yüze kanmaktadýrlar. Ýki taraf da yüzyýllardýr süren ayný tavýrlarý þimdi de göstermektedirler.

Her þeye raðmen Türkiye’nin geleceði AB olabilir. Ancak yapmasý gereken þeyler var. Yukarýda saydýðým bütün sorunlarý eksiksiz aþmalýdýr. Bu sorunlar aþýlmadýkça Türkiye’yi AB ülkesi olarak görmek hayalden öteye gidemez, aksine bunu hayallemek bize yarar yerine zarar getirir.

Kýsa cümlelerle çözümler:
-     AB ile birleþmeden önce Türkiye kiþi baþýna düþen gelirini onlarýn düzeyine çýkarmalýdýr.
-     Birlik eþit þartlarda oluþmalýdýr. Þartlar eþit deðilse birlik mümkün olamaz. O yüzden gümrük birliðinden çýkýlmalýdýr.
-     Türkiye içindeki karýþýklýklarý önlemek üzere etnik ve dini kimlikler geri çekilmelidir. Yalnýzca yurtsever ve yurttaþ olma kimliði kalmalýdýr.
-     Bu þartlar yerine getirilirse Türkiye güçlü olur. Türkiye’nin güçlü olmasý, Sevr antlaþmasýnýn gündeme gelmesini olanaksýz kýlar.

Çok zor bir duruma girdik. Ne yazýk ki kabahatin büyük çoðunluðu AB ve ABD’de deðil, bizi yönetenlerde. Türkiye bu durumdan kurtulacaksa bunu baþaracak, saðlayacak olanlar ekonomistlerden önce yurtseverler olacaktýr.