Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno |
|
||||||||||
|
Temizlik konusunda hiçbir zaman problemi olmazdý zaten. Evi her daim temizdi Duru’nun. Dayanamazdý toza, kire, karýþýklýða. Zaten astýmý da vardý. Bu temizlik sevdasýnýn baþlangýcý belki de annesinin korumasýndaki günleriydi. Gerçi Onur her ne kadar “Ruh hastalýðý derecesine ulaþtý bu temizlik takýntýn” dese de; bu “takýntý” sayesinde çat kapý misafirlerine hiçbir zaman mahçup olmamýþtý ya iþte erkekti o, ne anlardý. Bu fikirlerle boðuþurken kapý çaldý. Gidip Onur’un yanýnda olduðu her vakitte yüzüne takýndýðý o derin gülümsemeyle açtý kapýyý. Sevdiði adam karþýsýndaydý yine. Allah’ým bu ne büyük huzurdu. Yýllardýr yanýnda olsa da her daim, ilk günkü halinden bir gram eksilmemiþ heyecanýyla boynuna atlayýp sarýlýyoooorrr-du ki, ani bir hareketle geri kaçtý genç adam. Her ne kadar fazlasýyla þikayetçi olsa da bu evdeki temizlik olayýndan, alýþkanlýk icabý direk banyoya daldý. Ellerini yüzünü yýkaddddý ki temiz havluyla kapýda bitti Duru. Yüzünde yine ayný gülümseme... Silindi Onur hiçbir yerinde nem hissetmeyecek kadar, havluyu yerine astý. Salona, Duru’nun yanýna geçti. Sevgilisi kanepede oturmuþ, kapýya bakýyor; kimbilir belki de içinden onu ne kadar çok sevdiðini geçiriyordu. “Nerden esti hayatým?Yani iyi ki geldin tabi ki de daha önce aramamýþtýn. Bu akþam toplantýn var diye biliyordum. Neyse en sevdiðin yemekleri yaptým. Açsýn deðil mi?” diye sordu Duru. Onur onun gözlerinin içine baktý derin derin. Bu kadýna aþýktý yýllardýr. Hâlâ da aþýktý ya iþte, deðiþiyordu zaman, mekân, insanlar, dolayýsýyla da durumlar, davranýþlar... Eskiden ne de güzeldi her þey. Üniversitede tanýþmýþlardý. Onur makine mühendisliði okuyordu, Duru ise iþletme. “O yýllar...” diye geçirirdi Onur zaman zaman içinden. Güzel baþlamýþtý iliþkileri, her þey de sessiz sakin devam etmiþti. Duru, Onur’a ilgili, eve baðlý, iþinde de becerikli bir kadýndý. Eskiden tek problem astýmýydý. Ah bir de þu zamanla ortaya çýkan ve her gün üzerine yeni birinin eklendiði takýntýlarý olmasaydý mükemmel olacaktý. Sadece temizlik olayý olsa iyiydi, bir de simetri takýntýsý vardý Duru’nun. Asýl dert de zaten gidilen restoranlarda kendisine gelen tabaðý, bardaðý, kaþýðý, çatalý, býçaðý tekrar tekrar silmesi deðil; masaörtüleriyle, Amerikan servislerle, tuzlukla biberliðin açýsýyla sürekli oynamasý; hatta bazen olayý abartýp, beþ dakikalýðýna kahve içilmeye gidilen mekânýn þef garsonunu yanýna çaðýrýp “Þu tablo bu açýdan eðri duruyor sanki” demesiydi heralde. Toplantýya girecekken bir anda içinde bu düþüncelerin patlak vermesi ve atlayýp Duru’nun yanýna gelmesi, ona bir kez daha psikologa gitmeyi önermek istemesi de bundandý iþte. Onur aklýndan tam da bunlarý geçirirken, Duru yakasýna doðru uzanýp “Gömleðinin yakalarýndan biri daha dik duruyor, ne yapsak? Çýkar da ütüleyeyim istersen” demesin miydi? Hâlâ delice aþýk olduðu kadýnýn bu takýntýlarý onu iyice çýlgýna çeviriyordu her geçen gün. Seviyordu Duru’yu ama bunlar neydi ki? Anlamlandýramýyordu bir türlü. Ne yapabilirim diye düþündükçe de yeni yeni takýntýlarla karþýlaþýyordu. Eee ne olacaktý bu iliþki böyle? “Duru artýk olmuyor, çok bunaldým” dedi bir anda gözlerine bakmadan. “Bu takýntýlarýn beni deli edecek. Her an kafanda bu kurgularla dolaþmandan; sürekli etrafýnda pis, eðri, sana muhtaç bir nesne aramandan býktým artýk. Ne zaman gerçekten benimle, ruhumla ilgileneceksin eskiden olduðu gibi diye bekledim durdum; ama o gün gelmiyor bir türlü!” dedi bir süratle. Genç kadýn biraz sarsýlmýþtý. Hele de onun için bunca deðerli olan konularda bu yorumlarý yapmasý Onur’un, onu daha da üzmüþtü. Kaç kere söylemiþti iþte, dayanamýyordu ters giden þeylere; ama onu da deli gibi seviyordu. Neden anlamýyordu ki? Ne yapmalýydý baþka? Ona gayet düzgün ve temiz bir “ayrý dünya” yaratýyordu bu evin içinde. Evet, belki dýþarda yemek yemekten hoþlanmýyordu, beþ yýldýzlý otellerde bile temizlikle ilgili kendine göre “kusurlar” bulduðundan tatile çýkmak istemiyordu; ama bunun için de bu kadar laf edilir miydi? “Ne demek bu yani?” dedi umursamýyor gibi hissedilen bir ses tonuyla. Onur o saniyede “Artýk gidelim þu psikologa n’olursun?” diye yalvarýrcasýna baktý gözlerine. “Ben hasta deðilim! Anla artýk!” dedi ve kýrýlgan bir tavýrla çevirdi baþýný Duru. Sinirlenmiþti... Ýkisi de... Hýþýmla terketti evi Onur. Duru bir anda gelen yalnýzlýkla düþünmeye fýrsat buldu. Salonun ortasýnda yapayalnýz kalmýþtý ve müziksetinde de onu her zaman fazlaca hüzünlendiren “Ayýþýðý Sonatý” çalýyordu. Aðlamaya baþlamýþtý bile beþ dakika sonra. “Bu takýntýlarým ya da en azýndan psikologa gitmeme inadým Onur’dan daha mý önemli?” diye düþünmeye baþlamýþtý onu ilk kez öyle üzgün, kýrgýn ve kaybetmeye yakýn hissedince. Duru da herhalde biraz daha az dikkatle bakabilirdi etrafýna artýk. Bütün insanlar nasýl yapýyorlardý ki? Onu arayýp geri çaðýrmalýydý, psikologa gitmeliydiler, iyileþmeliydi, normal insanlar kadar dikkat etmeliydi ayrýntýlara. Evet evet hastaydý ve çaresine bakmalýydýlar. Kesinlikle öyle olmalýydý! Ýçinde acayip ve yeri doldurulamayacakmýþ gibi gelen bir boþluk hissediyordu çünkü... Onur’u kaybetmeye, onsuz yaþamaya çalýþmaya alýþamazdý. Aldý telefonu eline, çevirdi numarayý... Telefon çalýyordu ortalýðý yýkacak bir sesle. Yine onu en derin uykulardan uyandýrmýþtý! Telefonun ekranýna baktý yarý açýk gözleriyle. Arayan, þirkete yeni alýnan stajer Pelin’di. Bir þeyler sordu genç kadýn. Duru ise gözlerini açmadan dinledi, onayladý, “Evet, öyle.” dedi arada. Kýsa bir konuþmadan sonra kapattýlar. Telefonu komodinin üzerine býraktý. Derin bir nefes aldý, gözlerini kýrpýþtýrdý. Tam yataktan doðrulup sabahlýðýna uzanmak üzereydi ki bir çýðlýk attý. Bu sesle Onur da uyandý. “Bu ne hayatým? Kaç kez söyleyeceðim sana gömleðini çýkardýðýn gibi dilsiz uþaða giydirme diye! Bak bir kolu içerde bir kolu dýþarda kalmýþ yine!”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © nazlý usta, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |