Ýnsan olarak yaratýlmýþ olmak hiç þüphesiz, minnet kalacaðýmýz, þükran duyacaðýmýz ve itiraz etmeden önünde secde edeceðimiz bir vakýadýr.
Her þeyi yoktan var eden Allah olduðu inancýyla, bizden istenilen ödev ve görevlerimizi mutlaka bilmemiz gerektiðini, hiçbir zaman unutulmamalýyýz.
Þayet bu bilinçte deðil isek, kendimize olan saygýmýz meydana çýkacaktýr.
Bilincin olmadýðý bedenlerde, avuntular devreye girer, bu durumu idrakimiz bildiði halde, irade bunu temin etmediðinden zaman kaybý kaçýnýlmaz olacaktýr.
Fakat insan olarak güç sahibiyken ukala, bencil olmamýz, bittiðinde ise biçare kalmamýz yaratan tarafýndan, rahmetinin tecellisi olarak uyarýlmamýza sebep oluyor.
Ayrýca insanlýk tarihinde yaþanmýþ hayatlarýn hikâye edilmesi, muhatap alýnan insanýn ibret almasý ve doðruyu bulmasý lüzumundandýr.
Ýnsana kul olduðu gerçeðini, tarihi hakikatleri, en þerefli mahlûk olduðunu, öðreten ve eðiten yine odur.
Lakin yapýmýz en mükemmeli ikmal etmeye müsait olmasýna raðmen, nefsimize bu uðraþlar zor geldiðinden, kolay ve basit olaný tercih ederek avunuruz.
Oysaki böyle mükemmel yaratýlmýþ bir insana, basitlik, tembellik yakýþýr mý?
Yaratýlmasýnýn, insan olarak muhatap alýnmasýnýn, temel sebeplerini merak rehber, akýl, bilgi, tecrübe ve muhakeme koþullarýný öðrenmez ise, maalesef hayatta sadece beþer kalmaya mahkûm olacaktýr.
Zira merak eden, kimliðini ve kiþiliðini oluþturan, medeni bir insan olgusunu kazandýran temel deðerleri önemsemeyerek yaþamak, insan için en büyük zillet olduðunu bilmeliyiz.
Bir insanýn kendi özelliðini ve kapasitesini bilmemesi ne kadar korkunç bir kayýptýr zira kaybedilen deðerin ne olduðu bilinmeyecektir. Beyhude geçirilmiþ bir yaþantýnýn, neye malolduðunu merak ederek okumalýyýz, öðrenmeliyiz ve ilk emrin oku olduðunu bilmeliyiz. Bilinçsiz ve rasgele yaþanmýþ bir hayatýn bedelini ödemeye asla hazýr deðiliz!
Rehber, akýl, bilgi ve uygulamalar neticesinde muhakememiz devreye girerek, tecrübe birikimimiz bizlere doðruyu bulmamýza, gerçeðe koþmamýza en büyük katkýyý saðlayacaktýr.
Bizler neyi, ne zaman ve hangi ölçüde ve kiminle yapacaðýmýzý çok iyi hesaplamalýyýz zira bu yeterince yapýlmazsa, neticesini merak etmeye gerek yoktur.
Yaþadýðýmýz hayatýn ve her þeyin, bir hesap ve kuvvet dâhilinde tanzim edildiðini asla unutmamalýyýz, bu sebeple manalý olduðunu bir bilmeliyiz.
Bu formülü unutur ve ihmal edersek, henüz kendimizi tanýmadýðýmýz ve ruhumuza yabancý kaldýðýmýz ortaya çýkacaktýr.
Ýnsanýn kendine olan öz güveni nasýl kazandýðýný unutmamasý ve bunu önemsemesi, konunun özünü ve çözümünü bulmak adýna son derece önemlidir.
Annesi, babasý ve çevresi tarafýndan kendine saðlanan sosyal þartlarý ve kuvvet desteðinin ne amaçlarla verildiðini ve sebeplerini analiz ederek bulur ve anlarsa, yaþamanýn bedelini de, bu nispette deruhte etmek durumunda kalýr.
Hayatýn, rasgele ve tesadüflere göre tanzim edilmediðini, çok pahalý bir bedel ödendiðini anladýðýmýz gün, yeniden diriliþimiz veya nihayetimiz olacaðýný bilmeliyiz.
Bu sebeple, düþünmenin temel þartlarýný oluþturan, rehber, akýl, bilgi ve tecrübeler ýþýðýnda hareket ederek, muhakeme vasfýmýzý bilerek yol kat etmeliyiz.
Denenmemiþ cesaret veya koþullarý hazýrlanmamýþ hareket, bizleri beklemediðimiz durumla karþý karþýya getirir ve altýndan kalkamayacaðýmýz bir bedele malolur.
Bu bakýmdan hisler denendiði ölçüde itibarlýdýr, heyecan kontrol altýndayken zevkli olur, hýrs dizginlendiði ölçüde anlam kazanýr…
Mustafa CÝLASUN