Yücel Aþkýn, Yazýbaþý Kültür Þenliðinde Halkla Söyleþti

Seval Deniz Karahaliloðlu

Bu yýl, 6. gerçekleþtirilen Yazýbaþý Kültür Þenlikleri kapsamýnda, Yazýbaþý Beldesine davet edilen Van Yüzüncü Yýl Üniversitesi Rektörü Yücel Aþkýn, ‘Türkiye ve Üniversitelerimiz’ konulu bir söyleþi gerçekleþtirdi. Söyleþiye, Yazýbaþý Belediye Baþkaný Ýbrahim Cinkýlýç, çeþitli sendikalarýn ve sivil toplum kuruluþlarýnýn yöneticileri, kalabalýk bir öðrenci topluluðu ile çok sayýda vatandaþ katýldý. Büyük bir sevgi gösterisiyle karþýlanan Yücel Aþkýn, Yazýbaþýlýlar ile yaptýðý söyleþide, Türkiye’nin içinde bulunduðu durumu ve üniversiteleri deðerlendirdi.

Türkiye’nin çok zengin yeraltý ve yer üstü kaynaklarýna sahip olduðu halde, bu kaynaklarý yeterince kullanamadýðýna iþaret eden Aþkýn, Türkiye’nin dýþarýdan gelen müdahaleler doðrultusunda yönetildiðini vurguladý. Stratejik bir konuma sahip olan ve kritik bir coðrafyada bulunan Türkiye’nin içinde bulunduðu bu hassas konumu iyi deðerlendiremediðine dikkat çekti. Sürekli dýþ müdahalelere açýk tarým politikalarý ile Türkiye’de tütün, fýndýk, pamuk, þeker pancarý, turunçgiller, hayvansal ürünler ve buðdayýn bilinçli olarak bitirildiðini ve þimdi sýranýn zeytin yetiþtiricilerine ve zeytinyaðý sektörüne geldiðini söyledi. Uzmanlýk alaný Ziraat Mühendisliði olan Yücel Aþkýn, dýþa baðýmlý tarým politikalarý ile Türk Tarýmýnýn bilinçli olarak çökertildiðini savundu.

Türkiye’nin çok ciddi bir gençlik potansiyeline sahip olduðunu ve buna karþýn bu genç nüfus için yeterli istihdam alanlarýnýn yaratýlmadýðýný kaydeden Yücel Aþkýn, resmi rakamlara göre kaydedilen %8’lik iþsizlik oranýnýn gerçekte %73 oranýnda olduðunu söyledi. Dengesiz gelir daðýlýmýna dikkat çeken Aþkýn, Türkiye’de insanlarýn ancak yaþayacak kadar bir gelire sahip olduðunu ve kendi topraklarýnda kiracý durumuna düþürüldüklerini sözlerine ekledi.

Gelir daðýlýmda, en ciddi darbeyi üniversitelerdeki bilim adamlarýnýn yediðine dikkat çeken Yücel Aþkýn, bilimsel araþtýrmalara ayrýlan fonlarýn büyük ölçüde azaltýldýðýný söyledi. Yaratýlan bu olumsuz koþullardan en çok araþtýrmacýlarýn etkilendiðine ve bilim adamlarýnýn yurt dýþýna gitmeye zorlandýklarýný kaydetti. Komik olarak nitelenebilecek ücretlere mahkum edilen bilim adamlarýnýn insanca yaþayabilmek ve daha iyi koþullarda araþtýrma yapabilmek için yurt dýþýna çýktýðýný ve sonuçta ciddi bir beyin göçü yaþandýðýna dikkat çekti.

Söyleþi sýrasýnda halktan ve öðrencilerden gelen çok sayýda soruyu yanýtlayan Yücel Aþkýn, bir öðrencinin beyin göçü ile ilgili ne düþündüðü sorusuna þöyle cevap verdi. ‘Sizin yaþlarýnýzda bize, eðitimden önce ailemizin bize verdiði öðreti, ‘bu topluma karþý borçlarýmýzýn olduðu yolundaydý’. Bu toplum, bizi sýnýrlý kaynaklarýyla var etmiþtir. Sizin de buna karþýlýk, bu topluma vermeniz gereken þeyler vardýr. Bu resmi bir politika olmuþtur. Bunu evde de, ilkokulda da söylemiþlerdir. Ben sizin sorduðunuz soruyu hayatýmda kendime hiç sormadým. Benim için yurt dýþýna gidip yerleþmek imkaný vardý. Ama ben kalkýp Ýstanbul’dan 16000 km. ilerde Van’a gittim ve oradan geriye dönmek bana ‘ihanet’ gibi geldi. Bu bir seçim, bir yaþama tarzý. Biz hiçbir þeyi baþkalarýndan beklemedik. Toplumun tümünün belli bir noktaya gelmesi için çalýþmayý amaç edindik. Bana sorarsanýz ben bunu yapýn derim.’

Ortadoðuda yaþanan savaþla ilgili olarak Türkiye’nin almasý gereken tavýr hakkýnda ise ‘Korkarým, bu sorduðunuz sorunun cevabýný dýþiþleri bakanlýðý da bilmiyor’ diyen Aþkýn, sorunun cevabýnýn 1930’lu yýllarda istikrarlý bir dýþ politika izleyen Türkiye’nin o günkü siyasi tavrýnda aramak gerektiðini söyledi. ‘Mustafa Kemal Atatürk o dönemde, hiç yurt dýþýna seyahat yapmamýþtýr. Kurduðu iki tane uluslararasý pakt vardýr. Bir Sadabad Paktý. Öteki de Balkan Paktýdýr. Özet olarak, Atatürk’ün o dönemde yaptýklarýna iyi bakmak lazým..’ dedi.