Bir dost nedir? Öteki ben. -Zenon |
|
||||||||||
|
Siz... adýna ne diyorsunuz? Hani her þeyin görüntüsünü yansýtýyor... hah... bildim; ayna. Kendimi aynada hiç görmedim; yalnýz vitrinlerin camlarýnda görebildim. Kopkoyu renkli bir köpeðim. Ýlk baktýðýmda kuyruðumun yarýsý yok sandým. Ýlk anda korkuya kapýldým. Hey! Nerede benim kuyruðum? Bir yere mi sýkýþtý? Kim kopardý? Neden benim haberim olmadý? Ama biraz daha dikkatli bakýnca anladým ki kuyruðumun yarýsýnýn rengi açýk. O yüzden görünmüyormuþ. Böyle benim gibi iri yarý, kara bir sokak köpeðini neden seversiniz bilmem ki... Ben sevilmeyi hak ediyorum; iyi niyetli bir köpeðim. Ama siz de fena insanlar deðilsiniz; siz de benim gibi iyisiniz. Bana yemek verirsiniz, kaba kýllý baþýmý okþar, beni seversiniz. Ben de sizi sevdiðim için kuyruðumu sallarým. Aranýzda kötüler de var ama ben anlarým iyi niyetli mi kötü niyetli mi olduðunuzu. Siz de bana bakýn; kuyruðumu sallýyorsam korkacak bir þey yok, her þey yolunda demektir. Ama bir kusurunuz var. Bir yerden bir yere hýzlý gidip gelmeye kafayý takmýþsýnýz. Biz hayvanlar gibi dört ayaðý olan araçlar yapmýþsýnýz. Ona bindiniz mi haydi... Sizi tanýmak mümkün olmuyor. Tabi o araçlarý sürmek için geniþ yollar gerekiyor. Her yerde, daðda bayýrda gitmiyorlar. Neden hep iki ayaðýnýzý kullanmýyorsunuz? Gidip gelmek biraz uzun sürer o kadar. Araçlar ne kadar tehlikeli oluyor biliyor musunuz? Artýk yolun bir tarafýndan diðerine geçmek ne kadar zor oldu. Böyle önemsiz bir iþ için yaþamýmý ortaya koymak zorunda kalýyorum. Nedir? Yolun bir tarafýndan diðerine geçeceðim ama yaþamým tehlikeye giriyor. Bu araçlarýn biri bir çarpsa, bitti. Neyse ki sizin de aranýzda akýllý adamlar var. Benim gibi durumu fark etmiþler; yola güvenle geçebilmek için yaya geçitleri koymuþlar. Üzerine de yanýp sönen ýþýklar yerleþtirmiþler. Önceleri çok korkuyordum, küçüktüm, anlamýyordum ama büyüyünce dikkat ettim; alttaki ýþýk yanýnca araçlarýnýz duruyor; herkes güvenle karþýya geçiyor. Bunu keþfedince ne kadar sevindim bir bilseniz... Ne kadar kolaymýþ meðer. Ben renkleri ayýrt edemem. Bütün ýþýklar bana ayný görünür. Sizin renk körü dediðiniz þey var bende. Eh ne yapalým ben insan deðilim. O kadar kusurum olacak. Ama ýþýklarýn hangisi üstte, hangisi altta bilirim. O kadar aklým var. Kýzmayýn bana lütfen ama sizin akýlsýzlarýnýz akýllýlarýnýz kadar çokmuþ. Ben bile öðrendim, daha onlar öðrenemedi. Bazýlarýnýzýn benim kadar bile aklý yok. Bir yaya geçidine gelince ýþýklara bakýyorum; üstteki yanýyorsa bekliyorum, –nedense genellikle üstteki yanýyor– alttaki yanmadan kesinlikle geçmiyorum. Ben canýmý sokakta bulmadým. Ah, evet, haklýsýnýz; annem beni sokakta doðurdu; kocaman çöp kutularýnýn arasýnda ne zor günler geçirmiþtik. Yanlýþ söyledim; o söz sizin için söylenir. Bir an kendimi kaptýrmýþým; insan gibi hissettim kendimi. Ama haksýz mýyým? Sizin birçoðunuzun yapamadýðý þeyleri yapýyorum. Bakýyorum, üstteki ýþýk yanýyor. Ben birkaç kiþi ile birlikte beklerken, bazýlarýnýz kendisini önümüzden geçen araçlarýn arasýna atýyor. Nasýl tepelenmeden karþýya geçiyorlar, þaþýyorum. Onlara bir taraftan hayranlýk da duymuyor deðilim. Ýçimden diyorum ki, ne kadar cesur insan... iki saniye kazanmak için hayatýný ortaya koyuyor. Alttaki ýþýðýn yanmasýný beklerken sizinle dostluðum da artýyor bu arada. Bazýlarýnýz beni gösterip “Bak, bak insanlar geçerken köpek kýrmýzý ýþýkta bekliyor” diyorlar; gülüþüyorlar. Ben de selam verip kuyruðumu sallýyorum. Aralarýnda konuþurlarken kulak misafiri oldum, sizin hep isimleriniz olur ya, iþte onlardan birini söylediler. Pavlov’muymuþ neymiþ. Bizim þartlanmamýzla ilgili bir þeyler yapmýþ. Yok efendim ben þartlanmýþým da o yüzden geçmiyormuþum. Onlarýn geçmesini bekliyormuþum. Güldüm kendi kendime. Dedikleri gibi olsaydý, biri kendini yola atýnca peþinden ben de gitmez miydim? Ne þartlanmasý yahu, bunda anlamayacak ne var? Üstteki yanýnca araçlarýnýz geçiyor, alttaki yanýnca bir geçiyoruz; bu kadar basit. Bir þey daha söylediler de ona pek inanasým gelmedi. Bir fare kardeþ de benim gibi bu ýþýklarýn ne olduðunu öðrenmiþ. Bir gün herkesle beraber karþýdan karþýya geçerken þanssýz bir þey olmuþ. Iþýklar deðiþmiþ. Alttaki ýþýk sönmüþ, üstteki yanmýþ. Fare gerisingeri çýktýðý deliðe kaçmýþ. Bunu gören insan abi, kendi deyiþiyle gülmekten yerlere yatmýþ. Gerçekten komik. Ben de güldüm. Korkmasýnlar diye sesimi yükseltmeden bir iki kez havaya doðru havladým. Ama düþünüyorum da, haydi ben akýllýyým. Þu kendini yola atanlarýn fare kardeþ kadar da mý aklý yok? Ama bu kadar akýllý olmama raðmen anlamadýðým bir þey var. Bazen bakýyorum, alttaki ýþýk yanarken, biz de geçerken birden bir araç geçiyor. Benimle birlikte geçenler aracýn arkasýndan ellerini kollarýný sallýyor, baðýrýyorlar. Ben de kýzýp havlýyorum. Halbuki ne olur onlar da dursalar, herkes rahat rahat, tehlikesizce geçse? Bak iþte çoðunluk duruyor. Bu araç niye durmuyor? Ýþte o zaman bütün kafam karmakarýþýk oluyor. Acaba onu kullanan insanýn gözleri mi görmüyor? Yoksa, o kendini yola atanlar gibi biri mi? Ama onlara hiç hayranlýk duymuyorum. Çünkü böyle gidip birine çarpsalar çarpýlan için kötü oluyor; onlara bir þeycik olmuyor. En iyisi diyorum, alttaki ýþýk yanarken bile dikkatli olmak. Bunlarýn ne yapacaðý belli olmaz. Neyse oradan karþýya geçtik. Ben þanslý bir köpeðim ki ýþýklarýn bol olduðu bir yerde yaþýyorum. Haydi biraz koþalým. Ohh, hehh-heey... Kaldýrým tenha ve geniþ. En sevdiðim þey. Ne güzel böyle serbestçe koþmak... Heey, iki ayaklýlar! Siz yapabilir misiniz yaptýðýmý? Boyum kýsa ama bakýn nasýl hýzlý koþuyorum. Hem de bu benim son hýzým deðil. Pardon ablacýðým korkutmak istemedim. Sizi kovalamýyordum; bak sizi geçtim bile. Nereye mi gidiyorum? Birazdan arkadaþlarla buluþacaðým. Bir eczaneci abi var. Bize yemek verecek. Arkadaþlarýn arasýnda pek minik olanlar var. Daha yeni doðdular; bu ýþýklarý da bilmiyorlar. Nasýl öðretsem acaba bilmem ki... 8.Nisan.2002
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |