..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Moda denilen þey o kadar çirkindir ki onu her altý ayda bir deðiþtirirler." -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Dostluk ve Düþmanlýk > Mehmet Sinan Gür




6 Mart 2002
1915 Ermeni Tehciri (2002 Tarihli Yazý)  
Mehmet Sinan Gür
Biz çukurdan çýkmaya çalýþýrken yukarýda duran birileri tutunduðumuz ipi kesmekle meþgul. Ýnsanýn ilkelliði sürüyor.


:DFGC:
Osmanlý Devleti zamanýnda milliyetçilik akýmlarý ortaya çýktýktan sonra ona baðlý olan birçok ulus, savaþarak baðýmsýzlýðýný kazandý. Bu sýrada Avrupa devletleri baðýmsýz olmak isteyen devletlere açýk yardýmlarýný esirgemedi. O þartlar altýnda belki de olmasý gereken þey oldu. Osmanlý Devletinin son yýllarýnda geriye Türklerle birlikte baþlýca dört ulus kalmýþken (Araplar, Kürtler, Ermeniler) Birinci Dünya Savaþý baþladý. Ancak o zamana kadar ulus bilinci yalnýz baþkalarýnda deðil, Türklerde de uyanmýþtý.

Araplar özellikle Ýngilizlerin yardýmýyla baðýmsýzlýklarýný kazandýlar. (Avrupalýlarýn politikalarý gereði hiçbir zaman bir bütün devlet olamadýlar) Kürtler savaþ sýrasýnda Türklerle birlikte canla baþla savaþtýlar. Doðudaki Ermenilerin bir kýsmý ise savaþtan yararlanarak baðýmsýzlýk istedi. Osmanlý Devleti o sýrada fýr dolayý bütün çevresinde savaþmakta idi. Karadeniz, Çanakkale, Filistin, Suriye, Irak, Yemen, Muþ, Sarýkamýþ’ta canýný diþine takmýþ, bir savaþ kazanmak için deðil, yaþamak için savaþýyordu. Tam bu sýrada Ermeniler baðýmsýzlýk savaþý baþlattýlar.

Tehcir göç ettirmek anlamýna gelir. Hicret, tehcir, muhacir hepsi ayný köklü kelimelerdir. Baðýmsýzlýk isteyenlerin bulunduðu yer Rus sýnýrýna yakýndý. Devlet o bölgede yaþayan Ermenileri daha güneye, göçe zorladý. Ordu Ruslarla savaþ halindeydi. Göç sýrasýnda bölgenin daðlýk olmasý, kýþ þartlarý yüzünden birçok kimse yollarda öldü. Devletin soykýrým diye bir politikasý yoktu. Hiçbir aklý baþýnda devlet böyle bir politika güdemez. Fakat belki de devleti temsil edenlerin içinde bu eylemi yapanlar oldu.

O yýllara kadar barýþ içinde yaþayan uluslar ondan sonra birbirlerine düþman oldular. Örnek olarak, Kayseri’nin yarýsýnýn savaþtan önce Ermeni olduðu söylenir. Mimar Sinan Ermeni asýllý bir Kayserilidir. Türkler Anadolu’ya 1071 yýlýnda girdi. Demek yaklaþýk 800 yýl bir arada yaþayabilmiþler. Ne oldu da iki ulus birbirine girdi? Sebep karþýlýklýdýr. Ýki tarafta da ulus bilinci uyanmýþtý. Osmanlý Devletinin zayýflamasýný isteyen Avrupalýlar da bunu körüklediler.

Ermenilerin Taþnak örgütü ve Ruslarýn yardýmýyla düzenli ordular kuruldu. Ruslar Ardahan’ý iþgal ederken bu ordular da Van’ý iþgal ettiler.

Tehcir ve bireysel soykýrýmdan Atatürk’ün söylevinde söz edilmektedir. Söylev (Nutuk), Sayfa 172 Belge 160
“Toplanacak olan Mebuslar meclisi üyeleri arasýnda... ...tehcir ve kýyým iþleriyle yurdun ve ulusun gerçek çýkarlarýna aykýrý baþka kötülüklerle lekeli olan kimselerin bulunmasý doðru olmadýðýndan...”
22 Ekim 1919
Bahriye Nazýrý
Salih Hulusi

Burada konu dolaylý olarak alýnmýþ da olsa böyle bir olayýn varlýðý kabul edilmiþtir. Diyor ki toplanacak meclise tehcir ve kýyým iþlerine karýþmamýþ insanlar katýlsýn.

Nermidil Erner Binark’ ‘Þakir Paþa Köþkü’ adlý kitabýnda Osmanlý devletinin çýkardýðý ‘Tehcir Kanunu’ndan söz eder. (Remzi Kitabevi, Þakir Paþa Köþkü, S.45, 46) 700bin Ermeni göç ettirilmiþ. Yazarýn annesi 1914’te 18 yaþýnda iken Antep yakýnlarýnda Gavur Daðlarýndan atlý araba ile geçiyormuþ. Buz gibi havada yürüyen kadýn, çocuk ve ihtiyarlar görmüþ. “Bir kadýn, ‘Kulun kölen olayým, bilmem ... yiyeyim beni al’ diye arabama saldýrdý. Ýnsanlar yürüyerek ölüyordu. Gece çadýrlardan çocuklarýn ‘mayrik’ (Ermenice anne) diye aðlayan sesleri duyuluyordu. Manzara feciydi. Ermeni göçünün tam ortasýna düþmüþtük.”

Atlas Dergisi Haziran 2001de ‘1915, En Uzun Yýl’ adý altýnda özel bir sayý çýkardý. Tehcirle ilgili fotoðraflar, Hamidiye Alaylarý ve ondan önce Ruslarýn desteklediði, Ermenilerin kurduðu düzenli ordular açýk seçik görünüyor. Söylendiðine göre soykýrýmdan en çok Hamidiye Alaylarý sorumlu tutuluyormuþ. Bu alaylar bölge insanlarýndan oluþan, baþýnda binbaþý rütbesinde bir aþiret reisi bulunan yarý sivil yarý askeri bir güçmüþ. Onlar gibi baþka bir fotoðrafta da düzenli Ermeni güçlerini Van’da resmi geçit yaparken görüyoruz.

“107 yaþýndaki Hacý Mehmet Þaar Van’ýn Ermenilerin eline geçmesiyle muhacir (göçmen) olmuþ. Neredeyse bütün ailesi göç yollarýnda ölmüþ. ‘Dünya ateþe düþmüþtü, kim iyi kim kötü belli deðildi.’...” (Atlas özel sayý Haziran 2001 S.32)

Sonuç olarak diyebilirim ki, savaþ zamanýydý ve her iki taraf da birbirine kötülük yaptý. Olay hiçbir þekilde Avrupalýlarýn dediði gibi tek taraflý olmadý.

Bir þey daha, ne olduysa Osmanlý devleti zamanýnda oldu. Türkiye Cumhuriyeti zamanýnda deðil. O yüzden bu konu ile ilgili Türkiye Cumhuriyetinin dileyeceði bir özür yoktur. Ben kendimi bu konu ile ilgili olarak zerre kadar suçlu ve sorumlu hissetmiyorum. Ama olayýn iyi bir þey olduðunu da söylemiyorum. Kimse de söyleyemez. Doðuda kiþisel olarak olaylara karýþmýþ olanlar, hayattaysalar hala olaylarý yaþýyor olabilirler. Cumhuriyetten sonraki olaylar için (Varlýk vergisi, 6-7 Eylül olaylarý) ayný devlet örgüsü içinde suçluluk ve sorumluluk hissetmek olabilir. Nitekim Amerikalýlarýn geçmiþte yaptýklarý Kýzýlderili katliamlarýndan sonra 2002 Kýþ Olimpiyatlarýnda bayraðý göndere Kýzýlderililere çektirmeleri bir özür niteliðindedir.

Belgeler göstermektedir ki o yýllarda hiç de masum olmayan olaylar yaþanmýþtýr. Bununla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin bugünkü yöneticilerinin Cumhuriyetten önce yaþanmýþ olaylarý neden kabul etmediklerine aklým ermiyor. Böyle bir olay olmadý demek, Osmanlý Devleti zamanýnda geçen olaylarý da üstlenmek, kabullenmek demektir. Bu ise daha vahim sonuçlar doðurur. Bildiðim kadarýyla ben bir Osmanlý vatandaþý deðilim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Osmanlý Devletini yýkarak kurulmuþtur. Zaman zaman iki taraf güçleri birbirleriyle çarpýþma bile yapmýþtýr.

Ýnsanlýk tarihindeki olaylara bakarsak baþka bir ulustan özür dilemeyecek hiçbir ulus bulamayýz. Ben suçluysam eðer, benim suçum her ulustan insanýn iþlediði suç kadardýr. Yalnýzca bu nedenle, insan olarak suçluluk ve eziklik hissederim ve ediyorum.

Bundan sonra ne yapmak gerekir? Bir kere zamanýn 1915 olmadýðýný, 2002 olduðunu anlamak gerekir. Aradan geçen 87 yýl içinde çok þey deðiþti. Dünya yeni yönlere doðru gidiyor. Vurmak için kimsenin etnik kimliðine bakmayan bir kriz geçirdik. Bugün Türkiye’de birilerinin beli bükülüyorsa, kötü duruma düþenlerin aralarýnda etnik bir ayýrým olmuyor. Doðudaki ne kadar eziliyorsa batýdaki de o kadar eziliyor. Demek ki ortada bir çeliþki varsa bu Türklerle Ermeniler veya Kürtler arasýnda deðildir. Bu da Türkiye’de yaþayan bütün insanlarýn çýkarlarýnýn ayný olmasý demektir. Daha iyi bir ülkede, daha iyi bir dünyada yaþamak istiyorsak ortak çýkarlarýmýz için birlikte davranmamýz gerekir. Bu saatten sonra böyle þeyleri körüklemek hiç kimsenin iþine yaramaz. Herkes bilmeli ki böyle insanlar iki tarafýn da zararýna çalýþmaktadýrlar. Gelecekte 1915’te olmuþ olaylar gibi olaylara meydan vermemek için bu anlayýþtaki kiþiler ve düþüncelerle mücadele etmelidir. Yoksa Türkiye’nin baþýna yalnýz kriz deðil daha büyük felaketler gelebilir.

Destekleyici bilgi olarak, okumadýysanýz lütfen “Türkiye’nin Belkemiði” kütüphanesindeki yazýlarý da okuyun.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Meselenin aslý
Gönderen: Emrah Horozal / Ankara/Türkiye
16 Aralýk 2007
Belirtmem gerekirki ermeniler hiçte sizin gibi düþünmemekte olaylarý "soykýrým" olarak kabul ettirmeye çalýþmaktadýrlar. Kabul edilemez olan budur. Söz konusu tarih 1915 olunca görülürki ermeni çetecileri iþledikleri suçlar çok daha aðýrdýr. Olaylarýn sadece belli bir bölge ile sýnýrlý kalmasý yani tehcir kanununun diðer bölgelerdeki ermenileri kapsamamasý ve savaþýn seyrine baðlý olmasý soykýrým tanýmýna aykýrýdýr Tehcir soykýrým kanunu deðil göç yasasýdýr. Nakledilen ermenilerin savaþtan sonra mallarýný nasýl alacaklarýnýn kaydý tutulmuþtur. Bu gün Lübnan ve suriyede yaþýyan yoðun ermeni nufusu çoðunluðun güvenle bölgeye vardýðýnýn ýspatýdýr.

:: Haklýsýnýz Ama Anlayan Kim ?
Gönderen: Ali BÝLGÝLÝ / Kars/Türkiye
31 Aralýk 2005
1915 yýlýnda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmadýðýný herkes bal gibi biliyor ama anlamak iþlerine gelmiyor. Ben Osmaniye'de Yaþar KEMAL'in doðduðu köye gittim orada Ermenilerin yaþadýðýný ve halen Ermeni soyundan gelenlerin olduðunu öðrendim. Ýnsanlar birarada huzurlu ve ekmek kavgasý peþindeler soykýrým filan düþünende yok inananda bunlarý herkes biliyor bununla ilgili araþtýrmalarým bitince bende birkaç satýr yazacaðým. Saygýlar...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn dostluk ve düþmanlýk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Erbil (Kuzey Irak) 1
1915 Ermeni Tehciri (20. Þubat. 2008)
Erbil (Kuzey Irak) 2

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yemen Türküsü
Kitap - Sevdalinka - Ayþe Kulin
Kitap - Karl Marx 32inci Dereceden Masonmuþ
Rüya Gibi - Kafkas Halk Danslarý Gösterisi
Empati Kelimesinin Anlamýný Hrant Dink'ten Öðrendim
Sezen Aksu Konserinin Düþündürdükleri
Film Kitap - Turyetski Gambit ve Plevne Savaþý
Boykot Bütün Dünyada Yayýlýyor
Ýngilizce Eðitim I, ODTÜ ve Oktay Sinanoðlu
Cola Turka Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nazým Hikmet'ten Çanakkale Þiiri [Þiir]
Ateþ ve Ölüm (Bütün Þiirler 16. 07. 2009) [Þiir]
Seni Seviyorum Bunalýmý [Þiir]
Ýncir Aðacý [Þiir]
Bir Dosta E - Mektup [Þiir]
10 Aðustos 1915 Anafarta Ovasý [Þiir]
Sevgisizlik [Þiir]
Mor Çiçekler [Þiir]
Eskiden [Þiir]
Bir Ruh Çaðýrma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayý seviyorum. Bir tümce, bir satýr, bir sözcük yazýp altýna tarihi atýnca onu zaman içine hapsetmiþ gibi oluyorum. Ya da akýp giden zamaný durdurmuþ gibi. . . Bir fotoðraf, dondurulmuþ bir film karesi gibi. Her okuduðunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman ayný tadý veriyorlar. Siz de yazýn, zamaný durdurun, göreceksiniz, baþaracaksýnýz. . . . Savaþ cinayettir. Savaþ olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanlarý ölenlerin ardýndan aðýt yakmayý edebiyat olarak kabullenmiþ. Yazgýmýz bu olmasýn. Biz demiþtik demeyelim. Yaþam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceðimiz, dolarla, altýnla ölçülemeyecek bir deðer. (Ancak baþkalarý için deðeri olmayabilir. ) Nazým Hikmet’in 25 Cent þiiri gerçek olmasýn. Yaþamý ýskalamayýn ve onun hakkýný verin. Baþkalarýnýn da sizin yaþamýnýzý harcamasýna izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karþýmýza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldýrmamak, bazen savaþa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çýkar. Nasýl oluyor da çoðunlukla siyasi yazýlar yazarken bakýyorsunuz bir kedi yavrusu için þiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranýþýmý yadýrgýyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her þey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarýný çýrpan bir kelebek Ýtalya’da bir fýrtýnaya neden olur. Ya da tam tersi. Ýtalya’daki bir fýrtýnanýn nedeni Çin’de kantlarýný çýrpan bir kelebek olabilir. Bu düþünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaþýr, kaynaðýna geri gelir. "Düþünüyorum, peki neden yazmýyorum?" dedim, iþte böyle oldu. .

Etkilendiði Yazarlar:
Herþeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanýk, Tolstoy ilk aklýma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.