1971 yýlýnda, The Beatles daðýldýktan bir yýl sonra, Ýsveç’te dört kiþi sessiz sedasýz bir araya gelerek bir grup kurdu. Besteleri erkekler, vokalleri kýzlar aðýrlýklý olmak üzere dördü de yapýyordu. Ýki sevgili çiftten oluþan dört kiþi, müzik yaþantýlarýnýn ilk yýllarýnda bir efsaneye dönüþeceklerini belki de bilmiyorlardý. Ancak þüphesiz ki bu umudu içlerinde taþýyorlardý.

Ýlk albümlerini 1973 yýlýnda çýkardýlar. 1974’te Waterloo ile Eurovision müzik yarýþmasýný kazandýlar. Yarýþma sýrasýnda o kadar rahat, kendilerinden o kadar emindiler ki sanki birincilik kendiliðinden gelen sýradan bir þeydi. Sahnede iki erkek üye, Björn Agnetha’yý, Benny Frida’yý öperek birinciliklerini kutladýlar.

Müziklerini yaparken kullandýklarý dil Ýngilizce’ydi. Dünya çapýnda efsane olmak için gerekliydi tabi. Yarýþmadan sonra albümler ve baþarýlar birbirini takip etti. Ýlk kez bir Ýsveçli topluluk Ýngiltere müzik listelerinde birinci sýraya kadar çýkýyordu. Avustralya turnesi sýrasýnda Agnetha dünyanýn en güzel popolu þarkýcýsý seçildi. :) Birkaç yýl her þey çok iyi gitti. Ancak sonraki yýllarýnda sevgililerin arasý bozuldu. Buna karþýn anlaþmalar gereði birlikte çalýþmak zorundaydýlar. Böyle çalýþmak özellikle Björn’e çok aðýr geldi. Canlý yayýnlarda, çýktýklarý turnelerde ve özellikle yaptýðý bestelerde elinde olmadan iç dünyasýný belli ediyordu. Müzik zaman zaman deklere edilmeyen bir aðýta benziyordu. Öyle ki bazý parçalarýnda bir Ýsveç arabeskinden söz etmek çok yadýrgatýcý, aykýrý olmazdý. Bununla birlikte birçok bestelerinde de aldýklarý klasik müzik eðitimi kendini belli ediyordu.

Yaptýklarý müzik pop(üler) müzik olarak adlandýrýlmakla birlikte, görüldüðü gibi Ýsveç arabeskinden klasik müziðe kadar çok geniþ bir yelpazeye yayýlmýþtýr. Dinleyicisini zamanýn gençliðinde (o zaman ben de gençtim) bulmasýný bilmiþtir. Pop türünde bir müzikten ne bekleniyorsa onu vermiþlerdir.

1973 yýlýndan 1981 yýlýna kadar birbirinden güzel 8 albüm yaptýlar.

*Ring! Ring! (1973)
(Acemilik ve ilk heves)
*Waterloo (1974)
(Isýnma turlarý, Gonna sing you my love song)
*Abba (1975)
(olgunlaþmaya doðru, S.O.S. Intermezzo No.1)
*Arrival (1976)
(Hit müzik, Dancing Queen)
*The Album (1977)
(Kaliteli, I wonder)
*Voulez-Vouz (1979)
(Ortalama, Chiquitita)
*Super Trouper (1980)
(Kaliteli, hangi birini saysam? Andante andante, Happy New Year ve diðerleri )
*Visitors (1981)
(Kaliteli, bu da önceki gibi. Soldiers, One of us, Head over heels)

Bunlardan baþka albümlerde olmayan çok güzel tek melodileri oldu. Bazýlarý daha sonra çýkarýlan Singles'ta yer aldý

Her sanatçýya olduðu gibi, onlarýn da tüm yaptýklarý ayný düzeyde güzel deðildi. Çok iyilerin yanýnda ortalamalar da vardý tabi. Zamanla müzikleri daha da geliþmesine, güzelleþmesine raðmen dinleyicilerin zevkleri deðiþime uðradý. Albümleri eskisi kadar satmamaya baþladý. Zaten çiftler çoktan ayrýlmýþlardý. 1981’de gruba son noktayý koydular. Bir basýn toplantýsý ile ayrýlýklarýný açýklarken Björn aðlayacak gibiydi. Agnetha ise hala gülüyordu.

Üyeler daha sonra ayrý ayrý müzik yaþantýlarýna devam ettiler. Sarýþýn güzel Agnetha, iki albüm yaptýysa da baþarýlý olamadý. Esmer güzel Frida, Phil Collins ile iyi bir albüm yaptý fakat devamýný getiremedi. Erkek üyeler, grubun bestecileri, aralarýna büyük müzikallerin söz yazarý Tim Rice’ý da alarak CHESS (Satranç) isimli iki CDlik çok güzel bir albüm yaptýlar. Bu albüm kadýn vokalistleri dýþýnda tam bir ABBA albümüydü. Çünkü kökleri çok önceye dayanýyordu. Yalnýzca bu çalýþma efsanenin biraz daha sürmesine neden oldu. Bu albümden ‘I Know him so well’ birçok Amerikalý þarkýcý tarafýndan söylendi. (Chess ile ilgili ayrý bir yazým var)

Arkalarýnda 8 albüm, albümlere girmemiþ fakat bitirilmiþ birçok beste ve stüdyo çalýþmalarýndan bant kayýtlarý býraktýlar. Bugüne kadar bir ABBA daha gelmedi