Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Her zaman ki gibi iþ yerimden vapura yetiþmem lazým yalaný ile on dakika erken çýkmýþtým, böyle bir yalan uydurdum kendime, duma duma dum çünkü vapur seyahatlerinde mecbur olmadýkça yalnýz olmayý seviyordum ve eðer on dakika daha kalýrsam hem vapuru kaçýracaðýmý hem de mutlaka birilerinin benimle geleceðini biliyordum. Son gaz arabalýnýn bir yerlerinde, baþýnda, kýçýnda sancak ya da iskele tarafýnda yer bulmak için sürdüm arabamý. Yerimi aldým arabalýnýn sol tarafýnda, arkamdakilere pek dikkat etmemiþtim, aslýnda binerken mutlaka bakarým uyuz olduðum tiplerle yan yana gelmemek için köþe bucak arabalýnýn içinde gezerim ama o gün bakmadým. Her zaman ki gibi kahvemi almak için týrmandým merdivenleri,girdim sýraya. - bir neskafe lütfen sade ve plastik bardakta olsun. Kahvemi alýp aþaðýya indiðimde arabamýn yanýnda gördüm onu. Arabasýnda deðildi ve duruþu bir garipti,sanki çok üzgün gibi. Arabalý vapurun hüzünlü güzeli. Onu arabamýn yanýnda halat baðlanan demirlerden birinin üstünde oturur bulduktan sonra koydum bu adý. Hüzünlüydü. Baþý, bir elinin avucunun içine sýðmýþ denize bakýyordu, kim bilir neler düþünüyordu? ama acý çektiði belli idi. Nereden mi biliyorum, bu acýyý ben de çektim zamanýnda iþte bu yüzden yabancý gelmedi bana acýlarý. Acý çekmeyi alýþkanlýk haline getirdiðim günleri hatýrladým birden. Belki aþk acýsýydý çektiði, belki de evinde yaþýyordu problemleri ve yalnýzlýðý ile çözümlemeye çalýþýyordu. Belki de gerçekten seviyordu vapurun gürültüsünü, yüzüne çarpan rüzgarýn þiddetini, martýlarý seviyordu belki benim gibi o da. Anlayamadým o an ne istediðini,sonra kendim geldim aklýma, ben, ben olsam böyle bir ortamda ne isterdim? aklýma hemen müzik geldi evet müzik dinlemeliydim. Çünkü müzik rahatlatýrdý beni, aðlardým müzik dinlerken, bambaþka düþüncelerin yer almasýný saðlardý beynimin içinde,açtým teybi ve yaný baþýmda ki hüzünlü güzelin kulaklarýna gönderdim Yaþar Kurt ' un Martý'sýný. Önce o hep gördüðüm ukala bakýþlarý ile yan yan baktý,sonra çevirdi baþýný, martýlara verdi kendini gözleri gökyüzündeydi ve galiba sevmiþti Kurt' un Jonathan' nýný. Bir ara sanki bir þeyler söylemek istermiþçesine bana baktý çevirdim kafamý ve görmezlikten geldim onu yani arabalý vapurun hüzünlü güzelini. Kim bilir aklýndan neler geçti bana söylemek istedikleri nelerdi acaba? caný sýkýlmýþken insanýn,çevresinde gördüðü ilk nesneye anlatýrmýþ derdini,bir aðaç,bir göl,bir martý ya da bir insan, davetkar bir göz ile baksam belki de anlatýrdý derdini ya da denizlerin onu neden çektiðini EVET!!! denizler çekiyordu sanki onu sanki üzerinde yol aldýðýmýz temiz olsa ve dile gelse gel hadi diyecekti hüzünlü güzele, kalýr mý idi yoksa gider mi idi?... Kocaman gürültüler koparan vapur bir de bunlar yetmezmiþ gibi borusunu çalýnca bitti hüzünlü güzelin yolculuðu, yanaþýyordu artýk Bostanlý Ýskele' ye. Birden kayboldu gözlerden, arabalýnýn hüzünlü güzeli. Arabasýna baktým kaba saba sakallý garip bir herif oturuyordu direksiyonda, ne var lan dermiþ gibi baktý bana korktum adamdan peki arabalý vapurun hüzünlü güzeli nerede? hayal mi idi? yok yok hayal olamaz yaa gözlerim ile gördüm aðladýðýný,bana baktýðýný gördüm, ilham aldým ve yazdým hayal miydi. Arabaya baktým tekrar ve yine korkarak, ayný adam vardý içinde arabanýn, anlam veremedim olan bitene.Gökyüzüne baktým martýlar deli gibi uçuþuyorlardý sürekli baðýrýyorlardý birbirlerine, sanki yýllardýr görmedikleri bir dostlarýný karþýlýyorlardý, bir martýnýn gözlerini gördüm birden içten içe gülüyordu bana anladým. O arabalý vapurun hüzünlü güzeliydi ve þimdi olmasý gereken yerde olmasý gerektiði gibiydi. Vapurdan indiðimde ben ben deðildim artýk,arabamý saða çektim, indim ve gökyüzüne bir kez daha baktým yoktu... vapura baktým yoktu, sonra hýzla bir martý suya daldý çýktýðýnda ise bana gülümsüyordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Polat OKTAY, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |