Matematiðe, yalnýzca yaratýcý bir sanat olduðu sürece ilgi duyarým. -Godfrey Hardy |
|
||||||||||
|
Ýþçi bir kýz sevmek istiyorum. Tütün kokmasýn ama. Þeker kokabilir mesela yada ekmek olabilir. Acaba pastanede mi çalýþsýn? Evet, evet pastanede çalýþsýn. Ama, kulaklarýnda iþitme engellilerin taktýðý gibi, nasayla baðlantý kuruyormuþçasýna telli mi telsiz mi olduðunu bilmediðim kulaklýklara sahip üniformalýlarýn olduðu pastanelerden deðil. 3-5 çalýþaný olan, vitrinine baktýðýnda iþtah açan, ramazan pidesini almak için diðer mahallelerden gelinen, bol susamlý, isteyenlere iftarýn yaklaþmasýyla da yumurtalý yapan, elleri tatlý tatlý yakan pidelerden. Yarim, kasada durmamalý, parayla iþi olmamalý haftalýðýný almaktan baþka. Hamur açmalý, pasta yapmalý. Pastane çýkýþýnda elinden tuttuðumda, sýcaklýðýyla birlikte birkaç susam tanesini de hissetmeliyim. Sevmeliyim dedim ama, aramýzda bilinen bir bað olsun. Mahalleye ve yanýna rahatça gidip gelmeliyim. Ýyi niyetli dükkan sahibinin ellerinden öpebilmeliyim. Samimi bir mahalle olmalý; kravatsýz esnaflarýn, topaç çeviren, gazoz kapaklarýný toplayýp taþla ezip güzelce yassýlaþtýrdýktan sonra daire oynayan çocuklarýn, ellerinde salçalý ekmek, donuyla evin önüne yalpalayarak çýkýp, aðzý yüzü salça olmuþ düþtüðü yerden kalkamayan yaþýný yeni doldurmuþ bebelerin, bahçelerinde, pencerelerinde beþ kiloluk vita, karam yaðlarýnýn teneke kutularýna fesleðen, sarmaþýk, sivri süs biberi eken teyzelerin, insandan ürkmeyen tombul kedilerin, damlarýnda tepsi içerisinde tahta kaþýkla karýþtýrýlýp, üzerine tülbent serilmiþ siniler içinde kurumaya býrakýlmýþ salçalý evlerin, demirlerinde, yan yana ipe dizilip kurutulmak üzere baðlanan patlýcanlý, biberli, bamyalý pencerelerin, camilerinin avlusunu her gün özenle temizleyip “hoþ geldin ya þehri ramazan” mahyasýný titizlikle asan ak sakallý dedelerin bulunduðu bir mahalle olmalý. Ve sevdamda bu mahallede oturmalý. 3-4 kardeþ olmalýlar, en küçüðü olmalý evin. Anne ev hanýmý, nur yüzlü bir teyze evi çekip çeviren, baba uzun yýllar küçük sanayide kaportacýlýk yapmýþ sonra bað kurdan emekli olmuþ, hacca gitmiþ tüm vakitleri camide kýlan, sanayide ki dükkaný iki oðluna býrakmýþ arada gidip yol gösteren bir amca olmalý. En büyük abla evlenmiþ büyük þehre göçmeli. Yemeklerini evin bahçesinde, tahta kerevetlerinde yiyen bir aile. Akþamlarý buluþtuðumuzda benim için yapmýþ olduðu kurabiyeleri çýkarmalý cebinden, o kurabiyelere canýmý vermeliyim. Sarýlýp alnýndan öpmeliyim. Sonra, bir yerleri tepeden gören izbe çay bahçesinde çay içmeliyiz. Hatta baharda; çimenlere oturarak içmeliyiz. Bir papatya koparýp avucuna býrakmalýyým. Ee benim için kurabiye yapacakta ben onu hediyesiz mi býrakacaðým. Cebimden çýkaracaðým kaðýttan, el yazýsýyla yazýlmýþ minik þiir okumalýyým; Üþümüþtür kuþlar, güzdür giderler, Gitsinler, bir iþaret bu, sana ve bana dair.. Üzerine sarý bir yaprak ört de dön eskiye, Baþlangýçlarýn kirletilen tadýndayým ben Yum gözlerini, yaðmurlarýmla düþ göðüme.. Gülümsemesi yetmeli bana, ”verir misin o kaðýdý bana” diye elini uzatmalý. Tutmalýyým ve avucunun içini öpüp “bilmemmm” diye þýmarýkça dudaklarýmý büzüþtürmeliyim. Güneþin batmýþ olduðunu fark edip, kalkmamýz gerektiðini söyleyemeliyim, onun kutsal emanetim olduðunu bilerek. Elele yükseklerden aþaðýlara doðru inmeye baþlamalýyýz. Çimenlerde yürümek çok güzel olmalý, taþlarýn üzerinden hoplayýp zýplamalýyýz. Onbeþ adým sýrtýmda taþýmalýyým, “biraz daha “ demeli. “Bak on beþi geçiyor ama” diyip gülerek üç beþ adým daha atmalýyým. Mahalleye girmeden, ulu bir çýnarýn dallarý arasýna karanlýðýn yardýmýyla gizlenerek son defa sarýlýp koklamalýyým un kokulu yarimi. Al yanaklarýna konmuþ ürkekliði olmalý, gitmek istemezcesine gitmeli. Son defa kendime çekip saçlarýný koklayýp, alnýndan öpmeliyim ve eline el yazýsýyla yazýlmýþ o minik buruþuk kaðýdý býrakmalýyým. Hýzlý adýmlarla sýrtý bana dönük ama gönlü benle mahalleye girmeli, serde erkeklik var eve sað salim girene kadar ucundan gözetlemeliyim mahallenin. Bahçe kapýsýný açarken, köþede beklediðimi bilerek, yakýn birkaç pencereye çaktýrmadan bakmalý, etrafýn güvenli olduðuna inandýktan sonra al yanaklarýyla bana gülümseyip eve girmeli. Perdenin ardýndan nur yüzlü, güvenli bir çift gözün seyrinden habersiz . Kutsal emanetimi hýyanetsiz þekilde teslim etmenin gururu, sevdamdan yeni ayrýlmanýn heyecaný ve hayaliyle yürümeye baþlamalýyým. Karýn tokluðunun rehavetiyle kaldýrýmýn üzerine yayýlmýþ tombul kedilerden biriyle göz göze gelmeliyim, “ne bakýyon , hiç mi seven görmedin, haklýsýn böylesini görmemiþsindir. Bak gördüklerini bir yerde duyarsam, tükrük köfte için malzeme olursun” diye gülerek uzaklaþmalýyým. Ellerim ceplerimde, boþ bir su þiþesini tekmeleyerek. Ben kimim peki? Bilmemmm…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © osman kurt, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |