..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Müzik söylenemeyeni, ama sessiz de kalýnamayaný anlatýyor. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yerler > Nazife Özcanlý Çekmer




13 Nisan 2005
Aya Yorgi Kilisesi  
Büyükada

Nazife Özcanlý Çekmer


“Aya Yorgi kilisesi”, Büyükada’ nýn en yüksek noktalarýndan birinde konumlanmýþtýr. Ortodoks kilisesinin otoritesi sayýlan baþpiskoposluðun Türkiye’ de kabul ettiði kilise olma özelliðini taþýr. Bu kilise, Hýristiyanlarýn 2 hac no


:AFEBE:
“Aya Yorgi kilisesi”, Büyükada’ nýn en yüksek noktalarýndan birinde konumlanmýþtýr. Ortodoks kilisesinin otoritesi sayýlan baþpiskoposluðun Türkiye’ de kabul ettiði kilise olma özelliðini taþýr. Bu kilise, Hýristiyanlarýn 2 hac noktasýndan biri kabul edilir. Ve yýlýn iki tarihinde (23 Nisan ve 24 Eylül) ziyaretçi akýnýna uðrar.

23 Nisan 2004 gününün sabahý Büyükada’ ya gitmek üzere yola çýktým. Daha önce hep duyardým, Aya Yorgi Kilisesi’ ne gidip dilek dileyen herkesin dileði kabul olurmuþ, ben de gidip bir dilek dileyeyim ve merakýmý gidereyim istedim ve yola çýktým. Adalar Vapur Ýskelesi’ ne vardýðýmda gördüm ki; vapurlar hýnca hýnç dolu, oturacak yer yok… Buradan Büyükada vapuruna binerek, güzel bir deniz yolculuðu ve güvertede, tepemizde güneþ, ýlýk esen rüzgar, denizden gelen dalgalarýn sesleri ve martýlarla beraber yola koyulduk.

Adaya vardýðýmda kalabalýk bir konvoy halinde faytonlarýn yolunu tuttum. Faytonlara yaklaþtýkça kuyruklarýn uzadýðýný gördüm. Bu ne sýrasý demeye kalmadan, faytonlar için insanlarýn oluþturduðu uzun uzun sýralar oluðunu anladým. Faytonlarda beklemeyle sýranýn gelmeyeceðini anlayýnca, oradaki bir grup insan baþka bir tarafa yöneldi. Ben de peþlerine düþtüm, baktým ve karpuz, kavun, sebze vs… satan at arabasýna doðru ilerlediklerini gördüm. Ben de bu sebze satan adamýn arabasýna doðru gittim ve bu arabalarda da sýralarýn olduðunu ama burada sýranýn daha çabuk geleceðini anladým ve sýradaki yerimi aldým. Sýram çabuk geldi, bindim. Güzel bir manzara eþliðinde adanýn tepesine doðru yol aldým.

Adanýn güzelliði beni büyüledi! Daha önce de adaya gitmiþtim, ama bu denli güzelliðini görmemiþtim. Tepeye doðru faytonlar, sebze satan at arabalarý sýraya dizilerek yol aldýlar. Aya Yorgi’ ye yaklaþtýkça heyecaným artýyordu. Faytonlar ve sebze satan at arabalarý (ben de onlardan birinin içindeydim) tepeye yaklaþýnca bir meydanda bizi indirdiler.

Buradan sonra kiliseye çýkan yolda, yaklaþýk 15-20 dakika yürüyerek adanýn tepesine, Aya Yorgi’ ye çýkacaktým. Dar, yokuþ bir yol… Buraya çýkmadan önce meydaný görüyorum… Burasý bir panayýr yerine dönmüþ, satýcýlar doldurmuþ bütün meydaný; su satanlar, köfte ekmek satanlar, çocuk, erkek, bayan iç çamaþýrý ve giysisi satanlar (bu giysilerden alýp, yanýnýzda gelmeyen yakýnlarýnýz için dilek tutarak, bu giysileri götürüp onlara giydirecekmiþsiniz)… Tutulacak dileðin simgesi olan maketi (mesela çocuk istiyorsan çocuk maketi) metalden yapýlmýþ, yaklaþýk 2cm büyüklüðünde ev, araba, anahtar maketleri ve kýsmet açmak içinse makara iplikler çeþitli renklerde satýlýyordu. Burada alýþ veriþimi yaptým, yokuþa koyuldum. Aya Yorgi kilisesine çýkan yol, çalýlara baðlanmýþ ipler, üst üste konmuþ taþlar ve týrmanýrken yolda açýlmýþ makara makara iplerle dolu... Yolun sað tarafý yukarýya çýkanlar, sol tarafý ise inenler için ayrýlmýþ. Bu yolu hiç konuþmadan çýkan ve yoldaki çalýlara ip baðlayan kiþinin dileði gerçekleþir ve iþleri çözülür, bu yolu bir makara ipi aça aça çýkan kiþinin ise kýsmeti açýlýrmýþ. Aya Yorgi kilisesine ulaþmak için yaklaþýk 300 metre kadar sýra olduðunu gördüm ve sýraya girip beklemeye baþladým. O arada kiliseyi ziyaret edip, çýkanlar yolun sol tarafýndan sevinçli bir þekilde iniyorlar, inerken de bizlere bakarak gülüyorlardý. Sanki bize hiç sýra gelmeyecekmiþ gibi... Oysa bu yolun sonunda ister az bekleyeyim ister çok, oraya ulaþmaya ve dileðimi dilemeye gelmiþtim. Amacýma ulaþmadan vazgeçmek yoktu!.. 40 dakika sonra ancak Aya Yorgi’ yi görecek kadar yaklaþabilmiþtim ama burada içeriye girebilmek için kapýnýn aðzýnda büyük bir kalabalýk olduðunu, burada insanlarýn birbirlerini iteleyip bir an önce ben geçeyim kaygýsýna kapýldýðýný gördüm. Burada güvenlik için ve insanlarýn içeriye daha rahat girmelerini saðlamak için polisleri görevlendirmiþlerdi. Her dinden, her mezhepten insan vardý burada... Sonunda içeri girebildim. Kiliseyi gezip dileklerimi diledim. Burada ilginç olaylarla karþýlaþtým. Hastalarý iyileþsin, dilek dileyenin dileði olsun diye zeytinyaðý getirip býrakýyorlardý ve oradan isteyen alýyor evinde hastasý varsa ona yediriyor, þeker getirip orada daðýtýyor, kaðýtlara dileklerini yazýp dilek kutusuna atýyor, bütün bunlardan sonra kilisenin arka kapýsýndan çýkýyordu. Bende herkesin yaptýklarýný, onlarý izleyerek yapýp, çýktým.

Ve…

Bu da ne? Aman tanrým! Ne muhteþem bir güzellik! Yeþille mavinin birleþtiði enfes bir nokta... Baharda bir baþka güzel oluyormuþ ada... Burada insanlar yanlarýnda getirdikleri termoslarla çaylarýný içiyor ve getirdikleri yiyeceklerini yiyorlar denize karþý.... Dinlenme molasý... Sonra bu yolun iniþine yani sol tarafa geçiyorsunuz, burada da yine yoðun bir kalabalýkla karþýlaþýyor, kendinizi þanslý sayýyorsunuz, onlara hiç sýra gelmeyecekmiþ gibi bakýyorsunuz. Aþaðýya doðru indikçe Ýncil daðýtan gençleri, okumak isteyen Papazlarý görüyorsunuz, insanlar hemen etrafýný sarýyor papazlarýn ve okunuyorlar. Bunlarý da izledikten sonra geliyorsunuz kýr lokantasýna, burada köfte ekmek ve çay denize karþý müthiþ gidiyor. Burada dinlendikten sonra tutuyorsunuz faytonlarýn yolunu, faytonla iskeleye doðru yol alýyorsunuz. Ama bu defa çýktýðýnýz yoldan deðil, adanýn arka tarafýndan iniyorsunuz. Aþaðýya inerken muhteþem bir manzara, adeta yalancý cennette sanýyorsunuz kendinizi…

Aþaðýya indiðinizde ise gemiye binmeden önce bir dondurma yememek olmaz hani... Dondurmayý yedikten sonra koyuluyorsunuz Ýstanbul yoluna… Büyük kalabalýklar halinde vapura biniyor, Ýstanbul’un o kalabalýk, gürültülü, araba kornalarý, egzoz kokularý ve trafik yoðunluðuyla karþý karþýya kalarak devam ediyorsunuz yolunuza…

Bir 23 Nisan’ da daha Aya Yorgi’ de buluþmak dileðiyle...


Sevgiyle kalýn.


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Aya Yorgi Kilisesi
Gönderen: gönül sevinç / türkiye/Türkiye
18 Nisan 2005
güzel bir seyehatname olmuþ akýcý ve akýlda kalýcý... lakin aya yorgi kilisesi yerine bir birinden muhteþem mimarisine hayran kalýnýr ve geçmiþiyle birlikte insana huzur veren o güzelim tarihi camilerimize gidip oralarda huþu içinde dualar edip kuran-ý kerim dinlemeyi tercih ederim açýkcasý... bu arada ailemize hoþgeldiniz. yazýlarýnýzýn devamýný dilerim saðlýcakla

:: Tebrikler...
Gönderen: Özgür Çekmer / /
18 Nisan 2005
Ýstanbul’ dan uzakta olanlar için iþkence seviyesine varan bir imrendirme seviyesinde, akýcý, etkileyici, din-mezhep ayrýmcýlýðý olmaksýzýn herkese hitap eden, çok güzel bir aný… Yürekten teþekkürler ve tebrikler... En kýsa zamanda Aya Yorgi Kilisesi’ ne gidip, Hýristiyanlarýn ibadetlerini yakýndan görmek, öðrenmek isterim… Hýristiyan, Yahudi, Müslüman, Deist, Ateist, Budist, Þaman ve diðer bütün insanlarýn kardeþ olduklarýný hatýrladým yeniden bu yazý vasýtasý ile… Din ve Mezhep ayrýmcýlýðýndan uzak günlere en yakýn zamanda ulaþabilmemiz dileðiyle… Belki sen beni götürürsün Ada’ ya… Sevgilerimle…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Nazife Özcanlý Çekmer kimdir?

. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Uður Mumcu, Nazým Hikmet, Ayþe Kulin, Aziz Nesin ve Özgür Çekmer


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Nazife Özcanlý Çekmer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.