Rahmetli Özal, bu ülkeye rüþveti sokarken
bile “ Benim memurum iþini bilir” diyerek hiçbir sorumluluk ve dayatma altýnda kalmadan iþini görmüþtür :) . Bakýldýðýnda Türkiye’de sað eðilimin tepemize sýçmaya baþladýðý dönem Rahmetli Özal dönemidir. Ve fakat en azýndan parasýný verip, kurtulduðumuz bir dönemdir.

2005 yýlýna gelindiðinde durum þu: AKP hükümetinin sözde ekonomik istikrarý getirmesi, halkýn gazetelerde “Mutluyuz, umutluyuz” çünkü aslýnda umuttan baþka ekmeðimiz kalmadý açýklamalarý, sokakta dövülen kadýnlar, ve haddinden fazla þiddet uygulayan polislerin geri dönüþü, medyanýn suçlanmasý, hergün yüzlerce kapkaç olayýnýn olduðu ülkede, sürekli abarttýðýmýzý düþünen bir baþbakan, dünyanýn en iyi cumhurbaþkanýna sahipken, onun kýymetini bilemeyen biz millet, Unakýtan fenomeni...

Veee bugün itibariyle AKP’den gelen son bomba! Sevgili Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanýmýz Zeki Ergezen! Aslýnda önü açýldýðý taktirde Unakýtan’a ciddi bir rakip olabilecek bu kimlik ve kiþilik, zamanýn tozlu sayfalarýnda kaybolmamak adýna bugün önemli bir açýklama yaptý:

-“ Kýrsal keismden bulunan bir þehrimizde 6/7 büyüklüðünde bir deprem olursa, þehrin %72’si yýkýlacaktýr. Ve fakat þimdi panik olmasýn diye ben bu ilin adýný açýklamýyorum!”

Adý açýklanamayan þehirde, her an olabilecek deprem sonucunda þehrin %72’si harap olacak. Bayýndýrlýk Bakanýmýz, cümlenin sonuna; “Ama biz çalýþmalara ve güçlendirmelere baþladýk!” dese idi, sesimi çýkarmazdým. Hoþ Ýstanbul’da tespite gerek olmadan en ufak depremde %50’mizin öleceðini bilselerde yaptýklarý tek çalýþmanýn ceset torbasý daðýtýlmasý olduðunu düþündüðümüzde, Ýstanbul dýþýnda bir ile yapýlacak yardýmýn boyutunu varýn siz düþünün.

Aslýnda yaptýðý açýklama ile Sayýn Bakanýmýz, ölenlerin katili olacaðýný hepimize açýklamýþtýr. Ama yarýn öbür gün istifasý istenilirse üzerine alýnmayacaðýný hepimiz bilmekteyiz. Ýnsan hayatýnýn bu denli hiçe sayýldýðý, taklit gýdalarýn, zehirlenmelerin ve ölümlerin hýzla yükseldiði AKP hükümeti dönemi “ekonomik istikrar ve AB süreci” olarak hatýrlanmamalýdýr.
AB’nin belli zorunluluklar ve aðza parmak çalma faslýna gelindiði ülkemizde baþta ben bile olsaydým emin olun bu süreç baþlayacaktý. Artýk Ýngiltere ve AB tekeli dünyada biterken, Amerika’nýn Türkiye yanlýsý siyaseti, AB’yi buna mecbur zaten býrakacaktý. Günün sonunda dahil olabilecek miyiz? Bence “Hayýr!” .

Yýllarca Osmanlý Devleti altýnda ezilen ve sonrasýnda eline büyük bir güç geçiren hangi topluluk, eski düþmana dost der ki? Elindeki kozu kaybetmek, kölesine masasýndaki misafir muamelesi yapmak kimin iþine gelir ki?

Peki, dönelim biz kendi iç siyasetimize bakalým. Hangi ülkede bir bakan yurtdýþýna çýktýðýnda halk toplu olarak “Ulan dönüþünde kesin zam olur, biz depolarý dolduralým” paniðine girer; hangi ülkede içkiye çevre vergisi konmaya çalýþýlýr; hangi ülkede yazmak/konuþmak/savunmak ezelden beri yasaktýr; hangi ülkede aslýnda birbirine destek olarak, huzur içinde yaþayan farklý dinden ve ýrktan insanlarýn arasý hatýrlanmayan bir nedenle birkaç yýl içerisinde bozulmuþtur?

Hangi ülkede tüm milletin nefret ettiði bir parti yeniden meclise sokulup, üzerine de milletin ödediði vergilerden 3 trilyon destek verilmiþtir? Cuma sürprizi Dostlar, ANAP yeniden mecliste!

Stephen King romanlarýnda bile böylesine bir gerilim yok!

Biz nasýl yaþamaya devam ediyoruz, nasýl çýldýrmýyoruz diye düþündükçe Allah’ýn varlýðýna daha çok inanýyorum. Ama yakýnda bu duyguyu da AKP kendine mal eder, emin olun!

Allah hepimize sabýr versin!