Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire |
|
||||||||||
|
Sadece çýktýðýný görürüz herhangi bir yerden. Anlamýný henüz keþfedemediði bir kaçýþ mý yoksa küçük bir isyan mý bu yolculuk? Bir sorgulama baþlýyor benliðinde anlýðýna karþý, belki de kazanamayacaðý bir savaþ, bilmediði ve öðrenemeyeceði düþmana karþý. Ýsterse evet isterse... Kapý kapanýr ama savaþý kim kazanmýþtýr, kurtulmuþ mudur? Öz’ündeki bilince ulaþmýþ mýdýr? Sadece bir an yeterlidir anlamasý için ne olduðunu. Yürür umutla, ýsrarla ve farkýnda olmadan; bilmediði istekleriyle... Kurtulmak mý mutluluk? Yoksa geride býraktýklarý mý en doðrusudur? Korkar, yoksa bu da mý iþlenmiþtir benliðine? Belirsizlikten, bilinmezden korkar ve yine korkar, artýk yüzünde sadece çocuksu bir ifade kalmýþtýr... Ne kadar yakýndýr doðruya, nereden bilebilir ki bu yürüyüþün sonunu? Hedefi nedir? Zaten sorularýn kendisi bir paradokstur,bu kýsa yolculuðunda düþünceleriyse a priori-deneyden önce- paradoks... Tek bir an yeterdi ona anlamasý için, anlýklar deðil... Yolculuk baþlar... Birkaç adým ve bir dönemeç; isteklidir aynen devam eder yolculuðuna; bir umut yeþerir-yüzündeki ifadeden bellidir- duraksar; ümit? Nedir?... Hissettikleri, yaþama karþý bir istek, bir özlem midir? O anda birkaç gölge görünür, uzaktýr, tanýyamaz gelenleri, yine de hazýr deðildir, kaçmak ister, dener ama baþaramaz. Bir ses: -Merhaba Durur, sese doðru yönelir, ilk defa hisleri kesindir ve yüzündeki ifadeye yansýmýþtýr; istemediðini anlar, yardýmý olacak mýdýr konuþmanýn kendisini tanýyan bu insanlarla? Mecbur hisseder; bu his, her þey bitmiþ gibi bir haleti ruhiyeye bürünür. Kýsa bir sürede hem umudu hem de umutsuzluðu tadar. Arkadaþlarý yanýndadýr, iyi görünmeli ve samimi olmalýdýr. Bu zorunlu ifade deðiþikliðinden sonra huzursuzluðu giderek artar. Bir þair olsa kendini bir suçluya benzetirdi herhalde, kelebeklerin ömrünü çalan bir hýrsýza... Suçluluk hisseder... Aniden güler... Her þey daha yeni baþlýyordur, yüz ifadesi hatta vücudu artýk yabancýdýr... Üç insan etrafýný sarmýþ, üçünde de korku ve endiþe dolu bakýþlar; yabancýsý olduðu çevrenin Öz’üne yabancýlaþmýþ üç insan görür sadece... Ýçlerinden biri: -Neyin var senin? Bir acayipsin Donuk bir ifadeyle: -Bilmem nasýl görünüyorum ki? -Solgun ama ilginçtir mutlu gibisin Bir diðeri: -Farklý Öteki hafif sýrýtarak: -Belki de sadece hastadýr -Yok, yok, bir þeyim yok. Biraz uykusuzum. Elimi yüzümü yýkayayým geçer. Yanlarýndan uzaklaþýr ve tuvalete girer, yüzünü yýkar birkaç kez, bu esnada sürekli aynaya kaçamak bakýþlar atar, korkar, bakamaz, korkar yabancý birini görmekten, birkaç nefes alýr çenesinden damlayan sular eþliðinde ve toplar gücünü, kafasýný kaldýrýr, beþ-on saniye aynaya bakar, kendini inandýrmaya çalýþýr ve mýrýldanmaya baþlar: -Bir þey yok, bir þey yok, kendine gel, korkma. Duraksar ve bu kez gözlerini kapatýr ve tekrar güvenle baþýný kaldýrýr; sadece o an için farkýndadýr: -Kötü bitecek, sonu yok bu kaçýþýn Hafifçe gözlerini açar... O an aynadaki insana yabancýlaþtýðýný hisseder; Mutlu-mutsuz, üzgün-sevinçli vs...tüm yeni duygularýyla; Bir gülücükle; Elveda der tanýmadýðý insana. Kapýya doðru yönelir ve çýkýþta duraksar; bir baþka kapý ve geride býraktýklarý. Yaslanýr kapýya, kafasý önde elini cebine atar ve sigarasýný çýkarýr, yakar. Çýkan duman, acý bir folk ezgisi. Hafifçe baþýný kapý koluna doðru çevirir. Ve oradan çýkar... Kapýyý kapatmadan... PART:2 -TANRIYLA DÝYALOG- Yürür yavaþça; toz bulutuna benzer, yavaþladýkça uzaklaþýr insanlardan. Artýk koridorda kimse yoktur, rahatlar... Aniden kafasýný kaldýrýr, güvenir kendine Oysa yalnýzlýk dolu yenilgilerdir hayatý. Belki de tüm evren, tanrý. Adam:-Elleri havadadýr- -Merhamet etme bana, döndürme beni yolumdan. Tanrý: -......(ses yok) Adam: - öldür beni! Tanrý: -......(ses yok) Adam: - Öldür beni. Lime lime et. Ben birleþtireyim parçalarýmý, bu deðil mi ki bu yolun amacý? Böylece korkmam ölmekten. Ya da hayýr ben korkmuyorum bu baþlangýçtan. Tanrý: -.......(ses yok) Adam: -Bu yol bana gider, bende biter. Býrak ben yapayým beni. Tanrý: -Toz bulutu daðýlýr. Ve adam mýrýldanýr; ...Olmaz, olmaz Günler gelmez Kuþlar ötmeyince zaman geçmez Uzak... Dahasý; offoooooooffffff Mutluluk; Buradan çok uzakta benim için Aþk da; Hep ayný manzara Götürür geçmiþe Ayný anýlara Her görüntüde bir hayalim; Ötesine geçemediðim Gitmeli ve kurtulmalý RÜZGARDA SAKLI GERÇEÐÝ BULMALI... PART:3 ...DERKEN UZUN BÝR KORÝDORA GELMÝÞTÝR, HERÞEYÝN SONUÇLANACAÐI SAVAÞ ALANINA. Iþýðý görür, çýkýþ kapýsýndan içeri dolan ama sadece kýsýtlý bir alaný aydýnlatan parlaklýðý, sanki gece güneþi gibidir,t ek farký gün hiç doðmaz, hep karanlýk, ilerledikçe ýþýða doðru karanlýk artar ve aniden duraksar, hafif bir gülümseme ile tekrar hareketlenir, ayný anda kapýsýný göremediði çýkýþtan gölgeler giriþ yapar ve tüm insanlar belli bir düzende sola ve saða ayrýlýr, kendisine doðru gelmeye baþlar, kaçar gibi bir ifade görür ilk karþýlaþtýðý gencin suratýnda, diðer yüzleri bekler heyecanla, bir umut, bir diðeri ve diðeri, etrafýndan insanlar hýzla geçerler ama hepsinin baþý önde, anlayamaz ne olduðunu, etrafýna bakar, bakar ve bakar... Evet, insanlar onun ulaþmak istediði yerden hýzla uzaklaþýyorlardýr, yeniden duraksar fakat zorunlu bir aradýr bu seferki, kolunu biri tutmuþ, hafifçe sola doðru çevirmiþtir onu, adamýn kendisini tanýdýðý bellidir fakat adam için bir þey hissetmediði çok açýktýr, adam: -Yanlýþ yoldasýn Der ve devam eder -Þu haline bir bak. Deðer mi tüm bunlara, sana sunulan yaþa ve asla sorgulama Cevap sert olur: -Bu aptal PRATÝK hayat, bu sizin hayatýnýz, benim deðil. Adam atýlýr: -Farkýnda deðilsin der sessizce sonrasýnda ise ‘farkýnda deðil’ diye baðýrýr sonra ve herkes aniden durur, adama doðru bakar. -Ne bulacaðýný sanýyorsun? Mutluluk, sevgi, aþk, sonu yok bu kaçýþýn. Adam, kolunu hýzla çeker ve o anda: -Mutluluðu, sevgiyi, aþký pratik deðil teorik olarak yaþamak istiyorum ve unutma ki KARANLIÐIN EN KOYU ANI, AYDINLIÐA EN YAKIN OLDUÐUN ANDIR, tek yapmam gereken yolumu kaybetmemek.Ve þimdi daha iyi anlýyorum, o karanlýðý yaratan da arttýran da bizleriz ve kurtuluþumuzu yine biz saðlarýz. Diðer adam hafifçe güler ve: -Mutluluk, sevgi, aþk. Sen de ayný sýra ile söyledin, bizler gibisin kurtulamazsýn... -Ben baþarabilirim. Bu son söz, herhangi bir etki yapmaz adamda. Hatta bunu bekliyordur, cevabý da hazýrdýr, hafif sýrýtarak ve etkilerinden emin: -Ne farkýn var diðer insanlardan, küçük bir andan baþka... Der ve yavaþça uzaklaþýr... Yine birçok yanýtsýz soru kafasýnda, yolun yarýsýnda daha, ne için? Deðer mi buna? Yine kafasý karýþmýþtýr, geriye doðru bakar ve sol duvara yaslanýr... Birkaç saniye düþünür, düþünür ve düþünür... Etrafýna bakýnýr ve biraz önceki adamýn arkasýndan hafifçe baðýrýr: -Vazgeçmek olur mu-ses tonu azalarak- desem; Üzgün ve hüzünlü bir ifadeyle, sinirle baðýrýr: -Kýyýsýndayým hayatýn desem -Ufak bir sarsýntý bekliyorum desem -Düþmek için hayata -Ama bilmiyorum desem -YOLUM NEREYE... Son sözlerini, zaten vazgeçtiði yolun çýkýþýna sýrtýný dönerek söylemiþtir. Yaslar sýrtýný ýþýða. Bir kaðýt parçasý geçer; beni gör diye. Ve durur sol yanýnda. PART:4 Adam gözlerini açar. Doðru mu yapmýþtýr vazgeçmekle. Hem o da sýradan bir insandýr. Þimdi tam anlamýyla hayata dönmüþtür. Aslýnda eski yaralarýna yenileri eklenmiþtir, o kadar. Adam ayaða kalkýp ellerini göðsünde baðlar. Gözlerini kapar. Sonra tekrar ellerini tanrýya yakarýr gibi açar ve þu sözler duyulur aðzýndan: ‘ -Ölümümüzdür tanrýmýz -Tanrýysa anlýklardan kaçan insan -Tanrým; Güç ver kullarýna bu yolculukta, sana raðmen yapar mýsýn bunu? -Rastlantýsal ideler oluþturur ölüm nedenlerimizi -Ýntihara düþkün ruhlarýmýzdýr yoldan çýkaran bizi ve sana ulaþtýrýr yine o ruhlarýmýz, anlýklarýmýz’ der. Gözlerini açýp ellerini yavaþça indirir. Yürümeye baþlar. Bir müzik duyulur Mahler’in The Titans’ý. Bir ses duyulur inceden:-Tanrý- -Kendi içinde kaybolmak istemeli insan, derine ve daha derine, kimsenin bulamayacaðý, ulaþamayacaðý, gerçeðin yazýlý olduðu sayfalara varmalý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Necat Dilaver, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |