Ýlkin yaðmurlu geceler kaçamaðýydý zaman! Yýllarca serili bir þekilde geldi oturdu zaman zaman. . Uzunca sohbetler ettik geceler boyu. . Ýyice demlenmis porselen demlik cayi esliginde, yollari konustuk biraz. . Uzatan, yakýnlaþtýran, yoran, savuran yollari. . Tipki koku belirsiz bir agac gibi, dalbudak salan…….

Alýþkýn deðildi kapýnýn böyle sýk aralýklarla çalýnýlmasýna. Açmasýyla boyunu aþan bir gölgenin içeri patlarcasýna girdiðini farketti. Sendeleyince duvar boyunca uzayan kalorifer borusuna tutundu. Bunca rahat bir içeri girise karþýn, ilk çekingenliðini hemen atamadý. Uzun bir sohbet yaptýlar yaþam tadýnda. . Belli bir rakamý aþýnca yelkovan, hoþçakal dediler birbirlerine. . Kapýyý açtý ve gölge dýþarý çýktý. Ardýndan usulca kapý kapandý ve kilit sesiydi apartman koridorunda yankýlanan. . Iþýðý söndürdü misafirin ardýndan. Perdeyi açtý, pencerenin ardýndan bahce boyu yuruyusunu, arabasinin kapisini acisini, kontagi cevirip bijuleri ateslemesini gordu ve icinde hissetti. Ardindan far ýþýðýnda karþý apartmanin kapýsý aydýnlandý bir an ve yeniden karanlýða gömüldü sokak. . Gitmisti! Perdeyi kapattý. Abajuru yakmadý. Gözleri birkaç dakika sonra karanlýða alýþtý. Perdenin kenarýndan sýzan cýlýz bir ýþýk düþmüþ, önce sehpayý sonra halýyý yalýyordu. Odadaki havada tuhaf bir koku vardi. Dumanlar yayýlmýþtý perde perde. . Umut duvardaki gitarin perdesinde. . Nikotin kokusu deðildi oysa yayýlan. Gitarda umuda iliþkin bir parca deðildi çalan. . Koltukta oturduðu çukurluða baktý. Nasýl bir zamandý bu? Ki kemanlar akortsuz bir gýygýdi çalýyordu. Oysa dün gitar ve kemaný birleþtirip ýrksýz bir konçertoydu denedikleri. Hiç te fena deðildi aslýnda. . Ama bu gece keman yayýný, gitar penasýný kaybetmiþti bir yerlerde. .

Nasýl bir zamandý ki bu; havada özlem tadýnda bir lezzet vardý. Karmakarýþýk bir hava! Ama bir o kadarda Anadolu þehirlerindeki sabaha karþý koklanýlan dinginlik! Keman susmus, anlaþýlan bir daha hiç çýkmayacak kýrmýzý kadife kaplý deri kutudan. . Hani son kapatýþtaki dinginlik gibi. . Biraz buruk bir gülümseme, belki bir okþayýþ, kutunun üzerinde hafif bir el gezdirme. .

Hani asfalt yol gunduz gunesten kavrulur da sabaha karsi serinler. Cogunluk dag etegine paralel gider. Oy-le bir dagdir ki ancak basini kaldirinca gorursun gokyuzunu. . Uzaktan tek tuk kamyon farlari. . Kimi kucuk kir kahvelerinde sari ampuller yanar. Sari’ya döner pervaneler. . Senin kemanýna inat Gencebay sarkilari çalinir. Ve sen o cok sevdigin kemanini kutusuna koyar bagaja yerlestirirsin. . Gülerek! Herkes gibi kosedeki televizyona bakarsin. . Ruhundur aslinda dokundugun bu acik sessizlikte, havadir birde Icine cektigin. . Karakis’sa eger; asfalt parlar. Dað etekleri sabaha yakin ince bir tabaka buz tutar. Basarsan kolayca kirilir. Yurek gibi! Kemandaki tellerden birinin bir koncertoda, ansizin kopup yuzune firlamasý gibi. . Hava donuk bir acikliktaysa, ay’in golgesi duser, asfalt uzeri bir gumus yol!Uzaktan yuklu kamyonlarin tekerine takili zincirlerin ezdigi buz sesi. . Balata sesleri karisir geceye. . Ve sen ilk solo konserine ci-karken yaptigin ilk bozuk akortlari hatirlarsin gulerek! Mola yerindeki lokantaya bakarsin. Camlar buhar. . Yuzler bulanik. . Iceride simit floresanlar. . Senin ilk solonda yuzune vuran spotlar. . Ve göðsünün arasýndan sýzan terin yarattýðý kaþýntý. . Hiçbirsey yapamaman. . Sahne teslimiyeti! Tek yapabildiðin seyircinin kendine sandýðý oysa senin kendi haline gülümsemelerin. . Lokantaya yönelir ayaklarýn. . Kapýyý açýp girmeye çalýþýrsýn. . Oysa girdiðin ilk baþarýný arkadaþlarýnla kutladýðýn Mulkiyeliler Lokali. . Yuzunde bir haslama kokusu. . Icerisi sicak ve duygan. . Gulerek oturdugun sandalyede basinda bitiveren garson! Söylediðin bir tabak pilav üzeri kuru! Hafif sulu. . Mulkiyenin kýzarmýþ pacanga böreklerine inat plastik sepetlerde serin ekmekler. . Düz beyaz muhtemelen palaks marka kýrýlmaz cam bardak suyunu ictiðin. . Su dedigin Taþdelen. . Uzun boyunlu þiþede. . Gümüþ rengi, yumusak metalimsi kapaklý çok zaman elinde oynayip yuvarlacik ettigin. . Masa uze-rinde musamba ortu. . Çatallar karavana tipi. . Seninse aðzýn küçücük. . Kaç kez batýrmýþlýðýn var dikkatsizce dýþ etine. . Gitari kaç kez dikkatlice duvara vurup parca- lamisligin var!. . Ah o cok sevdiðin düz beyaz kürdanlar! Kac kez dogru bir –do- yakalamak icin ayna karþýsýnda aðzýna koyup, çalýþtýðýn…. Ve her seferinde seyrek ön diþlerinin arasýna kayýp konsantreni bozan! Yemek üzeri demli bir çay. . Kýrmýzý beyaz damalý çay tabaðýnda. Kulis arkasý gülmelerin elindeki muzikli kupayla. . Icindeki demli cay. . Tavsan kani. . Bogazin lazim sana!Usutme- melisin. . Disari bakinca masadan, biraz karanlik. . M. A. N kamyonlar ayni yerlerinde. . Ortalarda degil asla! ya su vanasinin ya da hava pompasinin yaninda. . Asla ortada olmaz nefes alan, harareti henuz sogumamis terli M. A. N’lar…Hicbir zaman yok, ortada olmuslugun. . Solo- lar disinda. . Soguk! Insani elleyen bir soguk! Cati kati soguk! Cati katin’daki keman, kutusunda soguk! Yuvarlak teras penceresinin yaninda kimliksiz bir pena. .
……….
Böyle dingin elle tutulur bir hava odadaki!Nasil bir zaman?Bir yagmur kacamaginda boyle insana dokunup kaçan! Kalýcý bir lezzetle, odaya sýzan. . Gitar ve kemani yalayan. . Insani dusunceye, insani yollara savuran. . Saldýrýr gibi. . Cok sýkýlmýþ bir kemerde týkalý kalýp dýþarý çýkmaya çalýþan bir nefes gibi. . Hiçbir zaman okuyamadýðýn -pes- gibi. . Kilitli sandýkta saklý kurutulmuþ bir sarý gül gibi.
Botlarini sýkýca baðladý ilkin! Yatak odasýndan þapkasýný vestiyerden gocuðunu aldý. Bir sigara yaktý. Üzeri resimlerle dolu pembe sokak kapýsýný açtý. Yol resimlerine bakti ayak üstü. . Uzun apartman koridorunu gecti hýzla. . Merdivenleri ikiþer ikiþer indi. Gýcýrdayan apartman kapýsýný açtý. Nasýlsa arabada antifriz vardý. Dýþarý çýktý. Arka sol lastik biraz kabaktý! Az ötede parkedilmiþ arabasýna yöneldi. Yine aralik kalmisti cam! Kapýyý açtý!

Ýçerde bir solo vardý.



Deniz Guney