Doða çok hassas dengelere oturtulmuþtur. Her canlý, türünün geliþimini saðlamak için beslenmek zorundadýr. Bu içgüdüseldir. Hayvanlar aleminde þahit olduðumuz kendi aralarýndaki bu kýyým, aslýnda doðanýn mucizesi olan bu hassas dengenin bir parçasýdýr. Ýçgüdüsel bu hareketler bütünüyle programlý kusursuz bir döngü oluþturmaktadýr. Bu içgüdüsel zemine oturtulmuþ kusursuz programlar bütünü, kendini asýrlar boyunca geliþtirerek günümüz koþullarýna uyum saðlamaktadýr.

Savunma! Her canlýnýn doða içerisindaki mücadelesinde geliþtirdiði bir olgudur. Doða, bu hassas döngüde canlýlarýn düþmanlarýna karþý yok olmalarýný önlemek için savunma sounlarýný içgüdüsel yeteneklerini geliþtirmek suretiyle çözmüþtür.

Ýnsan doða’nýn en geliþmiþ yaratýðýdýr. Hayvanlar aleminin bu içgüdüsel avantajýna karþý beyni silah olarak kullanýr. Ancak, bu avantajlý silahý kendi türünün içindeki rakiplere karþý kullanabilmesi için histen de öte, birtakým akýl denklemlerinin içinde olabilmesi gerekmektedir.

Ýnsanlar ne yazýk ki kendi aralarýnda, kin, nefret, kýskançlýk, çekememezlik, düþmanlýk gibi duygularýn varlýðý nedeiyle tehlike altýna girmektedirler. Fakat, bu duygularýn sahibi insanlarýn sevindirici bir taraflarý vardýr; huylarý deðiþmez. Genetik bir problemdir onlarýn yaþadýðý. Bu nedenledir ki, onlarý analiz etmek fazla zaman almaz. Böylece savunma mekanizmasýný, eylemin baþlamasýna meydan vermeden çalýþtýrarak bu tehlikelikeleri daha oluþmadan gündemimizden sileriz.

Kötü, kötüdür! Tabiiki güvenebilirsiniz. Bir filmi ikinci defa seyrettiðinizde sonucun deðiþmediði kadar güvenin.