..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > dündar bayram




5 Ocak 2005
Birþey Gibi Kötü  
dündar bayram


:BAHJ:
    BÝR ÞEY GÝBÝ KÖTÜ

“Ýçinizde birþey hissedeceksiniz , birþey gibi kötü , birþey gibi anlatýlmaz . Sadece ve öylece sarýveren etrafýnýzý . Herhangi bir yaþamýþlýk üstüne konan , o uçarý ve kimsesiz sevda gibi ya da hayýr , hiçbir þey gibi. Yapmacýksýz ve hiçliðe öylece gebe . Ýþte o an baðýrmanýn tam vaktidir.”

“Düþün” dedi . Günlerdir beyninde çýnlýyordu bu kelime . Ne istiyordu ? Neyi düþünmesi gerekiyordu . Etrafýndakilere göre düþünecek birþey yoktu . Sadece birisini etkilemek için bulunan o ufak oyunlardan birisiydi . Sonuçta hiçbir kapýya çýkmayan , hiçbir amaca yakýnsamayan , düz , basit ve kendi halinde bir kelimeydi belki de . Üstünde bu kadar yorulmanýn bir anlamý yoktu sanki . “Ama ya öyle deðilse” diye geçirdi içinden . O zaman ciddi bir sorun vardý ortada , katedilmesi gereken uzun bir yol vardý .

Kurþuni bir yalnýzlýðýn tüm benliðini kargýþlarcasýna, dingin ve tutarsýz , oratsýndaydý . Kelimeler , özellikle o kelime aklýndan öylesine geçiveren , anlamlandýramadýðý hengamesinde yaþamýnýn , koku dolu bir ýssýzlýðý ve sessizliði , kelimelere inat sessizliði yaþamak , belki de olasý çýkmazlar içinde en halden bilmezi, en çirkefiydi . Günlerin geçiþi deðiþmeyen bir pervasýzlýk sürerken gözlerinin önüne , o , olanca yoksunluðuyla dikiliyordu karþýsýna sevdasýna boþluðun . Ýçinde bir þey apansýz büyüyor , o , onu yakalamaya çalýþtýkça kaçýyor , kaçtýkça þey onu yakalýyordu . Bir þeydi , ne olduðu ,niye olduðu ve ne zaman geleceði belli olmayan . Savsaklandýkça boðuyordu onu . Ama þiddetle kaçýyordu gün ýþýðýndan . Savaþmaktan çok vurkaçtan yanaydý . Þimdi bir de bu kelime çýkmýþtý baþýna . Belki dikkatsizce söylenmiþ ama onun bütün vahþetini arttýrmýþtý .

Sýkýlgan tavýrlarla nereye varacaðýný izliyordu . Bir yandan da o kelimeyi söyleyene kýzýyordu . “Bir ipucu vermeliydi . Bana biraz yardým etmeliydi . Bir çýkýþ yolu göstermeliydi.” diyordu. Böyle ortaya çýkýp küt diye “düþün” denir miydi? Bu bir insanýn boðazýna ip geçirmekten de betredi . O zaman ne olacaðýný biliyordu insan , ya þimdi ?

“Oturup ona mektup yazmalý” dedi . “ Ne istediðini , nasýl ve ne hakla ve neye dayanarak istediðini öðrenmeli” dedi. Sonra bunun kendisini küçük düþürmek olarak gördü . O söylemeden ne olduðunu bulmalýydý , bu problemi çözmeliydi . Belki kitaplarda buna benzer birþey bulabilirdi ya da bu iþe daha önce bulaþmýþ birisini bulup ona sorabilirdi . Ama bu yapma bir rahatlýk saðlayacaktý ona . Eðer varýlacak bir nokta varsa o noktaya tek baþýna varmalýydý . Yoksa ne anlamý kalacaktý ki ? Sonuçta ona söylenen “düþün” git baþkasýna sor anlamýna gelmiyordu ki . Hem bu içindeki þeyi de tatmin etmeyecek aksine iyice azdýracaktý . Bu yargýya nasýl vardýðýn bilmiyordu . Kontrolsüz bir içtepiydi bu belki . Kendine tam olarak egemen deðildi . Sanki o , egemenlik hakkýný bir baþkasýna vermiþ , oy çokluðuyla (bir oy) baþa geçen bu kiþi de , onu istediði gibi yönetiyormuþ gibi geliyordu ona . Acaba geçen seçimlerde meclis üyelerini seçerken böyle birkiþiyi de seçmesi mi gerekmiþti? Belki de öyleydi . Eðer egemenlik kendisinde deðilse , yaptýklarýndan da sorumlu olamazdý , dilediðini yapabilir , sonra da egemen kiþiyi suçlayabilirdi . Bunu diðere insanlarla anlatmasý biraz zor olacaktý ama mutlaka onlar da böyle bir kiþiyi seçmiþ olmalýydýlar , belki farkýnda deðldiler .Ama o anlatýnca hemen anlayývereceklerdi . Evet , evet , diyeveceklerdi , biz sadece bu ülkeyi yönetmeniz için oy vermiþtik , bize bundan , bizi de ayrý ayrý egemenliðimizden edeceðinizden söz etmemiþtiniz . Þimdi verin tüm egemenliklerimizi geri , sizi feshediyoruz , kendi krallýðýmýýz ilan ediyoruz , diyeceklerdi . Bunu söylemeliydi insanlara , böylece elini kolunu baðlayan o þeyden kurtulabilirdi. Bu kelimenin altýna þýkýsýp kalmayacaktý . O zaman düþünebilecekti . Ne güzel olacaktý , bu sanrýyla kendini rahat hissetti . Belki de onun istediði buydu , eðer öyleyse sevilmeye layýktý . Tam bunu ona yazacakken uykudan uyanmýþtý . Kendine lanet etti , daha bir arpa boyu yol alamamýþtý . Oysa o bundan farklý birþey istiyordu . “Ne istiyorsun benden” diye haykýrdý ve uyudu .

O günlerde “surat asma hakkýný” kullanýyordu . Etrafýndakler pek anlamýyordu bunu . Anayasada yada herhangi bir yasada böyle bir hak yoktu . Belki de o yasalara aykýrý iþ yapýyordu . Hem diðer insanlar böyle bir haktan bahsetmiyor , eðer suratlarýný asarlarsa bunu bir nedene dayandýrýyor , hiçbir þey bulamazlarsa suçu “can sýkýntýsý” diye birisine atýyorlardý . Çok patavatsýz ve saðý solu belli olmayan birisiydi bu can sýkýntýsý , olur olmaz zamanlarda gelir insanlarýn yüzlerini asmalarýna neden olurdu . O olmasa hep gülecekti insancýklar . Görüldüðü yerde vurulmasý istendiðine dair söylentiler vardý . Ama bizimkli suçu ona atmayý doðru bulmuyordu . Kafasý öyle karýþýk , içi öyle doluydu ki yüzünü asmaktan baþka þansý olmadýðýna inanýyor ve bu hakký kendinde görüyordu . Bunu yasalara koymamak yasa koyucularýn düþüncesizliðiydi . Ýnsan aðlamak , gülmek , surat asmak gibi haklarýnýn güvebce altýna alýnmamasýný yadýrgamalýydý . Peki ama bunun onunla ne ilgisi vardý ? acaba gidilmesi gereken yoldan uzaklaþýyor muydu ?

Þey , içinde bir o yana bir bu yana gezinip duruyordu . Ardýsýra “düþünmek”i de sürüklüyordu . Þey , nereye gitse düþünmek oraya takýlýyordu . Kendisine verilen emrin yerine getirilip getirilmediðini öðrenmek için aranmamýþtý da . Belki de çoktan unutmuþtu . “Niye debelenip duruyorum ki?” diye soruyordu , sonra da “daha yeterince debelenmedim” deyip geçiþtiriyordu . Aslýnda artýk emri verenden çok emrin kendisini önemsiyordu . Sonuçta bu kelime kendisini düþüncesizlikle suçluyordu . Hayýr efendim , düþüncesiz filen deðildi . Nereden çýkarýyorlardý bunu . Kimi kýrmýþtý bugüne dek, kimin tavuðuna kýþt demiþti. Çok yanýlýyorlardý . Aslýnda bu emri verenlerin düþünmesi gerekiyordu . Hatta bu konuda bir rapor hazýrlanýp ona sunulmalýydý . Raporda kelimenin tarihçesine, çeþitli dillerdeki anlamlarýna kesinlikle yer verilmeli ve ne istendiði açýk þekilde belirtilmeliydi . En ufak belirsizlik halinde rapor geri çevrilerek yeniden yazýlmasý için iade edilmeliydi . Yasal süre dolduktan sonra yapýlan baþvurular dikkate alýnmayarak haklarýnda bakaya iþlemi yapýlmalýydý . Evet , önce o düþünmeliydi . sonra kendisine ne düþündüðünü iyice anlatmalý ve oturup ikisi beraber yorumlamalýydýlar . Belki o zaman istedikleri kapýya çýkacaklardý . Onlarý içeri buyur edeceklerdi . Rahatlayacak ve huzurla uyuyacaklardý . Acaba o bunlarý düþünüyor muydu ? Sonunda onu aramaya karar verdi .

Sýradan birgündü o gün de , iþ yerine gitti , biraz oyalandýktan sonra heyecanla telefona sarýldý . Bir yandan heyecanlanýyor , bir yandan korkuyordu . Ýki ayrý iþi ayný anda yapabilmek ne kadar güzeldi ve telefonun çalmaya baþladý . Karþýdan sabah mahmurluðuna batýrýlmýþ bir ses cevapladý telefonu . Önce selamlaþma ve hatýr sorma seviyesi aþýldý . O önemli ana yavaþ yavaþ yaklaþmak istiyordu . Bunun tadýný çýkarmalýydý . Biraz konuþtular ve artýk o an gelmiþti . “Benden birþey istemiþtin hatýrlýyor musun?” dedi, “Ne gibi?” diye sordu karþýdaki ses. Sesinde bir deðiþme yoktu . Yoksa hatýrlamýyor muydu ? “Düþünmek gibi !” diye haykýrdý birden . Acý içindeydi. “Sen hala orada mýsýn?” dedi karþýdaki ses , büyük bir þaþkýnlýkla . Yýkýlmýþtý . “Þey, zaten sende ses çýkmayýnca , ben ,þey , düþündüm , yani benimle ilgilenmediðini , ben de .....” . gerisini dinlemedi . O baðýrmýþtý , halbuki bu süre içerisinde , tüm benliðiyle , tüm hücreleriyle baðýrmýþtý hem de , hiç sesi kalmamacasýna , yýrtýnýrcasýna , ama sesi ona yetiþmemiþti. Bir þarký gibi , çok sevdiði , “yetiþmiyor sana sesim , bekliyorum gelmiyorsun” , beklemiþti , ama olmamýþtý , demek “yollar bu kadar uzun” du . Bu yýkkýnlýk aldatýlmaktan, kovulmaktan çok farklýydý . Öylece kaldý , yýkkýnlýk hakkýný sonuna kadar kullanmakta kararlýydý , en azýndan bu hak tanýnmalýydý ona . Ýçinde bir þeyin yeniden büyüdüðünü hissetti , bir þey gibi kötü , bir þey gibi anlatýlmaz .


Dündar BAYRAM








Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýronik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Kavuþma Meselesi

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Sonraki Ayrýlýk
Bir Sonraki Ayrýlýk

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yitik Kelimeler Diyarý [Deneme]
Anonim [Deneme]
Yýllarýn Ardýndan [Deneme]


dündar bayram kimdir?

yaþamak, yazmaktýr

Etkilendiði Yazarlar:
oðuz atay , vedat türkali


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © dündar bayram, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.