GERÇEK VE ÇARPITILAN GERÇEK

Taraflýlýðýn Önlemez Yükseliþi
(Bu yazý “hýzlý tren” kazasýnýn ertesi günü yazýlmýþtýr.)
Öncelikle þunu belirteyim ki “beþ saatlik treni” ilk günden beri yakýndan takip ettim. Buna Ecevit hükümeti de dahildir. Açýkçasý TCDD’nin azmi ve yaklaþýmýný takdir de ettim. Çünkü bu ülke için yurdu demir aðlarla örmenin en doðru ulaþým politikasý olduðunu düþünüyorum. Bu düþüncem deðiþmiþ deðil. Yýllarca sað iktidarlarca bir kenara býrakýlan demiryollarýmýzýn gene bir sað iktidar tarafýndan önemsenmesini çok olumlu karþýladým. Çalýþmalarýný da yakýndan izledim. Görünüþte doðru adýmlar atýyorlardý. Yaklaþým mantýklý ve bilimsel gözüküyordu. Yurdu demir aðlarla örmek isteyen biri olarak “beþ saatlik tren” çalýþmasý baþarýya ulaþýnca TCDD’ye bir takdir e-postasý dahi yolladým. Bu noktada benim için en önemli referans olan üniversite ve konunun uzmanlarýndan (sendika dahil) kaynaklanan olumsuz bir habere rastlamadým.
Prof. Dr. Aydýn Erel hariç hiçbir bilim adamýnýn konuya ciddi bir eleþtiri getirdiðini duymadým, okumadým ve bilmiyorum. Sayýn Erel’in açýklamalarýna da hiçbir yerde rastlayamadýðým için ancak faciadan sonra haberdar oldum. Sayýn Erel’i takdir ediyor ve onun þahsýnda bilime gösterilmeyen saygý ve ilgiyi “lanetliyorum!”

Ne Yapýlmalý?
1)     Binali Yýldýrým istifa etmeli.
2)     Süleyman Karaman istifa etmeli.
3)     Baþbakan milletten özür dilemeli.
4)     Hýzlandýrýlmýþ tren çalýþmasý gözden geçirilip bilim adamlarýnýn onayý alýndýktan sonra hayata sokulmalý.
5)     Bu facia demiryollarýnýn geliþtirilmesi programýný aksatmamalý tam tersine gerekli dersler alýnarak ayný yönde çalýþmalara devam edilmeli.

Esas Konu:
Ýnternet üzerinden tek tek gazeteleri inceledim. Ýnceleme sonuçlarýný sunduktan sonra yorumumu okuyabilirsiniz:
1. Akþam: Gayet net ve sað duyulu bir habercilik anlayýþý ile olay yansýtýlmýþ.
2. DB Tercüman: Ilýcaklarýn Tercümaný Aydýn Erel’den bahsetmiyor. Gazete hükümeti koruyan gerçeðin tüm yönlerini ortaya koyamayan klasik bir iktidar yanlýsý gazete haberi yapmýþ.
3. Dünya: Düz ama tarafsýz bir habercilik anlayýþýyla haberi yapmýþ.
4. Evrensel: Henüz günlük yayýn yapamýyor.
5. Fanatik: Futbol gazetesi olduðu için maalesef týk yok!
6. Fotomaç: Futbol gazetesi olduðu için maalesef týk yok!
7. Güneþ: Hitap ettiði kitleye dönük gürültücü ama yeterli bir haber yapmýþlar.
8. HO Tercüman: Akþam gazetesinin sað versiyonu olan gazete net ve tarafsýz bir habercilik yapmýþ.
9. Hürriyet: Manþeti saðda içi solda olan bu gazetemizin manþeti en ciddi ithamý içeriyor. Ýçerdeki haber doluluðu ve tarafsýzlýðý çok iyi. Hürriyet “çýplak gerçek” karþýsýnda “iktidar yanlýlýðýný” unutuveriyor,.. Allah’tan!
10.Milli Gazete: Sitede tarih 23 Temmuz 2004 yazdýðýna göre bugüne ait olmalý. Ama týk yok! Týk!
11.Milliyet: Hürriyet’ten daha iyi bir habercilik anlayýþý var. Ayný grupta olmalarýna raðmen Milliyet daha sol kitleye deðil de daha “aydýn ve eðitimli kitleye” hitap etmenin sorumluluðunda!
12.Ortadoðu: Týk yok!
13.Radikal: Aydýn Erel’den tek bir satýr yok!
14.Sabah: Hürriyet’e benzer. Bu gazetenin de kötü yaný bu özgün deðil ama Umur Talu’nun yazýsý gazeteye bir farklýlýk getirmiþ.
15.Star: Saðlam bir manþet ancak düz bir habercilik.
16.Türkiye: Ýktidar yanlýsý bir gazete nasýl haber yapar, iþte örneði…
17.Vakit: Küçük bir haber olarak geçiyor. Yazýk!
18.Vatan: Gerçekten Vatan gazetesinin hakkýný vermek lazým. Manþet , içerik ve farklýlýk! Binali Yýldýrým kazadan sadece 4 saat önce Vatan’ýn Genel Yayýn Yönetmenine “Herkes güvenle binebilir.” demiþ.
19.Yeni Asya: Yazýk týk yok!
20.Yeni Çað: Gerçeðin baþka bir þekilde çarpýtýlýþýna örnek. Cem Uzan tarzý asabiliðin bir örneði. Bu acýlý günde yapýlacak en son þey buradan siyasi puan kazanmak olmalý.
21.Yeni Mesaj: Týk yok!
22.Yeni Þafak: Sabah yazdýklarý “sabotaj” haberini öðleye doðru kaldýrarak zevahiri biraz olsun kurtardýlar. Ancak olayý ört bas etmeye çalýþan eski Sovyetler Birliði gazetelerine benzer habercilik anlayýþýyla Yeni Þafak kendine yazýk ediyor.
23.Zaman: Evet gerçekler zamanla anlaþýlýyor! Ne yazýk ki zaman gazetesi gerçeklerle yüzleþemiyor.



YORUM:
Sorun gerçeðin benim yada sizin iþinize gelmesi deðildir. Gerçeðe ulaþmakla elde edilecek kazancýn kiþi baþýna ve topluma bölüþümü ve faydasýdýr.
Yöntem, araç, amaç ve insan gerçek ile kurduðumuz iliþkinin temel öðeleridir.
Binali Yýldýrým’ýn Vatan gazetesindeki ifadeleri doðru ise aslýnda sorun da çözülmüþ olmaktadýr. Sayýn Yýldýrým bir bilim adamý hariç kimsenin “olumsuz görüþ” bildirmediðini söylemektedir. Ne alakasý var diyebilirsiniz ama o olumsuz görüþ sahibi sayýn Aydýn Erel benim için artýk siyah bir kuðudur.
Karl Popper’ýn açýk toplumun demokrasiler için ne kadar vazgeçilmez olduðunu belirlemek için geliþtirdiði düþünce bütününün en önemli simgelerinden biridir “siyah kuðu”. Popper “herkes bütün kuðular beyazdýr diyorsa birileri siyah kuðunun peþine düþmelidir” þeklinde özetlenebilecek önerisi ile demokrasilerin daha saðlam hale gelebileceðini söylemiþti. Sayýn Binali Yýldýrým’ýn amuda kalkmýþ mantýk örgüsünü ayaklarý üstüne indirmesi gerekmektedir. Önce sistem kurup sonra da bunu bilim adamlarýna danýþmanýn anlamsýzlýðýný baþka türlü nasýl açýklayacaktýr? Daha da önemlisi bu noktada bir bilim adamýnýn mantýklý ve ýsrarlý iddialarýnýn dikkate alýnmamasýdýr.
TCDD ve Ulaþtýrma Bakanlýðý anlaþýlan tüm toplumu ve sayýn Baþbakan’ý da kandýrmýþtýr. Benim endiþem artýk havayoluna yönelmiþtir. Çünkü orada da ayný “fütürsuzluðun izlerini” görüyoruz!
Yorumumun ikinci bölümünü medyada “gerçeðe gözlerini baðlayanlara!” ayýrdým.
Medya gerçek ile iliþki kurmamýzda çok hayati bir rol oynamaktadýr. Dolayýsýyla “demokrasilerde” medyanýn olabildiðince tarafsýz olmasý çok önemlidir. Burada hem AKP’ye rakip olmaktan dolayý amansýz eleþtiri yapýlmasýný hem de AKP yandaþý olunduðu için eskiden Sovyetler Birliði’nde olduðu gibi gerçeði çarpýtmayý eleþtiriyorum. Çarpýtýlan gerçek bazen kamyon olur üstünüzden geçer bazen de tren!
Ve unutmadan “sabotaj” seçeneðini de göz ardý etmiyorum. Bu olasýlýk da ciddiyetle araþtýrýlmalýdýr. Ancak sonuç sabotaj çýksa bile Halep oradaysa bilim buradadýr…


SON SÖZ:

Ne olmuþtur?
Bir tren kazasý meydana gelmiþ ve 36 masum insan ölmüþtür.
Kusurlular kimdir?
1.Sýradaki kusurlu Ulaþtýrma Bakaný Binali Yýldýrým’dýr.
2.Sýradaki kusurlu TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’dýr.
3.Sýradaki kusurlu bu projeyi yapan firmadýr.
4.Sýradaki kusurlu muhalefet partisidir. Konunun takipçisi olmamýþtýr.
5.Sýradaki kusurlu bilim adamlarýdýr. Durumdan vazife çýkarma cesaretini gösterememiþlerdir.(Aydýn Erel hariç)
6.Sýradaki kusurlu medyadýr. Olayý tüm yönleriyle ele almamýþtýr.
7.Sýradaki kusurlu sendikadýr. Ücret artýþý için yaptýðý eylemlerden birini dahi yapmayarak kuru bir basýn açýklamasýyla yetinmiþtir.
8.Sýradaki kusurlu ilgili STK lardýr. Tüketici derneklerinden baþlayarak konu ile ilgili ne bir tepki ne de bir itiraz gelmemiþtir.
Sonuç
Ýlk iki istifa etmeli ve ilk üç yargýlanmalýdýr. “Cezalandýrýlmalýdýr !” demiyorum bakýn. Çünkü suç sabit oluncaya kadar demokrasilerde herkes suçsuzdur ve suçlu dahi bulunsa temyiz hakký olmalýdýr!