Yaþam kýsa, sanat uzun, fýrsat aceleci, deney aldatýcýdýr. -Hippokrates |
|
||||||||||
|
Gözyaþýný gözünün ucuna sýmsýký saklamýþtý.. Ve ne zaman ona ihtiyacý olsa, bedeni ve ruhu onu sakladýðý yerde asla ve asla bulamazdý! Ve deli gibi aradýðý zamanlarda ve hayatla oynadýðý saklambaçta o körebe iken ve göz yaþlarý saklý iken gözünün ucuna yerleþen o tarifi imkansýz aðrýyý hiçbir þey dindiremeyecek zannederdi, tükenirdi, biterdi. O bu en çaresiz oyunlu zamanlarda, o saklayýp sakladýðýný bulamadýðý zamanlarda, o okyanuslar gibi coþmak, deli yaðmurlar gibi yaðmak istediði zamanlarda, körebe ebe olmak istediði zamanlarda inim inim inlerdi! Gözyaþý gözünün ucunda saklýydý, ama o hiçbir zaman bu kadar yakýnlýðýn, bu kadar uzaklýða nasýl dönüþtüðünün, bu kadar berraklýðýn bu kadar karanlýða nasýl karýþtýðýnýn asla farkýna varamadý, asla ayrýmýný yapamadý ve hiçbir zaman gülücüðü, aðlamaya döndürmeyi beceremedi. O hep sýð sular gibi yaþadý, iki tepe arasýna sýðýnan koylar gibi sýð, sakin, rüzgarsýz. Hiçbir zaman rüzgarla dans etmedi, hiçbir zaman deli dalgalar gibi coþmayý yaþamadý, hiçbir zaman bir koydan bir baþka koya taþamadý. O hiç farklý olamadý yaþamýnda, olamadý, çünkü hep olmasý gerekenin bu kadar olduðuna inandý. Ne zaman yol ayrýmýna gelse ve ne zaman yaþam saðdan dönüp “ hadi bana eyvallah” dese,ne zaman o sol yana sapsa, ne zaman yaþamýn içinde yaþamdan uzak yapayanlýz kalsa, ne zaman içinde bir yerler de sýkýþan ve neye ve kime olduðunu çözemediði hasreti, özlemi, aþký, sevgiyi hissetse derinden, hep o göz ucunda sakladýðý göz yaþlarýný aradý. Ve ne zaman onlara ihtiyacý olsa, bedeni ve ruhu onlarý sakladýðý yerde bulamadý..! O biliyordu ki kendi ruhuna kýskanç olmuþtu. Önce inançlarýný, azmini, cesaretini kýskandý ruhundan. Sonra aþkýný, sevgisini kýskandý ve en sopn göz yaþlarýný kýskandý ve onlarý hiç bulamayacak kadar derine, uzaða.. ama inansa, ama o inanç ruhuna dolsa..aslýnda..gözünün ucu kadar yakýnýna sakladý göz yaþlarýný. Bir gün.. çok uzakta bir gün, inancýný, azmini, cesaretini AÞKINA sakladý, içine gülücüklerini sakladý, içine umudunu kattý, içine ruhunu verdi, içine bedenini sardý. Hayat bir poyraz gibi AÞKIN olmadýðýný dudaklarýna vurup kuruttu, yüreðini bedeninin içinde bir yere sýkýþtýrdý ve boþluktan aydýnlýða vurur gibi aktý göz yaþlarý, durmadý, bitmedi. Ve tam o gün göz yaþlarýný saklamaya karar verdi. O gün gün kendini hafif bir kýzýllýkla geceye teslim ederken, göz yaþlarýný saklayacak yer aramaya baþladý, yüreði ile, özü ile, ellerini gökyüzüne açýp sözü ile... ve ertesi gün gece yine ayný kýzýllýkla kendini bu kez aydýnlýða teslim ederken ayrý bir ben, ayrý bir beden, ayrý bir yürek, ayrý göz, ayrý söz...o karanlýk ve aydýnlýðýn arasýna sýkýþan “ an” denen zamanda göz yaþlarýný gözünün ucuna sakladý. O en çaresiz saklambaç oyunlarýný oynadýðý bir gün, bir arkadaþýna gitti, orada küçük bir kýz çocuðu gördü, kýz çocuðu tam karþýsýna dikildi ve o minik gözlerini, saklý göz yaþlarýnýn önünde ki gözlerine dikti. O olmasý gereken bu olduðu için küçük kýza gülümsediðinde kýz çocuðu boynuna atýldý ve sýmsýký sarýldý. Bunu gören bir baþka kiþi küçük kýza gülümsediðinde, küçük kýz bu kez de ona koþup sarýldý, sonra diðerine, sonra diðerine.. Aslýnda o küçük kýz kendisine, kendi kadar yakýndý. Belki de bu yüzdendi gözlerin her kesiþmesinde içinde bir yerde baþlayýp, yaþamda bir yerde hala süregelen, bildiði ama bilmekten korktuðu gerçeði onun gözlerinde gördü. Ve o küçük kýzýn sevgiye, ilgiye aç kalmýþlýðýnýn hikayesini dinledi. Onun çaresizliðinde kendi çaresizliðini gördü. O gece bile gözünün ucuna sakladýðý göz yaþlarýný bulamadý. Bulamamýþlýðýna inim inim inledi! O gece karanlýðýn kasvetine bedenini terk ettiðinde hiç tanýmadýðý halde küçük bir kýz gibi sarýldýðý sevgileri, aþklarý anýmsadý ve o gece ilk kez kendine öyle sonsuz, öyle derinden acýdý. O gece gözünün ucuna o tarifi imkansýz aðrýnýn ineceðini zannederken...O gece göz yaþlarýný sakladýðý gözünün ucunda buldu. Çünkü o gece o küçük kýza inandý, ona yardým edebileceðine inandý. Çünkü o içinde ki küçük kýza, kendine inandý, kendine yardým edebileceðine inandý. Ýçinde ki küçük kýz, dýþýnda ki büyük kýza sýmsýký sarýldýðýnda o ruhunu yanýna alarak, yolun saðýna yaþamla birlikte sapýp, kararlý inançlý, sol tarafta kalan yaþamýnýn yaralý tarafýna; “ hadi bana eyvallah” dedi...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Sevgi ÖRENGÜL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |