Yaþama karþý sýmsýcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Iþýklar Köyü yol sapaðýndaki kahveye vardýðýmda güneþ iyice denize eðilmiþti. Çatalzeytin’in üzerine kýrmýzý bulutlar ve akþam iniyordu. Daha ben arabadan iner inmez Hüseyin Amca herkese kahve ýsmarladý. Ben de yol kýyýsýndaki bir bahçeden kopardýðým erikleri ceplerimden çýkarýp masanýn üzerine boþalttým Hüseyin Amca Almanya ve gurbetlik hikayeleri anlatýyordu. Üç yaþlý adam ve ben aslýnda çok bildik ve keyifli bir sohbetin içinde geziniyorduk. Ýlk kez o zaman sana verdiðim sözü anýmsadým. Son günlerde sen olur olmaz zamanlarda aklýma düþüyorsun. Seninle hiç ilgisi olmayan þeyler bana seni anýmsatýyor. Örneðin çardaktan kahvenin önüne, hatta yola kadar akan hanýmeli kokusu. Kan gibi açmýþ güller. Cam yeþili eriklerin diþlerimi, damaklarýmý kamaþtýran tadý. Duvar gibi düz bir kayanýn oyuðunda açmýþ kocaman bir demet papatya. Aðlardan yeni çýkmýþ barbunlar, alacalý beleceli mavriþgiller. Yol kýyýsýnda kiraz satan beyaz sakallý, güleç yüzlü Davut Amca. Sahildeki sýk aðaçlarýn arasýndan gelen kuþ sesleri… Son günlerde aklýmýn kapýsýný sýk sýk aralýyorsun. Kapýlarýmý aralayan sen misin? Yoksa ben mi hep ardýna kadar açýk býrakýyorum? Farkýnda deðilim. Belki yalnýzlýðýmdan kaçmak kendi kendime oyunlar oynuyorum. Bu yüzden sana aþk tadýnda anlamlar yüklüyorum. Ýlk yaz akþamlarýný çocukça bir coþkuya, ama her gece yýldýzlarý mutlaka sana boyuyorum. Iþýklý Köyü kavþaðýnda otobüs yolun kýyýsýnda bagajlarýyla bekleyen Ýstanbul yolcularýný bindirirken üç yaþlý adam ve ben hala sohbete devam ediyorduk. Laf lafý açmayý sürdürüyordu. Havanýn iyice serinlediðini çok geç fark ettim. Çatalzeytin önlerinde denizi kýrmýzýya boyayan akþam iyice solmuþtu. Ben artýk adam akýllý üþüyorum ve aklýmda hala sen varsýn. Ýhtimal ki sen þimdi eve dönüyorsundur. Arabanýn penceresinden içeri giren hafif bir rüzgar saçlarýnla oynuyordur. Senin yaþadýðýn kente bu saatte henüz akþam çökmemiþtir. Radyodaki þarkýya eþlik ederken eve gidip gitmemek konusundaki kararsýzlýðýn sürmektedir. Gözünün önüne gelen bir tutam saçý kulaðýnýn arkasýna atýp bir sigara daha yakmýþsýndýr. Ýþte yine akþam oluyor diye kendi kendine söylenmiþsindir. Ýþte uykularýný bin parçaya bölen zalim bir gece daha senin yolunu gözlemektir. Bu kenti ve geceleri kaldýrýp derin bir çukura atmayý ve uzaklara gitmeyi düþünüyorsundur. Kuþ seslerini, hanýmeli kokularýný ve yol kýyýsýndaki kahveyi kendi akþamýnda býrakýp yürümeye baþladým. Aklýmda sen vardýn. Dalgalar akþamýn karanlýðýnda beyaz bir örtü gibi çakýllarýn üzerine uzanýyordu. Köpükler çakýllarýn üzerinden kalkýp yeniden denize koþuyordu. Sonra yeniden bir daha… Bir yanlýþlýk olsa, hani mucize gibi bir þey. Ne bileyim hiç beklenmedik bir þekilde yolun buralara düþse örneðin. Çýkýp gelsen… Dað daða kavuþmazmýþ ama biz senle burada birbirimizi bulsak. Aþkmýþ, sevdaymýþ hepsi palavra… Hiçbir þey istemiyorum inan bana. Birlikte yoldan aþaðýya , çakýllarýn yanýna insek . Köpüklerin çakýllarý kucakladýðý yerde, dalgalarýn ayak ucunda otursak. Akþamý, taze serinliðini, daha karanlýðý kapkara koyulaþmamýþ bu akþamý dinlesek… Sonra kalkýp köprünün korkuluklarýna dayanýp derenin denize kavuþtuðu yerde birlikte geceyi karþýlasak. Denizin, derenin, köprünün kýyýsýndaki yaban gülünün, ýlgýnlarýn huzur dolu akþamýna karýþsak. Eeee sonra mý? Hiç iþte… Evli evine, köylü köyüne, yolcu olan yoluna gitsin. Evi olmayan da sýçan deliðine… Benim için artýk geç oldu. Birazdan odama çekilip belki kitap okurum. Hadi sen de git artýk. Çok geç olmadan, sokaklar iyice tenhalaþmadan, sokaklar ite ,uðursuza kalmadan evine git. Biliyorsun seni hiç görmedim. Hatta hiç karþýlaþmadýk. Akþamdý ve ben sahilde gözlerimi kapatmýþ oturuyordum. Karanlýk bana yine her zamanki gibi oyun oynadý. Belli belirsiz bir ayak sesi duydum. Kendi kendime dalgalarýn sesinden bir resim çizdim. Kaðýdýn ortasýna önce seni, sonra da kendimi koydum. Sadece çakýllarýn arasýna süzülüp kaybolan beyaz köpükler vardý. Akþamý ve kuþ seslerini ve dalgalarý saymazsak zaten her þey siyah bir sessizlikti.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |