..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýste, sana verilecektir; Ara, bulacaksýndýr; Çal ve kapý sana açýlacaktýr -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Þiir > Çocuk > H.Deniz Hatipoðlu




13 Mayýs 2004
Annelik Hazzý  
Sensin benim ýþýðým bakýþým

H.Deniz Hatipoðlu



:BCEE:
annelik hazzý

Anne olmak ne güzel bir duyguymuþ meðer,
Ýyiki doðmuþsun kýzým
Bana yaptýðýn sürprizlerle büyüttün beni
Anneliði yakýþtýrdýn kýzým
Sensin benim ýþýðým bakýþým
Gözümün nuru kýzým
Yýllar nasýl da geçiyor belki de hiç geçmiyor
Çocuksun daha ama yüreðin o kadar büyük
Sýðdýramam sevgimi daðlarý deler kýzým
Sekiz yýl olmuþ senle tanýþalý
Daha dün gibi benim caným kýzým
Anneler günü bugün
Sanki sana kavuþmamýn günü
Her gün senin aþkýnla büyüdüm kýzým
Canýmdan can oldun yüreðimden akan sevgi oldun
Sana borcumu nasýl öderim kýzým
Yaratanýn lütfüsün bana
Þükrederim her an seni bana yollayana
Ýyiki varsýn benin nur kýzým....
Dileðim hep mutlu olman
Nasihatim yalnýzca sevgidir kýzým
Bana tattýrdýðýn bu duyguyu
Umarým sende tadarsýn kýzým
Aþkýmsýn canýmsýn gülüþümsün kýzým....


mayýs 2004-bursa-

   



________kýzýmýn 2010 yýlýnda lise birinci sýnýfta iken ödevine istinaden yazmýþ olduðu yazýsý____



Sofia arkasýný dönüp memleketi Yunanistan’a bir baktý. Atina’nýn eðlenceli havasýný içine çekti ve ardýndan otobüsüne bindi.
Türkiye’ye gidiyordu. Üç hafta sürecek bu turistik gezi Sofya için heyecan uyandýrýcýydý.
Cam kenarýndaki yerine oturdu ve unuttuðu eþya var mý diye düþünmeye baþladý. Eþyalarýnýn tam olduðuna karar verince biraz kestirmek istedi, yolcu otobüsünün yarým açýk camlarýndan esen rüzgârla saçlarý uçuþtu Sofia’nýn, kendisini nelerin beklediðinden habersiz uykuya daldý.
Birinin onu sarsmasýyla uyandý, otobüs görevlisi pasaportlarý topluyordu, Türkiye gümrüðüne gelmiþlerdi bile!
Gümrükte biraz bekletildiler, ardýndan yola çýktýlar tekrar. Edirne, Tekirdað ve Ýstanbul. Yorucu bir yolculuktu. Otelin’e yerleþtikten sonra çevreyi dolaþmak için dýþarý çýktý. Boðazýn mis gibi havasýný içine çekti. Yanlarda balýkçýlar kovalarýný doldurmayý uman gözlerle bir oltasýna, bir denize bakýyordu. Acýktýðýný hissetti ve gelirken gördüðü büfeden balýk ekmek yiyebileceðini düþünüp, yola koyuldu.
“merhaba, bir balýk ekmek alabilirmiyim? “
Sofia Türkçe biliyordu, çünkü küçüklüðünden beri Türkçeye meraklýydý. Türkiyeli komþularý vardý ve onlarý çok severdi. Türkçeye merakýndan dolayý dil kursuna gitti ve Türkçeyi hemen öðrendi. Türk komþularý Sofia’ya yardým ettiler, çok geçmeden Sofia Türkçeyi iyice öðrendi.
Sofia otuzlu yaþlarýnda, siyah kýsa saçlý ve mavi gözlü bir kadýndý. Elinde balýk ekmeðiyle bir banka oturmak istedi, az ilerisinde bir banka oturmak istedi az ilerisinde bir bank vardý, ona oturmak için yürümeye baþladý. Tam bankla arasýnda bir metre varken iki genç koþarak ve gülüþerek onun oturacaðý banka oturdular. Sofya sinirlenmiþti; gençlere sert baktý. Gençlerin ikisi de Sofia’ya aldýrýþ etmedi. Sofia da ilerideki boþ banka oturup balýk ekmeðini afiyetle yedi.

Ertesi gün yani Cuma günü Sofia yiyecek almak için markete indi. Markette gezerken birden güzne bebek mamalarý çarptý. Bu bebek mamalarý kendi ülkesinde beþ yýl önce çok ciddi zararlarýndan dolayý yasaklanmýþtý. Türkiye’nin geri kalmýþ bir millet olmadýðýný biliyordu, peki neden halâ bu zehir saçan gýdalar yasaklanmamýþtý?

Sofia otelde kalanlardan bazýlarýyla tanýþmýþtý. Tanýþtýklarýndan biri bu çevrede organik Pazar kurulduðunu söyledi. Sofia da Pazar günü organik pazara gitti. Pazara girince ilk önce pazarcýlarýn birbirleriyle kavga ettiðini sandý, fakat çok geçmeden mallarýný satmak için pazarcýlarýn böyle baðýrdýðýný öðrendi. Sofia pazarda yeni bir þey daha öðrendi; pazarlýk yapmayý. Pazarlýk yapma ona saçma gelmiþti, alýþkýn olmadýðý için.. Nereye baksa Türk halký tezgâhlarýn önünde mutlaka pazarlýða giriyordu. Organik domates, organik salata, organik… Her þeyin üzerinde organik yazýyordu, ama Sofia bu yiyeceklerin organikliðine inanmadý. Örneðin domatesini Yunanistan da köyden getirtirdi. Domatesler kýpkýrmýzý olurdu, kokunca domatesin o tatlý kokusu duyulurdu fakat burada gördüðü domateslerin içi beyazdý. Üzerlerinden de ilaç gibi bir koku yayýlýyordu. Ýþte bu yüzden bu hormonlu yiyeceklerin organik pazarlarda satýldýðýna inanamadý.. Bir meyveci nin yanýndan geçerken “abla, üzümlerimden bir tat, çok lezzetlidir” dedi. Sofia’ya pazarcýyý kýramadý ve adamýn uzattýðý salkýmdan bir tanesini kopardý, teþekkür etti ve üzümün tadýna baktý. Daha ilk ýsýrýþýnda tadý belli etmiþti, bu genetiðiyle oynanmýþ bir üzümdü, sadece görünüþü üzümdü tadý ayný erik ve kivi gibiydi. Sofia yüzünü buruþturdu, evini özleyerek otele döndü.

Salý günü, Sofia mide bulantýsýyla uyandý. Kalkar kalkmaz lavobaya koþtu. Kendisini halsiz hissediyordu, üstelik karný da aðrýyordu. Geçmesini umarak bekledi fakat þikâyetleri devam edince hastaneye gitmek zorunda kaldý.
Hastane ana baba günü gibiydi. Acilde sýra bekliyordu, ön taraflarda bir baðrýþma koptu:
“iki saattir bekliyoruz doktor burada, sen gidiyorsun yakýnýný önümüze geçiriyorsun. Çocuk ölüyor burada!”
Sofia adama baktý, adamýn kucaðýnda yedi yaþlarýnda bir kýz çocuðu vardý. Adam bunlarý söyledikten sonra odanýn kapýsýna bir tekme attý. Sonra herkes itiþip kakýþmaya baþladý. Sofia daha fazla dayanamadý, sýradan çýktý, bulantýsý hafiflemiþti biraz.

Hastaneden çýkarken sýrada bekleyen bir kadýnýn bayýldýðýný gördü. Tartýþmalardan, itiþip kakýþmalardan ortam havasýz kalmýþtý. Hastaneden çýktý ve otele gitmek için otobüse binde. Otobüs de kalabalýktý. Üç durak sonra otobüs durakta durunca bir kadýn feryat etti: “çantamý çaldý! Yardým edin, çantam çalýndý!” Bir eliyle destek almak için koltuðu tutuyordu, diðer eliyle ise az önce hýzlýca otobüsten inen adamý gösteriyordu. Hýrsýz adam kalabalýða karýþýp kaybolurken, otobüstekiler de kadýný sakinleþtirmeye çalýþýyorlardý..
Otobüs ilerliyordu, Sofia’ya bu yol hiç bitmeyecek gibi gelmiþti. Karþýda bir grup genç pankartlarla yürüyüþ yapýyorlardý. Sofia yürüyüþün nedenini yanýndaki kýza sordu. Kýz “okumak için “dedi. Bazýlarýnýn parasý olmadýðý için, bazýlarýnýn da ailesi izin vermediði için okuyamayan gençler, tepki çekmek istiyor, kendilerine bir yardým eli bekliyorlar. Bu yüzden de bu yürüyüþleri yapýyorlar.
Sofia gençlere acýdý, kendi ülkesinde herkes okuyabiliyordu oysa. Hotele gidince sofia, odasýndaki küçük televizyonu açtý. Bir son dakika haberi veriliyordu. Bir gazeteci köþe yazýsýnda farlý düþüncelerini yazdýðý için býçaklanmýþtý. Sofia ne kadar cahilce diye düþündü, insanlarýn farklý da olsa görüþlerini bildirmeye hakký yok mu?

Sofia onu evine götürecek otobüse bakýp, hiç düþünmeden bindi. Türkiye gezisini yarýda kesmiþti. Sofia kendi ülkesiyle, Türkiye arasýnda bu kadar büyük farklýlýklar olmasýna bir türlü anlam veremiyordu. Kültür bu kadar farklýlýða sebep olamazdý. Sofia karþýdaki tabelalara baktý. Türkçe sözler yazýlýydý, þekillerinden anlamýþtý oysa okumasý yoktu, sadece Türkçe konuþabiliyordu. Karþýda bir alýþveriþ merkezi vardý, sofia maðazada geçen inanlara bakýyordu. Maðazada Ýngilizce ve tarkçe yazýlý bir tabela dikkatini çekti. Ýngilizcesini okuyunca, Türkiye de de kapalý alanlada sigara içmenin yasak olduðunu hatýrladý. Türkiye deðiþiyordu, deðiþecekti. Sofia’nýn aklýna bu farklýlýðýn nedeni iþte o zaman geldi. Türkiye daha Avrupa Birliði sürecinde bir milletti. Yunanistan ise Avrupa Birliðine girmiþti. Otobüs hareket etti, sofia evine doðru yol alýrken bir kez daha maðazaya ve insanlara baktý. “Avrupa Birliði’nden sonra tekrar görüþüz Türkiye,farklýlýklarýmýz azalýnca, fikirler tam olarak özgür kalýnca görüþürüz.” Dedi.


Hande HATÝPOGLU
2010



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn çocuk kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
kýzýma özel
Bizimkisi Yaramazlýk Hikayesi
Kartopum
Tatildeyim...

Yazarýn þiir ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sonsuzluk
Bugün
12 Nisan'a Dair
Aþk Döküldü Dudaklarýndan
Dünyaya Gelme Bedeli
Sessizlik
Her Vuruþta Rüzgârýn Dansýný Hissederdim
Son Bakýþ
Kördüðüm
Kurtaralým Dünyayý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bitmiþ Yaþanmamýþ Hayatlar... [Öykü]
Füreya (Kitap Özet) [Roman]
Ýyi Öðretmenler Kitaptan Deðil, Yürekten Öðretenlerdir... [Deneme]
Bilmek ve Bilmemek [Deneme]
Hoþ Kal Arkadaþým [Deneme]
Susma [Deneme]
Belkide Kediler Eve Hapsolmak Ýstemiyordur [Deneme]
Enayilik [Deneme]
Sevmek Neydi [Deneme]
Çýkarmak Hayatýndan Diðerlerini... [Deneme]


H.Deniz Hatipoðlu kimdir?

. . . . bir varýz bir yokuz gibi. . .


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © H.Deniz Hatipoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.