Ölümden sonra yeni birþeylerin olduðu konusunda umutluyum. -Platon |
|
||||||||||
|
evet bir kararý gerçekleþtirmek üzere yokuþ aþaðý inerek, falcý kadýnlara, ayakçý meyhaneleriyle plakçý dükkanlarýna, vitrinlerdeki sarý, yeþil, pas rengi, iðrenç mezelere bakmadan, kusmuk yýðýný bir dünyanýn damarlarýnda aktýðýný, yüreðiyle duyarak Kuyu Sokaðýna varacak. Oradan da genelev sokaðýna". (Nedim Gürsel/Kadýnlar Kitabý) .............................. Sahil yolundan gelen otobüsten inip, Beþiktaþ iskelesine yürürken, hýzla geçtim "hýzla kirlenen bir dünyadan" Yýlmaz Erdoðan gibi. Park yollarýný tamir ediyorlardý iþçiler; olur olmaz her yeri pazara dönüþtürdüðümüzden, yolda yürümek bile risk almak demekti; ama tehlikenin büyüðünün eli kulaðýndaymýþ da..... Ansýzýn orta yaþlý, orta halli bir kadýn, önüm sýra yürümekte olan bir kýza dellendi: - Þuradan yürüsen olmaz mý, ....pu! .ýçýný sallamayý biliyorsun, yol versene...sizin yüzünüzden zaten...... Lasteks pantalonun sýkýca sardýðý kalçalarý, yürürken hem çocuksu hem de þuh bir kývraklýkla oynayan kýz, elini "Deli misin?" anlamýna gelen bir iþaretle bileðinden doðru çevirip, hýrslý kadýna sözsüz karþýlýk verdi ve piþkin piþkin yürüyüp gitti. O "anlýk hakaret sahnesinde" ben de tesadüfen üçüncü kiþiyi oynuyordum gözlemci kimliðimle; pek doðru olmasa da, bir genellemeye giderek þunlarý geçirdim içimdem: kerhaneleri bütün dünyanýn aþk gangrenlerinin yýkýk çarþýlarýdýr... Böyle diyor Yýlmaz Odabaþý, "Ýdris"de. Cinsellik pazarýnda kadýnýn alýcý bekleyen ve ayný zamanda kendi kendini satan mal durumuna sokulmasý ve aþký kirleten unsur olarak görülmesi yalnýzca çaðýmýza özgü deðil. Kerhaneler salt kadýnlarla o bilinen kimliklerine bürünmeseler de, onlar "gangren olan hastalýklý parça", kesip atýlmasý gereken. Çarþýlarý yýkan da canlandýran da "onlar" olarak gösterilirken, çoðunlukla tek taraflý suçlamalara hedef oluyorlar. Nedim Gürsel, genelev sokaðýný kusmuk yýðýný bir dünyaya yerleþtirirken, öyküsündeki tecrübesiz genç kahramaný, " elinde sigarasý, bir tuhaf düþe, çevresinde devinen bu anlaþýlmaz, karmaþýk dünyanýn ötesinde bir dinginliðe dalmýþ; kýþlýk giysilerin, çorap, ceket, pantolon, kazak ve yaðmurluklarýn kristal avizelerle yatak odasý takýmlarýnýn, ayakkabý ve cilalý koltuklarýn, gümüþ þamdanlarla altýn bileziklerin önünden geçerek, her þeyin satýlýk olduðu, allanýp pullanarak pazara sürüldüðü vitrinlerin yanýsýra ilerliyor". Beþiktaþ pazarýndaki öfkeli kadýn belki de kendi oðlunu , kocasýný öyle dar pantalonlu "hafif"(?) görünümlü kadýnlarýn þerrinden korumaya çalýþýyordu; vücudun böylesine serbestçe teþhir edilmesine itiraz ederek. Ben de derin alimler gibi düþüncelerle hem yürüdüm hem seyrettim "tahrik edici" kýzý. Orta yaþlý kadýný isyan ettiren görünümüne karþýn, kim bilebilirdi onun, Odabaþý'nýn "Mesih Þiirdir" de tariflediði gibi, bir kadýn koynumda aþktan sevinç devþiren biri olmadýðýný: sevgilisiyle masum, içten bir aþký paylaþmak üzere buluþmaya gitmediðini. Gerçek ve görünüm arasýndaki çeliþkilere kafa yora yora, ben de "hýzla kirlenen bir dünyadan hýzla geçtim", vapurla, gittikçe çöplüðe dönüþen Boðaz'da; ama karþý kýtaya ayak bastýðýmda, unutuverdim her þeyi; mutlu bile oldum bir tankere çarpmadýk diye; hüzn-ü komik deðil mi? Rýfat Ilgaz'la yürüyormuþum ev yolunda; dönüp dönüp yüzüme bakýyorlar, kime laf atýyor bu "okumuþ görünümlü kýz" diye. Ilgaz Daðlarýna caným, aðzýmda ýlgýt ýlgýt Rýfat; Mihrimah Camiinden doðru ezan sesi geliyor, yarabbi þükür, tutunacak bir Sen kaldýysan orada ki nedir kýnetik enerji midir kýne.... AYDIN MISIN Kilim gibi dokumada mutsuzluðu Gidip gelen kara kuþlar havada Saflar tutulmuþ top sesleri gerilerden Tabanýnda depremi kara güllelerin Duymuyor musun Kaldýr baþýný kan uykulardan Böyle yürek böyle atardamar Atmaz olsun Ses ol ýþýk ol yumruk ol Karayeller baþýna indirmeden çatýný Sel sularý bastýðýn topraðý dönüm dönüm Alýp götürmeden büyük denizlere Çabuk ol Tam çaðý iþe baþlamanýn doðan günle Bul içine tükürdüðün kitaplarý yeniden Her satýrýnda buram buram alýn teri Her sayfasý günlük güneþlik Utanma suçun tümü senin deðil Yýrt otuzunda aldýðýn diplomayý Alfabelik çocuk ol Yollar kesilmiþ alanlar sarýlmýþ Tel örgüler çevirmiþ yöreni Fýrýl fýrýl alýcý kuþlar tepende Benden geçti mi demek istiyorsun Aç iki kolunu iki yanýna Korkuluk ol RI "Aydýnýn rolü diðerlerine ne yapmalarý gerektiðini söylemek deðildir. Hem sonra ne hakký vardýr bunu yapmaya? Aydýnýn iþi, diðerlerinin siyasal iradesini þekillendirmek de deðildir; onun iþi kendi alanýnda ince ince analizler yapmak; insanlarýn akli alýþkanlýklarýný,düþüncelerini sarsmak, rahatsýz etmek; aþina ve yerleþik kurallarý ve kurumlarý tekrar tekrar sorgulamaktýr", diyor Michel Foucault. Ondan alýntý yapan birinden alýntýlADIM, ADIM ADIM, eve varmýþým, a hiç anlamADIM: Ayten Suvak Ay tenim Yýldýz derim gül tenim Solmaz tendeki benler Ben hani o Ayten'im Bu kez Natüralist Edebiyat A.S.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ayten Suvak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |