Ekip olarak hepinizi tebrik etmek istiyorum. Güya Türkiye'de tiyatronun istenen seviyede olmadýðýný ve geliþmesi için çok þey yapýlmasý gerektiðini söylerler, ama özel TV kanallarýnýn düzenlediði bu tür yarýþmalarý, sýký takipçisi olmak bir yana þöyle bir iki kez izleyen bir insan bile yapýmcýlarýn ve katýlýmcýlarýn acayip tiyatrocu olduðunu rahatlýkla anlar.

 

Bu yarýþmadaki sahtelik kokusunu daha ilk gece damat adaylarý kendi reklamlarýný yapýp kendilerini yere göðe koyamazken hissetmiþ ve böyle bir ortamdan kendilerine koca seçmeye çalýþacak o üç "akýllý" hatuna da akýl sýr erdirememiþtim zaten. O günden bu yana o evde dönmeyen dolap, yapýlmayan artistlik kalmadý. Gelin adaylarý da erkekler arasýnda tenis topu gibi gidip geldi. Daha önceki BBG maskaralýðýnda olduðu gibi bu evde de olaya heyecan katmak ve reyting yükseltmek için herkes elinden gelen gayreti gösterdi maþallah. Neyse ki artýk yarýþma bitti, güzel memleketimin güzide insanlarý iþi gücü býrakýp mesaj çekerek, telefon ederek, her nasýlsa artýk, gelin tercihlerini belirttiler ve Türkiye'nin gelini (!) de hayatýnýn aþkýnýn kollarýnda mutluluk sarhoþu pozlarý vererek tango yaptý. E tabi bu arada son iki haftaya damgasýný vuran "eski sevgililerden mektuplar" senaryosunun da hakkýný vermek lazým. Ýyi numaraydý ama yemedik. Bir dümen de bu kadar bariz çevrilmez yani!

 

Hele o son dakikada Atilla'ya sorulan aþk mý para mý sorusu... ve Atilla'nýn durumdan haberinin olmadýðý palavrasý... Nasýl emin olalým ki o gece olup bitecek herþeyin günler öncesinden planlanmadýðýndan?  

 

En çok güldüðüm þeylerden biri de özellikle hafta sonlarý final zamanlarýnda Ebru Akel'in sanki çok önemli ve ulvi bir görevi icra ediyormuþ edasýyla ciddi ve uzun konuþmalar yaparak günün anlam ve ehemmiyetini vurgulamasý ve olaya heyecan katmaya çalýþmasýydý. Ama o yapmacýk tavýrlarý ve soðuk duruþuyla kendinde bile olmayan heyecaný yarýþmaya nasýl katabilirdi ki? Hayatýmda bu kadar ruhsuz bir sunucu gördüðümü hatýrlamýyorum.

 

Bu gece de çok ince bir gaf yaptý kendileri. Gelin seçilen Þebnem'den söz ederken "þu an kazandýðý mutluluðu düþünüyor" dedi, sürç-i lisan etti sanýrým "kazandýðý ödülleri" diyecekti herhalde, zira mutluluk kazanýlmaz, yaratýlýr. O yarýþmanýn verdiði tek þey göz boyayan bir dolu maddiyat. Ýþin mutluluk ve huzur kýsmý ise tamamen evlenecek çifte kalmýþ. Tabi bir insan topu topu 2 ay tanýdýðý ve bu iki ayýn da ancak son bir iki haftasýnda yüz yüze görüþme imkaný bulduðu bir insanla ömrünün geri kalanýný mutlu ve huzurlu geçirebileceðinden ve o kiþinin doðru kiþi olduðundan ne derece emin olabilirse artýk.

 

Herþey bir yana da, ya kýzýný allayýp pullayýp oradaki damat adaylarýna yamamaya çalýþan analara ne demeli? Her anne evladýnýn mutluluðunu ister elbet ama kýzýný böyle inceden inceye satýþa çýkaranlar da varmýþ demek ki. Senin kýzýn oradan birini beðenmeye mecbur mu be haným teyze? Ya o damatlarýn tümü de rol kesiyorsa, ya kýzýnýn gerçek ve doðru ruh eþi aslýnda dýþarýlarda bir yerdeyse? Tabi, ev-araba-balayý ve para garanti ya, düðün derdi yok nasýl olsa. Anlaþamazsa da boþanýr caným nolacak yani! Yarýþmada aþkýn rezilliði çýkmýþ zaten, evlilik de rezil olsa bir þey deðiþmez.

 

Bu yarýþmayý ve bunun vesilesiyle memleketin ne hale geldiðini görüp üzülüyor insan. Deðerlerin nasýl ayaklar altýna alýndýðýný... Evlilik gibi kutsal bir kurumun 70 milyonun gözü önünde ne hallere düþtüðünü...

 

Dedim ya Ebru haným baþta olmak üzere hepinizi tebrik etmek lazým. Memlekette ne çok tiyatrocu varmýþ da haberimiz yokmuþ. Artýk tecrübe de kazandýnýz, bundan sonra bir yarýþma daha yapýlýrsa ne yetenekler çýkar, ne senaryolar yazýlýr kimbilir. Edebiyatým fena sayýlmaz, eski sevgililerden mektuplar köþesi için þimdiden birkaç örnek yazýp göndereyim isterseniz, size zahmet olmasýn!!