Umutlar, tersine çevrilmiþ anýlardýr. -Anonim |
|
||||||||||
|
Zaplarken bu kanala takýldýðýmda sunucu haným bir taraftan sürekli gözünün önüne düþen saç demetini arkaya atmakla uðraþýrken diðer taraftan da hemþire olduðunu söyleyen ama program gereði assolist gibi giyinmiþ dalyan gibi bir genç kýzýmýzla röportaj yapýyordu. Programýn özünü tam kavrayamadým ama sanýrým uzun elemelerden sonra seçilmiþ üç gelin adayý yine kýlýn kýrk yarýldýðý bir süreç sonucunda kendini kabul ettirebilmiþ 12 damat adayýný, bu adaylarýn bilmemkaç hafta boyunca hapis kalacaklarý kamera donanýmlý bir evde izleyecek, beylerin günlük yaþam içinde nasýl davrandýklarýný, karakterlerini, huylarýný, cinslerini, cibilliyetlerini ölçüp biçecek ve sonra da, yanlýþ anlamadýysam biraz da seyircilerin desteðiyle, uygun damadý seçecek ve evlenip mutlu sona erecek !! E hadi bakalým... Neyse, gelinleri gördük. gerçi açýkçasý ben hiçbirini beðenmedim. Fiziksel güzellik pek yoktu bir kere, sonra giysileri aþýrý dekolte geldi bana ve yüzleri de fazla makyajlýydý. Hayýr, damat adaylarýnýn onlarý görme hakký olsa anlayacaðým bu kadar süslenmeyi, ama adamcaðýzlara göstermiyorlar ki müstakbel eþlerini! Sonra sýra geldi damatlara. 25 yaþtan 33 yaþa, at kuyruklusundan komple keline, bilgisayarcýsýndan iþletmecisine kadar dizilmiþ cillop gibi 12 damat adayý. Beyaz bir limuzin içinde teker teker yarýþma evine gelerek kendilerini sunucu hanýma tanýtýyorlar amma velakin karakterleri tornadan çýkmýþ gibi hepsinin aðzýndan ayný sözler dökülüyor. Topunu tek bir ana doðursa huylarý bu kadar benzemez yani. "Dürüstüm, çalýþkaným, neþeliyim, insanlarý severim, müzik dinlerim, spor yaparým, eþimde sadakat, anlayýþ, sevgi, saygý arýyorum. Bu temele dayanan evliliklerin uzun ömürlü olacaðýna inanýyorum, vs. vs". Bazýlarý þansýný yükseltmek için "acayip yemek yaparým, ev temizlerim, musluk tamir ederim" filan gibi el becerilerini de ortaya koyuyor. Kimi çok iddialý, hiç yolu yok, alacak kýzý gidecek doooðru nikah masasýna. Tüm bu komediyi izleyip oturup güldüm memleketimin haline ve güzel insanlarýna. Yahu güzel kardeþlerim, hemen hepiniz gelmiþsiniz Ankara, Ýstanbul, Ýzmir gibi büyük þehirlerden. Çoðunuz üniversite bitirmiþ, güzel meslekler kazanmýþ, iyi firmalarda çalýþýyor. Söylediðiniz kadar neþeli, arkadaþ canlýsý ve aktifseniz eminim 27 yaþýna, 30 yaþýna gelene kadar yaþýnýzca kýz arkadaþýnýz olmuþtur. Dediðiniz kadar iyi insanlarsanýz bu yaþa kadar içinde bulunduðunuz sosyal ortamlarda karþýnýza hiç mi iyi biri çýkmadý? Koca þehirde kendi aklý mantýðýyla, kendi duygularýyla ve kriterleriyle eþ seçememiþ ya da kendini kabul ettiremeyerek birkaç kýzdan ayrýlmak zorunda kalmýþ sizler kala kala bir televizyon kanalýnýn kendi kriterleri ölçüsünde seçtiði, o da sadece 3 tanecik, huyunu suyunu bilmediðiniz ve ancak 7 hafta sonra görmenize izin verilecek gelin adayýna mý kaldýnýz? Üstelik burada kýzlarýn da durumu vahim. Malum, insanlar ne kadar dürüstlükten ve "ya olduðun gibi görün, ya da göründüðün gibi ol" düsturundan söz ederse etsin, flört süresi boyunca sevgilisine tam olarak kendini açan, hiçbir þeyini gizlemeyen insan sayýsý yok denecek kadar azdýr. Bu gençlerin o tanýtým filmi sýrasýnda fýrsat bulmuþken bol bol reklam yapmadýðýný, "havayý açýk bulup" bol keseden sallamadýðýný ve önümüzdeki haftalar boyunca da o evin içinde gerçek kimliklerini gizleyip kýzlarýn gözünü boyamaya çalýþmayacaðýný kim garanti edebilir? Bir tanesi bu olayý eski görücü usulü evliliklere benzetti, hani yüzünü görmeden ya da fazla tanýmadan evlenip de sonradan sevmeye çalýþma mantýðý. O mantýk belki iyi mantýk ama, sadece eski devirler için çünkü o zamanlarda insanlar insanmýþ, hele ki biraz kalbur üstü, biraz iyi bilinen ailelerden gelen kýz erkek gençlerin büyük bölümü sevginin, saygýnýn, evliliðin kýymetini bilirmiþ. Öyle en küçük fýrsatta kapris yapmak, ilk aðýz dalaþýnda toparlanýp ana baba evine gitmek yokmuþ o zamanlar. Herkes kurduðu yuvanýn, aldýðý sorumluluðun bilincindeymiþ. Þimdi nerdee? Ýnsanlar "nerde týrak orda býrak" diye düþünerek evleniyor. Kýzlar erkekleri zaten yolunacak kaz olarak gördüðü için 'Bana ancak þunlarý þunlarý yaparsan, þöyle davranýrsan, at-yat-kat alýrsan seninle evlenirim, evlenince de sakýn ola tepemin tasýný attýrma, ekonomik özgürlüðüm var, boþarým haa!' diye giriyor konuya. Erkekler de müstakbel eþlerini çoðu zaman evin iþini görecek, yemeði yapacak, çocuða bakacak, yataðý ýsýtacak ve her zaman ellerinin altýnda olacak bir hatun olarak gördükleri için evleniyor evlenmesine de, en çok birkaç sene sonra ilk iþi çarþýya çýkýp eþinin baþýna en iyi yakýþacak boynuzu bulmak için "dükkan dükkan gezmek" oluyor. Tabi burada kilit nokta kadýnýn bu dükkan dükkan gezme olayýný sakýn ola duymamasý ve her "dükkanda" en çok birkaç gün, bilemedin bir iki hafta takýlýnarak akabinde bir sonraki dükkana geçilmesi. Eee bu hayatta her çeþidi görmek, herþeyi denemek lazým tabi. Nerede kaldý eþine duyduðu sevgi, saygý, sadakat? Nerede mutlu ve huzurlu evlilik? Neyse konumuza dönersek, her ne kadar yarýþma reklamlarýnda 'bu bir oyun deðil, sonunda evlilik var' filan deniyorsa da, bunun bir slogandan öteye geçmeyeceðinden eminim çünkü oraya çýkan gelin ve damat adaylarýnýn ve hatta program yapýmcýlarýnýn ciddiyetinden þüphe ediyorum. Evlilik ciddi bir kurum ve ciddi bir karar deyip duruyorsunuz ama bu iþi yarýþma formatýna döküp de sulandýrmanýn ne anlamý var? Bekar olsaydým, kamera dolu bir evde 24 saat artistlik taslayýp þirin gözükmeye çalýþacak bir yýðýn adamý izleyip de koca bulmaya çalýþmak hayatta isteyeceðim en son eþ seçme yöntemi olurdu. Sonunda kimin kimi seçip nasýl bir evlilik yapacaðýný da çok merak ediyorum doðrusu!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Merve Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |