Yazýk oldu. Ben ve benim gibi asiller yüz, yüz elli milyon aylýkla yaþamlarýný sürdürmeye çalýþýrken, daha doðrusu yaþamak için mucizeler yaratýrken, vekillerimiz tepeden inme, üstelikte halký hiçe sayarak maaþlarýna sekiz yüz milyon zammý yapýverdiler. Ülkenin içine düþtüðü ekonomik bunalýmdan kurtulmak için halka kemer sýkmayý öðütleyen, halký zamlarla bunaltan parlamenterlerimiz, kemerlerini üç beþ delik gevþetiverdiler.
Ýyi ki hukukçu bir Cumhurbaþkanýmýz var. Tüm zam heveslilerine zam sevincini kursaklarýna týkýverdi. Halký zam kararýný geri aldýk diyerek uyutmak isteyenler, hukukçu Cumhurbaþkanýmýzý uyutamadýlar. Sayýn Sezer “zammý yasayla geri almanýz, Anayasaya ters düþer. Anayasayý ihlal etmiþ olursunuz. Bu nedenle deðiþtirilen 27 inci maddeyi referanduma sunuyorum” dedi.
Bu durumda halk oylamasýna gidilmeden ilgili maddenin yeniden deðiþtirilip eski haline döndürülmesi gerekir. Bu deðiþiklik için de 377 kabul oyu gerekli. Bence bu olasý deðil. Zira kamu oyu yoklamalarýnda iktidar partilerinin tümünün yüzde beþin altýna düþmesi muhalefet için kaçýrýlmamasý gereken bir fýrsat. Sayýn Çiller zafer kazanmýþ bir kumandan edasýyla ortalýðý tozutuyor ve erken seçim çýðýrtkanlýðý yapýyor. Haklý da. Bir zamanlar umutsuzluðun kaynaðýydý. Þimdilerde ise umut kaynaðý oldu. Hele Babasýný yani Sayýn Süleyman Demirel’i bir de arkasýna aldý mý kim tutar onu.
At ölür meydan kalýr. Yiðit ölür þaný kalýr. Atlar ölmüþ meydan bomboþ. Yiðitler þandan vazgeçmiþ. Erken seçimi nasýl önler ve yasal sürece kadar nasýl iktidarda kalýrýz hesaplarý içinde. Boþ meydan Çiller ile Kutan’a kalmýþ. Sayýn Kutan baskýn þeklinde gelecek bir erken seçimde Sayýn Recep Tayip Erdoðan’ý devre dýþýnda býrakmanýn zevkini þimdiden yaþar gibi. Geliþmeler hýzla CHP yönüne sürüklenirken, olasý bir erken seçime karþý CHP yine kýþ uykusunda. Yasak savar gibi birkaç demeçten gayri görünürlerde hiçbir þey yok.
Oysa CHP nin olasý bir iktidarda neler yapabileceðini, seçim yarýnmýþ gibi halka anlatmasý gerekir. Kahve kahve, köy köy dolaþýp halkla bütünleþmeleri gerekir.
Savaþa Doðru Adým Adým adlý yazýma oldukça çok olumlu tepkiler aldým. Bir tek te olumsuz bir tepki. Tepki gösteren Dursunbey takma adlý kiþi diyor ki; “Pakistan’da ayaklanan gericileri gözleriniz görüyor da Pervez Müþerref’in bir diktatör olduðunu nedense göremiyor.” Devam ediyor. “medyatik etkilenmiþliðe boyun eðmiþliðimiz ve zihinsel köleliðimiz bir gün biter.” Yanýtým ise aynen þöyle oldu.
Hiç bir þekilde hiç bir günahý olmayan insanlarýn yolculuk yaptýklarý uçaðý ele geçirip ikiz kulelere saldýranlarý ne din adýna ne de insanlýk adýna onaylamam. Pervez Müþerref diktatör olabilir. Onun yönetimindeki insanlarýn bir kýsmýnýn Talibana destek vermesini Pervez Müþerref diktatör diye onaylamam. Dursun Bey o yazýyý dini duygularýyla deðil, vicdanýyla okursa ne anlatmak istediðimi anlayabilir. Saygýlarýmla.
Umarým bu yazým nedeniyle seçim çýðýrtkanlýðýyla itham edilmem. Zira görünen köy kýlavuz istemez. Ýktidarlarý döneminde iktidarsýzlýklarý kanýtlanmýþ olanlar meydanlarda kurtarýcý olarak dolanmaya baþladýlar. Yaþananlar onlar için iktidara açýlan yol oldu.
Referandumun veya erken seçimin mal olacaðý trilyonlardan ürkenler var. Her seçim bir umuttur. Her umut ta canlanmaya nedendir. Olasý bir seçimde yeni liderler çýkabilir. Beni korkutan gidecek olan trilyonlar deðil, ülkemizin hýzla bir kaosa sürükleniþidir. Ülkeyi korkunç bir ekonomik bataklýða sürükleyenler, ülkesinin insanlarýnýn çöp bidonlarýnda nafaka aramalarýndan ders almalýdýrlar. Boþuna söylenmemiþ, aç adam fýrýn deler diye.
                                   Özcan NEVRES 17 Ekim 2001
                                             SÝLÝVRÝ