Köleci sistemin kullarý birbirine karþý "çýkar bak cebinde 2000 liralýk telefon var" diye sataþýr, ayrýþýr. Oysa bu kul kiþi 2000 liralýk telefona karþý en az 6000 liralýk "kolektif iþgücü üretir. Bu iþ gücünün iki bin lirasý harcanan emeði yerine koyacak, yarýn yine çalýþacaðý zorunlu deðiþtirilir emek karþýlanmaý olsun.

2000 lirasý da telefon almak gibi kalteli yaþama karþýn deðiþtirilir emek olsun. Geriye kalan 2000 lira kolektif sistemin çevrim ve amortismanýna karþýlýk; yol, hastane, hasta, yaþlý, çocuk bakýmý, araþtýrma geliþtirme gibi kolektif tüketimlere katýlým payý (vergi) plsun.

Oysa zorunlu emek karþýlýðýnýz olan para dýþýndaki 4000 liralýk "iþleyim kuvveti olan kolektif depo enerjiyi", türlü þekilde ihale, teþvik, süspansýyon gibi hilelerle kâr saikýyla iþveren efendilerine býrakýldýðýný kullar hiç bilmezler.
Konu olan þey, iki bin liralýk telefona sahip olup olmamaktan çok öte; amorti emeðe katýlan, refaha harcanacak olan artýp biriken, vergi olan 4000 liralýk kolektif emeðe; kolektif bilinçle sahip çýkmaktý.

Oysa bu 4000 liralýk artan emek gücü, sistemi çevrim eden kolektif emek gücüydü. Sistemin kolektif emek gücü olan dere ile dernin taþý olan kolektif katýlým payý ile ortaya konan yol, köprü gibi sonuçtan yararla, derenin kuþunu vurmaktý.
Köprünün bilgisi, uygulanan teknolojik bilnç efendinin bilinci deðil kolektif miraslý kolektif bilinçtir. Yol, köprü kolektif miraslý kolektif emekle inþa olur. Vurulan kuþ ile (sonuç kolektif yarar ile) sizin aranýza efendiler girer.
Kolektif miras ile kolektif gücün kolektif bilinci köpürü vs. yapmanýn ihalesi ve finansmaný olarak mütahhitlik hizmeti vs. diye edendilere verilir. Yetmez. Efendilere yoldan geçiþ, hasat yatýþý, yolcu sayýsý, öðrenci garantisi verilir. Yani þu kadar kuþu vuruþ garantisi veriliyordu. Akýl almaz cambazlýklar altýnda sömürü düzeni gizleniyordu.

Üreten kesim ile kolektif saðlamanýz arasýna efendilere verilmek üzere efendiiler, Hasta garantisi, yolcu garantisi, tüketme garantisi vs. girmekle; size ve sisteme geri dönecek kolektif emek gücü depo enerji efendilere, yüklenici denen sistemin iþ bilici, iþ sahibi, söz sahibi efendi müteahhitlerine dönüyordu.

2000 liralýk telefon sizin kolektif iþ gücü karþýlýðý olarak ürettiðiniz 6000 liralýk deðiþtirme deðerinden aldýðýnýz en az durumla sizi re organize eden emek deðerinden size sömürü artýðý olarak kalandýr.

Ýlerleyen süreçler içinde kolektif gücün kolektif zenginliði ve kolektif refahýnýn toplumu nerelere ulaþtýracaðý bilinemez. Sadece "bu durum", olmasý gerekendir. Telefon kolektif zenginliðin, kolektif refahýdýr. Ðrganize güç te refehý (telefonu) paylaþtýran yükümle zorunludur.

Bu baðlamla sömürü telefonunuzun olup olmamasýyla kýyaslanmaz. Sömürü; sistemi çevrim deden depo enerjili kolektif emeðin ya da biriken artýk kolektif gücün sorgulanmamasýydý. Süreci efendi dilemesine özgöndergeli yapmanýn yanlýþýydý.

Telefonunuzun olup olmamasý baþka bir garabettir. Burayý þimdilik parantez içine alýyorum. Aksine telefonunuzun olmasý sizin telefonu olmayana göre efendilere daha çok baðýmlý olup sömürülmenizdir. Bu zavallý kul kiþiler iþ gücü ile emeðin farkýný ve bunlarýn geri bildiriþimini bilmediði için akýl edilmezlikle böyle konuþurlar.

Yazýmýn baþlarýnda ne demiþtim? Ýnþa ya da kolektif alan bir enerji durumu ve bilgidir. Ýþte bu bilginin içinde iþ gücü, emek ve amorti emek, hazýr depo enerjiler de vardýr. Köleci sistem sizi iþ gücünün en az emekle geçimine inandýrmasýyla, mülk sahipleri sizin muhtaçlýðýnýzý bu tür algýlarla yönetiyordu.

Ýþi olan kiþiler zaman içinde deðiþse de, kadere deðiþmez yazgý dense de zengin olma ve yoksul olma kesikli sürekliliði kaçýnýlmaz bir sistem aynýlýðý, tam benzerliðiyle sistem üniformdu.

Sistem içindeki mülk sahibi; iþ, güç sahibi kiþiler ayný zamanda birer iþverendi. Ýþsiz güçsüzleri çalýþtýran rýzk sahibi kirþlerdi. Sýnýflý yapý çatýþmayý ve mülk sahipliði merkezli bir mülk sahibi otoritesini ortaya çýkardý.

Kolektif güç, monarþin mülk sahibinin elinde olunca; kolektif depo enerji çevrimi olan devlet de, monarþin mülk sahibi ve sahipler de bu gücün kendisi ve öznesi oldular. Böylece sýnýfsal bir mücadeleler tarihi baþladý.

Baþlangýç yapýlarýnýn kapasitesi kiþiye göre büyük günümüze göre küçük olmakla monarþin beyler ve yardýmcýlarý üzerinde daralan ve çok büyük sürtünme enerjisi kaybýndaki, bir alan akýþýyla zar zor akýyordu. Günümüze geliþte monarþin yapýlar türlü biçimle oligarþin mülk sahiplerinin gücüne ve devletine dönüþtüler.

Mücadeleler türlü git geleler içindeki özel mülkçü egemen yapýyý, þimdiki üretim biçimi üzerinde pozitivist bir kolektif tabana oturmaya doðru ivmelendirmektedir. Köleci yapýya ve köleci yapýnýn sadaka zekât gibi köleci kurumlarla köleci ömrünü uzatmasýna karþýn sosyal devlet vurgusu türlü anlamlarla da olsa, pozitivist bir geri baðlanýmla kolektif yapýyý çaðrýþan atfa izafeten; þimdiki dilsel analizli söylemle ile sosyal adalet tarihsel olan geri baðlanýma, bir vurgudur.

Merkezin geri çaðýrmasýyla, inþa temelinde olan geri baðlanýmdan kaçýnmak olanaksýzdýr. Ancak egemen çevreler, kolektif paylaþýmýn kiþi düþmesi gereken payýndan ne kadar eksiltme yaparsa, sömürü ve asalaklýk artmaktadýr.

Eðer egemen çevre kolektif güçten (güya ulusal gelirden) %80 eksiltmeyle sistemden kendilerine pay alýyorlarsa bu zulümdü. Ne demekse güya zulmün sistemden aldýðý "kâr payý, iþletme gelir garantisi gibi El 'in adaleti olan aslan payý" minik minik %70'lere, %60'lara vs. çekilmekle gerçekleþmesi sosyal adalet oluyordu! Kolektif emeðine yabancýlaþmýþ kitleler bu sosyal adalet üzerinde sömüren egemen vicdanlarý; acýmaya, merhamete, insafa, hukuka çaðýrýyorlardý!

Üretenlerin kolektif güçten aldýðý %20 pay, kolektif bileþimle iþleyim gücü tahrik kuvvetiyle üretimden gelen pay deðil de cömert egemenlerin lütfuydu! Merhametiydi! Ýhsanýydý! Þahaneyi saltanattan himmetti vs.

"Size onun lütfu ve merhameti olmasaydý, azýnýz müstesna þeytana uyup giderdiniz" diyen köleci anlayýþla yatýþtýran öðütler meydanda cirit atýyordu. Þeytana uymak ta "tarihsel olanlarý, gerçek olaný, yapýsal olaný, yani inþanýn temeli olan baþlangýcý El 'e karþý sorgulamak" olduðunu unutmayýn.