"Denemeler"de gördüðüm þeyi Montaigne'de deðil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
Her gün sabah ayný otogara geliyorum. Ayný saatte ayný yere oturuyorum. Tam karþýmdaki istasyon berberi sabah saatlerinde pek bir yoðun. Ýþe gidecek olan memurlar disipline uymak için fazlalýk tüylerinden kurtuluyor. Hemen yanýnda çay ocaðý. Az çayýný içmedim oranýn. Eskiden Ahmet abi bakardý oraya ama þimdilerde pek görünmüyor. Belki de otogarýn kargaþasý onu da yakaladý ve bir otobüse bindirdi. Sabah, ilk ýþýklarýný yolluyor üzerimize ve gün boyu süren koþturmaca baþlýyor. Her zamanki yerimdeyim elimde bastonum kafamda siyah fötr þapkam ve sanki düðünüme gidiyormuþ gibi özenle giydiðim takýmýmla her zamanki yerimdeyim. Oturdum ve dinliyorum. Homurdanmalar, baðýrmalar, sevinçler, anons yapan tatlý kýzýn sesi... Sabahýn bu saatinde bunlar hakim otogara. Halen aðlamalar baþlamamýþ, vedalarýn yürek burkan sesi dolanmýyor otogarda. Günün her saatinde gevrek ve taze olan simitleri satmaya çalýþýyor 10 yaþlarýnda bir çocuk. Onu ilk kez görüyorum. Hem bu diðerleri gibi deðil. Gözlerinin parýltýsý bile ayýrýyor onu diðerlerinden. Üstündeki öylesine alýnýp üstüne geçirilmiþ gibi deðil. Bir tarzý var belli. Yavaþ bir el hareketi ile yanýma çaðýrýyorum. Çocuklar böyledir bütün kargaþanýn içinde elinizi görür ve yanýnýza gelir. Hiç sorgulamaz bu adam kim niye çaðýrýyor hele birde simit satan bir çocuksa hiç sorgulamaz. O da sorgulamadý ve yanýma geldi. Þaþýrtýcý derecede düzgün bir Türkçe ile “Buyur Bey amca” dedi. Deðil yaþýtlarý Ýstanbul’daki en beyefendi kiþi gelse bu kadar düzgün konuþamazdý. Yaþ kaç, dedim. 11, dedi sakince. Ver bakalým þu simitlerden birini, dedim. Normalde simit sevmem hatta nefret ederim ama bu küçük beyle biraz konuþmak istiyorsam bir þey almak gerekirdi. Parayý uzatýrken tam okul nasýl gidiyor diyecektim ki sanki sahibinin sesini duymuþ bir tazý gibi parayý alýp uzaklaþtý. Bende elimde simidimle yüzlerce kiþinin arasýnda yalnýzlýðýmla baþ baþa kalmaya devam ettim. Belki de otogarlar bu yüzden güzeldi herkes o kadar hedefine odaklanmýþtý ki senin ne yaptýðýný önemsemiyorlardý. Tam karþýmda iki liseli genç vardý. Ya da benim tahminim oydu. Oturmuþ birbirleri ile konuþuyor arada gelen otobüslere bakýp geri yerlerine dönüyorlardý. Tam karþýlarýndaydým onlarýn ama o an için görünmezdim. Ben ve diðer bütün insanlar görünmezdi. Öðleden sonra. Günün kalabalýk saati. Otobüsle yolculuk eden birisi olsaydým tam cehennemdi burasý ama benim için tam bir cennetten. Vedalar, aðlamalar, gözyaþlarý, güle güle gitler; kavuþmalar, gülüþmeler, baðrýþmalar, hoþgeldinler hepsi bir arada muhteþem bir ahenk ile dolanýyor otogarda. Sanki bir þef ile yönlendirilen orkestra gibi birbirlerini tamamlýyorlar. Hangi perondan hangi aracýn çýktýðýný haber veren tatlý kýz ve akabininde artan bavul sürüklenme sesi ve yürüme sesi. Tek bir parça gibi. Otogarda kulaklýðýný takýp müzik dinleyenleri hiç anlamamýþýmdýr. Yasak olmasýna raðmen yanýmdaki adam kýrmýzý Marlboro paketinden bir sigra çýkarýp yaktý. Onu o dakikaya kadar fark etmemiþtim. Galiba oda benim gibi kargaþayý izlemekten zevk alan biriydi. Yavaþça içine çekti dumaný ve iki dudaðýnýn arasýndan sakince üfledi. Kapýnýn önünde yýðýlmýþ kalabalýk homurtularýný ritim tutarak üflüyordu dumaný. Kalabalýk iyice kaynamaya baþladýðýnda kapýyý kapatan bir þey olduðunu gördüm. Bütün çýkýþlar kapalýydý anlamadýðým bir biçimde. Sonra onu gördüm simitti çocuðu. Belki de hayattýn da onunla konuþan ilk insandým o yüzden bana bakýp gülümsedi. Bende gülümsedim. Ve belki de biraz olacaklarý sezmiþ gibi yanýmdaki adam kalktý ve gitti. Gülümsemeye devam etti ve korkunç bir patlama yaþandý. Kalabalýðýn homurtusunu sonlandýran ve acý ile dolu yeni bir bestenin baþlamasýný saðladý simitti çocuk. Caným acýmýyordu þanslýydým ki ölmüþtüm. Ama orada oturmaya devam ettim. Benim kadar þanslý olmayan diðer insanlarýn parçalanmýþ bedenlerine baðrýþmalarýna þahit oldum. Bu yeni bestede güzeldi ama otogara yakýþmadýðý kesindi. Yanýmda sigara içen adam tekrar yanýma geldi ve oturdu. Sakince sigarasýný çýkardý ve yaktý. Bir tanede bana uzattý. Bu hoþ teklifi geri çevirmedim ve bir tanede ben yaktým. Halen hayatta olan yolcularýný alan otobüsler yola çýkmýþlardý bile çünkü otogar böyleydi. Sizin dýþýnýzda kimse yoktu size bir þey olmadýðý sürece sorunda yoktu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hasan Fehmi Türkmenci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |