Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
Peyami Safa’nýn Beyoðlu’ndan geçip Avrupa’nýn merkezine seyahat etmek isteyen Fatihli kahramaný Neriman haným: “… artýk ben Fatih kýzý olmak istemiyorum, anlýyor musun?” diye isyan ettiði satýrlarýn devamýnda; “Böyle yaþamaktan nefret ediyorum, eskilikten nefret ediyorum, yeniyi ve güzeli istiyorum, anlýyor musun? Eski pis ve iðrenç bir elbiseyi üstümden atar gibi bu hayattan ayrýlmak, çýkmak istiyorum. Ýhtiyar adam, bozuk sokak, salaþpur ev, gýy gýy, hey hey, ezan, helvacý… Býktým artýk, ben baþka þeyler istiyorum, baþka, bambaþka, anlýyor musun?” diyordu Neriman… Aslýnda Neriman bugünün Fatih’ini görse güzel bulur muydu diye düþündüm sokaðýn baþýnda arabanýn içinde yolcum Suzan Haným’ý beklerken… Fatih Camii’nin hemen sað tarafýndaki Yedi Emirler sokaðýnýn baþýndaki “Yedi Emirler Türbesi” hayal dünyamda beni öyle derin bir geçmiþe ve naif bir zamana götürdü ki Neriman Haným’a, en azýndan hani yolcum Suzan Haným gelene kadar bu eski Türbeyi anlatmayý istedim… Ahh Neriman kardeþ, ah eskiyi sevmeyen, yeniye raðbet eden Neriman Haným… Bilir misin sen bu türbenin taþýnda ne yazar? Bu türbenin taþýnda: “Bu türbede Buhara’dan gelip, Ýstanbul’un fethinde vazife alan, Niðmelceyþten Yediemirler ki Seyyid Abdurrahman, Seyyid Abdurrahim, Seyyid Abdulgaffur, Seyyid Hamza, Seyyid Ukail, Seyyid Cafer, Seyyid Abdulaziz meftunlarýdýr. Ruhlarýna fatiha“. yazan türbe, Fatih Camii’nin hemen yanýnda, Fatih Sultan Mehmed’in türbesinin 200 metre ilerisinde bizimle ebedi alemde yüz yüze gelmeyi bekleyen insanlar bulunuyor… Ya kuzum onlar gelmiþler, fethetmiþler, yerleþmiþler buralara… Epey þaþalý bir yer olmalý belki de burasý zamanýnda. Ama sonra baþka bir dönem gelmiþ sen ve türevlerini; “gýy gýy, hey hey, ezan, helvacý” diye bunaltan dönemde sana bu sözleri söyletmiþ neylersin… Sen, Beyoðlu’nu arzulamýþsýn Neriman. O gün Beyoðlu’nda bulunan her þey bugün Yedi Emirler Sokaðý’nda da var! Her þey; kuaförler, þýk kumaþlar, ipekler, þallar, kürkler, montlar, takýlar, gümüþler, altýnlar, mücevherler, güzellik salonlarý, giyim kuþam malzemeleri, müzik aletleri, sarraflar, parfümeriler, otomobil satanlar, hatta senin o günlerde hayal bile edemeyeceðin fitness spor kulüpleri, cep telefonlarý, elektronik araç ve gereçler, bilgisayarlar, bilardo salonlarý, kahvehaneler, internetkafeler, yabancý isimli yiyecek ve içecekler, ýsýtýcýlar, üþütücüler, Bim, A101, Þok gibi marketler, yayýn evleri… yalnýz o günün deðil bugünün Beyoðlu’sunda bulunan her þey, þu kýsacýk sokakta, Fatihlilerin hizmetinde Neriman… Artýk adamlar ihtiyar, sokaklar bozuk, evler salaþpur deðil yavrum benim. Her þey, herkes yenilenmiþ. Her tevir ve milletten insanlarýn oluk oluk akýp gittiði bu sokaklarda herkes yenilenmiþ, eski giysiler atýlmýþ, yenisi giyilmiþ… Sokaðýn sahipleri, bugün bambaþka insanlar, Türk, Kürt, Arap, Çerkez Anadolu’dan gelmiþler burayý fethetmiþ ve yerleþmiþ bugün onlar yaþýyorlar… -Aha yanýmdan þimdi izarlý Suriye’li bir aile geçiyor. Arap olmalarýna raðmen Türkçe de öðrenmiþler. Minik kýzýn elinde mýsýr var minik diþleri ile kemirmeye çalýþýyor taze süt mýsýrý… Bana bakýyor, gülüyor…- Ya Beyoðlu Neriman? Orayý da sorarsan, orada bugün Fatih’te bulamayacaðýn bambaþka bir þey kalmadý travestilerin dýþýnda. Dar sokaklarýnda fuhuþ, alkol, küfür ve seks… Burada Avrupa’ya açýlan yeni militan dehlizler var þeker kardeþim. Bu dar ve pis sokaklarda; Milk, Bwitch, Babylon, Soho, Plus, Gode, Armani, Smoke, Changa, Dulcinea ve iyi yatak odasý olan bir sürü otel ve moteller var. Doðu’yla Batý’nýn sýnýr savaþý hem dünyada hem de Ýstanbul’da dip dibe iki ilçede bile uzun süredir var… Benim ise bu durum karþýsýnda kafam karýþýyor bazen Neriman. Ýnan bana anlamýyorum artýk kim galip, kim deðil… Beyoðlu’nun bütün ayrýcalýklarýný Fatih’te kýsacak bir sokaðý taþýyýp oraya yerleþen Anadolu mu? Yoksa “Hayýr, hala Fatih’ten daha ilerdeyim, benim batýya açýlan militan dehlizlerim var” diyen Beyoðlu mu? Fatih mi, Harbiye mi? Kaderin iþte böyle tuhaf tecellisi var; “Kýlavuzun gereði yok, yolun sonu görünüyor” Neriman…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |