Cadýlar heyecanlýydý. Bu gece yarýsý kötülüklerin kötülüðünü yapýp birinci gelene taç giydirilecekti. Her sene bu gün yapýlan þölen maðarada onca cadýnýn katýlýmý ile kutsanýyordu. Meryem ve Banu taç giymeye aday on iki kiþi arasýndaydý. Banu’nun hak ettiði taç için yaptýðý kötülük, bir genç kýzýn selfie çekerken onu uçurumdan aþaðý kaktýrmasýydý. Zavallý kýzcaðýz düþtüðü yerde can verivermiþti. Banu ne kadar cadý olsa da iþlediði suçun altýnda ezilmedik gün yaþamýyordu.
Ýþlediði suçu ne polisler çözebilmiþ ne de dedektif veya gazeteciler. Ýþin ilginç yaný suç mahallinde Banu defalarca görünmesine hatta birkaç kez orada, haber yapmak isteyen tv kamerasýnýn kadrajýna, girmesine raðmen bir seyirciden öteye geçmemiþti. Meryem ise Banu’nun bu vurdum duymazlýðýna çok kýzmýþtý. Ona “Kaç defa söyledim. Suç iþlediðin mahale gitme diye. Sen tam bir ruh hastasýsýn.” Dedi.
Meryem ile Banu arasýnda teklif olmadýðý için birbirilerine rahatlýkla kaba sözler söyleyebiliyorlardý. Henüz akþam olmuþtu. Banu evinde geceye katýlmak için kendine elbise seçiyordu. Yanýnda Meryem de vardý.
Banu “Söyle Meryem bu gece jüri beni ne kadar el üstünde tutar?”
Meryem “Senin gibi nice katil, kötü , iðrenç hatta ruh hastasý cadýlar var. Her biri birbirinden maharetli. Jüri kötülüðün estetiðine ve günahýn yani suçtan kurtulma potansiyeline bakar. Anlayacaðýn benim kalbimde sen her zaman birincisin.”
Banu “Senin iþlediðin kötülükler gözümü korkutuyor. Kötülüðü sen hissettirmeden herkesin gözü önünde iþliyorsun. Sen bunu nasýl baþarýyorsun. Anlatsana hele.”
Meryem “Her þeyden önce kurbanýmý seçiyorum. Sonra planýmý ayarlýyorum. Her þeyim ile planýma yükleniyorum. Buna bir tür kara büyü baþarýsý diyebilirsin. Ama hakiki bir suç gibisi yok.”
Ýki kadýn konuþurken evin kapý zili çaldý. Banu gidip kapýyý açtý. Gelen Emre ve Emin’di. Ýkisi de erkek cadýydý. Ýkisi de jürinin seçecekleri arasýndaydý.
Banu içeriye seslendi. “Hu Meryem seninki geldi. Bak Emre ve Emin geldiler.” Dedi ekledi. “Emin’in þansýna hiç kýz arkadaþý yok. Zavallý beni kendine aþýk zannediyor hala.”
Emin suskunluðunu bozdu. “Biz buraya siz cadýlarý alýp þölene götürmeye geldik. Ama siz þöleni buraya taþýmýþsýnýz.” Dedi. Ekledi. “Size bir sürprizim var. Arabamýn bagajýnda aðzý, kollarý, ayaklarý bantlý bir insan var. Onu denek olarak jüriye sunacaðým. Cadýlýðýn olmazsa olmazý iksirden ona içireceðim. Ve deneðim anýnda bir öküzden farsýz olacak. Sürekli bir öküz gibi böðürecek. Onun adý Onur. Otuz yaþlarýnda. Bagajda fazla bekletmek istemiyorum. Hemen gidiyoruz.”
Banu “Zaten ben hazýrým. Emre ile Meryem arkaya geçsinler.” Dedi. Sonra. Sakýncasý yok deðil mi?” diye Meryem’e sordu.
Meryem “Yolculuk esnasýnda bana bir þey sormasýn yeter. Çünkü þu an üzerimde büyük bir yük var. Eðer yarýþmada sonuncu gelirsem bana artýk yaþamak için kötü bir yol gözüküyor.” Dedi ekledi. “Biliyorsunuz benim þölen için jüriye sunacaðým kötülük çok feci bir þey. Araba ile ezdiðim genç hala aklýmda. Ama estetik açýdan gayet iyiyim. Çünkü ezdiðim kiþinin üzerinden birkaç defa geçtim. Ve buna þahit olan insanlar var. Ve hiçbir kameraya ve polise yakalanmadým. Anlayacaðýnýz jüri karþýsýnda iyi þansýmýn olduðu gibi kötü þansýmda var.”
Arabaya binmiþlerdi. Önce þehir içinden çýkmak için uzun bir yol kat ettiler. Bir ormana girdiler. Taþlý ve çamurlu yollarda ilerliyorlardý.
Banu “Emin neden cadýlýðýný kullanmayýp bizi arabanýn içinde hoplatýp duruyorsun. Biraz cadýlýðýný kullan ve yolda hoplamadan gidelim. Araba her çukurda biraz daha bozuluyor. Zannedersem þölenden süpürgelerimiz ile döneceðiz.” Dedi ekledi. “Sen sihrini kullanmazsan ben araya gireceðim.”
Emin henüz bir þey yapmamýþtý ki araba asfalt yola çýktý. Emin “Siz kadýn cadýlar her zaman dejavu yaþatýrsýnýz.” Dedi sordu. “Söyle bana Banu asfalt yola çýkacaðýmýzý nereden bildin?”
Banu “Biz cadýlarýn sezgisi kuvvetlidir. Bu hesap vermeden yaptýðýmýz kötülüklerden geliyor.”
Emin “Ýyi hoþta siz kadýnlar geleceði biliyorsunuz da biz niye bilmiyoruz.”
Banu “Bu siz tanrýlarla biz þeytanlarýn bir savaþýdýr. Hiç zorlama. Bu tarafa asla geçemezsin. Öncelikle kadýn olman lazým. Bu zora benziyor. Sonuncu olarak her þeyi ile düþüneceksin. Siz erkeklerde ise bu hiç yok. Bunun için cinsiyetinizi aþmanýz gerekiyor.”
Emin “Ne yani þimdi biz iyi düþünelim diye eþcinsel, homo, gey mi olalým?”
Banu “Orasý size kalmýþ.” Diye kestirip attý.
Þölen yapýlan maðaraya gelmiþlerdi. Her taraf ýþýl ýþýldý. Maðaranýn giriþine kýrmýzý bir halý serilmiþti. Bu cadýlarýn yaptýðý kötülüklerden dolayý kendilerini iyi hissetmesi içindi. Þölende cadý olmayan insanlarda vardý. Bu insanlar cadýlarýn arasýna özel olarak seçiliyordu. Hepsi de iþlediði suçlara hesap vermeyen ve deþifre olmayanlardý. Hiç birisinin hiçbir yerde iþlediði suçlarýn izi yoktu.
Banu ve Meryem önde kýrmýzý halýda yürürken þölenin fotoðrafçýsý “Buraya bakar mýsýnýz Banu haným?” deyip onlarýn fotoðrafýný çekiyordu. Bütün maðara sakinleri koltuklarýna oturdular.
Jürinin durduðu yer bir platformdu. Ýzleyicilerin rahat görebilecekleri bir yükseklikteydi. Maðara duvarlarýnýn dört tarafý ses sistemleri ile döþenmiþti. Sahnede konuþulanlar rahatlýkla duyulabiliyordu. Ýçeride kalabalýk beþ yüz kiþiyi geçmiþti.
Açýlýþ konuþmasý yapýldý. “Sayýn cadýlarýmýz bu yýl seçeceðimiz bir cadýya kral veya kraliçe tacý giydireceðiz. Kim bu tacý giyerse bu taç týlsýmlýdýr o, kiþi en az zayiatla her zaman kötülük yapabilecek. Biliyorsunuz kötülük iyiliðe karþý biz cadýlarýn intikamýdýr. Ve yarýþmamýz baþlýyor.” Denilince salonda büyük bir alkýþ tufaný koptu.
Sýra ile on iki cadý jürinin karþýsýna çýktý. Cadýlar bir bir insanoðluna yaptýklarý kötülükleri sýraladýlar. Kimisi sunumunda baþarýlý kimisi baþarýsýzdý. Son beþe kalanlar arasýnda Banu da girdi.
Banu’ya sordular. “Söyle bize yeni bir kötülük için ne tür planlarýn var?”
Banu “Benim tek amacým bir kötülüðü yakalanmadan ve sürekli yapabilmek. Devamýný getirebilmek. Bu benim gözümün nurudur.”
Jüri geride kalan dört yarýþmacýya da ayný þeyi sordu. Onlarýn verdikleri cevaplar birbirinden söz olarak farklý ama içerik olarak aynýydý. Kötülüðü yüceltmek.
Jüri uzun bir müzakereden sonra bu yýl taç giyecek cadýyý nihayet seçti. Sunumu yapan kiþi jürinin kararýný okumaya baþladý. “Deðerli misafirlerimiz. Bu yýl seçeceðimiz ve ona taç giydireceðimiz cadýnýn arkasýnda olun. Bu sizi yapacaðýnýz kötülüklerden emin yapar. Dedi ekledi. Bu yýlýn birincisi cadýmýz Banu.”
Maðaranýn içinde kuvvetli bir alkýþ tufaný koptu. Uzun süre ayakta alkýþladýlar. Sunucu tekrar araya girdi. “Cadýlýkta þölenimizin taç giyme seçimlerinde sonuncu olan kiþiye vereceðimiz ödül ise daha büyük.” Dedi.
Herkes anlamýþtý ödülü. O yüzden maðaradakiler hep bir aðýzdan güldüler.
Sunucu “Bu cadýmýza kötülük yapmasý için ayýrdýðýmýz yegane alan, genç kýzlarý kandýrýp onlara meþhur olmayý vaat edip, kötü yollara düþürmektir.” Salonda buna daha büyük alkýþ geldi. Bu alkýþalar ‘seni destekliyoruz. Senin arkandayýz’ gibi cesaret verici bir anlamdaydý.”
Sonuncu seçilen cadýný ise Emin’di. Emin’e mikrofon verildi. Konuþtu. “Bir dahaki þölene daha iyi hazýrlanacaðým. Yüzünüzü kara çýkartmayacaðým. Þimdiden diyorum ki darýsý yeni þölendeki sonuncunun baþýna.” Maðaranýn içinde yine kuvvetli bir alkýþ sesleri duyuldu.
Þölenden geri dönerlerken Emin “Banu seni kutlarým. Þimdi siz kadýnlarý daha iyi anlýyorum.” Dedi ekledi. “Cinsiyet hakkýnda dediklerini düþüneceðim. Ve cinsiyetimi aþacaðým.”
Banu yine “Orasý size kalmýþ.” Dedi yalnýzca. O þu an tacýn verdiði heyecanlarýn içindeydi. Kraliçe olmuþtu ve bunu hak ettiðini gayet iyi biliyordu.
Tuna M. Yaþar