"Hayranlýðý o dereceye vardý ki; yere düþtü ve kendinden geçti." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Geçen gün, bir arkadaþým durduk yerde bana "ölümü hiç düþündün mü" dedi.. Ölümü hiç düþündüm mü?.. O kadar soðukkanlýlýkla ve beklenmedik bir anda söylediki, ölüm gibi yani. Durduk yerde ve aniden. Buz gibi bir etki yaptý bende. Soruyu sorduktan sonra sustu, bana bakmaya baþladý. Aðzýmdan çýkacak kelimeler bütünlüðünü ciddiye alýyordu herhalde.. Ama konuþamadým. Kelimeler boðazýma düðümlendi, düðümleri çözemedim. O, "ben düþündüm" dedi.. Ve devam etti ; "ne kadar kötü bir þey deðil mi, öldüðünü düþünüp de arkana bakmak. Yaptýðýn onca hata, duyduðun piþmanlýklar.. Niye yaþadým sorusu ve daha niceleri. Arkadaþlarýn, arkadaþlýklarýn, ailen, tanýdýklarýn ve kendin. Yaptýklarýn, yapmayý düþündüklerin, yapamadýklarýn, yaptýrtmadýklarý, yaptýrtmadýklarýn. Kalbini kýrdýðýn insanlar. Þekerini çaldýðýn bir bebek. Aðlattýðýn insanlar, uðruna aðladýðýklarýn..." Devam ettikçe etti. O konuþtukça ben kopuyordum. Ruhum bedenime bir kez daha isyan edip kaçmak istiyordu, zor tuttum. Bir ara susmuþtu herhalde, ben de düþündüm o sýrada, ama ona söylemedim. Kendime de.. Mezarlýðýn içinde yürürken bir yandan bütün bunlar aklýmdan geçiyor, bir yandan da mezar taþlarýnýn üstündeki yazýlarý okuyordum. "sen ölmedin, kalbimizde yaþýyorsun" sözü en popüler olanýydý. Benim mezar taþýma ne yazacaklardý acaba. "Kusursuz düþleri vardý, yaþýyamadýðý.. Yaþamasý dileðiyle..." Vay be, karizma olurdu ha! Tabi bu karizma olayý beni pek baðlamazdý artýk. Sesler duydum mezarlýðýn iç taraflarýndan. Ýlerledim biraz, biraz daha.. Ölüler gördüm bir kaç tane.. Sýkýlmýþlar mezarlarýndan, temiz hava almaya çýkmýþlar. Dört ölüydüler.. Kadýn, erkek seçemedim. Muhabbet ediyorlardý. Yaklaþtým yanlarýna usulce. Beni gördüklerinde önce þaþýrdýlar, sonra bir tanesi "erken geldin" dedi. "Geçiyordum uðradým, gideceðim birazdan" dedim. Oturdum yanlarýna, konuþmalarýný dinlemeye çalýþtým. Ses telleri bozulmuþ topraðýn altýnda, hýrýltýlý çýkýyordu sesleri. Ölümden bahsediyorlardý. Dört ölü bir araya gelince gelecekten, hayallerden, umutlardan bahsedecek halleri yoktu herhalde. En yaþlý olduðunu tahmin ettiðim bir iç çekti, ya da bana öyle geldi, ve baþladý kouþmaya ; "Ölmek bir þiir gibidir üstadým.. Kafiyelidir. Bir çýrpýda oluverir. Anlamazsýn önce ne olduðunu. Yaþadýðýný düþünürsün halen. Eve gitmek istersin. Tek yapmak istediðin, televizyonun karþýsýna geçip ayaklarýný uzatmaktýr. Ayaklarýný uzatýrsýn uzatmasýna, ama televizyona karþý deðil. Farkýna vardýðýn zaman sevgilin gelir aklýna ilk olarak. Üzülüyor mudur diye geçirirsin içinden, üzülmesini umut edersin. Gözyaþý dökmesini beklersin senin için. Bencilliðin seni ölümünde de terk etmemiþtir. Bedenini özlersin. Sonra en sevdiðin yemeði, en sevdiðin müziði ve kadýn tenini özlemeye baþlarsýn. Yüzün kýzarýr belki ama ahlak diye bir kelepçe yoktur artýk senin için. Yavaþ yavaþ kokularý unutur, alýþmaya baþlarsýn. "Ölmek deðil de, alýþmasý zordur. Rahat edemezsin ilk zamanlar mezarýnda. Ne saða dönebilirsin, ne sola. Ne de yüzüstü yatabilirsin. Yataðýnda yattýðýn ve bütün bunlarý yaptýðýn zamanlar aklýna gelir de, deðerini bilmediðini hatýrlarsýn. Düþünceler rahat býrakmaz seni... Ve bir þansýn daha olsaydý diye düþünürsün.. Bir þansýn daha olsaydý.." Ölüm üstüne söylenecek bütün kelimeleri tükettiðini düþünmüþtüm ki, bir diðer ölü baþladý konuþmaya ; "Ölüm, yalnýzýn sýðýnaðýdýr. Kaçacak son deliktir. Seni bulamayacaklarý son yer. Köþe kapmacadaki son köþe. Geminin son duraðý. Ufuk noktasý gibi bir þeydir ölüm. Ne arkan bellidir, ne önün. Bakan seni göremez, sen kimseye bakamazsýn. Rahatladýðýný düþünürsün de, aklýn geri de kalýr, üzülecek bir þeyler bulursun elbet. En olmadý, vizyona yeni çýkmýþ filmleri hayal edersin. Filmin karþýsýnda yenilen patlamýþ mýsýrýn patlama sesleri gelir kulaklarýna, duyamazsýn.. Duyamazsýn, çünkü kulaðýn yoktur. "Sabahýn olmaz artýk. Gecen de.. Ne ay ýþýðýnda raký ziyafeti verebilirsin, ne güneþin doðduðu daða karþý kahvaltýný yapabilirsin. Ne içip içip daðýtabilirsin gecenin bir vakti, ne de bir kýzýn peþine takýlabilirsin. Ve bir þansýn daha olsaydý diye düþünürsün.. Bir þansýn daha olsaydý.." Ben de ölümümü düþünmeye baþlamýþtým. Bu özlü söz yarýþmasýnda ben ne diyebilirdim acaba. Tam bu sýrada diðer ölü arkadaþ baþladý olmayan içini dökmeye ; "Ölüm, doðum gibidir. Boyut deðiþtirirsin bir þekilde. Çizginin bir tarafýndan, diðer tarafýna atlarsýn. Ýtilirsin belki. Ama sonuç farklý olmaz. Alýþkanlýklarýn vardýr geride. Býrakmak zorunda kalýrsýn onlarý. Sadece alýþkanlýklarýný deðil, herþeyini. Umudundan tutta, spor ayakkabýna kadar herþeyi. Dönüp almak istersin, beceremezsin. Zor gelir yenilerini edinmek. Yeni hayaller zorlar adamý, iyi bilirim bunu. Doðum bir aðlamakla baþlýyordu, ölüm de aðlamakla baþlar.. Aklýna geldikçe geride býraktýklarýn, hüzünlenirsin teker teker. Yaþamýn boyunca, her biri için bir kaç damla gözyaþý saklamýþsýndýr, dökülür hepsi birer birer. Durduramazsýn, ölmeni durduramadýðýn gibi. "Ölüm bir anlýk deðildir kardeþlerim. Öldükçe ölesi gelir insanýn, inanýn bana öyle. Doðdukça doðasýnýzýn geldiði gibi. Ne zaman ki ölümün gerisine bakmayý býrakýr, yüzünüzü önünüze dönersiniz, o zaman seversiniz ölümü bile. Ama yine de aklýnýzdan geçirmeden edemezsiniz. Ya bir þansým daha olsaydý diye düþünürsünüz.. Bir þansým daha olsaydý.." Benim kaç þansým vardý acaba. Diðer ölü konuþmasýna baþlayýncaya kadar bu soruyu düþündüm bilinçsiz. Kafamý toparlamaya baþlýyordum ki, konuþmaya baþladý dördüncü ölü arkadaþ ; "Ölüm bir sanattýr. Herkes için farklý ama herkes için özgün ve herkesin ölümü kendine güzeldir. Ölüm bir sanattýr etik anlayýþý dýþarda býrakan. Eleþtirisi yapýlmayan bir sanat. Herkesin ölümü kendinedir, herkesin sanatý da kendine. Herkesin boyasý farklý renktedir, herkes farklý bir müzik aleti kullanýr ölürken. Ölen milyarlarca insan için, milyarlarca renk, milyarlarca müzik aleti demektir ölüm. "Gerinde býrakmazsýn ölümünü.. Yanýna alýrsýn, yalnýz býrakmasýn seni istersin. Boþluða beraber düþmek istersin. Ve beraber anmak eski günleri. Ölüm yoldaþtýr ölen için. Sadýk bir sýrdaþ, iyi bir dert ortaðýdýr. Ölüm, insanýn kendisidir. Ve arkaya dönüp bakar da insan kendisiyle birlikte, ya bir þansým daha olsaydý, diye düþünür.. Bir þansým daha olsaydý.." Geçerken uðramýþtým yanlarýna. Gideceðim birazdan demiþtim onlara, gittim de üstelik. Mezarlarýný üstlerine örttükten sonra.. Acele etmiþtim örterken, çünkü bir þansým daha yoktu yaþamak için, ve acele etmem gerekiyordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Baran Yurdakul, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |