..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilim þaþkýnlýkla baþlar. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Cemal Zöngür




11 Haziran 2017
Katar'la Ne Yapýlmak Ýsteniyor?  
Bilimsellik Dýþý Politikalar Her Zaman Savaþ Demektir.

Cemal Zöngür


Böyle bir iðrenç insanlýk tarihi varken, hangi toplum, devlet, din, düþünce ve ideoloji ben haklýyým diyebilir ki? Elbette zaman zaman haklý olanlar vardýr; ancak o haklý olanlarýn büyük çoðunluðu da, emellerine kavuþtuktan sonra, kendisine uygulanan zulmün aynýsýný, bir baþkasýna yaþatmayý en büyük var oluþ ve politika olarak görmüþlerdir, görmeye de devam edilmektedir.


:AECJ:


Dünyada krallýk, hanedanlýk ve devletleþmeler var olduklarý günden bu zamana kadar, sürekli sudan bahanelerle büyük ve küçük çaplý savaþlardan tutalým da, türlü çatýþmalara varan yýkým ve yok oluþlar hiçbir zaman durmak bilmemiþtir.
Böyle bir iðrenç insanlýk tarihi varken, hangi toplum, devlet, din, düþünce ve ideoloji ben haklýyým diyebilir ki? Elbette zaman zaman haklý olanlar vardýr; ancak o haklý olanlarýn büyük çoðunluðu da, emellerine kavuþtuktan sonra, kendisine uygulanan zulmün aynýsýný, bir baþkasýna yaþatmayý en büyük var oluþ ve politika olarak görmüþlerdir, görmeye de devam edilmektedir.
Tarihi gerçeklikler bu þekilde olduðuna göre, Arap Müslüman ülke olan Katar’ý teröre destek veriyor bahanesiyle, uygulamaya konulan ambargo ve sonrasýnda yaþanacaklar, hangi amaçla ve kimler tarafýndan nasýl bir senaryo ile hazýrlandýðýný daha yakýndan anlamaya çalýþalým.
Ortadoðu ve Anadolu’da Ýslami kültürel yapýya dayanan Müslüman ülkeler, varlýklarýndan bugüne kadar gerek kendi içlerin de, gerekse komþularýyla gerçek anlamda on yýla varacak þekilde, bir barýþ ortamýný yaþamýþ deðillerdir.
Bunun nedenleri üzerinde araþtýrma yaptýðýmýzda, ileri gelen Müslüman þahýslarýn hiçbirisi ne hazindir ki, doðru ve gerçekçi cevaplarý vermemektedirler.
Gel ki konuya merak sarýp inceleyen kiþiler, sorunlarýn neden kaynaklandýðýný biliyor olsalar da, Müslümanlarýn kendilerinden duymak, ayný zamanda Ýslam ülkelerinin olaylara bakýþ açýlarýný ve çözümleri açýsýndan farklý bir önem taþýmaktadýr.
Müslüman devlet yöneticileri ve entelektüel sayýlan kiþilere benzer sorular sorulduðunda, her zaman olduðu gibi, hiçbir tarihi ve bilimsel deðeri olmayan ezberlenmiþ o þeytan ve münafýk kafirlerin bir oyunu þeklindeki cevaplarla yetindikleri görülmektedir. Verilen bu tür cevaplar ne kendilerini ne de çevrelerindeki insanlara asla inandýrýcý gelmediði halde, buna ciddi bir itiraz eden de çýkmýþ deðildir.
Halbuki Müslüman ülkelerde yaþanan tüm olaylarýn gerçek sebebi, baþta Mezhep ve Tarikatçýlýk olmak üzere Þeyhlik, aðalýk, feodalizm, siyasi ve ekonomik menfaatlere dayanan, diktatörlük ve hanedanlýktan baþka bir þey deðildir. Ýfade edilen sebeplerden, Müslüman ülkelerde ölen insan sayýsýný rakamlarla tespit etmek hiçbir zaman mümkün olmamaktadýr. Müslüman ülkelerde yaþananlar adeta Nasrettin Hoca’nýn eþeðinin çalýnma olayýna benzemektedir.;
Mahkeme Kadýsý baþta olmak üzere herkes, hocayý kapýsýný kilitlemediði için suçlu bulurlar. Hocada buna dayanamayýp ya hu.! hýrsýzýn hiç mi suçu yok? Diyerek kendini savunmaya çalýþýr. Örnekte de olduðu gibi Müslüman ülkeler baþlarýna gelen her olayda gâvur ve þeytan olarak gördükleri batýlýlarý suçlayarak sorumluluktan kurtulduklarýný düþünmektedirler.
Diyelim ki batý suçlu. Peki o zaman çeþitli ticaret adý altýnda batýlýlarýn Müslüman ülkelere rahatça yerleþip, buralarda her türlü faaliyetleri yürütmelerini batýlý gavurlar zorla mý yapmaktadýrlar? Elbet te deðil. Ýslam ülkelerinin özel davetleriyle gelmiþlerdir.
Tekrar sormak gerekiyor, batýlý ülkeler madem kötüler, sizin ülkenizde ne iþleri var? Neden sizin halkýnýzý rahatlýkla aldatýp emellerinde kullanabilmektedirler? Bu tür sorularýn gerçek cevaplarýný hiçbir Müslüman devlet adamý ve siyasetçisi verememektedir.
Çünkü Ýslami deðerlere göre ters veya gereksiz olarak görülen pozitif bilim, teknik, mantýk ve farklý kültürlerle birlikte yaþam anlayýþý, Müslümanlarca münafýk iþi olarak görülmektedir. Pozitif bilimlerle ilgili doðru düzgün hiçbir þey ne öðretilir ne de bunun için en ufak bir yatýrým söz konusu deðildir.
Bu yüzden toplumun büyük bir çoðunluðu kültürel anlamda son derece cahil býrakýlmýþtýr. Sýrf Ýslami bilgileri öðrenip ibadeti yerine getirmekle, her sorunlarýnýn biteceðine inandýrýldýðý için, insanlar ibadet etmek, ekonomik menfaat, zevk ve alemden baþka bir yaþam kültürünü bilmemektedirler.
Diðer taraftan ülkenin dini ve siyasi hanedanlarýyla birlikte çevresindekiler, her türlü lüks ve þatafat içerisinde yaþarlarken, dýþlanan ya da göz ardý edilen kiþiler veya topluluklar, bu defa baþkalarýnýn daha rahat kullanabileceði maþalar durumuna gelmektedirler.
Müslüman ülkelerin büyük çoðunluðunun en büyük ekonomik kaynaklarý petrole dayandýðý bilinmektedir. Petrolün arama ve çýkarma teknik makinalarý baþta olmak üzere, diðer bütün elektronik cihaz ve modern araçlarýn hiçbir tanesini dahi, bu ülkelerde üretilmemektedir.
Ve Müslüman ülkelerdeki eðitimin ana kaynaðý Ýslami ilimlere dayanmaktadýr. Ýslami ilimlerse Ýdealizm (Metafizik) doðrultusunda, bahsi geçen teknik ve modern bilimi tamamen þeytan iþi görüp reddetmektedir. Buna raðmen Müslüman devletler, herkesten daha çok gavurlarýn icat etmiþ olduðu tüm modern imkanlarýndan yararlanarak yaþamalarýný izah edecek kelimeler bulunmamaktadýr.
Ýslam toplumlarýndaki böyle bir boþluðu ve lükse düþkünlüðü her insan ya da her ülke, doðal olarak kendi menfaatine olacak þekilde kullanacaktýr. Bunun suçlusu batýlýlar deðil, aðzý sulanýp görgüsüzce bunu yaþayan Müslümanlardýr.
Eðer bir Müslüman ülke, benzer boþluklarý baþkalarýnýn kendi menfaatlerinde kullanacaklarýný akýl edemiyorlarsa, o zaman ifade ettiðimiz gibi Müslümanlar düþünülenden daha cahil demektir. Yok eðer akýl edip te iþlerine geldiði için göz yumuluyorsa, o zaman da iki yüzlülük söz konusudur. Demek ki suçun en büyüðü Müslüman ülkelerin kendilerindedir.
Hiçbir zaman kendi eksiklik ve hatalarýný kabul etmeyen Müslüman toplumluklar, asla barýþ ve huzura kavuþamayacaklardýr. Þimdi gelelim Katar üzerinde bölgede yaþanacak cehenneme.
Evet Batýlý emperyalistler her zaman ekonomik ve siyasi çýkarlarýný uzun ömürlü kýlabilmek için, kendinden baþkalarýnýn güçlü ve ileri gitmesini asla istememiþlerdir. Bu mantýk dünyada her toplum ve birey için geçerli olan bir durumdur.
Fakat emperyalistler daha erken ve akýlcý davrandýklarýndan, her türlü tekniðe kendilerinin sahip olmasý neticesinde, dünyanýn en önemli ekonomik kaynaðý olan petrol bölgelerinde, sürekli menfaat saðlayabilecek politikalara sahiptirler.
Bu plan ve politikalarýn en belirginleriyse, Birinci Dünya Savaþý’yla baþlayýp daha sonra 1923’te yapýlan Lozan Antlaþmasý’yla, Türkiye ve Ortadoðu ülkelerini kendilerine muhtaç þekilde devlet olmalarýna izin vermiþlerdir.
Aradan geçen yüzyýllýk sürede, bölge ülkelerinin bazýlarý kendi baþlarýna hareket edecek konuma geldiklerinden, bu durum emperyalistleri yeniden rahatsýz etmektedir.
Bölge devletleri tarafýndan geliþen tehlikelerin daha fazla büyümemesi noktasýndan hareketle, emperyalistler bunlarý yeniden kendilerine muhtaç ve baðýmlý kýlacak þekilde, Büyük Ortadoðu Projesi (BOP) ve Demokrasi adýyla, dizayn etmeye baþlanmýþlardýr.
Ýfade edilen planlarýn birinci aþamasý 1991 ve 2003 yýllarda Körfez Savaþý adýyla start almýþtý. Ýkinci aþama ise 2011’de Suriye’ye saldýrýyla devam ettirilmiþ olup, üçüncü ve son aþama ise Katar üzerinden devam ettirilerek, sonuç alýnmaya çalýþýlacaktýr. Bu nasýl gerçekleþecek?
Suriye’ye uygulanan taktikte olduðu gibi, Katar’ýn terör örgütlerine desteði bahane edilerek, önce Müslüman ülkelerin ikiye bölünmesi saðlanacaktýr. Arkasýndan Þii ve Sünni Müslümanlýk hegomanyasý pompalanarak, bölge ülkeleri her türlü oyuna getirilip, baþta Arabistan ile Ýran’ýn birbirleriyle savaþmalarýna çalýþýlacaktýr.
Bu iki ülkenin savaþmasý demek, tüm Müslümanlarýn birbirlerine girmesi anlamýna gelmektedir. Bölgenin tamamýnda veya büyük bir kýsmýnda savaþýn çýkmasý demek, Müslüman ülkelerin hepsi zayýf düþürülüp daha küçük devletçiklere dönüþtürüleceklerdir.
Buna Türkiye’de dahil Müslüman ülkeler mesajý alýp emperyalistlerin dediklerini yaparlarsa, bazýlarý biraz daha az hasarla durumu kurtaracaklardýr. Yok kendi kendilerine efelenmeye devam ederlerse þayet, baþlarýna geleceði hesap etmelidirler.
Türkiye yönetimi ise hâlâ havanda su dövüp, kendi kendine efelenmeyle bir yere varacaðýný sanýyor. Suriye’de olduðu gibi Katar’a asker göndererek, bir þeyler kazanacaðý hayali tam bir aymazlýktýr. Diðer taraftan kendisini nelerin beklediðini akýl edemeyecek kadar kör cahilleri oynamasý akýl alacak gibi deðildir. Halbuki Ortadoðu’da yaþanacak tüm olaylar, bütün bölge ülkelerinin sonunu getirecektir. Türkiye þunu asla unutmamalýdýr.
Emperyalistlerle ne kadar canciðer kuzu sarmasý olsa da, bunun çok fazla bir garantisi bulunmamaktadýr. Eðer batýlýlarýn çýkarlarý Türkiye’nin küçültülmesini gerektiriyorsa, eninde sonunda bunu Türkiye’ye yaþatacaklardýr.
Türkiye belki bu korkuyla Rusya’ya yanaþarak bir þeyler yapmaya çalýþsa da, Rusya’da yüksek çýkarlarýna göre hareket eden bir ülke olduðundan, emperyalistlerle her zaman anlaþma ihtimali çok yüksektir. Bu yüzden Türkiye’nin tek çýkýþ yolu vardýr.
O da; baþta kendi yurttaþlarý olmak üzere çevresindeki herkesle dil, din, kültür ve düþünce çatýþmasýný býrakýp, barýþçý ve gerçek bir demokratik yapýyla ülke birliðini saðlamalýdýr. Bunun yerine her zaman yapýlanlar gibi kendinden olmayan herkesi kötü görüp, Arap Ýslam gerici politikalarla hareket edildiði sürece, kendi sonunun geleceðini asla unutmamalýdýr.



Cemal Zöngür



























Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Akp'li "Evetçiler" ile Chp'li Hayýrcýlarýn Halka Açýklayamadýklarý Sýrlarý..!
21. Yüzyýl ve Sosyalistlerin Çýkmazý
Türkiye'nin Suriye ve Fýrat Kalkaný Politikasý Ýflas mý Etti?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Toplum Hak Ettiði Þekilde Yönetilir
Deprem Öldürmez Zihniyet Öldürür
Sayýn Baþbakan Binali Yýldýrým, Alevi Kültürünü Ne Kadar Tanýmýþtýr?
Halka Götürülen Her Oylama Demokratik Midir?
Atatürk'ün Din ve Alevilere Bakýþý
Anayasa Deðiþikliðinin Yarattýðý Umutlar ve Uçurumlarý..!
Türkiye Halkýna Tek Soru; Demokrasiden Ne Anlýyorsunuz?
Fetö, Deaþ ve Kenan Evren Kardeþliðinin Tarihçesi
Bu Hezeyanla Türkiye Nereye Gidiyor?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.