Önce yazmayacaktým. Sonra vazgeçtim. Çünkü çok yazýldý, çizildi, kalemlere pelsek olan bir konuydu.
Elime eski bir dua kitabý geçmiþti. Zaman zaman okurum dua kitabýný. Ýçimi serinletir. Vicdanýma pamuktan yastýk olur sözcükler.
Öyle anlamlý ki içindeki yazýlanlar... Mantýðýmý cilalýyordu adeta.
Bir cümlesini aktarmak istiyorum:

" Allah' ým, biz senin sultanlýðýna geçmek istiyoruz, ama þeytan izin vermiyor. Onu yarattýn bizi de yarattýn. Onu tam göðsümüzün ortasýna yerleþtirdin. Biz doðruyu düþünsek de, o bizi hülyalarla oyalýyor, kandýrýyor ve seni unutturuyor. Elimizde olmadan yanlýþ yapýyoruz. Ýrademizi tutsak ediyor.Sen onu yok et ki biz senin sultana girelim. Yanlýþ yapmayalým."

Evet, yukarýdaki cümle, anýmsadýðým kadarýyla size aktardým. Dua,Türkçe yazýlmýþ. Ankaþýlýr bir Türkçeyle yazýlmýþ duanýn yazarý kim biliyor musunuz?
Hz. Peygamberimizin torunu Zeynel Abidin. Hani Kerbela'da katledilen abileri Hasan ve Hüseyin' in küçük kardeþleri olan Zeynel Abidin' in ta kendisi...Hasta ve küçük olduðu için kurtulmuþtu Yezid' in elinden. Ama büyüdü, ilhamlarla, mantýðý ile insanlara doðrularý aktarmasý, Yezid' in iktidarýný bastýrýyordu. Ýnsanlar kula deðil Allah' ý sevmeleri gerekirdi. Aðabeylerinin akibeti gibi yine ölümüne neden olacaktý, dualarý.

Ýþte o dua kitab, bugün rahmetli annemden bana kalan en anlamlý kültür mirasýdýr. O mubarek insan ve annem ýþýk içinde uyusunlar.
Elimdeki kitap, Türkçe ve Arapça olmak üzere iki dil kullanýlarak yazýlmýþ.
Gelelim, þeriat dini Ýslam' a.
Ben din alimi deðilim. Sadece, yýllardýr sýký bir okur yazar olduðumu itiraf edebilirim.
Atatürk ve din günümüzde neden tartýþýlýyor, neden saptýrýlýyor? Biraz düþündüm. Ýki neden gördüm.
Tartýþmayý genelde hep aydýn kesim ve katý Ýslamcýlar yürüttüðü için insanlar da ikiye ayrýlýyor, ister istemez. Evet ve Hayýr seçimi gibi...
Efendim, þeriat mý varmýþ, 1500 sene önce?
Vahþet varmýþ, vahþet!
Kýz çocuklarýný diri diri kýzgýn kumlara gömerlerken, annne ve oðlan çocuklarýyla sapkýnlýklar yaþayan Kureyþ insanlarýdýr, þeriat kurallarýný din diye bize yansýtan...
Muaviye ve oðlu Yezid' in uydurduðu katý, insaný dehþete düþüren uygulamalarýyla içimizi ürperten bu dini, bugün onlarýn torunu Suidi Kralý Abdullah sürdürüyor.
Anýmsayýn, hani 2 yýl önceki katý Ýslamcýlarýn, bir Afganlý ilahiyatçý öðretmen kadýný nasýl yakarak katletmiþlerdi!!!
O aydýn kadýn ne demiþti de öldürülmüþtü?

" Gerçek din bu deðil. Mollalar yazdýklarý muskalarla, yalanlarla dinimizi satýyor. Gerçekler Kuran' da yazýlýdýr. Okuyun."

Mustafa Kemal Atatürk, katý islamcýlar tarafýndan bugün neden sevilmiyor, hiç bunu düþündünüz mü?

Çünkü, o da bin sene önce Yezidler tarafýdan öldürülen Ebu Hanefi' nin izinden gittiði için.

Çünkü, peygamberin mezarýný yýkmaya, onu ölümden sonra da silmek isteyen, rahatsýz edenlere, bugün bile ayný saltanatý oðuldan oðula sürdüren, Muaviye' nin torunlarýna" O mezarý yýkarsanýz ordumu oraya gönderirim!" Diye kafa tuttuðu için...Kýzgýndýr, öfkelidir Arap Krallarý...

Yani onlarýn saltanatý olan Halifeliði kaldýrdýðý için...

Ülkemizi Arap cehaletinden kurtarýp, özgür ve aydýnlýk günlere
bizi kavuþturduðu için.

Aksi halde hala bugün bile þeytaný taþlayacak kara cahil bir ulus olacaktýk.
Atatürk inançlý bir insandý. Asla baðnaz deðildi.
Meclisin ilk açýlýþýnda E. Hamdi Tanýr' ýn yazdýðý Kuran' ýn okunmasýný istemesinin nedeni, en somut kanýtýdýr.
Ýslam dininde, felsefesinde baský, þiddet, zorlama yoktur. Tamamen sevgi ve hoþgörüye dayalýdýr. Buhari' nin hadislerinde okuduðumuzdaanlaþýlýyor ki, gerçek Ýslam dininde Eþitlik vardýr.

Evrenselliðe geçiþi iþte bu nedenledir. Ýnsan tinine en uygun oluþuyla sevilmiþ, benimsenmiþ, kabul görmüþtür.

Günümüzde ise, baský, korku, dayatmalar, eþitsizlik, haksuzlýklar, zulüm, vs, inanç zafiyeti oluþmasýna neden olmuþtur. Öyle ki, sapkýnlýklar artmýþ 1500 yýl öncesine sanki boyut deðiþtirmiþtir.

Gün geçtikçe artarak çoðalan toplumsal paranormal olaylara tanýk olmakla baþladýk. Öneðin; cami hocalarý, imamlarý dine dayalý olmayan:

" Bir baba 5 yaþýndaki kýzýna þehvetle bakmasý caizdir!"
Veya
" Aç kalýnca karýnýzý yiyebilirsiniz."
Ya da
"Öldükten sonra karýnýzla bir hafta daha sex yapabilirsiniz!"

Ve benzeri gibi abuk sabuk kiþisel fetvalarla toplumu, adeta suç makinesine dönüþtürme çabasýndalar. Ellerinde palalarla adam kesenleri gördükçe, hangimiz kabul eder ki böyle bir dini?

Sonuç;

Aydýn insanlar bir kez daha onurlu duruþlarýný, Atatürkçü duruþlarýyla kanýtlamýþlardýr.
Allahuekber, diyerek kafa kesenlerin, diri diri insan yakanlarýn kabul ettirdikleri din; ne bizim ne de insanlýðýn evrensel dini olamaz!
Anadolu da 200 bin Türkü kýlýçtan geçirip zorla Ýslamiyeti kabul ettirmiþ Arap zihniyeti, bugün de ülkemizde ve dünyada karþýmýza çýkmýþtýr.
Asýl doðrular sol yanýmýzdadýr. Tanrý' yý kimse kandýramaz. Hayyam' ýn dediði gibi...

"Tespih seccade iyi hoþ ama
Tanrý kanar mý bunlara?"


Yürek yolu bulur.
Yeter ki, yüreklerimiz evrensel sevgiye ev sahipliði yapsýn.
Aydýn yüreklere saðlýk dilerim.

Sevgiyle
Dostça
Ve
Atatürkçe kalýn.