..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Konuþ ki seni göreyim. -Aristoteles
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Politika > Cemal Zöngür




26 Temmuz 2016
Gelin Siyasal Ýslam'ý Birlikte Tartýþalým  
Siyasal Ýslam'ýn geldiði nokta.

Cemal Zöngür


Dinler ilk toplumsal sözleþmeler olmasýna raðmen, topluluklarý iyi þekilde yönetememiþlerdir. Bu yüzden Yahudilik ve Hýristiyanlýk reform ve rönesanslar sonucunda "Laiklik, Sekülerizm ve Demokrasiyi" kabul edip siyasal yaþamdan ellerini çekmiþlerdr. Ýslam dini neden hala siyasal dincilikte ýsraralýdýr?


:AEIE:

Müslüman toplumlarýn büyük bir çoðunluðu, hala dinlerin siyasetin içerisinde olup olmadýðýna bir türlü karar vermiþ deðillerdir. Bu yüzden de sürekli ikilem içerisinde kalmaya devam etmektedirler.
Makalenin içeriðine geçemeden önce dinlerin ilk varoluþlarýndan itibaren, siyasetle baðlarýnýn nasýl olduðunu tarihsel olarak netleþtirip devam edersek, Ýslam'ýn siyasal yapýsýný daha iyi anlamýþ olacaðýz. Örneðin yapýlan tüm araþtýrmalarda þöyle bir gerçeklik ortaya çýkmaktadýr.
Dünyanýn her yerinde özellikle ilk insanlýðýn baþlamýþ olduðu Avcýlýk (Paleolitik) çaðýn'dan itibaren “Çok Tanrýlý, (Poloteist) Çift Tanrýlý, (Dualist) ve Tek Tanrýlý” (Monoteist) dinlerin hepsi birer siyasal sözleþmeler olarak icat edilmiþlerdir.
Çünkü insanlar gerek Klan, Kabile ve Gruplar þeklinde iken, gerekse daha sonraki büyük topluluklar halini aldýklarýn da, hem maddi (Sosyal) hem de manevi (Psikolojik) olarak bir kural ve düzene göre hareket etme ihtiyacýný duymuþlardýr. Ve böylece din adý verilen sözlü ve yazýlý kurallar ortaya çýkmýþtýr.
Ýþte tam burada dinlerin birer siyasal sözleþmeler olmasýna raðmen, neden kutsallýklar atfedilerek tartýþýlamaz, eleþtirilemez ve kötü niyetle bakýlamaz maneviyat yüklendiði sorusu akýllara gelmektedir?
M.Ö. 500'lü yýllardan itibaren tek tanrýlý dinlerin icadýyla baþlayacak olursak, Orta çað dönemindeki dünya toplumsal yapýsýnýn niteliklerinde, þöyle bir gerçekliðin olduðu bilinmektedir.
Örneðin Orta çað'da, her toplumun içerisinde okuma yazma bilenlerin sayýsý % 0,1'lik oraný dahi bulmuyordu. Okuma yazmanýn olmadýðý böyle bir ortamda, icat edilen düþünce ve araçlara kutsallýk atfedilmeden, toplum tarafýndan kolayca kabul edilmesi mümkün deðildi.
Bunun için en önemli yöntem, icat edilen her düþünce ve araçlara tanrý ve dinin kutsallýðý þart koþularak, buna uyulmadýðý sürece, tanrý istediðinde insana en büyük cezayý verecek güçte olduðunu, insandaki korku (Fobi) psikolojisini kullanarak baþarmýþtýr. Ve böylece insanlarýn rahatça boyun eðmesi saðlamaktadýr.
Eðer bu korkutma icat edilmemiþ olsaydý, eðitim, kültür, siyasal ve sosyal geliþimin olmadýðý bir çaðda, topluluklarý zapt etmek öyle kolay bir iþ deðildi. Bu yüzden dinler denilen siyasal yapýlar en büyük silah olarak tanrý ve emirleri olan din metinlerini kullanýp, insanlarýn biraz daha düzenli sosyalleþmelerini saðlamýþlardýr.
Dinlerin temel almýþ olduklarý bu siyasal ve manevi kutsallýk felsefi politikalarý, yaklaþýk olarak bin beþ yüz yýl boyunca etkinliðini sürdürmüþtür. Buna raðmen, dinlerin toplumlarý gerçek bir huzur ve barýþ içerisinde yaþattýklarýný söylemek oldukça zordur. Çünkü birçok iþi tanrýya havale edip, çaðýn koþullarýna göre deðiþime her zaman karþý çýkmýþlardýr.
Þimdi insanlýðýn böyle bir dinsel ve siyasal temeli olduðuna göre, ister istemez þöyle bir soru akla gelmektedir. Dinler siyaset dýþý mýdýr, siyaset içi mi? Ýslam açýsýndan sorunun cevabýný aradýðýmýz da, net bir yanýtýn geleceðini hayal etmek güçtür.
Nedeni ise, içerisinde bulunduðumuz bilgi ve teknolojik çaða göre,
Müslümanlar Ýslam siyaset dýþýdýr deseler, tüm sosyal ve ekonomik yaþamdan ellerini tamamen çekip, dinin sadece kiþilerin Ruhsal (Psikolojik) olarak Allah ile birey arasýnda yaþanmasýný kabul etmeleri gerekiyor.
Yok Ýslam siyaset içidir diyecek olurlarsa, o zaman da, dinlerin kutsallýklarý ve azizlikleri tartýþma konusu olmaktadýr. Çünkü her siyasal düþünce, toplumlarý yönetip idare ederken, ister istemez birçok yanlýþ veya olumsuzluklara düþebilmektedirler.
Bu da dinlerin ve de Ýslam dininin kutsallýðýna zara verdiði bilindiði için, Ýslam'ýn ne siyasetin içinde ne de dýþýnda olduðuna net olarak bir türlü karar verilememektedir.
Dinleri her zaman tartýþma konusu yapan diðer bir tarihsel olay ise, insanlýk tarihinin geçmiþi 1 milyon yýlý bulmasýna raðmen, tanrý durdu durdu da, bundan 2500 yýl önce, neden peygamber ve kutsal kitaplar gönderdi?
Çünkü insanlýðýn gerçek tarihi, M.Ö. en az 700 bin yýllarýnda Homo Sapiens'in aklýný elini ve ayaðýný kullanmasýyla baþladýðý asýrlar öncesinde kanýtlanmýþtýr.
Din, siyaset ve insan birbirine bu kadar baðlý olduðuna göre, çaðýn ve koþullarýn ihtiyacýna uygun düþecek dinleri siyasetin içerisinde yaþatmak bazen faydalý olabiliyor.
Ancak çaða ve sosyal koþullara cevap olmayan hem dinler hem de siyasi düþünceler gerçek hayatýn içerisinden kendilerini çekmek zorundadýrlar. Çekmedikleri sürece, sürekli çatýþma ve kaoslarýn devam ettiðini, yaþanan savaþlardan herkes rahatlýkla bilmektedir.
Dinlerin konumlarý bu þekilde iken, peki.! Ýslam siyasallaþtý diye baðýrýp çaðýrmanýn bir anlamý var mý? Elbette ki vardýr.
Bunun en somut örnekleri, Müslüman toplumlarýn içerisinde bulunduklarý yaþamýn kalitesizliði, kaos, karmaþa, çatýþma ve savaþlar göstermektedir ki, artýk siyasal bir Ýslam'ýn, çaðýn diline ve toplumun sosyal ihtiyaçlarýna cevap olmadýðý net olarak anlaþýlmaktadýr.
Ýslam dini; 1500 yýl boyunca sürdürmüþ olduðu politikasýnda, topluluklarý daha çaðdaþ ve rahat bir yaþama kavuþturacaðý yerde, ilk var oluþundan daha geriye düþmesi, Ýslam'ýn siyaseten tamamen bittiðini göstermektedir.
Ve böylece çaðdaþ ülkelerde olduðu gibi, reform ve rönesanslarla, laiklik, sekülerizm ve demokrasi ilkelerini kabul edip, daha huzurlu ve barýþçýl bir Ýslam dünyasýna adým atýlabilir.
Örneðin 1848 yýllarýndan itibaren Avrupa'da baþlayan laiklik, sekülerizm ve demokratikleþme reformlarýyla, Yahudi ve Hýristiyan topluluklarýn yaþadýklarý bölge veya ülkelerde, istisnalarýn dýþýnda dini çatýþma ve huzursuzluðun yaþandýðýný kim söyleyebilir?
Her iki tek tanrýlý dinlere inanan toplumlar, böylece huzur ve barýþýn sayesinde, dinlerine atfettikleri kutsal saygýyý da kazanmýþlardýr. Dinlerin tarihsel gerçeklikleri bu þekilde olduðuna göre, Ýslam dini neden hala siyasal varlýðýndan vazgeçmemektedir?
Öncede ifade edildiði gibi, her toplum yaþadýðý çaðýn sosyal koþullarýna göre bilinç ve eðitim seviyelerini geliþtirip, siyasal ve dinsel yaþamlarýnda önemli reformlara karar verebilmiþlerdir.
Dünya toplumlarýnýn eðitim ve kültür seviyeleri gözden geçirdiðinde, Yahudilik ve Hýristiyanlýða inananlarýn eðitim durumlarý, dünyanýn diðer toplumlarýnýn bir çoðundan daha yüksek olduðu rahatlýkla görülmektedir.
Bu da doðal olarak beraberinde siyasal ve dinsel yapýlarýn tartýþýlarak sorgulanmasýný doðurmuþtur. Ve herkesin bildiði gibi modern felsefeci ve bilim insanlarýnýn ilk önce Avrupa topluluklarý içerisinde ortaya çýkmasýný saðlayan en büyük etken, eðitime verilen önemden kaynaklýdýr.
Örneðin Ýslam toplumlarýnda, halkýn eðitim ve kültürel olarak geliþmesine ciddi anlamda hiçbir zaman önem verilmediði görülmektedir. Topluma verilen eðitim her zaman Metafizik çerçevede ele alýnýp, pozitif bilimleri dýþlayarak, çok kýsýr ve yavan kalmasý, insanlarýn tartýþma ve fikir geliþtirme mantýðýnýn önü sürekli kapatýlmaktadýr.
Müslüman ülkelerin diðer bir handikapýysa, toplumu yönetecek kiþilerin daha çok maddi durumunun iyi olmasýna ve de dini doðmalara tartýþmasýz baðlýlýðýna göre tercih yapýlmasýdýr.
Bu tarz eðitim ve siyasi yönetim politikasýný yeterli gören Müslüman ülkeler, diðer taraftan toplumun birçok istemlerinin gerçekleþmesini, kutsanan tanrý emirleri olan dini kurallara uygun yaþandýðý sürece,
kendiliðinden gerçekeleþeceðine toplumun inandýrýlmasýdýr.
Ýþte Müslüman ülkelerde ifade etmeye çalýþtýðýmýz bu vb. nedenlerden dolayý, siyasal Ýslam her geçen gün daha da radikalleþip gericileþmesi neticesinde, hem siyasi olarak hem de kutsallýk politikasýndan bir türlü vazgeçememektedir. Tüm bunlardan þu sonuç ortaya çýkmaktadýr.
Ýslam için; yönetmiþ olduðu topluluklarýn yaþamýnda en ufak bir demokratik ya da liberal yaþama adým atmak demek, Ýslam'ýn bitireceði korkusu anlamýna gelmektedir.
Bunun için, her geçen gün daha da ilkelleþerek, kendisini kurtaracaðýný düþünmektedir. Halbuki Müslüman ülkelerde yaþanan çatýþma ve savaþlar göstermektedir ki, herkesten çok kendi sonunu hazýrlamaktadýr.
Bu yüzden Müslüman toplumlar hep birlikte artýk siyasal Ýslam'a hayýr deyip, bir an evvel gerçek laik, seküler ve demokratik yaþama geçmelidirler. Geçmezlerse kendileri kaybedecektir.
Örneðin son birkaç hafta önce FETÖ terör örgütünün yaratmýþ olduðu panik ve korkuyla, mevcut AK PARTÝ Hükümeti, kendisine bir takým paylar çýkararak, daha da dindar bir siyasal Ýslam'ýn temelini atmaya çalýþmaktadýr.
Ancak ne olursa olsun, her türlü siyasal Ýslam demek, ülke ve toplumlar da kaos, çatýþma ve savaþ demektir. Herkesin aklýný baþýna toplayýp tüm kültürel farklýlýklarý kapsayan gerçek demokratik bir Anayasanýn yapýlmasýnda ýsrar etmek gerekiyor. Bu yapýlmaz ise darbeler asla bitmeyecektir.
Cemal Zöngür













Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politika kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýsrail - Filistin Düþmanlýðýnýn Tarihçesi
Türkiye Solunun Sorgu ve Özeleþtiri Kültürü Üzerine
Halktan Para Dilenerek Büyük Devlet Olmanýn Hafifliði
Amerika, Suriye'den Neden Çekildi?
Alevilere, Kürtlere, Sosyalist ve Demokratlara Çaðrý
15 Temmuz 2016 Darbesinin Esas Planlayýcýsý Kimdir?
Mahalli Seçimler ve Ýlkesizlikler
Türkiye Sosyalistleri ve Burjuvazi Artýk Konuþmasýn (1)
Türkiye'nin Temelsiz Siyaseti ve Carablus Çýkmazý
Ýþid'in Sonu, Kürt Referandumu ve Bölgenin Gelecek Yüzyýlý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Alevilik Ýle Sosyalizm Arasýndaki Düþünsel Fark ve Bütünleþme Sorunu
Kapitalist Düzende, Komünist Yaþam Mümkün Mü?
Ana Tanrýçalar, Hz. Ýbrahim'in Tek Tanrý Masalýna Nasýl Ýnandýlar?
Avrupa'daki Türklerin Yaþamý ve Dünyaya Bakýþlarý
Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Tablosu
Siyasal Düþüncelerin Ýnsanlýðý Getirdiði Nokta!
Sosyalist Devlet Baþkanlarý ve Politikalarýnýn Analizi
Hayvan Ýle Ýnsanýn Birbirinden Ayrýlýþý - 3 -
Her Þeye Muktedir Tanrý ve Kapitalizm Ölüm Döþeðinde
Türkler Þamanist mi Kalsaydý?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (1) [Deneme]
Lider mi Toplumu Þekillendirir; Toplum Mu Lideri? [Deneme]
Hz. Ali ve Ehlibeyt Alevi Midir? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (3) [Deneme]
Tbmm'de Yedi Maddelik Anayasa Deðiþikliði Neyi Çözer? [Deneme]
Dinlerin Doðuþu ve Ýslam'ýn Gerçek Özü (2) [Deneme]
Alevilerin Kapýlarýna Saldýranlarýn Açýk Kimliði [Deneme]
"Türkleri Yeniden Tanýmak" Araþtýrma Kitabýmý Yazma Nedenim : [Deneme]
Ýþte Türkiye'nin Yaþam Kalitesi ve Mutluluk Karnesi..! [Deneme]
Ýslamiyet Yeniliðe Açýk Bir Din Midir? [Deneme]


Cemal Zöngür kimdir?

Ben Cemal Zöngür, Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Sosyoloji, Tarih ve Siyaset üzerine araþtýrmalar yapmaktayým. Yayýnlanmýþ bir kitabýmýn dýþýnda çeþitli gazetelerde yüzden fazla makalelerimde yayýnlanmýþtýr. Ve iki kitap dosyam yayýna hazýr durumdadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Tam baðýmsýz Tarih ve Siyaset üzerine yazan her Yazar


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cemal Zöngür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.