“Ahmakça yaþayýþ insaný cahilleþtirir.
Öylesinin daðarcýðýný boþ sanma, rüzgârla doludur!” diyor Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî…
Gelin görün ki bazen rüzgâr da fayda etmiyor. Ýstediðin kadar üfür, kimse inanmýyor…
Meselâ, siyasetçinin fýrfirik gibi dönmesi, pek eþyanýn tabiatýna aykýrý sayýlmýyor. Da, yularýný siyasetçinin yeddine veren sözde kalem ehlinin zýrt pýrt siyasetçiyle birlikte fýrfýr dönmesi çok sakil duruyor…
“Kalem erbabý” için nezaketen “sakil duruyor” dedim…
Yoksa…
Yalaka, yardakçý, kapýkulu, emirkulu, saray soytarýsý, maaþlý tetikçi, maaþlý troll gibi ayak takýmý için “tanýmlama” sözcüðü baþkadýr da, burada yazmaya edebim müsaade etmiyor…
***
Mesele þudur:
7 Haziran 2015 seçimlerinde ilk yenilgiyi tadan Haþmetmeap, devletlû Devlet Bahçeli’nin sayesinde ipleri yeniden ele aldý ve aniden milliyetçilik ipine sarýldý…
Biz, milliyetçiliði ayaklar altýna aldýk diyen siyasetçi için; seçim sonrasý ilk büyük fýr dönüþ buydu…
***
Son 5-6 yýl arzýnda sýrf seçim kazanmak için “açýlým” bilahare “barýþ süreci” adý altýnda PKK terör örgütüne göz yummuþtu…
O 5-6 yýl içinde PKK’ya ve Abdullah Öcalan’a methiyeler düzen, sözde aydýnmýþ gibi görünmeye çalýþan Kürt ve Türk düzenbazlar, ülke nüfusunun yüzde seksen beþini oluþturan Türk nüfusa da hakaretler yaðdýrýyorlardý…
Ýstiklâl Marþý deðiþsin diyen vardý…
Yurt dýþýnda Türk’üm demekten utanýyorum diyen vardý…
Türk Bayraðý’nýn adý deðiþtirilsin diyen vardý…
Seçim sonrasýnda haþmetmeap çark edince ve yeniden oluk oluk kan akmaya baþlayýnca; ilk bu sahtekârlar açýða düþtüler.
Çok çaresizdiler.
Yukarý tükürseler; vekillik þaný, yaðlý ballý gazete köþeleri, yine yaðlý ballý TV ekranlarý, gizli veya açýk yapýlan çeþitli ödemeler güme gidecekti…
Aþaðý tükürseler, o güne kadar alkýþlarýný aldýklarý hýyanet erbabýnýn gözünden düþeceklerdi…
Menfaat aðýr bastý, aþaðý tükürdüler…
Lâkin bayrak direði de oracýkta duruyor…
***
Ýkinci çark ediþ, Ýsrail’e yakýnlaþma meselesidir.
Memduh aðabey (Bayraktaroðlu) hiç kusura bakmasýn, hiç de öyle hidayete erip dýþ politikada doðru yola dönüþ cehdi falan deðil…
Ýsrail medyasýnda yayýnlanan bir karikatürün gayet net anlattýðý gibi; Rus lider Putin, gömleðin kollarýný sývayýp üstüne yürüyünce, Tayyip Erdoðan elinde bir buket çiçekle Davut Yýldýzlý Ýsrail’in kapýsýný çalmaya baþladý…
Bunun baþka bir izahý yok…
***
Þimdi bu yandaþ kalem erbabý ne yapsýn!
Ayak takýmýyla iþim yok…
Ciddi ciddi Ýsrail düþmanlýðý yapan, Mýsýr devlet baþkaný Sisi’ye sert tavýr alan, 4 parmakla Rabia iþareti yapan kalem ve kelâm erbabý ne yapacaklar?
Neyi, neyle izah edecekler?
Ýktidarýn baþýndakilerin son dört yýlda, dýþarýda el attýklarý her þeyin sonu hüsran oldu…
Bu adamcaðýzlar, bu hüsranlara raðmen bu iktidara destek verdiler. Ýmanlarýný yitirmek pahasýna, yalanlara bile alet oldular…
Þimdi Ýlahi adalet tecelli etti ve halkýn gözü önünde imtihan günü geldi çattý!
Bakalým isyan etme cesareti gösteren çýkacak mý?
Yoksa her þart altýnda teslimiyete devam mý edecekler!
***
Bence devam edecekler.
Çünkü takvimlerde rakamlar deðiþiyor sadece, zira tarih ayný tarih, insan ayný insan…
Ziya Paþa merhum boþuna dememiþ:
Bin yýl yaþasak yine cihân bu;
Gerdiþ bu, zemin bu, âsumân bu…

Cahit Kýlýç
Ýstanbul, 22.12.2015