Bu Bir Kürt-Türk Savaþý Deðil…

Belki siz deðerli okuyucularýmýn haberi olmadý ama ben kendi iç dünyamda köþe yazýsý yazmayý býrakmýþtým.
Ýnanýn yazmayýnca kendimi daha rahat hissediyordum…
Lakin Hüseyin Gülerce’nin Star gazetesindeki ilk yazýsýný okuyunca fikrim deðiþti.
Sayýn Gülerce’yi bilirsiniz; tecrübeli bir gazeteci ve ayný zamanda bir mütefekkir yorumcu.
Bir dönem ‘Gülen Cemaati’nin sözcüsü’ olarak anýlýyordu ancak 17-25 Aralýk operasyonlarýnýn ardýndan hem Zaman gazetesinden hem de o malum cemaatten ayrýldý.
Gülerce ayný zamanda eski Gazeteciler ve Yazarlar Vakfý baþkaný.
Zaman Gazetesi’nden ayrýldýktan sonra Beyaz TV’de yorumculuk yaptý.
Ve yaklaþýk bir yýldýr (Zaman gazetesinden sonra) yazmaya ilk kez Star gazetesinde baþladý. Haftanýn üç günü yazacak olan Gülerce’nin ilk yazýsý 8 Eylül 2015 Salý günü yayýmlandý.
Yazýyý bugün okuyabildim…
“Þehit haberlerinin peþ peþe geldiði günlerde, Star’da yazmaya baþlýyorum. Rabbim hayýrlý etsin. Bir savaþ var ve kalemimle cephede olmam gerektiðine inanýyorum” cümlesiyle baþlayan Gülerce’nin yazýsý beni uzun uzun düþündürdü.
Sonra kendi kendime sorular sordum…
Kalem nimetini veren Allah hesap sormaz mý, ben yazmazsam?
Sayýn Gülerce’nin de ifade ettiði gibi; “Bir savaþ var”, bir savaþ olduðu muhakkak…
Öyle ise benim de cephede olmam gerekmez mi, dedim ve -tabiri caizse- duvara astýðým silahýmý/kalemimi tekrar indirdim, pasýnýn silinmesi için ‘vira bismillah’ diyerek baþladým.
Daðlýca’da 16, Iðdýr’da 14 polisimizin þehit haberleriyle Türkiye ayaða kalktý…
Aslýnda bu memleket PKK ile öteden beri bir savaþ halinde.
Kendimi bildim bileli bir savaþ var lakin bu savaþ sadece PKK ile yapýlan bir savaþ deðil.
Bir Kürt-Türk savaþý hiç deðil…
Bu savaþ Türkiye’nin üzerinde hesaplarý olan (ABD, Ýsrail, Ýngiltere, Almanya, Ýran baþta olmak üzere) karanlýk mihraklarla yapýlan bir savaþ…
Buna bir de iç karanlýk mihraklarý da katabilirsiniz.
Evet, bir savaþ var ve bu savaþ iç ve dýþ karanlýk mihraklarla yapýlan bir savaþ…
Bu bilinç ve anlayýþla yazmama fikrimden vazgeçerek tekrar sahaya iniyor ve þer güçlerin karþýnda cephede yerimi alarak yazmaya baþlýyorum…
Zira akl- selim insanlar olup bitenlerden ders çýkartmalýdýrlar...
Elbette ki yangýnla körükle gidilmemeli lakin yangýna da sessiz de kalýnmamalýdýr.
Bir yangýn var ortada, herkesçe malum; gücümüz nispetince söndürmeye çalýþmalýyýz.
Kardeþ kardeþe kýrdýrýlmaya çalýþýlýyor; silkinip bu gafletten uyanmalýyýz.
Ýç ve dýþ karanlýk mihraklara karþý en azýnda tepkilerimizi göstererek safýmýzý belirlemeli ve karþý durmalýyýz…
En azýnda doðuda bazý aþiretlerin (Hakkâri Þemdinli ilçesinin Derecik beldesinde Gerdi aþiretinin) yaptýðý gibi þer güçlere karþý birleþme kararý almalýyýz…
Ehlinin malumudur; olup bitenlerden halk ve ülke zarar görüyor.
Ölen ve öldürülen bu vatanýn evlatlarý…
Ülkemizin huzur ve istikrarý için her zaman her yerde devletimizin yanýnda, þer güçlerinin karþýsýnda yer almalýyýz…