..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi baþka. -Orhan Veli
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > serdar adem iþler




15 Mart 2015
Ýftira  
serdar adem iþler
Sözüm ona reisi araya koymuþum. Ara kablo kullanmýþým. Bir kere reisle valinin arasý neredeyse iki yýldýr iyi deðil. Fýrsatýný bulsalar birbirlerini bir kaþýk suda boðacaklar. Dedim ya efendim iftira, hem de kuyruklu cinsinden iftira. Eee boþa dememiþler; meyve aðacý taþlanýr diye.


:AGIJ:

Ýftira efendim iftira! Vallahi de iftira, billahi de iftira! Çekemiyorlar ondan iftira ediyorlar. Ýftira etmekle yetinmeyip yanýk yað gibi gelene geçene çalýyorlar. Hem de arkasýndan, yüzüne deðil ha.
     Herkesin çýkasý gözleri o koltukta. O koltuk sevdasýna yapýlmayacak maskaralýk, öpülmeyecek etek yoktur.
     Geçen seneydi sanýrým; caným aklýmda kalmýyor ki böyle ufak þeyler. Yoksa yaþlanýyor muyum ne? Vali yardýmcýsý çaðýrdý beni bir gün makamýna. Koskoca adam, benim ayaðýma gelecek deðil ya.
     Ýl müdürü falan deðil ha. Yanlýþ okumadýnýz. Gözlüklerinizin ayarýyla oynayýp boþa masraf çýkarmayýn.
     Sonra açarsýnýz aðzýnýzý yumarsýnýz gözünüzü, kulaklarýmý çýnlatýrsýnýz. Zaten son zamanlarda kulaklarýmýn hiç sustuðuna þahit olmadým.
     Dedim ya kardeþim çekemiyorlar. Birbirlerini dolduruþa getirip iftira yarýþýna giriyorlar. Ýþte, kahvede, mahallede, yolda her yerde… Evlerine gittiklerinde de eþlerinin çocuklarýnýn dolduruþuyla ustura gibi bileðileniyorlar.
      – Dünkü sümüklü Ayþe’nin kocasý bile müdür oldu. Bir sen beceremedin boyu devrilesi! Pýsýrýk herif. Bizi bir lokma bir hýrkaya mahkûm ettin. Böyle olacaðýný bileydim Üfürükçü Kýsmet Hoca’nýn oðluyla evlenirdim. Biraz fazla kýllý ama hiç olmasa herifte cennetin anahtarý bile varmýþ.
     Bütün gün hücre hükümlüsü gibi dört duvar arasýnda bunalan kadýnlarýn önüne kim, kendine erkeðim diyen hangi koca çýkabilirdi?
     Sözü, en hararetli yerinde çocuklar alýyor.
     – Evet ya baba, sokaða çýkamaz olduk. Bir kapýcý kaldý bir de biz…
     Allah için bunun neresinde koltuk hevesi var? Dedim ya koskoca vali yardýmcýsý çaðýrmýþ. Hem de makamýna. Yüz yüze görüþmek dilemiþ benimle.
     – Sen, dedi her zamanki babacan tavrýyla.
     Eee koskoca vali yardýmcýsý kardeþim bakan odacýsýndan falan büyük adam bu anlayacaðýnýz. Siz hiç vali yardýmcýsý gördünüz mü?
     Hayda, köre fili anlatmak gibi olur þimdi anlatmaya kalksam. Nasýl diyeyim; neresinden baþlayayým bilmiyorum ki... Tam o koltuðun adamý diyeyim; gerisini siz anlayýn artýk.
     – Sen bu iþi becerirsin evladým. Sana güvenim sonsuz.
     Siz olsaydýnýz ne yapardýnýz benim yerimde. Ama olamazdýnýz ki. Adam bana güveniyor; bana... O kadar kiþi dururken memlekette bir bana inanýyor ve güveniyor. Kolay iþ deðil. Bu sorumluluðu her omuz kaldýramaz.
     Adam maldan anlýyor. Hey benim koca devletim, elbette yalnýz sen anlarsýn balýn kalitesinden.
Yýllardýr hep bu aný beklemiþtim. Ýþte þimdi bu fýrsat Hýzýr misali karþýmda duruyor ve benim saklý hazinemin farkýna varýyordu.
     Koltuklarým kabardý; kel hindiye döndüm.
     Olmaz diyemedim. Diyemezdim. Bildiðiniz adamlardan deðil; kelli felli bir adam bu. Vali yardýmcý, vali demekti bizim kitabýmýzda. Vali devlet; devlet de baba. Babaya karþý durmak kimin haddine…
     Baþýmý eðerek:
– Nasýl münasip buyurursanýz vali hazretleri dedim.
     Aklýn yolu birdir, bir olmasýna da iftiranýn yolu kantara gelmez.
     Milletin aðzý torba deðil ki büzeyim. Aðzý olan konuþuyor. Memlekette kemiksiz, omurgasýz insan o kadar çok ki…
     Sözüm ona reisi araya koymuþum. Ara kablo kullanmýþým. Bir kere reisle valinin arasý neredeyse iki yýldýr iyi deðil. Fýrsatýný bulsalar birbirlerini bir kaþýk suda boðacaklar.
     Dedim ya efendim iftira, hem de kuyruklu cinsinden iftira. Eee boþa dememiþler; meyve aðacý taþlanýr diye.
     Güya ben reis beye temennacý gitmiþim. Haným tarafýndan bir parça akraba sayýldýðýmýzdan reis bey yok diyememiþ.
     Haydi caným siz de…
     Bir kere reisle akraba çýktýðýmý bilseler; iþimin olacaðý varsa da olmaz artýk. Neden mi? Bakýn anlatmaya çalýþayým efendim.
     29 Ekim törenlerinde çelenk sunar kamu kurumlarý. Bizim reisin nereden aklýna geldiyse; üfürükçü imajýný silmek kastýyla törene katýlan tüm kurumlarýn çelenklerini yenilemek istemiþ. Kurumlarýn iþine gelmiþ tabi. Neticede beleþe çelenk sahibi olacaklar. Hem zaten 30 Aðustos törenlerinden hatýrladýklarý kadarýyla hiçbirinin çelenginin elle tutulur yaný kalmamýþtý. Üstelik beþ kuruþ vermeyeceklerdi.
     Aslýnda reisin niyeti halisti. Nereden bilebilirdi demirci ustasýnýn çelenkleri baþtan savma yapacaðýný? Özellikle de valiliðin çelengini... Þýh deðil, evliya deðil. Usta da vur deyince öldürmüþ caným. Nasýl olsa devlet malý diye, günahý boynuna reisin kayýnbiraderi ile aralarýndaki dostluðun da etkisiyle þiþirmiþ bizim çelenkleri. Yalnýz valiliðinkini biraz fazla þiþirmiþ. Þirinlik tepsisine benzer uyduruk bir malzemeden yapmýþ, yakýþtýrmýþ.
     Ucuz etin yahnisi desek aslýnda o da deðil. Düpedüz haný yaðma olayý.
     Tören esnasýnda valiliðin çelengi arz edilince, filinta gibi iki delikanlý memur kollarý arasýna aldýlar çelengi. Anýta doðru baþladýlar yol almaya. Vali arkalarýndan yürüyordu.
     Anýtýn önündeki yuvarlak çizgiyle ayrýlan yere geldiler. Vali durdu. Gençler uzun bir adýmla öne uzandýlar. Çelengi dairenin tam ortasýna yerleþtirmeye çalýþýyorlardý. Ne olduysa, iþte o zaman oldu. Birden çelengin orta yuvarlaðý yerinden ayrýldý. Kimse ne olduðunu anlayamadan çelenge benzeyen sini kendi etrafýnda dönmeye baþladý. Delikanlýlar neye uðradýklarýný anlayamadýlar. Þaþkýnlýklarýný kýsa sürede atarak ellerinde kalan üçayaklý kaideyi alelacele býrakýp; düþtüler tepsinin, daha doðrusu çelengin peþine.
     Çok geçmeden üçayaklý kaide de paldýr küldür düþmesin mi? Vali turp gibi kýzardý sinirinden. Görülmeye deðer manzaraydý doðrusu.
     Protokol valiye çaktýrmadan sallana sallana gülüyordu. Vali kýzarýp bozarýyor; burnundan dumanlar saçýyordu. Kalýn ensesindeki kývýrcýk tüyler, elektrik çarpmýþ gibi diken diken olmuþtu.
     Reis mübarek yarým ay gibi tostoparlak. Gülmekte zorlanýyor. Hem þiþmanlýðýndan, hem de vali beyefendiden. Zaten gözü birbirini pek tutmamýþtý; bir de gülerken yakalarsa hapý yutardý.
     Güldüðünü belli etmemek için dudaklarýný ýsýrýyor, nefesini tutuyordu. Çelenk de durmuyor ki mübarek. Ýnadýna mýdýr nedir; yuvarlandýkça yuvarlanýyor; ara sýra yön deðiþtiriyordu. Zavallý delikanlýlar içlerinden söverek ama ceketleri ilikli vaziyette köþe kapmaca oynuyorlardý çelenkle.
     Reisin dudaklarý morarýp gözleri yuvalarýný zorlamaya baþlayýnca Saðlýk Ýl Müdürü kolundan yakaladý. Ýyi misiniz Reis Bey, demeye kalmadý reisin balatalar gevþedi. Dayanamadý saldý.
     Eee koskoca reis bu, deðirmen taþý gibi kýçýyla bu kadar dayanmasý bile mucize sayýlabilirdi. Reisin günahý derin sessizlikte daha bir þiddetli hissedilmiþti. Korumalar gayrý ihtiyari ellerini bellerine attýlar. Neyse ki koruma müdürü kokusundan olayý hemen kavradý da baþ iþaretiyle alarm seviyesinden vazgeçildi.
     Valiyi anlatmaya imkân yoktu. Öyle bozulmuþtu ki; iki yýl içinde kendini doðuya tayin ettirdi. Fakat reis beyin durumu da az deðildi. Koskoca protokolün karþýsýnda rezil rüsva olmuþtu.
      Reis belli etmeden geri çekilmeye baþladý kendine ayrýlan yerden. Müftü efendi böyle bir harekette olabilecekleri tahmin ettiði için olaya müdahale etme gereði duydu.
     – Nereye Reis Bey? Rica ederim geçiniz yerinize. Namaza duracak deðilsiniz ya. Erkek adamýn baþýna gelir böyle þeyler. Önemsemeyiniz lütfen.
     Rivayet o ki o günden beri vali, reisi günahý kadar sevmezmiþ. Yerine gelen valiye de hemen yetiþtirmiþ olmalý ki, yeni valiyle de yýldýzlarý barýþmadý bir türlü. Görüyorsunuz iþte, reisin kendine hayrý yok ki kendisine temennaya gideyim.
     Milletin iþi gücü iftira iþte. Bu iþe biçilmiþ kaftan olduðumu bilseler hiç boþu boþuna günaha girmezlerdi. Makamda çekilmiþ resimlerime bakýyorum bazen. Size bir þey söyleyeyim mi? Gerçekten çevremde þu koltuða benden daha layýk birini göremiyorum. Þimdi eðri oturup doðru konuþalým.
     Bu yetmezmiþ gibi son zamanlarda cebellezi ettiðimi doladýlar dillerine. Neymiþ efendim eskiden semt pazarýndan alýrmýþým elmayý, armudu, salatayý, domatesi… Tezgâhlarýn önünde rükû pozisyonunda dakikalarca seçmeye çalýþýrmýþým nevaleyi.
     Oldu olacak meyve sebze seçim kriterlerimi de dile düþürselerdi demeden kulaðýma çalýndý. Zaten her fýrsatta bol bol mevzu bahis oluyormuþ. Domatesleri ince kabuklu ve küçüklerinden seçermiþim. Þebek kýçý gibi kýrmýzý olanlarýndan yani. Elmanýn açýk sarý ve çürüksüz olanýný ararmýþým. Patlýcandaki tercihimi adaba aykýrý görüp; gerek görmemiþler söylemeye.
     Müdür oldum olalý pazara mazara gitmiyormuþum. Ýyi de kime ne bundan? Bal gibi iftira efendim. Bakýn nasýl sýrýtýyor iftira olduðu.
     Bürokrasinin bizde ne kadar hýzlý iþlediðini bilmezler de böyle boþ boþ konuþurlar. Her an yeni bir evrak peþinde koþmaktan pazara gitmeye vakit kalýyor mu diyen yok. Ýflahým kesiliyor yahu.
     Koskoca müdür patlýcan mý ayýklarmýþ caným pazar tezgâhýnda? Arada bir devletin asaletini düþünmek gerekmez mi?
     Haydi diyelim ki þeytana uyup pazara gittim. Tezgâhlarda biber ayýkladým, domates mýncýkladým. Bu sefer pinti müdür diyeceklerdi. Dilin kemiði yok ki…
     Ben bilmez miyim bizim milletin huyunu. Her hareketimden nasýl olsa bir mana çýkaracaklar. Ýþleri güçleri bu… Ýyisi mi ben en iyisi bildiðimi yapayým.
     Ýftira olimpiyatlarý düzenlenmemesi ne feci deðil mi? Oysa etrafýmda olimpiyat derecesi yapacak yetenekte o kadar çok kiþi var ki… Ýþte o zaman ben biraz daha meþhur olurdum. Her ne pahasýna olursa olsun bu potansiyel deðerlendirilmeli. Yoksa yazýk olacak, hem de çok yazýk.
     Düþünsenize bir kere, yanýmda çalýþan memur Salih, bronz madalya almýþ olsa; müdürü olarak onunla resimler çektirir gazetelere geçerdim.      Herif iyi de üfürüyordu ha. Bu haliyle deðme üfürükçüleri cebinden çýkarýrdý. Çekirdekten yetiþmiþti ne de olsa; vallahi tanýdýðým halde bir keresinde ben bile tongaya düþüyordum.
     Geçen sene kýrtasiye ve temizlik ihalesine ben çýktým. Yüklüce malzeme aldým okula. Malzemeyi odasýna koymamý istedi. Benden yok cevabýný alýnca bari deponun anahtarýný ona vermemi teklif etti. Onda da muvaffak olamayýnca kara çalmaya baþladý teres. Hâlbuki ben onu ihmal etmemiþ malzemenin bir miktarýný onun odasýna koymasýna izin vermiþtim.
     Ama herifin gözü doymuyor. Elde edemediði kadarýný iftira ile kapatmaya çalýþýyor. Meselenin aslý astarý bu iþte… Yoksa ne tuvalet kâðýdýný ne de fotokopi kâðýdýný bilerek eve götürdüðüm yoktu. Yanlýþlýkla bir iki tane olmuþsa onu da görmeyiverin Allah Allah. O kadarcýk kusur kadý kýzýnda bile olur.
     Tuvalet kâðýdý istihkaký kesilince evde tuvalete gitmemeye baþladý teres. Burnunu kimi zaman tuvalet kâðýdýna, kimi zaman fotokopi kâðýdýna sildiðini görmediðimi sanýyor. Deðirmen taþý gibi kýçýna, soru iþareti burnuna kâðýt mý yeter. Devletin malý deniz nasýl olsa…
     Ýftira efendim, iftira. Görüyorsunuz iþte! Adamýn tek þanssýzlýðý olimpiyatlara katýlamamasý... Boþa gidiyor bir yetenek daha…
     Ýkincilik apartman yöneticisi Rasim’e verilse ne forsum olurdu ama… Daha bir dik yürürdüm mahallede. Düþünsenize Rasim Bey’in apartmanýnda ikamet ediyorum. Kapý komþuluðumuz cabasý… Tavuðuma kim kýþ diyebilir artýk?
     Hem o kadarcýk övünmek hakkým. Herif araba aldýysa bunda benim de payým var. Sadece arabada deðil; karýsýna aldýðý bilezikte de, yarým metre önde giden göbeðinde de benim ve tüm apartman sakinlerinin payý var.
     Tüh be! Bu iftira bulaþýcý olmalý. Bakýn þimdi ben de ayný hatayý yapmaya baþladým. Ne yapayým efendim bizim memlekette yalan ve iftira ayýp deðil ki…
     Ýftiranýn sigarayla ne kadar çok benzer tarafý var. Hem ortam yapmaya müsait. Hem yapana keyif veriyor. Hem de bir yandan ayýplanýrken; diðer yandan en yetkili aðýzlarda seri halde üretilmekte. Aynen sigara kardeþim.
      Velev ki günah olsa bile mübarek bir geceyi hakkýyla ihya ettiðinizde günahýnýzý motor sayacý gibi sýfýrlayabiliyorsunuz. Tabiri caizse yeni doðmuþ bebek gibi oluyorsunuz. Valla ben televizyondaki hocalarýn yalancýsýyým. Yoksa bu konuda öyle derin bir bilgim yok.
     Eee yemek tuzsuz olur mu ki insan günahsýz olsun. Az çok günah iþleyip tövbe ederek; imanýmýzý yenilemiþ oluyoruz. Bir taþla iki kuþ yani…
     Doðrusu acaba benimki de günah mý bilmiyorum. Günah deðilse görünürde günah iþlememiþ oluyorum ama bu arada tövbe promosyonundan mahrum kalýyorum. Hangisi daha doðru bir türlü karar veremiyorum.
     Kardeþim adam daha düne kadar bir çay bile ýsmarlamazdý. Akrep vardý sanki cebinde. Yaralý parmaða iþemekte tereddüt gösteren bu adamýn birden altýnda araba görseydiniz; eminim siz de benim gibi düþünürdünüz. Yoo, inanýn kesinlikle iftira atmýyorum. Eðri otursam bile doðru konuþuyorum. Gördüðümü söylüyorum.
     Geçen sene kýzýný evlendirmiþti. Kýyýda köþede varsa biraz birikimi, düðün dernek ortamýnda erimiþ gitmiþtir. Üstelik düðünde hiç alttan almadý. Memur emeklisi olduðunu filan aklýna hiç getirmeden bol keseden yaptý. Kurnaz Rasim’i hiç böyle görmemiþtim.
     Hal böyleyken adam altýna arabayý çekince insanýn aklýna kýrk türlü fikir geliyor iþte. Mani olmak ne mümkün…
     Dile kolay kardeþim yýlda yüz elli, iki yüz ton kömür alýnsa ne çalýnýr ama… Ulan bize yutturacaðýný mý sanýyorsun? Ýhalelere nasýl ayar çekildiðini biz yöneticiler herkesten iyi biliriz.
     Tövbe estaðfurullah, yahu herif ayný noktadan bana da iftira etmiþ olmasýn? Yapar; bilirim. Ondan her nane beklenir. Olsun ödeþmiþ oluyoruz. Ben de ona iftira ediyorum iþte oh olsun. Yok ama durun bir dakika, ne münasebet caným. Ben iftira etmiyorum. Bal gibi doðru söylüyorum.
     Ton baþýna on milyon götürse ki, o bana on beþ milyon demiþti. Görüyorsunuz iþte, benim bir þey söylememe gerek kalmýyor. Ben daha insaflýyým. On milyon aforoz etse ton baþýna, toplamda bir buçuk milyar cebellezi demektir. Aldýðý araba beþ milyar mýydý neydi? Hiç fark etmez. Ne hinoðlu hindir Rasim. Bir çýkar yol bulmuþtur. Siz hiç merak etmeyin.
     Aklý sýra dangalak böylece cebellezi ettiðini gizleyecek. Yemezler efendi; yemezler! Bu yýl apartmanýn tamire ne ihtiyacý vardý? Haydi en insaflýsýndan bir milyar da öyle götürse; etti mi iki buçuk.
     Bu kadarla araba alýnmaz; beþ milyar da göz göre göre çalýnmaz. Hem böyle bir þey yapsam siz mutlaka fark ederdiniz ayaðýyla üstüne yatacak. Bizi de günahýna alet edecek. Yemezleeer! Kalaný öbür yýlýn hasadýna baðlamýþtýr.
     Ýþte bunun için bizim memlekette apartman yöneticiliði, resmiyette hiçbir kýymeti harbiyesi olmayan apartman yöneticiliði, muhtarlýk seçimleri kadar gergin bir ortamda cereyan eder…
     Þimdi þu bizim Kurnaz Rasim’le gazetelerde bir resmim yayýnlansa, altýnda da iki çift sözüm; ne fiyakam olurdu ama…
     Unutmadým; tabii ki unutmadým. Birinciliði en layýk olana düþünüyorum. Gerçi Rasim birinciliðe beni layýk görmüþ ama kendisi ikici olmayý gururuna yedirmemiþ olacak ki, bana kara çalarak gündemi deðiþtirmeye çalýþýyor.
     Birincilik kim, ben kim? Maltepeden Malboroya terfi ettiysek tamamen memleketin asaletini düþündüðümüzden. Apartmanýn asaleti olmaz ki, cahil bilmiyor. Boþ boþ konuþuyor.
     Okulun bir asaleti var. O asalet, bizatihi devletin asaletidir. Koskoca müdür Maltepe içer mi? Hademe bile ucuzundan mucuzundan yabancý içiyor. Neden? Devletin asaletini kurtarmak için. Müdürün evde yiyecek ekmeði olmasa bile Malboro içecek ki; devletinin büyüklüðü karþýsýnda vatandaþýn eli ayaðýna dolansýn.
      Ýftira efendim. Dedim ya bilcümle iftira. Milletin iþi gücü yok papaðan gibi ayný laflarý geveleyip duruyor aðzýnda. Allah kuru iftiradan saklasýn.
      Beyaz jitem rengi Þahini satýp Mercedes almýþým. Ne alacaktým yani? Bunlara kalsa benim at arabasýna binmem bile caiz deðil.
     Devletin müdürü, devletin asaletini yerlerde süründürüyor dedirtmem efendiler. Bunu böyle bilesiniz. Elbette yakýþaný, olmasý gerekeni alacaktým. Aldým da…
     Araba alýþýmýn yazýn okulda yapýlan büyük onarým ihalesinden sonraya denk gelmesi tamamen bir tesadüf. Ben zaten aylardýr araba pazarlarýný, galerileri arþýnlýyordum. Kýsmet bugüne imiþ...
     Görüyor musunuz bizim millet ne kadar fesat. Ayný zamanda kýskanç. Bu yüzden bana kara çalmaya çalýþýyorlar. Zemheride alsam bu sefer kömür ihalesine baðlayacaklar bilmez miyim?
     Düpedüz iftira atýyorlar. Hiç aslýný astarýný düþünme zahmetine bile katlanmadan iftira atýyorlar. Aðzý olan konuþuyor memlekette…
     Hiç boþuna heveslenme Rasim Efendi. Birinciliði ev sahibim Hacý Mehmet’e verdim.
     Adamlar sadece geçmiþe yönelik iftira atmýyorlar. Evliya gibi geleceði görüyor, gönlümü okuyorlar sanki. Adam yakýnda þube müdürü olur demiþler benim için. O zaman bizim kiralýk viraneyi beðenmez kendine ev bile alýr.
     Neden, bana yasak mý? Bana haram mý? Ben layýk deðil miyim? Þube müdürlüðüne de yeni bir eve de?
     Düþünsenize artýk manavdan alýþveriþ yapmaya gerek kalmayacak. Böylelikle domatesi neden þebek gýçý gibi kýrmýzý, patlýcaný dedemin bastonu gibi dümdüz aldýðýmýn dedikodusu yapýlamayacak. Yani, yanisi iftira atýlamayacak. Aman Allahým ne muhteþem güzellik!
     Þehrin en lüks alýþveriþ merkezlerinde yapabilirim bundan sonra alýþveriþimi. Hani þu ünlü avukatlarýn, uzman doktorlarýn, üst düzey bürokratlarýn vizyon olsun diye tavaf ettikleri hipermarketlerden…
     Ne güzel artýk lüks alýþveriþ merkezlerinde boþ sepetle reyonlar arasýnda boþ boþ gezerek kalbur üstü kiþilere vizyon vermekten kurtulacaktým. Bir sigara, bir ekmek alýp iki ayrý poþete koymaktan ve içlerini köþedeki bakkalýn ucuz ürünleriyle þiþirmekten kurtulacaktým. Ayný poþeti hava olsun diye en az iki kere kullanmaktan da…
     Kapýcý Abdi poþetlerle ilgili arkamdan bir iki iftira atmýþ. Duydum ama hiç bozulmadým. Reklamýn iyisi kötüsü olmaz dedim. Hatta geçen hafta iftiraya konu poþetlerimi taþýdýðý için bahþiþ bile verdim. Boya badanadan anlýyor kerata. Okulun ufak tefek boya iþlerini kendisine vereceðimi vaat ettim.
     Artýk yere göðe sýðdýramýyor beni. O günden beri hep olumlu iftiralar atýyor. Olumlusu olur mu demeyin. Ýftira bakteri gibidir. Olumlusu da olur pek tabi olumsuzu da…
     Arabamýn sesini daha köþeyi dönmeden tanýyor. Ýki eli kanda olsa yoluma çýkýyor. ‘ Buyurun müdürüm! ‘ diye baðýra çaðýra kapýmý açýyor. Poþetlerimi, özellikle de pahalý hipermarketin poþetlerini göstere göstere kapýma çýkarýyor. Baþka emrin var mý müdürüm, diyerek bütün apartmaný ayaða kaldýrýyor.
     En iyi ve yapýcý iftirayý kapýcýnýn atacaðýný bildiðim için zaman zaman ona malzemeyi bizzat kendi elimle veriyordum. Madem iftira atýlýyor; hiç olmasa yýkýcý olmasýn deðil mi efendim.
     Bütün iftiralara raðmen mahalledeki forsumu tahmin bile edemezsiniz.     Bizim okula kömür veren adam pek merhametli, pek hayýrsever. Bütün ihale evrakýný kendisinin doldurduðu ve devlete kömürü pahalýdan falan sattýðý iftira efendim. Namazýnda niyazýnda bir adamýn böyle bir günah iþlemesi mümkün mü?
     Ah bu iftiralar yok mu? Baþýmýza taþ yaðdýracak bir gün.
     Adam hayýrsever kardeþim. Kim ne derse desin, o kadar. Adam gibi adam olmasa, devletin kömür ihalesini her sene o alabilir miydi? Ramazanda bizim kapýcýya en kallavisinden iki paket yaptýrdým kömürcüye ki, demeyin gitsin. Birini kendine al; diðerini ihtiyacý olan bir yakýnýna ver dedim.
     Abdi belki bin tane yemin etti vereceðine dair. Ama vermedi. Vermeyeceðini biliyordum. Zaten öbür paketi hacamat etsin de kurusýký iftira atmak ne demekmiþ anlasýn diye verdim.
     Artýk arabamý yýkamakla yetinmiyor; ayakkabýlarýmý da boyuyor Abdi. Hem sevdiðinden, hem devletin amirine saygýsýndan...
     Ýnanýn böyle…
     Allah cümlemizi kuru iftiradan muhafaza buyursun!





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýronik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Nereden Tanýþýyoruz
Ýndirim
Ebemizi Arayýnýz
Ben Kendimi Bizzat Vurdum

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Üniversite Ýstiyoruz
Bizim Mahalle
Bizim Mahalle

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Düðün Konvoylarýna Düzenleme [Þiir]
Kendini Arayan Kadýn 1 [Roman]
Kendini Arayan Kadýn 2 [Roman]
Reza Aþký Sarraf Sevgisi [Deneme]
Zamlardan Hoþlanýyorum [Deneme]
Sel Zararý Devletin Sorunu Deðil [Deneme]
Düðün Konvoylarýna Düzenleme [Deneme]
Düðün Konvoylarýna Düzenleme [Deneme]
Mülakat Sýnavlarýnýn Yarattýðý Çöküntü [Deneme]
Sandýklar Neden Geç Açýlýyor? [Deneme]


serdar adem iþler kimdir?

SADECE TEFEKKÜR EDÝYORUM. AYRICA DÜÞÜNCEYÝ YASAKLAYAN BÜTÜN ÝDEOLOJÝLERE HAYRET EDÝYORUM. ÖZGÜRLÜKTEN BAÞKA BÝR BEKLENTÝM VE AMACIM YOK.

Etkilendiði Yazarlar:
AZÝZ NESÝN TARIK BUÐRA YAÞAR NURÝ ÖZTÜRK TURAN DURSUN


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © serdar adem iþler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.