Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Ayaðým bir aydan fazla bir süredir aðrýyor. Yere basamýyorum. Özellikle merdivenleri çýkmak benim için iþkence oluyor. Ayakta fazla duramýyorum. Uzun yürüyüþler yapamýyorum. Zaten koþmayý hayatýmdan çýkardým. Bir türlü geçmedi ayaðýmdaki aðrý. "Bu gün geçer, yarýn geçer" diyerek doktora da gidemedim. Ama cana tak ettikten sonra çaresiz doktora gitmeye karar verdim. Gazimaðusa Devlet Hastanesi'ni randevu için aradým. Tam bir ay sonrasýna randevu verdiler. "Acil" dedimse de "Özür dileyerek yapacak bir þey olmadýðýný, bu tarihe kadar dolu olduðunu" söylediler. "Peki, o zamana kadar aðrý geçerse, doktora nasýl anlatacaðým derdimi?" dedim telefondaki bayana. Gülerek "Anlatýrsýnýz beyefendi. En azýndan doktor, size yol gösterir" dedi. Bana 09.30 için randevu verdi. Ve aradan tam bir ay geçti. Tam verilen saatte Hastahanenin müracaat bölümüne gidip kayýt yaptýrdým. Sýra no; 12. “118 Nolu kapýnýn önünde beklemem” istenildi. Baþladým beklemeye. Saat 10.00'a kadar gelen giden olmadý. 10.00'u biraz geçe kapýda görevli bir genç belirdi. "1 Numara!" diye baðýrdý. Ve "Benim" diyen kiþiyi kapýnýn önünde beklemeye aldý. 5-10 dakika sonra doktor geldi. Saat tam 10.15. Sakin bir þekilde sýramýzýn gelmesini bekledik. Doktorun neden geciktiðini sormuyoruz. Sabah sabah hastanede yatan hastalarý ziyaret ettiklerini biliyoruz çünkü... Saat 11.20. Kapýdaki görevli "10 Numara" diye baðýrdý. “Tamam” dedim “Sýra bana geliyor.” Oysa þimdiye çoktan girmem gerekti. Çünkü bir ay önce saat 09.30 için randevu almýþtým. Hala giremedim. Zaman biraz daha geçti. 11.45 oldu. Ben, görevli arkadaþa sordum" Kaç numarayý aldýnýz?" "Aðabey, 22 girdi. Þimdi sýra 23'te" dedi. “Nasýl olur?” dedim. “Az önce 10 Numarayý çaðýrmýþtýn. Ne çabuk 23’e sýra geldi? Ben, 12 numarayým neden duymadým?” dedim. Kâðýdýma baktý. "Hocam, siz randevulusunuz. Size daha sýra var" dedi. Anlamamýþtým. "Ne demek randevulusunuz? Randevulu olanlar geç mi alýnýyor?" Kapýdaki genç açýklama yaptý: "Hocam Ortopedi Bölümü'nde sistem böyle. Bir randevulu, bir randevusuz, bir de alçýlý alýyoruz. Kalabalýk olduðundan gecikiyor" dedi. Ben yine anlamamýþtým. Randevusuzlar da mý sýra alýyorlardý? Kapýcý genç, yine açýkladý: "Hasta Kayýt Kabul, sabah ilk gelen 8 kiþiye numara veriyor. Bunlarýn yanýnda acil alçýlý gelirse onlarý da alýyoruz. Tabii randevulular da olunca bunlarý sýraya koyuyoruz. Adil olmasý için de onlarý birer birer sýrayla alýyoruz. Sistem böyle" dedi. Ýçimden "Hay öyle sisteme" demek geçti. Ama karþýdaki kapýcý da nihayet kendisine verilen görevi yerine getiriyordu. Neticede sadece görevini yapýyordu. Bu nedenle ona kabahat bulamayacaðýmdan bir þey diyemiyorum. Üstelik de gayet saygýlý bir þekilde açýklýyor. Benim anladýðým, bir ay önceden randevu almanýn pek önemi olmadýðýydý. Oysa bakanlýk ýsrarla randevu alýnmasý yönünde telkinler yapýyordu vatandaþa. Ha, bu arada eþi, dostu, ahbabý olanlar da aradan kaynak yapýp girebiliyorlardý. Tabii bunlara da bir þey demedik. Benden sonra girecek bir bayan artýk iyice sinirlenmiþti. "Bu kadar da olmaz. Bir ay önceden randevulu geliyoruz. Saat 12'ye kadar bekliyoruz. Hastanede bizden baþka kimse kalmadý. Þikâyet edeceðim" diyor. Tam sýra bana geliyor. Gireceðim. Fakat giremiyorum. Doktor Bey, kapýdan bize "Özür dilerim, hemen geliyorum" diyerek çýkýp gidiyor. Tabii özür dilediði için saygýlý davranmak zorunda kalýyoruz. Kapýcý, “Biraz bekleyin. 5-10 dakikaya kadar gelir” diyor. Bayan, "Ya gelmezse?" diye soruyor. Kendi kendime "Allah’ým hep beni mi bulur böyle olumsuzluklar" diyorum. Gökten gül yaðsa benim baþýma diken düþüyor. Bayan "Ben anlamam, doktor gelince ben gireceðim" diyor. " Bu saate kadar bekletilmez vatandaþ" diyor. Neyse Doktor geliyor. Ben, sýramý bayana veriyorum. Teþekkür edip giriyor. Bakýyorum, hasta olarak bir tek ben kalmýþým. Bu arada saat 12.05 Bayan da çýkýyor. Ben giriyorum. Hiç uzatmadan doktora þikâyetimi anlatýyorum. Doktor çok iyi dinliyor. Aradan bir ay geçtiðini, artýk ayaðýmýn o kadar çok aðrýmadýðýný söylüyorum. "Filmini çekip bir görelim, en azýndan kaynaðýný bulalým" diyor. Tabii vakit geç olduðu için doktorun býrakýp gideceðinden endiþe ediyorum. Hemen film çektirmek için Röntgene gidiyorum. Hasta olarak benden baþka kimse kalmadýðý için film hemen çekiliyor. Öðretmenliðin kutsallýðýný burada bir kez daha yaþýyorum. Filmi çeken genç "Hocam, hoþ geldiniz, geçmiþ olsun" diyor. Tanýyamýyorum. Yýllar önce lise birinci sýnýfta edebiyat dersine girmiþim. Tabii o beni hemen hatýrlýyor. Saygýlý davranýyor ve sevgi içinde yardýmcý oluyor. 10 dakika içinde film elimde doktora koþuyorum. Mutlaka "Ayrýlmýþtýr" diyorum. Ama yanýlýyorum. Doktor "Sizi bekliyordum" diyor. Filme bakýyor. "Topuk dikeni" diyor. Gösteriyor bana. Tam topuðumda ince uzun, iðne gibi bir kemik var. "Kaynak bu" diyor. "Çözüm nedir?" soruma "Bu tür hastalara dediðimiz þu. Bu hastalýkla yaþamasýný öðreneceksiniz. Özellikle ayakkabý seçimi çok önemli. Az topuklu, ortopedik ayakkabý kullanmalarýný öneriyoruz. Bu tür hastalar için özel yapýlmýþ topukluklar var. Onlarý almalarýný salýk veriyoruz. Ameliyat son çare. Onun da sýkýntýlarý var. 4-5 ay hiç kalkmadan yatmanýz gerekecek. Hayli zor. O nedenle kendinize dikkat ederseniz ve bununla yaþamayý öðrenirseniz bir þey olmaz" diyor. Yapacak bir þey yok. Ýlgilendiði için Doktora teþekkür ediyorum. Gerçekten de saygýlý, kibar bir bey. Hastalýðý kabullenmiþ bir vaziyette ayrýlýyorum oradan. Artýk, ömrümün sonuna kadar, birlikte yaþamaya alýþacaðým bir dostum daha oldu...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |