..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarýný düþünmedim. Tersine yaþam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onlarý seçti. -Juliette Binoche
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýyileþme > Zemzem OÐRAÞ




20 Haziran 2014
Dünya Ýkliminde Bir Gece  
Zemzem OÐRAÞ
Çirkinlikten feragat, sen gibi güzelden doðma bir yavru býrakmakla olur. Öyle güzelsin ki tüm kâbuslarý gökkuþaðýnýn altýndan geçirebilirsin. Güzelliðinin karþýsýnda hürmetten titriyor, elleri kaftanýnda saklý, boynu bükük bir rezil.


:AFDH:
1
Ay:
Þþh! Bir ceset dolanýyor duvar diplerinde, durun. Susun.
Hey sen! Kim isen ýþýðýmýn altýndasýn, gözlerimin önünde. Baþtan ayaða kara örtülere bürünmüþsün, kimden saklanýyorsun söyle!

2
Peçeli:
Ortasýndan geçemiyorum hiçbir þeyin þöyle gerine gerine, baþ açýk. Cesedim ancak geceleri dolaþýyor duvar diplerinde. Yýlan misali yerde, rüzgâr misali gökte süzülerek giriyorum bu mahalleye. Adým neydi? Çoktan
kullanýlmaz oldu, Peçeli diyorlar nicedir. Namýmdan utanarak giriyorum bu mahalleye. Gizlice.

3
Peçeli:
Birikmiþ pislik mikrop doðurur. Beni de bura. Ben, Mikrop! Hala, bildin mi beni? Kimim ben? On yýl geçmiþ aradan. Zaman olmuþ bir perde. Peçem, üstüne kara bir perde. Yine de bak! Gece vakti geldim bahçene. Döndüm öldüðüm yere.
Hala! Uyan. Ve hiç yoksa beni kederimden taný.

4
Hala:
Kokundan bildim seni. Yanýk’ sýn, dumanýn hâlâ üstünde. Çocuktun delikanlý olmuþsun ama deðiþmemiþ birbiriyle kavgalý kaþlarýn, kuyusu kundak bakýþlarýn. Bildim seni. Yanýk’ sýn. Ama bu peçe niye? Ve niçin döndün öldüðün yere?

5
Peçeli:
Babam nere götürdüyse beni, tutmadý dikiþim. Okullar yadýrgadý, ustalar geri yolladý. Benim bir tek yüzüm yanýktý. Onlar baþým kopuk, ellerim kesik, ayaklarým tutuk bildi. Elleri de yoktur yüzü yaralýnýn, dedi. Yüzüme bu peçe o vakit indi.
Annem. Benim yangýmda kül oldu. Uçtu. Savruldu. Babam. Her gün beddua okudu. Ateþi bulana. Tutuþturana. O da yangýnýmda eridi. Bitti. Elverir dünya, dedi. Ruhunu teslim etti.
Þimdi döndüm kývýlcýmýn doðduðu, ateþin kuyruðuma dokunduðu yere. Analýk sýrasý sendedir. Çünkü senin ellerin uzun, kulaklarýn delik, gözlerin keskindir.
Ben Peçeli Yanýk, bana bu halimle varacak bir kadýn gerektir.

6
Hala:
Söylemeye dilim utanýyor ama oðlum kim varýr sana? Diyelim bir dul kadýn gençliðine aldandý. Diyelim bir fakir malýna kandý. Günden güneþten saklayabilirsin yüzünü ama ondan ya? Kendi gözünü kaçýrabilirsin kendinden ama onunkini ya? Kaþýyýp durma yaraný. Sana bakýp çirkinliðini baðýracak bir aynayý isteme. Unut bu hevayý.
Hem niçin ki? Daha yaþýn on yedi?

7
Peçeli:
Doðrudur güzellikten yoksulluðum. Ve her þey yok! Yoksula. Hepiniz öyle esirgiyorsunuz.
Ancak. Kendi düþerken bir insan, beklentilerini de düþürüyor.
Düþkünlüktendir fark etmez bana. Kocasý ölmüþü. Kocasýný öldürmüþü. Anasýnýn karnýndan kýrk yýl önce doðmuþu. Ben misal delikanlýya ana olmuþu. Fark etmez.
Benim bir tek isteðim var Hala; illa ki güzel olsun. Muhakkak güzel olsun.

8
Hala:
Ben sana yok diyorum, sen bana ne diyorsun?
Kibrin yakut daðlarýnda oturanlarýn saçlarý yolunsun! Yerdeki üþütüklerin sebebi ne sanýyorsun? Güzelin burun teli altýn sicimdir. Kulak kiri Karun hazinesi. Unutma ki Züleyha’ ya aynayý kýrdýran ancak Yusuf Peygamber idi.
Anlamadým talepte ýsrarýn esrarýný. Ama bu kitlenmenin vardýr elbet bir maksadý. Nasýlsa çýkar ortaya kokusu.
Var git sen þimdi. Bir zaman sonra gel. Kurdun mahareti karanlýkta belli olur. Ne demiþler; topala bir kör alýcý. Belki uzak yerlerde bir Kör Afet bulunur.

9
Erik Aðacý:
Ben bir erik aðacýyým, Hala’ nýn bahçesinde.
Aþaðý ve yukarý mahallenin ve bizim mahallenin geleni geçeni, öleni dirileni, gýybeti dedikodusu, her þeyi ondan sorulan Hala’ nýn bildiklerini ben de bilirim.
Ve ben bir de halanýn kendisini bilirim, elini yüzünü, kaþ kaldýrýp dudak büküþünü. Yani o ne kadar çok bilse de ben yine ondan çok bilirim.
Dün gece bahçe kapýsýndan içeri süzülen Peçeli’ yi ben görüp gözlerken o uyuyordu.
Ve þimdi diyeceklerini deyip çýktýktan sonra kimselere görünmeden yok olan Peçeli’ nin: Güzel gözlerimin hakký, seyrine dalacak bir güzel deðil miydi, diye sitem ediþini yine o deðil ben iþitiyordum.
Ben hep Hala’ dan daha çok biliyordum.

10
Hala:
Nerde evlenmek isteyen bir güzel var, haberini getirin bana, dedim, saldým kuþlarýmý. Yayýldý her cihete kanat þakýrtýsý.
Þimdi bütün kapýlar çalýnmýþtýr ve dahasý çalýnmadýk kapý kalmamýþtýr.
Bir gün geçti geçmedi, dediler, ötede þu beride bu. Bir sokak aþaðýda oturuyor bir dilber kuzusu.
Hepsini dinledim, Kör Afet adýný iþitemedim.
Üç ihtimal vardý Peçeli’ ye olacak.
Yosma Ýfrit. Falcý Fadik. Musibet Saadet.

11
Hala:
Musibet Saadet için söylenen þuymuþ ki:
Gün tutulduðu gün doðmamýþ da doðduðu gün, gün tutulmuþ. Öyle güzelmiþ ki güzelliðine yormuþlar bunu.
Yýllar sonra düðünü olacaðý gece, önce davulcunun tokmaðý kaybolmuþ.
Sonra keþkek kazanýn ateþi sönüp misafirlerin aðýrlandýðý avlu alevlere gark olmuþ.
Kýskanç bir kasýt var bu iþte demiþler. Bir gafil güzelliðini çekemedi.
Gerdek bir hafta gecikmiþ bu sebepten. Ýyi ki de gecikmiþ. Ki damat yüz görümlüðünü takarken hýk deyip gümlemiþ. Saadet bu ya, güzelliðimden yiðidimin kalbi durdu ayol, diye inlemiþ.
Daha yaþý on dokuzmuþ. Gerdek de nasip olmayýnca, falan daðlarýnýn ötesinde bir hatun var, yüzünü görenin kalbi duruyormuþ, hem de hâlâ kýz olan kýzmýþ diye efsanesi almýþ yürümüþ.
Gün geçmemiþ bir kýsmet kapýsýný vurmuþ.
Kayýnvalide olmaya heveslenen zavallý hatun, oðluna muþtuyu veremeden, daha yolda hasedinden çatlamýþ.
Ancak o zaman sezmiþler Saadet’ in tehlikesini.
Yine de kýsmetin ayaklarý kesilmemiþ. Üç. Dört. Beþ… Gelsin kocalar, yatsýn topraða mevtalar.
Güzellik baþ belasýymýþ ama esas kocaya belaymýþ.
Bense tebarekeyi, yasini okuya okuya gittim bu uðursuzun kapýsýna.
Dedim, benim bir oðlum var. Gencecik, yiðit. Pek körpe. Bir dediðini ikiletmez. Hem sever hem sayar hem bakar.
Maþallah babasýndan kalmýþtýr bir hayli malý. Bundan iyisi Þam’ da kayýsý.
Ve lakin tek kusuru var. Bir kazada yüzü yanmýþtýr. Peçeyle dolaþýr.
Saadet önce sessiz dinledi. Sonra uðursuzum demedi, vay ben senin kýçý bezli oðluna mý kalmýþým diye kapý dýþarý etmeye yeltendi beni.
Höt bre! Dedim, elçiye zeval olmaz. Arabulucuya beddua okunmaz. Uðursuz, haddini bil! Onca adamýn bedbahtýna sebep olmuþsun, kalkýp oðluma mý laf ediyorsun! Senin gibi karý olmaz olsun.

12
Saadet:
Kendi yüzünden utanýp da peçeyle dolaþan çocuða mý kalmýþ Koca Saadet! Ben onca adama sebep oldum diye sen de benim bedbahtýma mý ettin niyet? Kusura bakma Hala ama esas bu kabul olunamaz bir musibet!

13
Hala:
Musibet Saadet’ ten kýsmetsiz çýkýnca, evet deseydi, ya baþýna neler gelecekti, yürü ey Hala dedim. Hâlâ yaþadýðýma þükrettim.
Þimdi yol Falcý Fadik’ e idi. Olmazsa Yosma Ýfrit. O da olmazsa, yok. Elbet biri olur. Olsun yaný baþýmýzda hep biraz ümit. Ya nasip!
Gel gör ki bunlarýn üçü de güzel. Ve güzeller güzel ister. Hele ki bir de aptalsa.

14
Bir Güzel:
Güzelsin lakin aptal diyorlar, ne dersin?
Aptal diyorlar, âlemin afetinin iki gözü yaþ kesilsin.
Ne dersin, iki gözü yaþ kesilsin mi esas seni çekemeyenlerin!

15
Falcý Fadik:
Haberci kuþlarýn, misafirin geliyor hazýr ol, deyip uçtuktan sonra bahçendeki erik aðacýndan dinledim. Mayhoþtu sözleri, meyvesi tadýnda. Zor tahammül gösterdim.
Öðrendim ki Peçeli Yanýk dediðin senin her gelene açýk kapýna bile duvarlara sine sine, dallara saklana saklana gelmiþ.
Týpký bir böcek gibi. Ayný bir karafatma gibi. Gün ýþýðýnda siyahý öyle bir parlar ki basýp ezesin gelir.
Gündüzleri yaþayamaz o. Ömrü yarým sayýlýr. Kelebek kadar. Korkak bir o kadar.
Gece ise karalar içinde bir kat daha kedere boyar onu. Uyku teslim alana kadar ruhunu, kemirir de kemirir kendini. Gecesi de yoktur. Öyleyse ömrü de yoktur.
Yaþamasa daha iyi. Ölsün daha iyi. Býrakýn evlenmeyi.

16
Bir Çirkin:
Çirkinsin ve hatta ölmelisin diyorlar, ne dersin?
Ölmelisin diyorlar çirkinler dünyadan çekilsin.
Ne dersin, çekilsin de güzelliðin kýymeti mi silinsin?


17
Hala:
Yüzü fettan, gönlü saptan üç hatundan ne umduk ne bulduk. Biri küfür yaðmuruna tuttu, diðeri tükürük. Güzelliðe el açmýþ dilenci yerine konduk.
Üç cadý karý!
Var olsunlar. Altmýþ yýllýk aðzýn payýný bir günde tahsil etti Hala! Daha da gitmem el kapýsýna. Hayýr mübarek iþ olsa da.

18
Hala:
Peçelim, sana verdiðim senedin vakti gelmiþ ama ben de dört cihete, yedi düvele haber saldým ama memleketin kadýn baþý giren bütün odalarýnda ismini çýnlattýk ama ne falcýsý ne yosmasý ne uðursuzu, kabul etmedi hiçbiri. Beni yollarýnda inletti. Yalnýz Allah var, hepsi de can gibiydi.
Ancak bugün bir havadis geldi. Ayþe’ den. Evlenme niyeti varmýþ. Rýzasýný da koþ sen al. Ben yemin ettim gitmem gayrý gitmem.

19
Peçeli:
Gökte çýrpýnan bulutlar gibi bir daðýlýp bir birikmekteydi umudum. Hani demiþtin, kurdun kabiliyeti karanlýkta belli olur. Sað yanýma dönüyorum öyle. Yine sen demiþtin, güzeller merhametsiz olur. Soluma dönüyorum böyle.
Öyle veya böyle getirdik sonunu bu ikircikli iþkencenin. Nihayeti iyidir bekleyiþlerin. Sen elinden geleni gösterdin. Dilerim, baþýn üstündedir rýzasý Rabbin. Teþekkür ederim.
Kimdir peki bu Ayþe?

20
Hala:
Kimmiþ?
Güzelmiþ.
Bu deðil miydi kâfi gelen. Ýþte adres. Git haydi.

21
Peçeli:
Bahçe kapýsýnýn önünde durmuþum Ayþe’ nin. Varsay ki katilinin karþýsýna dikilecek kalbim. Artýk yüzümü saklayacak yok bir yerim. Beþ yýllýk peçenin hükmü yýrtýldý, güzel gözlerimden okunacak çirkinliðim. Güneþle kamaþýp büyülenmeyi isterken, yoksa ceylaný gözüne gece dürterek ürkütecek miyim?
Vazgeçsem? Gitsem. Kaçsam? Yine kaçamam kendimden.
Dilerim merhametlidir. Rabbin öze kattýðý merhamet ne kadar da gereklidir. Bir kuple tevazu, bir tutam setre. Ýyilik bile deðil beklediðim yalnýz kusuru görmezden gelme.
On yedi yýllýk elimi tahta kapýya vuruyorum. Üç kez tak! Tak tak tak! Tam üç kez kabarýp dalgalanarak kayalara çarpýyorum. Bir ceylan yahut yeþil gözlü bir ceylan yahut yavru bir ceylan, kapýyý açan. Galiba. Hayal meyal hatýrlýyorum. Güneþle kamaþýp büyüleniyorum.
Bir fýsýltý: “ Bahçeye bile giremezsin! Sokak sonundaki büyük meþenin altýnda bekle beni!” diyor. Rüya mý görüyorum?
Oh Allah’ ým! Bütün insanlar böyle güzel böyle merhametli olsun istiyorum. En azýndan, aðaç altýnda olsa da, konuþma imkâný verdi. Bakýþlarýyla bile örselemedi kýrýla kýrýla yeniden toprak olmuþ kalbimi.

22
Peçeli:
Faninin miracýydý yaþadýðým. Bir an göðe sýçradým. Bir küptüm kaygýdan müteþekkil, ateþlendi fitilim. Uçtum.
Bulutlar arasýnda bir çocuktu gördüðüm. Misali ben. Ancak ben ne kadar çirkinsem o bir o kadar güzel, ürperticiliðimiz eþit. Bazen muhatabýnýz öyle güzeldir ki ürperirsiniz, çirkinlerse daima ürpertir.
Ve kondum. Þimdi yeryüzünde. Sokak sonunda. O yaþlý meþenin altýnda. Büyük bir taþ üstünde. Aklým baþýmda. Yine Yanýk, yine Peçeli’ yim.
Bekliyorum.
Soru þu: Niçin evlenmek ister böylesi bir çocuk?

23
Ayþe:
El aman süveyda! Saçlarýmýn ucu titrer. Bütün bir baþ karalar içinde. Umutlarým devrilir.
Bu peçe tüm ýþýðý kendinde topluyor, bakýþlarýn birleþtiði çehre deðil peçe oluyor. Gerisi karanlýkta kalýyor. Maksadýn tersi tutuyor.
Ve bilmiyor musun adam?
Kendinden gizleneni abartýr insan. Peçeye bakýp altýndakini görmeyi baþarýr, hep olduðundan daha korkunç bir þeyi. Oysa sýrlar sanýldýðýndan daha mütevazýdýr.
Ben, gözlerimin içine gözler sokulunca ikram edileni aldým. Sarsýldým.
Yandýkça yakmaya meyletmiþ gözleri var. Yýldýzlardan bombalar yaðýyor. Ve seyrettikçe sonsuzlaþýyor derinleri. Beyazýný yok edip her yana yayýlýyor rengi. Önce iri, sonra daha iri. Suyun altýnda kalmýþ bir dað, zirvesinde nadide bir çiçek yetiþtirmez mi?
Gönlü yaralýlar, yüzü yaralýlarý anlar. Peçeli’ yi anlayan yaným, kötülükten býkmýþ yaným. Ve kötülükten býkmýþ yaným, bir de geceler var, dedi. Devam etti. Gece, karalara gerek býrakmaz. Gündüz deðil gece yaþarsýnýz siz de, yeter ki iyi insan olsun. Vardýr her soruna bir çözüm. Bundan sonra adýn olur Gecekuþu Ayþe.
Bir umut yeþerdi. Ama bir ömür böyle geçer mi? Belki.
Belki kötü deðildir hiçbir þey þimdiden. Öðrenmek için fýsýldýyorum: “ Meþenin altýnda bekle beni.” Yengem habersiz çünkü.

24
Yaþlý Meþe:
Bize ne gördüðünü anlat. Ayþe ile Peçeli ne konuþuyor? Neler oluyor? Ne duydun, ne iþittin? Haydi söyle!
Susun insanoðullarý! Yeter.
Hep huzurumu kaçýrdýnýz. Bana kendinizi, þu biçimsiz duvarlarýnýzý, biz yeþerirken sürekli solan boyalarýnýzý, sonu gelmez kavgalarýnýzý seyrettirdiniz. Karga çýðlýklarýnýzý dinlettiniz.
Þikâyetim var insanlýktan! Ne çirkinsiniz. Öyle çirkinsiniz ki güzellik bulmaya bana gelirsiniz.
Býrakýn Ayþe’ yi. Ayþe bir kýrgýn kýz. Sahipsiz kalmýþ. Hýrpalanmýþ. Güzelliði kýskanýlmýþ. Bu zamana kadar kimden iyilik görmüþ ki þimdi görsün. Bahtý bir kere karadan baþlamýþ.
Saçlarýnda pýrýl pýrýl bir kurdele, yüzünde gülümse, mavi pilili etekle, þeker bir kýz çocuðu gibi geçmedi hiç þu sokaktan. Çocukluðunu bilmedi. Ne çocuktu ne genç ne ihtiyar. Ruhu, üstünde kurt sürüsü gezinen bir bahçe. Onda fark ettiðim iþkencenin izleri bana da oldu iþkence. Bin eziyetçisiniz siz. Suyuma, manzarama, dostlarýma, kendi kendinize.
Netice: Yine köklerimin üstünde oturuyor iki zavallý. Zaten yüzyýllardýr köklerimin altýnda yatýyor milyonlarca zavallý.
Kendinize bir bakýn. Bakýn haydi, bakýn.
Not alýn. Kimlere zulmetmiþtiniz, isimlerini yazýn.
Biz varýz da… Ve baþka?
Biz iyi insanlarýz diyebilir misiniz?
Öyleyse biri on beþinde, diðeri on yedi iki çocuk ne arýyor burada, böylesine?

25
Ayþe:
Yine sessiz, sýyrýldým evden. Bu dar, uzun sokakta her adým attýkça kurtuluyorum kendimden. Yaz, güz, kýþ, karakýþ, kapkarakýþ fark etmez. Yürümek hep iyi gelir.
Sokak sonunda beni bekleyen Peçeli’ yi görüyorum, ayaða kalkýyor, yerini bana sunuyor. Karþýmda tir tir titriyor. Of ki ben böyle muameleyi hiç görmedim. Ýlk kez aynalarýn söylediði kadar güzelim. Nesli tükenmiþ minik bir kuþ gibiyim.
Demek o iyi bir insan. Susmak istemiyorum öyleyse. Onun bütün yaralarý aleni. Benim de kusurlarým söylenmeli. Adalet iþlemeli. Leþlerimi gün yüzüne çýkarmak, ezilen çiçeklerimin aðýdýný savurmak, boþalmak artýk, yokuþ aþaðý çaðlamak…
Uzuvlarýmýn kefenlerini sökmenin vakti geldi.
Ama ben sesimi çýkaramadan o aðzýný açýyor, özür diler gibi. Pek bir maðdur. Peki kim daha maðdur?

26
Peçeli:
Ben öyle bir tedirgin ediciyim ki üflesem ta uzaktaki kuþlar havalanacak.
Yalnýz sen kaçmak yerine geldin. Gözlerimin ta içine deðdin. Bana bir þans verdin. Cesursun, ihtimal o ki gönlü yaralýlar, yüzü yaralýlarý anlar.
Sanýyorum sýrrý ifþanýn vakti geldi. Niçin evlenmek istiyorum ve niçin illa sen gibi bir güzelle evlenmek istiyorum?
Gönlü yaralýlar, yüzü yaralýlarý inþallah anlar.

27
Peçeli:
Sýrrým, evlenmekten muradým: Güzelliði senden bir nur topu. Sen öyle güzelsin ki bu karanlýk gecelerde nurdan bir ay doðurabilirsin.
Çirkinlikten feragat, sen gibi güzelden doðma bir yavru býrakmakla olur. Öyle güzelsin ki tüm kâbuslarý gökkuþaðýnýn altýndan geçirebilirsin.
Güzelliðinin karþýsýnda hürmetten titriyor, elleri kaftanýnda saklý, boynu bükük bir rezil.
Þimdi sen söyle! Niçin evlenmek ister sen gibi bir çocuk? Niçin evlenmeyi düþünür böylesine güzel bir çocuk, Peçeli ile?


28
Ayþe:
Ruha ve onura þiddete son! Ýðneleyici sözler tekme de atabilir. Taþlanýr itler ve yetimler.
Berduþlarý kaldýrým ortasýna yatýran hissi bilirim. Donacaðýný bilsen de dýþarýsý evden evla gelir.
Bense ailemin yanýnda bile deðilim. Beþ yýl önce kaybettim, annemi babamý. Þimdilerde hiç eskimeyen bir kedere evlatlýk yapýyorum. Dayýmýn merhametine emanet býrakýlmýþken zulmüne maruz kalýyorum.
Ýlk zamanlar tahammül edilebilirdi. Somya altýna saklanarak yaþayan kara bir ev kedisi gibiydim. Yokluðumda aranmaz, varlýðýmda umursanmaz. Varla yok arasý bir nem tanesi. Ancak her geçen zaman daha da kötüleþti. Defol demenin bin bir yolu var, bin birini de gördüm. Tekerrüre geçti yengem, býçaðý keskinleþtirerek, iðneyi sivrilterek.
Ýstenmediðin yerde sabahlamak ne zordur bilemezsin. Uyku tutmaz. Tutsa kâbuslar býrakmaz. Sabaha varýnca bu kez de akþam olsun artýk dersin. Vakit asla dolmaz. Devri daim bir iþkence. Diþli bir çark gibi. Hep altta kalan, týrnaklar arasýnda sýkýþan senin etin olur.
Berduþlarý kaldýrým ortasýna yatýran hissi bilirim. Gitmenin hayali bile soluk verir. En umut verici gidiþse, evliliktir.
Ýþte þimdi tanýmýþ oldun beni. Merhaba, ben Yetim Ayþe.


29
Peçeli:
Seni istemiyorsa bir tek yer istemiyor güzelim, beni ise tüm dünya. Kaçacak bir yerin varsa ne mutlu sana. Sen sabahý býçak üstü bekliyorsun, ben boðazýmda býçak sabahý. Kimle konuþtuðunu anla. Haydi, biraz ateþi sönmemiþ bahtýný alkýþla.
Kabiliyetim hükmünde deðil ki seni mutlu edebilmek. Ancak koca bir yemin olsun ki yüzümle üzmem seni.
Varsa kopya dünyanýn gerçek bir saadeti, ben o anahtarý tek seferde yitirdim. Bir güzelden bir güzel evlat olabilir ancak tek isteðim. Sonra zengin babamdan kalan tüm parayý mülkü býrakýr sana, aslýný dünyanýn aramaya giderim.
Ne akrabalarýnýn iþkencesi kalýr sana, ne çirkin bir koca. Yavrunla dilediðin gibi yaþa.
Ne dersin, seninle evlenebilir miyim?


30
Ayþe:
Çok güzel gözlerin var Peçeli, yalvarma bana. Bilemezsin onlardan taþan acýnýn çekim kuvvetini, yalvarmana gerek yok bana.
Nasýl bir yeþil bu yeþil? Sen bakýþýný bulaþtýrýnca haleleri katmerleniyor. Kalk gidelim desen þimdi, küçülür kederim, gelirim. Çocuk kalbim sevdi seni.
Kabul ediyorum ama bu nasýl evlenme teklifi? Almýyorsa dünya, gidecek yerin yok demektir. Öyleyse kal. Gece peçelere gerek býrakmaz. Gündüz deðil gece yaþarýz biz de.


31
Peçeli:
Sen beni kovana kadar gitmem öyleyse. Bir gün fikrin deðiþirse çekinme söyle.
Þimdi biraz el ele verelim güzelim. Gel, imamýn karþýsýnda sevinçten titreyelim.


32
El âlem:
Sopayý hak edenler, sopadan en çok þikâyet edenler! Tut da bu Ayþe’ yi eþek sudan gelinceye dek dövme. Dön evine kýzým, hiç yoksa bir haber ver yengene. Bu kadar mý sorumsuz olunur.
Açlýðý tatmadan, karnýný doyuranlarýn kýymetini anlamaz insan. Býrakýn gitsin. Baþýna gelmedik kalmasýn. Aç da kalsýn. O zaman görün nasýl týpýþ týpýþ dönüyor.
Siz uyuyun, Ayþe kafalý kýz. Zengin bir kýsmet gelmiþ, ayaklarýna kapanarak bir otuz gün kalayým sonra tüm servetim senin demiþ. Tepilecek teklif mi bu! Yürü güzelim, arkandayým senin. Bir tavsiye, baþýna konan talih kuþunu aðzýný þapýrdatmadan ye, duymasýn kimse.
Neden kimse bahsetmiyor kýskanç yengenin þirretinden, þiddetinden? Yaþlý meþeyi hiç dinlemediniz mi?
Benden bir aferin yürekten! Ne cesur oluyor çocuklar. Tanýdýðým en korkusuz, iki yaþýnda bir çocuk. Hakkýný vereceksin ki cesaretin genç yaþta ölmesin. Bizler niçin koltuklarýmýzda süklüm püklüm ölümü beklemekteyiz?
Çocuklarým! Haydi biraz kendinize inanýn. Öpücüklerinizle býçak kýrýn. Bu konuþanlara siz muhabbet saçýn. Sýnýrlar içinde sevmek, fesatlýða su serper. Çiçekler herkese kokar, güneþ herkesin sýrtýný sývazlar.


33
Peçeli:
Sokaðýna iþaret ettiðin, rýzasýný al dediðin Ayþe iþte bu kýzdýr, Hala. Koþtum, oldum, aldým, geldik.
Anamýz babamýz ve tesellimiz olarak haydi götür bizi imamýn karþýsýna.


34
Ýmam:
Sen kýzým, ellerin pek körpe, kemiklerin sudan ince. Bir iþarettir kirpiklerinin zýr oynamasý, kalbinin kökünden titrediðine. Tavýna gelmemiþ bir gelin koruk kadar ekþidir.
Ve sen oðlum, yüzündeki perde yalnýz yaþýný bilmeme mâni deðil. Diðer her þeye, nikâha da öyle. Çek biraz damat cesareti üzerine.
Bu nikâh tarafýmca kýyýlamaz. Yeter burada karþýlýklý durduðumuz böyle.


35
Hala:
Ellerine baktýn kaderini çizdin bu yavrucaðýn, aferin sana Ýmam Efendi yoksa falcý mýsýn? Öyleyse niçin peçeye bakýp kör oldun? Merakýn mý öldü kestirip atýyorsun morarmýþ uzuv gibi parmaðý etinden.
Sebep nedir? Yor manaya, yorul biraz. Ýnsan dediðin hayata bunun için gelmiþtir?
Sana iki bahtsýz, iki öksüz, iki yetim getirdim. Birbirlerinden baþka kimsesi olmayan bu zavallýlara ben koruyuculuk yaparken sana da bir vazife düþürmüyor mu Allah?


36
Þahit:
Sustuk. Beleren gözlerimize söz geçiremiyorduk. Yeþeriyorduk her türlü galeyana.
Hiç imama falcý mýsýn denir mi? Sunturlu bir küfür savuraydýnýz daha iyiydi.
Dinsin diye kargaþa, o ara bir anlýðýna kara peçe indi, müstakbel çehre ikram edildi, Ýmam Efendi’ ye istediði verildi.
Öyle süratli ve temkinli ve kývrak davranmýþtý ki bizler, yalnýz aynadan aynaya yansýyan simayý görebildik. Onu gören gözlere yapýþan dehþeti.
Kulaklarýmýza bir uðultu çarptý. Aðýrlaþtý kellelerimiz. Beynimize sinek kaçtý.
Nikâh denen saadetin seyrine hazýrken þimdi gözlerden akan mahþere nazýrýz.
Anladýk ki dehþete sebep o maðduriyeti ne gelin ne Hala görmüþtü. Sahibi de çoktandýr bihaberdi belli. Bilse imamýn gözlerinden bizim kadar irkilir miydi?
Ýnan ki Ýmam Efendi, diller sivrilse sivrilse yine de gözlerin kadar kanlý býçaklý konuþamaz.
Efendiler, biz buraya þahitliði nikâha yapmaya geldiydik.
Dili tutuk imam, duayý duyurabilir mi? Ben aldým sözü.
Biz senin yüzünü görmüþ kadar olduk. Kim olduðunu bildik. Yanýksýn.
Dedim. Okudum nikâh duasýný alacele Yasin kitabýndan. Ýmamsa, bu seferlik yalnýz þahit oldu, istinasýz her þeye.


37
Altýn Alyans:
Göre isteye geçtim ince parmaða inceden. Göz bile bile kýyýldý nikâh.
Ayþe niçin evlendi bu garabetle? Aklýnýz almýyor mu sizin de? Gibi Ýmam Efendi.
Oysa basit. Kendi çok istediði bir þeye bir türlü yetiþememiþse ve ona sahip bir kimseyi tanýmýþsa insan, koluna girebilmeyi baþarmýþsa, gibi Peçeli, en kudretli afyonu yutmuþ demektir. Artýk ayrýlmamak için oradan en daniska köpekliði yapar.
Ayþe ilk anda anladý. Kendinde olaný ve Peçeli’ de olmayaný. Sezdi kozunu. Güzelliði onu hayalini bile edemediði bir tahta oturtacaktý. Varsýn bakýlmayacak bir yüzü olsun kocasýnýn, dayýsýnýn evinde gördüklerinden sonra bu kabul edilebilecek bir vazgeçiþti. Genel olarak dünya insanlarý pek çirkindi. Öyle deðil mi?
Siz olsaydýnýz ne yapardýnýz? Hepiniz geçirirdiniz beni parmaðýnýza. Ki bir kadýn hazýrlýksýz yakalansa bile evlenme teklifine evet demeye meyillidir. Kimden gelirse gelsin evlenme teklifleri onur vericidir.


38
Peçeli:
Þimdi ben hem çirkin hem evliyim. Hem yalnýz hem deðilim. Hem kederli hem müteþekkirim. Hem ölü hem diriyim. Aðaç gövdesinde bitmiþ zehirli bir mantar kellesi. Kendi içinde bir ikilik. Kalabalýk ortasýnda yitik. Bir ipi kopuk bir ipi sýký sýký baðlý, boþlukta sallanan suratsýz kukla.
Varsa da olamaz benim mesudum. Yakýnda çýkar ortaya kokum.


39
Ayþe:
Yeni fark ettim. Rüzgâr bazen kuzeyden esmeyi kesermiþ. Þöyle bir öpüp geçtiði bile olurmuþ. Bir güvercin merdivenlerden aþaðý zýplaya zýplaya nasýl inermiþ, görmüþ müydünüz? Peçeli’ yi yakan ateþ benim aydýnlýðým olabilirmiþ. Þerde yaþayan o hayýr boþuna deðilmiþ.
Tuhaf! Dün yengemin elinde kötekteydim. Sabah huzurunda Hala’ nýn, þimdi içinde bir alyansýn, içimde yeþermiþ þekerli bir keyif.


40
Hala:
Peçelim, sen gelinin hakkýný ver. Þu günde yollarý kenarýna hediyelerini diz. Tak takmamýþsan mücevherleri. Almamýþsan al. Biz seni burada beklemekteyiz.
Artýk mutluluklar sizin yavrularým. Keder oturmaz baþýnýzýn üstüne bulursanýz anlaþacak bir ince tahta köprü bile.


41
Peçeli:
Yanlýþýn var hayat senin, benle çoðalttýn kederi. Keder kere keder kaç eder: Peçeli! Bir top keder doðursa gebe, yavrunun adý olurdu Peçeli. Ulan benim zifafým bile kederli!
Bu gece, görülmesin diye saklanmasý gereken, baþsýz gövdeyi mi oynamalý, gözleri mi baðlamalý? Bu gece.


42
On Gün On Gece:
Damat cesareti, gelin memnuniyeti. Altýn sandýk. Ýpek yorgan. Mandagözü yakut. Yeþim toka. Damat cömertliði, gelin memnuniyeti. Aldý da aldý Peçeli.
Ve dahasý kutularca boya. Kim ayakkabý boyasýyla en siyaha boyar evini: Yavrum Peçeli. Gün geçtikçe artýyor delilerin adeti. Kara örtüler, siyah perdeler, karanlýk duvarlar. Dipsiz bir kuyunun dibine kurulmuþ gibi divan kanepe oda. Peçeli böyle hazýrlandý bana.
Ýlk gece bir dað yamacýndaydýlar. Elleri baþlarýnýn altýnda, uzattýlar aya ayaklarýný. Çekip üzerlerine göðü, içindeki parlak ziynetleriyle akýllarýný almasýna izin verdiler. Sustular, yalnýz kokularýnýn farkýna vardýlar.
Gün aðarmaya kalmadan, gece hiç bitmemiþ gibi zifir odalarýnda derin bir uykuya daldýlar. Akþam çökene kadar uyanmadýlar. Güne güneþe hiç bulaþmadýlar. Hep geceyi yaþadýlar.
Ertesi gece ve her gece ayný dað yamacýndaydýlar.
Ayþe kâbus hatýralarýný anlatmaya ta bebeklikten baþladý. Bin bir gece masallarýndaki güzel ve akýllý kýz gibi bir sonraki güne hep anlatacak bir þeyler býraktý. Geceler boyunca konuþtu. Uyuyana dek konuþtu. Konuþtu da konuþtu. Ýçi boþalana kadar, Peçeli’ ye gerginliðini unutturana kadar konuþtu. Son gecemde peçesini indirdi, karanlýða sýðýndý Peçeli. Yüzünü göðe gömdü. Ve anlatmaya baþladý, o günü. Yangýný.
Ayþe Peçeli’ nin sesini araya perde karýþmadan ilk kez duydu. Bir hoþ oldu.


43
Peçeli:
Yedi yaþýndaydým. On yýl önce tam. Bizim mahallenin yukarýsýnda, yokuþ baþýnda büyük bir aile bahçesi vardý. Etrafý koyu yeþil bir koruyla, eski çamlarla çevrili. O aðaçlarýn arasýnda da terk edilmiþ yýkýk dökük bir ev. Çarpýlmýþ bir çatý, her yana saçýlmýþ çürük tahtalar. Yýrtýk örtüler, çamura bulanmýþ kilimler. Paslý demirler, yamru yumru çiviler. Taþ, tuðla, toprak. Görmediðim sayýda böcek örümcek, kedi köpek. Alýþýlmadýk bir dünya. Baþka çocuklarla birlikte gider orayý burayý karýþtýrýr kurcalar, her seferinde umulmadýk bir þey bulur þaþýrdýk. Kocaman bir yerdi. Orada olmayý severdik. Bir gün. Ta ki bir gün. Onlar gelinceye dek.
Ýki adam yahut delikanlýydý belki bilmiyorum. Çocuk gözümle dev gibi görünmüþlerdi. Muhtemelen olduklarýndan çok daha büyük.
Nasýl anlatsam bildiðin çýlgýnlýktý bu! Havada çaresiz bir þaþkýnlýk. Yani yanýnda oyun arkadaþlarýn gözlerini kapýyorsun, açýyorsun iki vahþi ýzbandut karþýnda.
Def olun piç kurularý! Gelmeyin daha da buraya! Bundan böyle benim burasý!
Evet doðru, dünyada her yer bunlar gibi kötülerin. Ama ya bizim, bizim yerimiz neresi?
Korkusundan koþmaya baþladý içimizden biri, bir yandan sular seller olmuþ aðlýyordu. Ya ben? Mýh gibi çakýlý kaldým. Ne kaçmak ne bu yeri býrakmak istiyordum. Aklým çalýþmýyordu. Diðer arkadaþým beni koyup gidemiyordu. Gözlerini dikmiþ, her þeyleri siktir edelim diyordu. Haydi kaçalým.
Ama çok geç! Sözünün dinlenmemesinden hoþlanmamýþtý vahþi ýzbandut.
Acýmayacaksýn böylelerine! Güçlülerin sözünü dinlemeyenlere! Bir ikisini tutacaksýn asacaksýn, fýstýk gibi olacak her yerler bize! Haydi bakalým, açýlsýn þimdi fal taþý gibi gözleriniz. Alýnýz ulan size okkalý bir sille!
Dedi, savurdu çocuðu duvara karþý.
Ýþte böyle, iþte böyle yýkýlýnýz karþýmdan!
Sonra kahkaha arasý kahkaha. Ýki aygýr kiþnemesi.
Yýðýldý yere arkadaþým kýmýldamýyor, uyanmýyor, inlemiyor dahi.
Sonra bir saniye! Diðeri elinde bir bidon, çanak yahut kapla girdi içeri.
Ölmüþ arkadaþýma mý yanayým, bana yakýlan yangýnda mý yanayým?
Dertleri neydi? Sadece güç gösterisi, o da kendi kendilerine. Ben gücüm, demek için. Uðruna yaktýlar beni. Ve üzerine iþemeden gitmediler biz it eniklerinin ateþinin.
Onlar için iki leþlik bir macera. Ölmeden nasýl çýktým o yangýndan hiç sorma. Yana yana süründüm dumanlar altýndan. Eriye eriye. Çýktýðýmda ben olmaktan da çýkmýþtým.


44
Zifaf:
Geceler boyu konuþunca,
Peçeli o mahþer günü dahi anlatýnca,
Çekinceler silikleþti aralarýnda.
Kýkýrdaklarý eriyerek yanaklarýna yapýþmýþ burnunu, yanmýþ yok olmuþ dudaðýný, katmerlenmiþ derisini Ayþe’ nin tazecik tenine deðdirince Peçeli, hiçbir þey hissetmedi. Hiçbir þey. Gözlerine bir damla yaþ oturdu.
O ara Ayþe’ nin kadýn kokusu doldu ciðerlerine bahçe bahçe. Þefkatli bir melek gibi yetiþti medetine.
Kalbi ilk kez pýt dedi Peçeli’ nin. Ýçinden ilk kez yaþayan bir þey geçti. Tatlý bir þey.


45
Döl:
Düþüp Peçeli’ den, karanlýk bir yoldan geçtim. Tutundum Ayþe’ ye.
Ayþe ne kadar sýcak, buldum yataðýmý onda.
Ne kadar iyi, annem olabilir mi?


46:
Peçeli:
Tanrým, iyi insanlarý ve bu gebe güzeli koru.
Bir kucak sarý güneþ benim yerime bu hanede sen doð.
Ben artýk yüzümle üzmem kimseyi. Bir güzelden doðacak bir güzel býraktým yerime, giderim.
Elveda Ayþe! Öpülecek yerim olmadý hiç benim. Utanç içindeyim. Sana yalan söyledim. En baþýndan beri gidecektim.
Yüzümdeki izlere cevap olsun diye kayda eðer bir iz býrakmak.
Reva görenlere bana bunu, bir ateþ de ben yakmak. Ýstiyorum.
Geçer misiniz bunu kayda. Adýmý da yazýn bir tarafa, unutmamak için, üç kere Peçeli!
Peçeli. Peçeli. Peçeli.


47
Ay:
Þþh! Yine bir ceset dolaþýyor duvar diplerinde. Akýl baþta deðil, omuzlar da yerlerde. Kanayarak iz býrakýyor ruhu geçip gittiði yerlerde. Hey sen! Iþýðýmýn altýndasýn, gözlerimin önünde. Tanýdým seni, Peçeli! Ama o da ne? Ört, ört. Yok et! Bu kez neden saklamýyorsun? Olsaydý bir midem bulanýrdý elbet.
Nereye gidiyorsun?
O elindeki ne?!
Ne yapýyorsun?!
Yapma!


48
Peçeli:
Ruhumda birikmiþ yangýnlarý dýþarý taþýrdým ve yaktým o izbandutun evini. Ancak öcümü alýndý mý sayayým? Yüzümdeki bu dünya lekeleri silindi mi sayayým? Ama yok! Duruyorlar. Peçeli’ nin adýný hâlâ hatýrlamýyorlar. Gündüzler hâlâ üzerime çullanýyorlar. Zaten alýnan bu intikam ölümden önce yapýlacak son bir iþti, beni hayata döndürecek hiç deðildi. Yeniden gülmek mi, gülebilseydim bu boþ ümide gülerdim. Ben iflah olmaz bir cesedim. Dünya bir kere çamur! Yetmiyor benim gücüm sývanan bu çamura her dem, her dem!
Týrnaklarýmdan sýzýp duran bu kan! Bu nefret, bu intikam! Dünya beni aldý, evire evire kendine çevirdi. Þimdi ne yapsam da öcümü esas ondan alsam?


49
Peçeli:
Bu diyarlar gülmedi yüzüme. Ýklimim benim dünya deðil! Yaþamam için hem pek sýcak hem pek soðuk. Ben buralý deðilim. Çirkinlerin yeri neresi? Yerim benim neresi? Ben hangi memleketliyim? Beni ait olmadýðým bu yere süren Tanrý’ dan merhamet dilenirim.
Zaten hep karanlýkta yaþadým. Þimdi iyice çöksün gece. Ruhum þad olsun. Doðru yolu bulsun. Hoþça kalýn sizler de uyuyan güzeller. Ben bulamýyorum kendimi teskin edecek bir þeyler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Zemzem OÐRAÞ kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Zemzem OÐRAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.