Ýnsandaki gerçek güzelliði ancak yaþlandýkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee |
|
||||||||||
|
Sabahýn erken saatleri. Otel odamýn telefonu çalýyor. Ahizeyi alýp “Efendim” diyorum. Sanki Kýbrýs’tayým. Oysa Rusça sesler geliyor karþý taraftan. “English please” diyorum. Telefondan bu sefer Türkçe bir erkek sesi. “Hakan Merhaba”. Önce alamýyorum sesi. “Ben Hikamettin.” diyor. Bu liseden arkadaþým Hikamettin Þimþek. Þaþýrýyorum… “Lobide seni bekliyorum aþaðý gel” diyor. Oysa burasý Kazan. Rusya’nýn bir bölümü. Biri þaka yapýyor olmalý diyorum. Aþaðýya iniyorum. Gerçekten de Hikamettin Þimþek karþýmda duruyor. Sarýlýyoruz. Yýllardýr görüþmemiþtik. Biraz kilolanmýþ ama görüntüde ayný pek deðiþmemiþ… Oturup sohbete baþlýyoruz. Hikamettin 16 yýldýr Kazan’da yaþýyormuþ. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye gitmiþ. Mühendis olmuþ. Kýbrýs’a dönmüþ. Bakmýþ Kýbrýs’ta iþ yapmak zor, Londra’ya gitmiþ. Uzun yýllar orada çalýþmýþ. Sonra Kanada’ya geçmiþ. Burada da uzun süren bir çalýþma ortamý geçirmiþ. Ýþi çok iyi öðrenmiþ. Ýlerledikçe ilerlemiþ mesleðinde… Büyük baþarýlara imza atmýþ. Sonra bir þekilde kendi þirketini kurmuþ. Kazan’a gelmiþ. Bir daha da buradan ayrýlamamýþ. Rus bir bayanla da evlenmiþ. Ýki çocuðu olmuþ. 16 yýldýr buralý olmuþ… Kazan’da þirketini daha ileri taþýmýþ. Birçok büyük projeler yapmýþ. “Kazan’da gördüðün birçok büyük ve önemli binalarý ben yaptým” diyor. Kýsaca Hikamettin, Kazan’a, adeta tek baþýna Türklük damgasýný vurmuþ. “Neden Kýbrýs’a dönmedin?” soruma, “Döndüm” diye cevap verdi. “Döndüm, ama orada olmadý. Þansým dönmedi. Küçük yer. Orada en büyük bildiðin iþ, bile burada benim küçük diye almadýðým iþ kadar” diye cevaplýyor. Ve devam ediyor: “Orada yapýlan iþleri küçümsemiyorum. Oradayken yaptýðým iþleri ben de büyük sanýyordum. Ama buralara gelince öyle olmadýðýný anladým. Þu an yüzlerce kiþi yanýmda çalýþýyor. Birçok mimar ile iþbirliði yapýyorum. Burada binlerce metrekarelik iþler yapýyorum. Aldýðým iþler milyon dolarlýk iþler. Artýk sadece bura ile deðil, baþka ülkelerden gelen tekliflere de bakýyorum. Kýbrýs’taki arkadaþlara da öneririm. Mutlaka dýþarý da açýlsýnlar. Kapalý bir kutunun içinde kalmasýnlar. Kýbrýs küçük. Ne kadar da iyi iþler yapýlýrsa yapýlsýn buraya göre çok küçük kalýyor. O nedenle dýþarý çýkmalarý þart. Bunu görmeleri, yaþamalarý gerekiyor. Er geç yine Kýbrýs’a döneceðiz.” Sonra lise yýllarýmýza dönüyoruz. Çektiðimiz sýkýntýlarý, yokluklarý anlatýyoruz birbirimize. Gözlerimiz doluyor. “Nereden nereye?” diyoruz. Ekmek parasý bulamadýðýmýz, harçlýklarýmýzýn hiç olmadýðý, arkadaþlarýmýza hiçbir þey ýsmarlayamadýðýmýz, ayný elbise ve ayakkabýlarla neredeyse okulu bitirdiðimiz o yokluk günlerini konuþuyoruz. Kendisi, o zamanlar ailesinin Türkiye’ye gidince yalnýz kaldýðýný, hafta sonlarý herkes köyüne giderken, kendisinin pencereyi açýk býrakýp da öyle içeri girdiðini, sabah kahvaltý yapabilmek için bir arkadaþýnýn çalýþtýðý ekmek fýrýnýna gittiðini ve orada çay demleyerek ekmek zeytinle karýnlarýný doyurduklarýný anlatýyor. Ben de tiyatro çalýþmalarý için tatillerde yurtta kaldýðýmý, para olmadýðý için geceyi ekmek zeytinle geçirdiðimi ve o da bitince yakýnlarda evi olan bir öðretmenimizin evine gidip acýktýðýmý, evde o saatte yemek kalmadýðýndan yine ekmek zeytinle akþam ettiðimi anlatýyorum. Gözlerimiz doluyor. Geçmiþi konuþmak özellikle de acý yanlarý hatýrlamak insaný alýp götürüyor. Ve o günleri hatýrladýkça, yaþadýðý anýn kýymetini biliyor insan. O zamanlar deselerdi bize, “bu þartlarda Rusya’da Kazan’da karþýlaþacaksýnýz” diye her halde “Bu deli” diye gülüp geçerdik… O güzel günlerin anýsýyla saatlerin nasýl geçtiðini anlayamýyoruz. Tercüman bayan bana yaklaþarak “Hakan Bey toplantý baþlamak üzere” diyor… Türk Dünyasý Tiyatro Birliði’nin 3. Genel Kurul Toplantýsý yapýlacak. Ben de ona katýlacaðým. Hikamettin de bir iþ için þehir dýþýna çýkacak… Kim bilir belki bir daha nerede karþýlaþýrýz. Ýnsan yaþamaya görsün, bir çok tesadüflere maruz kalýyor… Vedalaþýp ayrýlýyoruz…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |