Dokuzuncu Bölüm
Dönüþünü de karþý kaldýrýmdan yapacaktý, o yana geçti... Hýzýný arttýrdý. Önünden geçmekte olduðu otomatik para çekme aygýtýndan bir miktar para çekmeyi düþündü, hemen ardýndan bunun da sakýncalý olacaðýný düþündü, vazgeçti. Ve ardýndan gördü ki, vazgeçmese bile para çekmesi olanaksýzdý. Zira, kutu gibi kabinin içinde balýk gibi istif edilmiþçesine uyumakta olan genç - yaþlý onlarca insan vardý... Ötekilere göre bunlar ayrýcalýklý sayýlýrdý... Önüne çýkan tüm para çekme aygýtlarýnda benzer iç karartýcý insan manzaralarý görünüyordu!.. Bu insanlar, para çekilen aygýtýn kasasýna doldurulmuþ dünyanýn parasýna iki metre uzaklýkta aç ve periþan bir þekilde üst üste sabahýn olmasýný bekliyorlardý… Sabah olunca ne deðiþecekti? Yarý aç, yarý tok caddenin bir o yanýna bir bu yanýna sürünerek akþamý edeceklerdi gene!... Belki de bu gece kutu gibi kabinlerde birbiri üstünde geceleyenler yarýn bu kabinlerde yer de bulamayacaklardý!... Bu halleriyle kullaným ömrü bittiðinden atýlmýþ birer eþyaya benziyorlardý… Ýçinde bir ürperti ile daha hýzlý yürümeye baþladý... Otele vardý, görevliyi uyandýrdý. Odaya çýktý. Kendisini çok kötü hissediyordu... Sýcak su musluðunu açarak üç-dört dakika kadar akýtmasýna karþýn sýcak su gelmedi. Soðuk bir þubat gecesi, Ýstiklal Caddesi ve günlerden cumartesi, saat sabah dördüydü baþýný yastýða koyduðunda…
Toplantýdan çýkan sendika yöneticilerinin adý bir iki yerde geçti. Yöneticilerin soy adlarý genel olarak yazýþma, karar defteri, raporlar gibi yerlerin dýþýnda pek kullanýlmýyordu... Örneðin Genel Baþkan'ýn adý Haþmet, soy adý Zurna'ydý; ama yakýn arkadaþlarý, sürekli, ' Sayýn Baþkan, derken toplantýlarda genel olarak iþverenler, 'Haþmet Baþkan, diyorlardý.. Genel Mali Sekreterin adý, soy adý Ahmet Cücetepe olduðu halde kendisinden , 'Geldi Ahmet baþkan, gitti Ahmet baþkan, diye söz ediliyordu... Diðerleri de öyle!... Genel Baþkan Vekili' nin adýnýn Salim olduðu bilindiði halde, soyadýnýn Nazik olduðu bilinmiyor gibiydi.. .'Salim baþkan da Salim baþkan!... Böylece gidiyordu... Örgütlenme Sekreterinin adý 'Orhan, olmakla birlikte soyadý 'baþkan, olmuþtu sanki!.. Oysa deðildi... Onun soy adý da, 'Dolandýr, idi. Orhan Dolandýr! Herkes biri birine, ' Baþkan, ve ya ' sayýn baþkan, diye sesleniyordu... Bu yaygýn bir hitap þekli olarak kullanýlmaktaydý.. Ýþyerlerinden Genel Merkez' e yolu düþmüþ þube düzeyinde yönetici, temsilci ve üyelere bile Genel Merkez Yöneticileri tarafýndan, ' baþkan, diye hitap ediliyordu... Ara sýra iþyerlerinden Genel Merkeze' e uðrayanlarýn adlarýnýn bilinmediði ve ya anýmsanmadýðý zamanlarda durumu kurtarmada iþe yaradýðý oluyordu bu formulün...
Kararlaþtýrýlan saatten yarým saat önce Genel Baþkan Haþmet Zurna ile Genel Mali Sekreter Ahmet Cücetepe buluþma yerine geldiler. Genelde öyledir; genel baþkanlar, sendikanýn Genel Mali Sekreteri’ ni kendilerine yakýn tutarlar… Saat akþam beþ olmuþtu. Tam kadro okey masasýnda yerlerini almalarý bundan yarým saat sonra gerçekleþti. Hilmi sabah Ýstiklal Caddesi' nde tanýk olduðu ürkünç insan görüntülerinin etkisinden uzun süre sýyrýlamamýþ, bu nedenle de uykusunda yeterli kaliteyi tutturamamýþtý... Oyuna oturmadý, teklif bile etmediler... Bu ve benzer oyunlarla ilgilenmediðini biliyorlardý... Gazete okudu.. .Bulmaca ve akýl oyunlarý dergilerini karýþtýrdý... Kendi kendine ' burada kalacaðýma Aksaray ve ya Çemberlitaþ' ta sinemalardan birinde ilgimi çekecek bir film var mýydý, falan diye düþünürken o anda büyük birkaç gazetenin akþam baskýsýný ‘ Yarýnýn haberleri!.. Akþam baskýsý!... Akþam baskýsý’ diye satan bir delikanlý girdi oyun salonuna. Hilmi bir gazete aldý. Gazete birinci sayfadan, Dün Gece Ýstanbul Dondu ‘ diye bir haber!

sürecek