Ýnsan gülümsemeyle gözyaþý arasýnda gidip gelen bir sarkaçtýr. -Byron |
|
||||||||||
|
Hani, avukatlýkla baðdaþmayan iþler vardýr, diye bilirdik ya, artýk o kural deðiþti. Günümüzde avukatlýk hiç bir iþ ve uðraþla baðdaþmýyor. Örneðin, avukatlar politikayý çok severler; ama insanýmýz neredeyse topluca borç bataðýna saplanýp, ülke sathý haciz alanýna döndüðünden beri iþleri zorlaþtý. Nerden mi biliyorum? Yaþadýklarýmdan. Bizim ilçenin geçimi tarýma dayalýdýr. Eskiden durumlar iyiydi, para boldu. Þimdi, herkes borçlu; en varlýklý görüneninin borcu malýný mülkünü katlýyor. Köylere bir sarý taksi girmesin herkes bir yerlere saklanýyor; saklanamayanlar da yöntemine göre davranýyor. Bir partiden ilçe baþkanlýðýna aday olacaðýmýz tuttu. Kaptýk delege listesini o köy senin bu kasaba benim dolaþýyoruz. Sözümona delege avlýyoruz. … Küçük bir köyden iþe baþladýk. Bu köyde yalnýzca bir delege görünüyor. Beþ dakikada konuþur, desteðini ister gideriz, diye düþünüyoruz. Köy meydanýna geldik, ortalýkta kimsecikler yok, derken karþýdan biri göründü; “Mustafa Özgür’ü arýyoruz” dedim, daha sözümü bitiremeden, “Tanýmýyorum” dedi. Köyün nüfusu yüz civarýnda ama, adam “Koskoca köy, herkesi nasýl tanýyacaðým!” tavýrlarýnda. Çaresiz, delegemizin evini gösterecek biri çýksýn, diye bakýnýyoruz. Bu kez karþýdan beygire sap saman sarýp çilbirinden tutmuþ, çeke çeke gelen bir amca göründü: - Amca biz Mustafa Özgür’ü arýyoruz, evi hangisi? Ýhtiyar adam oldukça yorulmuþ. Durdu, derin bir nefes aldý. Kasketini yelpaze yapýp yüzünü serinletti. Bizleri de tek tek süzdü: - Evlat, ben de sizin gibi buralan yabancýsýyýn. Ýstanbol’dan turist olulak geldim. Heç bilemeycem. Gezginci amcadan da sorumuza yanýt alamamýþ olduk. … Bu iþ böyle olmayacak bari muhtara soralým, dedik, muhtarlýk kapalý. Evine gidelim, evini kime soracaðýz. Sonunda gruptaki deneyimli politikacý Ali abi sinirlendi. Çaldý en yakýndaki kapýyý, baþladý baðýrmaya: - Politikasýnýn anasýný eþþeðe deptircesiniz gari, aþamý gada bi deni deligeylen mi uðreþýp durcaz! Ali abi anlaþýlýr bir dille baðýrýp çaðýrýnca kapý açýldý, içerden dört beþ kiþi birden çýktý. Hep birlikte: - Neye geldiniz siz? - Partinin kurultayý var, delegelerle konuþmaya geldik. Bir gülüþtüler: - Baþtan söylen hunu, afgat beyi en öne mindirip hacizci gibi köye gelini mi? Acelemiz var ya, bu kez biz hep bir aðýndan biz sorduk: - Mustafa Özgür’ün evini bilir misiniz? Daha gülüþlü bir þey söylemiþiz gibi, kendi aralarýnda bir de kahkaha attýlar. Ardýndan “Biliriz biliriz” dediler. Ýçlerinden biri eliyle evin içini gösterdi: - Ýnsan kendi evini düneðini bilmemi galan? Ahacýk. … Anlayacaðýnýz yurttaþý icracý hacizci korkusu sarmýþ. Yalnýzca, komþuya yolcu getiren taksiden, eskiden adýna þarkýlar bestelediði postacýdan, telefonun zýrlamasýndan, kapýnýn týklamasýndan, kurultay yapan partilerin delege tavlamasýndan korkmuyor; her þeyden korkuyor. Birileri bize bir oyun oynuyor ama! av.mehmetonder@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |