..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Doðru þeritte olsanýz bile, olduðunuz yerde kalýrsanýz er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Özgürlük ve Eþitlik > Emine Piþiren




7 Aðustos 2013
Paþa ve Maþa  
Emine Piþiren
"Az önce, "Allah'ým ne olur, bugün tarihi utanç günümüz olmasýn," diye dua etmeye baþladým. Bu düþüncemde yalnýz olmadýðýmý da biliyorum. "


:ADGE:
“Faþizmin Miadý Kýsadýr.Kullanýmý Uzun Süreli Deðildir...”
Emine Piþiren

Az önce, "Allah'ým ne olur, bugün tarihi utanç günümüz olmasýn," diye dua etmeye baþladým. Bu düþüncemde yalnýz olmadýðýmý da biliyorum. Dýþ ve iç basýn baþta olmak üzere milyonlar ekran baþýnda, umutla beklemektedir. Nihayet beþ yýl süren bir davanýn sonucuna gelindi.
Evet, neden yazýmýn baþýnda –utanç- sözcüðünü kullandým?
Yanýt çok basit deðil mi?
Suçlarý tespit edilmemiþ, suçlarý nedir bilinmeden Silivri’de aydýnlarýmýz, Atatürkçü düþünen insanlarýmýz haksýz yere tam beþ yýl tutuklu olarak yargýlanýyor. Kesin karar bugün açýklanacaktý ve Türk halký, daha otobüslere binemeden “DUR” denilmiþ, yollarý kesilmiþ, bu-davayý izleme hakký - ne yazýktýr ki, engellenmiþtir.
Dünya bizi izliyor. Hem de büyük bir þaþkýnlýkla!
Ekranlarda avukatlarýn ayakkabýlarý çýkartýlýyor, cepleri boþaltýlýyor, kemerleri çözdürülüyor, cep telefonlarý, bilgisayarlarýna el konulmasýný izlerken aklým birkaç yýl öncesine dörtnala koþturuyor:
Kandil’den gelen PKK teröristleri karþýlayan Türkiye’deki yandaþlarýnýn –zýlgýt- çekerek zafer çýðlýklarýný duyumsar gibiydim. O günlerde anýmsarsanýz, Türk adaleti ýþýk hýzýyla neticelenmiþti... Savcýlarýn, 2-3 günde kurduðu seyyar adalet masalarý…Sonrasý malum!
Sonrasýnda yargýçlarýmýz, –beraat- belgesini yüzlerce masum insanýmýzý öldürenlere vermiþtir. Ýþte o günlerde tez sonuca ulaþýlan bir adaleti de görmüþtük. Oysa o katiller -bilinçli adam öldürmek- gasp-terör estirmek, devleti bölmek-vs- suçlardan yargýlanmýþlardý. Sonrasý malum..!
Silivri Duruþma Salonlarýna giriþe konulan engeller, yasaklar öyle saçma sapan ki, doðrusu hâkim ve savcýlarýmýzýn bu davanýn açýlýþ konuþmasýnda, “Türk Adaleti, Türk Milleti adýna…” diye baþlayacak konuþmasýný kime, kimlere karþý konuþacaðýný artýk biliyoruz. Zira Türk Halký izleyici sandalyelerinde yoklar…
Bugün, Türk Halkýnýn en doðal anayasal hakký olan “mahkemeyi izleyebilme hakký” engellendi.
Nasýl bir koruma bu?
Kimden korkuyorlar?
Teröristler kim?
Mahkemede yargýlanacak olan aydýnlarýmýzý savunacak olan avukatlarý dahi içeri alýnmýyor. Neden?
O insanlarýmýz; belki de yargýçlarýmýzýn, “Müebbet” hapisle yargýlayacaklarý eþlerini, babalarýný bir daha göremeyecekler... Bu korkunç düþünceyle Silivri’ye koþanlar, izleme salonuna alýnmýyor, neden?
Halktan bu kadar kaçýþ neden?
Ben bu sorulara yanýt ararken kendi kendime, ekranda ak saçlý bir kadýn beliriverdi.
Ünlü yazar Meriç Velidedeoðlu idi…
Ve 05.08.2013 tarihinde Ulusal kanalda ibretlik ve tarihi konuþmasýný yaptý:
“…Ýnanýn utanýyorum… Bu davada insanlar deðil insanlýk yargýlanýyor. Aklý olanlara sesleniyorum, ben Atatürk kuþaðýnýn ikinci kuþaðýyým. Pek çok iktidar gördüm. Ýlk kez böyle bir adaletsiz davaya tanýk oldum. Þok içindeyim! Dünyanýn hiçbir yerinde, hatta tarihte bile Türkiye’ye yaþatýlan böylesi bir hukuksuzluk görmedim, duymadým. Utanç içindeyim. Sonuç ne çýkarsa çýksýn, bu davada tutuklu olanlarýn baþlarý dik ve onurluydu. Üzülen Türk halký oldu. Ýçerde tutuklu olanlar Türk halkýný teselli eder oldu.
Bu davada bende yaþatan yaþadýðým duyguyu size anlattým. Üzüntü, þok, þaþkýnlýk, saçmalýk, vb akýl almaz uygulamalardan dolayý yineliyorum utanç duymaktayým.
Anayasanýn çiðnendiði karþýsýnda elbet üzüntümüz olacak, ama baþýmýzý dik tutmalýyýz, gün gelecek bu hukuku çiðneyenlerden hesap soracaðýz…”
80 yaþýný aþmýþ, bir Atatürk Kuþaðý insaný olan yazar Meriç Velidedeoðlu’nu dinlerken yüreðim sanki bir ateþ düþmüþ gibi “cýz cýz” etmiþti.. O anda spiker konuþmayý hemen kesti ve : “Sayýn izleyiciler, Silivri’ye tarlalardan ulaþmak isteyen halka ne yazýk ki, þu an –gaz- sýkýlmaktadýr.” Ve devam ediyor spiker: “Üzülerek söylemek zorundayým, þimdi de polisler plastik mermi de sýkýyorlar, hatta havadan helikopterlerle de gaz sýkmaktadýrlar…”
Polislerin sýktýklarý gazlar nedeniyle ayçiçeði tarlalarýnda yangýn çýkmasý, ardýndan da itfaiye araçlarýyla gazýn nedeniyle çýkan yangýný söndürmeye çalýþmasý da cabasýydý.
Ekrandan gözümü ayýrmýyorum. Acý bir tabloyu izlerken vatandaþlarýmýzýn Türk Bayraklarýyla yýlmadan ilerlediklerini gördüðümde gözlerimdeki yaþý durduramadým.
Yahu kime karþý savaþ bu?
Düþünüyorum: Halka sýktýklarý tonlarca gaz yaz aylarýnda sivrisineklerle mücadelede bile kullanmadýlar…O barikatlar, o dikenli teller de neyin nesi?!! Böyle bir korunmayý, Irak-Ýran-Suriye sýnýrlarýmýzda uygulasaydýlar, bir tek PKK terörist acaba yurdumuz topraklarýna ayak basabilecekler miydi?
Hey gidi hey, ne günlere kaldýk..!
Aklýma 2006 senesinde banka kuyruðunda maaþ almak için bekleyen yaþlý bir beyefendinin konuþmasý geldi:
“Düzen deðiþirse babamýn mezarýna gidip iþeyeceðim.”
Öyle þaþýrmýþtým ki, “Aa, neden bunu yapacaksýnýz ki? Babanýz size ne yaptý?” diye sormuþtum.
“Daha ne yapsýn ki? Babam, bana yaptýðý en büyük kötülük; vatan sevgisini ve bu vatanda onurlu yaþamayý öðretmek oldu.”
Adamýn ne demek istediðini, anlamak istiyordum. Onu daha fazla konuþturmak amacýyla konuþmamý sürdürdüm:
“Vatan sevgisinin, onurlu yaþamanýn nesi kötü ki? Doðrusu sizi anlayamýyorum beyefendi…!”
“Haklýsýnýz, size þöyle anlatayým efendim: Babam tam 78 yaþýnda hayata gözlerini kapadý. Devlete her borcunu zamanýnda ödemiþtir. Ayný zamanda o bir Kýbrýs Gazisidir. Ölmeden önce benimle konuþmasý þöyle oldu: Oðlum bu sana tek vasiyetimdir: Eðer ki, Türkiye’de gerçek adalet tecelli ederse hiç vakit kaybetme, gel mezarýma iþe ki yattýðým yerde rahat uyuyayým, sevineyim oðlum, “demiþti.
Þimdi yýl 2013 ve bende utanç içindeyim.
Ulusal kanalda spiker bu kez mikrofonu meslektaþýna uzatmýþ: “Halka karþý orantýsýz güç kullanýlmasýna karþý ne diyorsunuz?”
Verdiði yanýt çok ilginçti:
“Ben yýllardýr savaþ muhabirliði yaptým. Yýllardýr savaþlarýn içinde haber taþýdým. Irak savaþ alanlarýnda bile bulundum. Ama ben böyle bir engelle karþýlaþmadým. Silivri’ye girmek mümkün deðil.”
Evet, bundan sonraki günlerde Silivri duruþmalarýný izleme engeliyle karþýlaþan, kimyasal silahlarla püskürtülen Türk Halkýnýn iktidara, kolluk kuvvetlerine duyumsadýðý potansiyel öfkesi nasýl dinecektir bilmiyoruz, ama uygulanan þu haksýz adaleti, tacizleri protesto edip, “Her yer Silivri..!” diyerek adalet istemeye devam edecektir.
Ve son günlerde elimden hiç düþürmediðim Alev Çukurkavaklý’nýn “Hergele I” adlý aný romanýndaki komutanla konuþmasý aklýma geldi:
Alev Bey gazetecilik yaþamýnýn ilk yýllarýnda bir komutana soruyor:
“Efendim, Türkiye’de Mýsýrlý, Libyalý, Suriyeli, vs yabancý insanlar askeri eðitim alýyorlar. Peki, ileride o ülkeler Türkiye’nin baþýna dert olmayacaklar mý?
Komutan çok ilginç bir yanýt veriyor:
“Merak etmeyin siz: Tahtadan maþa, Arap’tan paþa olmaz.”
Þimdi ekranlarda Türk halkýnýn ellerinde Türk bayraklarý, kendilerine engel olmak isteyen komutanlara sesleniyor:
“Ben kendimi ihbar ediyorum: Bende tutuklanmak istiyorum. Suçluyum komutaným..!” diye haykýran vatandaþlarý içim acýyarak dinliyorum.
Sonuç:
Dün, mahkemeler Doðuda kurulmuþtu. Sanýklar özgür býrakýldý. Sonrasý malum…!
PKK’lýlar sýnýrlarýmýzdaki karakol binalarýný yýkmaya baþladý. Türk bayraklarý yakýldý. Paçavralarýný astýlar.
Yönetimdeki Paþalar bu kez hiç konuþmadý. Sustular…Ýzlediler..!
Bugün, mahkemeler Batýda kuruldu. Türkiye’nin kaderi Silivri’de belli olacak. Sonrasý malum..!
Yönetimdeki Paþalar, emniyet güçleri bu kez; masumTürk halkýna orantýsýz güç kullandýlar…
Hani nerede Türk adaleti?
Þimdi beni aldý mý bir düþünce: Gerçek Paþalarýmýzýn, yargýlandýðý bir dönemdeyiz. Þimdilerde nüfus dairelerinde çocuklarýna “Paþa” adý verilmesi yasaklanmýþ?
Bazý ailelerin istekleri üzerine de yeni doðan çocuklarýna, “Kürdistan” adý verilmeye baþlanmýþ...!
Acaba neden? Merak içindeyim…
Fýrtýnanýn geleceði esen rüzgarýndan belli olurmuþ…
Hukuk Güvenliðimizin geri kazanýlmasýný Tanrým’dan diliyorum.
Ve
Cumhuriyet Güneþimiz Batmasýn.
Aydýnlýk bir Türkiye diliyorum.

Emine PÝÞÝREN
05.08.2013


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Neden Deðil, Nasýl?
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
8 Aðustos 2013
Yýlanýn biri sudan karþýya geçmek isterken bir akrebe rastlar. Akrep, yýlanýn sýrtýna binerek bir zahmet kendisini de karþý kýyýya geçirmesini rica eder. Yýlan, "Sýrtýma binince sen beni sokarsýn," der. "Öyle þey mi olur," diye karþýlýk verir Akrep. "Seni sokarsam o zaman ikimiz de su da boðulur ölürüz ya," der. Bu açýklama yýlana mantýklý gelir. Peki diyerek Akrebi sýrtýna alýp karþýya geçmek için su da yüzmeye baþlar. Tam suyun ortasýna vardýklarýnda akrep kuyruðunu kaldýrýp kendini sýrtýnda taþýyan yýlaný sokar. Neye uðradýðýna þaþýran yýlan, "Sen ne yaptýn?" der. "Þimdi ben öleceðim ama sen de su da boðulup öleceksin. Bunu niçin yaptýn?" Bunun üzerine Akrep derinden soluklanarak, "Elimde deðil Yýlan kardeþ," der. "Bu benim tabiyatýmdýr." ---- Ýnsan tabiyatýnda birilerin göz yaþý bir diðerlerin ekmeðidir. Birileri suçlu bulunmadan bir baþkalarý güçlü olamaz. Ýþte bu yüzden insanlarýn çoðu yýlanýn sýrtýndaki Akrep gibidir. Belki IQ' larý yetmiyor, belki de okumuþ olmalarýna raðmen ruhlarý ürkek ve korkaktýr. Ýnsanlarýn tabiyatýndadýr "yaþamaktan ve ölümden korkmak". Bir diðer konuda, sorulara daha kolay yanýtlar bulabilmek için "neden yerine nasýl?" diye sormakta fayda var. Saygýlarýmla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn özgürlük ve eþitlik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Entellektüel Kadýnlar Nasýl Bir Erkek Arar?
Çok Üþüyorum Fazla Battaniyen Var mý?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deðerli Yazým Dostumuz Sayýn...
Yarým Somun Yemek Ýçin Orospuluk
Yoksa Canýnýz Hoþaf mý Çekti?
Allah'ýn Laneti Üzerlerine Olsun!..
Her Ýkisi de Bir Þairin Asil Yüreðine Sahiptiler
Eh, Burasý Türkiye
Atatürk'e Duyulan Bu Öfke, Bu Nefret Nedendir?
Havada Bok Kokusu Var Baba
Siz Böyle Yanmýyor Musunuz? - 2 -
Hadi Yýkayalým Ruhumuzu!..

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adamdan Saymýþýz [Þiir]
Ah Ulan Istanbul! [Þiir]
Çekinme Söyle [Þiir]
7. Didim Þiir ve Þairler Buluþmasý [Þiir]
Yaðmur Kuþu Suskunluðu [Þiir]
Hangi Dua Ýle Sana Gelelim? [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Þiir]
Madem ki... [Þiir]
Git Demene Gerek Yok [Þiir]


Emine Piþiren kimdir?

Yazmayý, okumayý ve birikimlerimi paylaþmayý seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köþe yazarýyým. Bazý web sayfalarýnda da edebiyat adýna paylaþýmlarým yayýnlanmaktadýr. Sevgi ve ýþýk sizle olsun.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvýn Yalom, Dale Carneige, Doðan Cüceloðlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.