"...öyküyü yazan bilge, beþinci ya da altýncý göbekten kral torunu olduðumu ortaya çýkaracak þekilde belirleyebilir soyumu." -Cervantes, Don Quijote |
|
||||||||||
|
Sonsuzluða açýlan bir kapýdan savrulup gitmekteyiz. Kararlarýmýz ve duruþumuz bizi biz yapan… Çoðu zaman insan davranýþlarýný belirleyen konularda hepimizin sýkýntýsý vardýr. Bu yüzden iletiþim kurarken yanlýþ anlamalara, önyargýlara açýðýzdýr. Birimiz, diðerimizin beyninden ve yüreðinden geçenleri okuyamayacaðýmýza göre söze ve beden diline göre karþýmýzdakini deðerlendirmek zorunda kalýrýz. Ýnsan deðiþken ve hep arayýþ içinde olan bir varlýk. Ýstese de istemese de..Bu deðiþkenliðe neden olan, yaþanan her olayda insan unsurunun olayýn kahramaný olmasý. Ýsyan/sabýr; nefret/ sevgi;korku/ güven,;öfke/ sükunet; kýskançlýk/ paylaþým …gibi ikilemler de bizi bazen kaosa sürükleyen bazen de olgunlaþtýran bir süreç. Bizi rastgele davranmamaya iten o kadar çok neden var ki..Ama bunlarýn en önemlisi yine insanlarla iletiþim kurarken sorun çýkmadan, doðru düzgün yaþamayý öðrenmeye çalýþmak. Olumsuz, tahrip eden, yaralayan her davranýþ, sadece karþýmýzdakini deðil bizi de sarsýyor. Psikolojik, fiziksel, sosyolojik dengemizi bozuyor. Ancak ne kadar dikkat edersek edelim, ne kadar olumlu davranýþ varsa hepsini ortaya çýkarmaya çalýþalým, yanlýþ anlamalar ve önyargýlar karþýmýzda aþýlmasý çok zor bir duvar oluþturuyor. Sonra iyi niyetiniz kurþuna diziliyor, sizi nasýl davranmanýz gerektiði konusunda aciz býrakýyor. Rastgele davrandýðýnýz zamansa öyle bir handikap bekliyor ki sizi, farkýnda bile olmadan sürekli bir döngünün içinde kendinize haklýlýk payý çýkarmaya çalýþarak, kýlýflar bularak bir kuyunun gittikçe derinleþtiðini görmeden gün geçtikçe aþaðýya doðru çekiliyorsunuz. Kýsacasý öyle ya da böyle kararsýzlýklarýnýz, duruþunuz ne yapacaðýnýzý bilememe aþamasýna kadar götürüyor sizi. Bunalýmýn eþiðine girmek, yüreðinizdeki sevgi kýrýntýlarýný alýp götürüyor. Yakýnmalar, þikayetler, savunmalar yeterli gelmemeye baþlýyor hayatýnýza. Örneðin düþüncesine katýlmadýðýnýz bir insana zorla kendi düþüncenizi kabul ettirmeye çalýþýyorsunuz. Sizin gibi düþünmediði için dýþlýyorsunuz, aþaðýlýyorsunuz. Yeterince güçlü olmadýðýnýz için yalan söylemek zorunda kalýyorsunuz, alakasýz suçlamalarla piþman olacaðýnýz kelimeler çýkýveriyor aðzýnýzdan. Yani her þeyi berbat ediyorsunuz. Geriye dönüþü mümkün olmayan kopuþlar giriyor hayatýnýza. Ama asýl çýkmazýmýz hayatý sürekli birbirimizle yarýþtýðýmýz bir arena gibi görmemiz. Bir galibiyet/ maðlubiyet sonrasýnda ya kazandýðýmýz zaferle esrik, ayaklarýmýz yere basmýyor; ya da kaybettiðimizi düþündüðümüz her alanda güvensiz, mahcup ve kýrgýn hayatýn iniþ çýkýþlarýnda deðiþik sendromlar yaþýyoruz. Bunu münavebeli olarak bazen kazanan bazen kaybeden çizgisinde yaþadýðýmýz için de sersemliyoruz. Ýnsan davranýþlarýndaki olumsuzluklarýn, bunalýmlarýn, streslerin ana kaynaðýnda ne yazýk ki bu var. Ne kadar paraya sahip olduðumuzdan, kariyerimizden, eþimizle, çocuklarýmýzla iliþkilerimize varana kadar bu yarýþýn içinde en iyi olmanýn rolünü oynamaya çalýþýyoruz. En iyi olmanýn yollarýný araþtýrýyoruz. En iyi olabilmek için birilerine çelme takýyoruz, birilerine haksýzlýk yapýyoruz, birilerinin kendine güven duygusunu sarsýyoruz, birilerinin… Bunu keþfettiðim günden beri, hep geri çekilmeyi öðrendim. Buyurun, meydan sizin dedim. Öyle ya bir oyunu oynamak istiyorsanýz kurallarýna göre oynayacaksýnýz. Kurallar size göre deðilse ya da yanlýþsa oyundan çekileceksiniz. Ben, kendi kurallarýmý kendim koyuyorum, benim kimseyle rekabetim yok. Kendimi tanýmaktan, kendimi aþmaktan, doðrularýmýn üstüne yeni doðrular koymaktan baþka da bir hýrsým yok. Nerede bir bilgi kýrýntýsý buldum, gidiyorum üstüne üstüne; nerede bir ýþýk gördüm, koþuyorum aydýnlanmak için; nerede bir sevgi gördüm, açýyorum yüreðimin kapýlarýný ardýna kadar; nerede bir saygýnlýk buldum, eðiliyorum önünde yaþýma baþýma bakmadan…Kurallarý benim kurallarýma uyan hiç kimseyle sorunum yok. Arenada olanlarý tribündeki bir seyirci gibi izlemek bile boðuyor beni. Öyle ya ben kimsenin hakemi deðilim.Niye durduk yerde kendime sorun üreteyim? Ýyi olan kazansýn ne diyeyim?!..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hilâl Erboyacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |