Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
Bundan yaklaþýk 5 Ay önce Bilgehan Buðra’ya bir e-mail yolladým. Ýçeriði özet olarak þöyle idi. “Þimdiki partilerle ilgisi olmayan bir hareketin haftalýk toplantýlarýna katýlýyorum. Türkiye’nin sorunlarý ile ilgilisiniz. Sizinle haberleþelim.” Aþaðýdaki yanýt geldi. Oku7uculardan dileðim, yazýnýn içeriðini de benim önceki yazýmla birlikte düþünmeleri. “Sayýn Gür, Mesajýnýzý aldým. Öncelikle nezaketinize ve yazýlarýma duymuþ olduðunuz alakaya teþekkür etmek isterim. Sormuþ olduðunuz sorulara gelince, ben zaten siyasi bir teþekkülün bilfiil içindeyim.Hangi siyasi teþekkül olduðunu söylemek istemiyorum, çünkü önyargýlara yol açmayý sevmiyorum. Yine size katýldýðým bir nokta insanlarýn konular ve olaylar karþýsýnda duyarsýz kalmamasý, tepki koymasý, örgütlenmesi gerektiðidir. Ýþte eli kalem tutan yazmalý, hitabet gücü olan konuþmalý, doðru ve yanlýþ noktasýnda insanlarý yöneltmeli vs...vs...Sonuç olarak birþey yapmalý... Saygýlar sunarým. Bilgehan Buðra” (Benim toplantýlarýna devam ettiðim hareketin adý Çare Siz Hareketi. Toplantýlar yasallýk olarak Demokratik Deðiþim Derneði çerçevesi içerisinde yapýlýyor. Bu seçimlerde Ýstanbul 1. Bölgeden baðýmsýz bir aday çýkardý. Toplan 1265 geçerli oy aldý. Benim oyum da bunlarýn arasýnda) Demek duyarsýz kalmamalý, tepki koymalý, örgütlenmeli. Bilgehan Buðra. Bunu yazdýnýz ve sonra birkaç kez yazmama raðmen bir daha haber alamadým. Þimdi birdenbire bomba gibi patladý. Anlamakta güçlük çekiyorum. Beni birçok þeyle suçluyor. AKP’nin oylarýný biliyor muymuþum, YSK bana yazý mý yazmýþ vs. Asýl benimle ilgili olanlar karþýsýnda þaþkýnlýða düþtüm. Yazýdan son paragrafýný alýyorum. “Ýlericilik denen þey CHP’ye oy vermek, AKP’ ye “tu kaka” demek, raký þiþesinde balýk olmak, bana göre üstadým Türkiye’nin meselesi diyerek barlarda caka satmak, Atatürk’ü leblebi ve rakýyla anmak,inancýný yaþayan kendi insanýma tiksintiyle bakýp diðer bir inanca mensup yabancýya her türlü yalakalýðý yapmaksa ben ilerici olmuyorum arkadaþ!...” Arkadaþ herhalde oyumu zarfýn içine koyarken benim yanýmdaydý, gördü de o yüzden böyle kesin konuþuyor. Bir de beni Ýstanbul’un barlarýnda takip etti herhalde. Belki ben bir bardan çýkýp ötekine giderken beni sarhoþ olarak yolda gördü. Bu kadarla da kalmadý. Kendi insanýma tiksintiyle bakarken ABD ve AB yalakalýðý yapýyorum. Öyle mi? Hatta belki barlarda uyuþturucu bile satmaya çalýþýyorumdur kim bilir. Benim kütüphanelerim sizim yazýlarýnýzla dolu. Siz kütüphaneye almayý boþ verin; bir tane yazýmý okudunuz mu Sayýn Bilgehan Buðra? Ben mümkün olduðu kadar yazdýðým ve aldýðým mailleri saklarým. Olabildiðince açýk olmaya çalýþýrým ki daha sonra þimdi olduðu gibi bir pürüz çýktýðýnda sýrt üstü devrilmeyeyim diye. Aþaðýya Bilgehan Buðra’ya aylar önce yazýp yanýt alamadýðým e-maili de yazýyorum. Okuyuculardan ricam, mailin anlamýný da daha sonra düþünmeleri. “Merhaba, Haftalýk toplantýlarýmýz sürüyor. Sizi o toplantýlarla ilgili olarak bilgilendirmemi ister misiniz? Tek taraflý yazmak istemem. Ben bir þeyler yapýlacaksa bunun bireysel ve daðýnýk olarak yapýlamayacaðýný düþünüyorum. O yüzden gerek benim içinde bulunduðum dernek, gerekse sizin (hangisi olduðunu bilmiyorum) kuruluþunuzun bir baþýna bir þey yapabileceðini sanmýyorum. Bununla birlikte gelecekte yapýlacak bir birlik çaðrýsý “gelin, birlik olalým” þeklinde olmamalý. Bu çaðrý ayný zamanda birlik olamamanýn ve elle tutulur bir þey yapamamanýn sebebini oluþturuyor. Ben ilk çaðrýmý yaptýðým sýrada herkese gidin, yakýnýnýzdaki bir STÖ’ye katýlýn dedim. Halen de diyorum. Ancak bunu yaparken aramýzda haberleþmenin yapýlmasýný, kurulmasýný, devam etmesini öneriyorum. Böylece çabalarýn bireysel olmaktan çýkýp toplu bir olay olmasýný saðlamaya ve yeni bir STÖ türetmek yerine, var olanlarý bir araya toplamaya çalýþýyorum. Kanýmýza iþlemiþ olan bireyci davranýþ, her þeyi ben bilirim, ben yaparým havasý kesinlikle kýrýlmalýdýr. Yoksa herkes havanda su dövmeye devam eder. Selamlar Sinan” Bunlarý yazdýðýmda DSP, MHP, ANAP koalisyonu vardý ve Ecevit hastalanmamýþtý. 27 Mart 2002 tarihli. Çevremde demokratlar da, MHPliler de, AKPliler de var. Þeriattan, yalnýz ben deðil onlar da kaygý duyuyorlar.Benim demokrasi anlayýþým, önceki yazýda da belirttiðim gibi demokrat olduðunu bildiðim kiþi ve kuruluþlarla iþbirliði yapmayý gerektirir. Bana göre AKP yönetimi takiiyye yapmaktadýr. O yüzden onlarý bu amaç doðrultusunda anlaþýlabilecek kiþiler olarak görmüyorum. Yeri geldiði için söyleyeyim; aslýnda önceki yazýda da vardý ama kör gözler okumak istemiyorlar. Bütün AKPlileri, AKPye oy verenleri þeriatçý olarak nitelemiyorum. Kuþ kadar aklý olan böyle düþünmez zaten. Bir partide yöneticilerle ona oy verenler ayrý ayrý deðerlendirilmesi gerekir. AKP eðer benim düþündüðüm gibi deðilse, takiyye yapmýyorsa bunu uygulamasý ile göstersin. Demokrasi, sizin gibi düþünmeyen insana katlanmaktýr. Ayný zamanda olanaklarý paylaþmaktýr. Bunu ben birkaç kez söyledim. Ama bunun bir bedeli, bir karþýlýðý var. Farklý düþüncede olan da bana katlanacak. Her þey karþýlýklý. Ben ona katlanacaðým, ama o fýrsatýný bulunca canýma okuyacak. Bazý özellikleri benden farklý olduðu için fazla yiyecek, ben aç kalacaðým. Böyle demokrasi olmaz. Ben ilericiyim, evet. Ama sosyalist deðilim. Hatta solcu bile deðilim. Kendimi öyle nitelemiyorum. Ama ben yurtseverim, demokratým, bu ülke insanlarý için iyi þeyler olmasýný arzu ediyorum. Bunun için yasalar çerçevesinde mücadele ediyorum. Çýkýþ yolu olduðunu düþündüðüm bir görüþüm var. Ulaþabildiðim insanlara (barlarda deðil) elimden geldiði kadar bunu anlatmaya çalýþýyorum. Ama önyargýlarýný yenemeyenler, ne dediðimi dinlemeyenler, okumayanlar, daha doðrusu bilmeyenler küffarýn arasýna yalýn kýlýç dalar gibi dalýp hakkýmda ahkâm kesiyorlar. Size bir buçuk yýldýr siteye yazdýðým yazýlarý okumanýzý öneriyorum. Demek Sinan Gür Atatürk’ü de leblebi rakýyla anýyor. Kendi insanýný hor görüyor, yabancý inançlý insanlara yalakalýk yapýyor. Komik. Zaten son Pazar günkü vaazý da kilisede papazla kol kola girip birlikte vermiþtik. Dinleyiciler arasýndaki sayýn Bilgehan Buðra’nýn gözünden kaçmadý tabi. Ýyi ki iki gün önce “Atatürk’ü Unutmalý mýyýz?”ý yazmýþým. Ýyi ki onun yazýsýndan önce çýkmýþ. Çok iftira gördüm ama bu kadarýný görmemiþtim. Eleþtirecekseniz elle tutulur bir þey söyleyin. Özde bir düþüncemin tersini söyleyin. Leblebi rakýyla olmaz. Böyle yalnýz kendinizi ve birkaç kiþiyi kandýrýrsýnýz. Ýlgili yazý: Sayýn Bilgehan Buðra'nýn kafa karýþtýran laflarý 12.Kasým.2002
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |