Hiçbir kýþ sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uðramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
Sonra Mehmet Akif ERSOY’dan bir kýssa: Kocakarý ile Ömer Yüzü gülmüþtü teyzenin, baktýk, Biz de çýktýk vedâ edip artýk Hiç görünmeksizin gelip geçene, Doðru indik Halife'nin evine. "Þimdi nerdeysegün doðar, kalýver." Diye, koyvermiyordu, çünkü, Ömer. Etti az sonra subh-i velveledar Uyuyan þehri kamilen bidar Öðle geçmiþti, çýktý geldi kadýn. -Galiba, teyze, uykusuz kaldýn! Ýþte baðlanmak üzredir nafakan, Alacaksýn her ay gelip buradan. Þimdi affeyledin deðil mi beni? -Böyle göster fakat adaletini. M.A.E Ýnsanlýk Hz. Ömer adaletini yitireli asýrlar oldu. Heyhat! Bu nasýl bir nisyandýr? Bu nasýl bir gaflet? Bunca kiþisel geliþim ,psikoloji, sosyoloji, psikiyatri gibi bilim dallarý geliþtirirken insanoðlu, bu nasýl bir çeliþki? Doðrusal anlamda hep bir geliþime, terakkiye doðru gidileceði kabul edilir. Skolastik dönemden çaðýmýza varana kadar geçen asýrlar içerisinde filozoflarýn felsefelerinde, teknolojide, yaþam biçimimizde hep ‘bir adým daha’ vardýr.. Yýllar önce Alev ALATLI’nýn Nuke Türkiye’sini okuduðumda duyduðum heyecaný hiç unutmuyorum. Belki de gözümüzde büyüttüðümüz, hep ulaþmak istediðimiz bir ülkenin yerle yeksanýydý hissettiklerim.. Sonra Irak’ýn yaþadýklarý birer birer gözlerimizin önünde. Örnek çok, keþke daha az olsa.. Hak’tan yana ne varsa önce Ýslam gelir aklýma.. Ýslam ülkelerinin durumu ortada.. Ve elbette ülkem.. Asýrlar boyunca medeniyetler kurmuþ, medeniyetlere ad olmuþ, ülkem..Neden hala isyanlarda? Bireyden aileye, aileden kurumlara, kurumlardan devlete kadar hak, hukuk ve adalet üçgeninde çözemediðimiz ne? Bu kadar argüman geliþtirilirken neden yetmez ahvalimize? Korku egemen toplumlarda içten içe kanayan bir bunalým her zaman vardýr.. Korku egemenliðinin sonu tarih boyunca hep hezimet olmuþ. Biz Müslümanlar hep Allah’ýn adaletiyle açýklarýz bu durumu. O zaman neden hala bunca adaletsizlik, haksýzlýk? Bu sorunun cevabýnda gizli her þey. Ýnançlarýmýz, sözde eylemlerimiz. Bid’atlarýn geliþiminde menfaat var. Yalan bir hadis’in uydurulma sebebini masum bulabilir miyiz? Elbette bulamayýz. Ýnsan durduk yerde neden Peygamberimizin söylemediði bir þeyi söyledi diyiverir. Elbette kendisi, çevresi adýna o hadisle yola çýkarak bir þeyler elde etmek, paye kazanmak, çýkar elde etmek için. Ýþin özü burada. Samimiyetsizlik. Ülkemizde siyasi görüþlerin argümanlarýyla, bu siyasi görüþe sahip insanlarýn yaþam biçimlerine bakýn, hep çeliþki görürsünüz. Üsttekiler hep ezer alttakileri..Bununla ne siyasi görüþ, ne inanç, ne de konulmuþ kurallar baþ edebilir. Bu nedenle kavgamýz hep birinin üstünde olabilmektir. Üstünde olalým ki daha az ezilelim; üstünde olalým ki daha çok ezebilelim! Çözüm diyeceksiniz..Bize çözümden söz et! Eðitim desem, gülebilirsiniz bana. Doðru, balýk baþtan kokar.. Cahiliye döneminden, insanlýðýn kurtuluþunda peygamberimiz olmasaydý sadece söylemlerle nereye varýrdýk? Hz. Ömer’den boþuna söz etmedik. Yani güç ve otorite ezebilmek için deðil ezilenleri korumak, hak ve adaleti saðlamak için. Bu nedenle: “Davud! Biz seni ülkede hükümdar yaptýk, sen de insanlar arasýnda adaletle hükmet, keyfine/nefsinin hevesine uyma ki seni Allah yolundan saptýrmasýn.”(Sad, 38/26). “Resulüm! eðer hüküm verirsen, aralarýnda adâletle hüküm ver. Þüphesiz Allah, adâletli davrananlarý sever.” (Maide, 5/42). gibi ayetler yer alýr Kur’an’da. Elbette insanlýk açýsýndan baktýðýmýz zaman illaki her þeyi Ýslam’la da açýklamak zorunda deðiliz. ‘ senin dinin sana, benim dinim bana. Dinde zorlama yoktur.’ diyen bir dinin boyutundan çýkýp genel bir kanaat geliþtirdiðimiz zaman da bir yerlere varabiliriz elbette.. Allah akýl vermiþ, bireyselliði býrakýp aklýmýzý tüm insanlýk adýna kullanabilsek çözüm kendiliðinden gelir zaten. Sokrates’in karýsýna söylediði sözü hepimiz biliriz: ‘Ya haklý yere öldürselerdi?’ Mustafa Kemal ATATÜRK’le baþlayan bir kurtuluþ serüveninde halkýn saðduyulu davranmasý, bu ülkenin kaderini belirleyen ve birden çok güce karþý haklý bir mücadelenin kazanýlmasýnda dünya üzerindeki en güzel örneklerden biri olmuþtur. Oysa, þimdi dünyayý þöyle bir uzaydan seyredelim. Ýstenildiði zaman ‘olmaz’ dediðimiz neler oluyor. Koskoca imparatorluklar yýkýlýyor bir günde. Absürt egemenlikler kuruluyor, insanlar acýmasýzca öldürülüyor, bir satranç müsabakasýnda güçlü olan kazanýyor.. Güçlü bir ülke olmanýn yolunun kurumlaþmýþ olmaktan geçtiðini iddia ediyorum. Devlet Baþkanýnýz deðiþebilir, farklý iktidarlar yönetimde yer alabilir. Adaletten, haktan, eþitlikten yana kanunlarýnýz, yönetmelikleriniz olmadýðý sürece bu infial sürüp gidecektir. Ýnanmadýðýnýz halde birilerinin yanýnda yer almak tek mücadeleniz haline gelecektir. Bu ülkenin adil, haktan yana, çýkarsýz, nesnel kanun koyuculara ihtiyacý gittikçe artmaktadýr. Deðilse ‘Adaletin kestiði parmak acýmaz’ sözü içi boþ bir sözden öteye geçemeyecektir. Sorunun ana kaynaðý siyasallaþmaktan çýkýp, insan olma çizgisinde hiçbir ayýrým yapmadan tüm insanlarýn huzur içinde yaþayacaðý bir dünya kurabilmektir..Ne yazýk ki bu dünyaya ‘Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesi’ bile artýk yeterli gelememektedir..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hilâl Erboyacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |