..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkýnda söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanýmamýzý saðlar -Spinoza
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Seyda Kesikoðlu




11 Aralýk 2011
Yetenek Sizsiniz  
Seyda Kesikoðlu
Yetenek Sizsiniz yarýþmasý üzerinden modern topluma bir eleþtiri...


:EIDJ:
Yarýþmanýn yapýldýðý büyük stüdyonun kapýsý aðýr aðýr açýldý, acelesiz ve kendinden emin adýmlarla, yirmili yaþlarýnda bir genç adam içeri girdi. Elemelerinin deðiþik þehirlerde yapýlýp çekildiði o programýn o þehirde kurulmuþ stüdyosundaki tüm gözler ve eðer yayýnlanýrsa onu muhtemelen banttan seyredecek olan tüm o program izleyicilerinin gözleri üzerindeydi. Fakat o tüm o gözlere de, elinde hiçbir þey olmamasý ve kýyafetinin de onun dansçý olmadýðýný gösterecek kadar sýradan olmasý nedeniyle olacak kendisine meraklý gözlerle bakmakta olan üç jüri üyesine de aldýrmadan aðýr adýmlarýný kameralarýn odaklandýðý sahnenin tam ortasýnda noktaladý. Onun o halinden þüphelendiklerinden mi bilinmez jüri üyelerinden Acun bir ona, bir de yanýndaki diðer iki jüri üyesine meraklý bir bakýþ atýp tekrar ona döndü ve sanki rutine binen her iþin verdiði bir sýkýntýyla ona soðuk, bir o kadar da ruhsuz bir ciddiyetle bakarak konuþtu:
-     Bize kendinizi tanýtýr mýsýnýz lütfen?
O ise sanki “ne yapýyorsunuz” der gibi üstüne basarak ona kendisinden emin bir ciddiyetle cevap verdi:
-     Ben insaným, adým varmýþ, yokmuþ, þuymuþ, buymuþ, önemli deðil.
Bunun üzerine stüdyodaki seyirciler arasýnda yer yer gülüþmeler, yer yer de þaþkýnlýk nidalarý duyulmuþtu ki Acun alaycý bir þekilde hafifçe güldükten sonra yine diðer jüri üyelerine dönüp “nerden çýktý bu” dercesine bir bakýþ attý ve ona dönüp makul bir hal katmaya çalýþtýðý belli olmasýna raðmen yine inceden alaycý bir tebessümle konuþtu:
-     Peki sayýn insan, seni izliyoruz.
Fakat o, yine istifini bozmadan donuk ama sorgular bakýþlarla jüri üyelerini süzmeye devam etti, birkaç saniye geçmiþti ki Sergen sýkýntýlý bir ciddiyetle oflayýp ona ayný ciddiyetiyle bakarak sertçe konuþtu:
-     Hadi ama, baþla artýk, bize vakit kaybettiriyorsun!
O yine istifini bozmadý ve ona yine sanki uyandýrmaya çalýþan bir ciddiyetle cevap verdi:
-     Ben çoktan baþladým zaten…
Bu sefer alaycý bir þekilde gülen Sergen oldu ve bir Acun’a, bir ona bakýp þaþkýn bir tebessümle konuþtu:
-     Bu ne ya, þaka mý bu? Acun, yine bir kamera þakasý mý yapýyorsun?
Fakat Acun da en az diðerleri gibi þaþkýn bir gülümsemeyle karþýlarýndaki genç adama bakmaktaydý ve ondan önce konuþan kiþi genç adama daha da sert bir ciddiyetle bakarak konuþan Hülya oldu:
-     Ne yapmaya çalýþtýðýný hemen söyle de sadede gel, yoksa yayýný kesmek zorunda kalacaðýz.
O ise yine soðukkanlý bir kendisinden emin ciddiyetle jüri üyelerine bir süre daha baktý ve yavaþ hareketlerle ellerini havaya kaldýrdý, parmaklarýný yavaþ yavaþ açýp kapamaya baþladý, bir yandan da öncekine göre daha sakin bir kendisinden emin ciddiyetle aðýr aðýr, kelimelerin üstüne basarak konuþmaya baþladý:
-     Yapabileceklerimi çoktan göstermeye baþladým, gördüðünüz gibi iki elim, on tane de parmaðým var, kollarým da iki tane…
Bu kez sadece jüri deðil, tüm seyirciler gülüþmeye baþlamýþtý ki o, kimsenin konuþmasýna izin vermeden sözlerine daha da kendisinden emin bir ikna edici ciddiyetle devam etti, gülüþmeler bitene kadar da sesini duyurmak için olacak yüksek bir ses tonuyla konuþtu:
-     Hepiniz gördünüz, buraya gayet normal bir þekilde yürüyerek geldim, normal bir þekilde konuþup sizin söylediklerinizi normal bir þekilde duyarak size sevap verdim, bunun yanýnda, gözlerimin gördüðünü de sizinle göz temasý kurarak size belli ettim. Bu dünyada birçok insanýn elleri kollarý olmadan, yürüyemeden, konuþamadan ya da duyamadan, göremeden, ya da zihinsel engelli olarak yaþamaya devam ettiðini düþününce, sizce tüm bunlar az bir þey mi?
Bu sözler üzerine onun ne demek istediði anlaþýlmýþ olacak stüdyoda da, üç jüri üyesinde de derin ve þaþkýn bir sessizlik baþladý, sessizliði bozan ise baþlatan o oldu ve yine kendisinden emin bir ses tonuyla kâh jüri üyelerine, kâh seyircilere bakarak konuþmaya baþladý:
-     Burada hepiniz oturmuþsunuz, baþkalarýnýn yaptýklarýný büyük bir zevkle izleyip duruyorsunuz. Ekran baþýndaki insanlar da öylesine büyülenmiþ ki, hep baþkalarýnýn mutluluklarýný, hüzünlerini, baþarýlarýný, dramlarýný boþ gözlerle izliyor. Ama hanginiz en son bir filmde ya da dizide rol icabý birbirine aþkla sarýlan iki insan gibi birisine aþkla, ama gerçek aþkla sarýldýnýz, en son ne zaman birine içinizden gelerek en derin sevgi cümlelerini kurdunuz? En son ne zaman filmlerdeki sahte öpüþmelerin gerçeðini yaþadýnýz, en son ne zaman birisiyle ruhunuzu bile çýrýlçýplak soyup ortaya koyarak seviþtiniz? En son ne zaman baþka birisinin söylediði, çaldýðý bir þarkýyý dinlemek yerine kendi kendinize þarký söyleyip eðlendiniz, ya da ne zaman kendi þarkýlarýnýzla birini mutlu ettiniz veyahut hüzünlendirdiniz? En son ne zaman bir yazarýn, þairin bir cümlesini okuyup duygulanmak yerine kendi cümlelerinizi kâðýda döktünüz? En son ne zaman bir baþkasýnýn, bir düþünürün görüþünü benimsemek yerine kendi görüþünüzü ortaya koydunuz? Ve en son ne zaman kurgusal trajedilere aðlamak yerine kendi trajedileriniz için hýçkýra hýçkýra aðladýnýz? En son ne zaman bir sporcunun ya da takýmýn zaferini kutlamak yerine kendi zaferinizi yaþadýnýz? En son ne zaman kendi kaybediþinize üzüldünüz? En son ne zaman birilerini alkýþlamak yerine alkýþlandýnýz?
Yer yer duygulanmýþ görünen seyirciler arasýnda, onun son sözlerine raðmen, yavaþ yavaþ ve çekingence baþlayan ama çýð gibi büyüyen bir alkýþ koptu; o, sözlerine devam edemeden de Acun seyircilere dönüp onlarý eliyle susturmaya çalýþtý. Fakat seyirci ona aldýrmamýþçasýna bir süre daha alkýþlamaya devam ettikten sonra ancak durdu ve Acun, ona yine inceden alaycý bir þekilde ama eskisine göre karþýsýndakini daha ciddiye aldýðýný da belli ederek bakarken konuþmaya baþladý:
-     Bu söylediklerin gerçekten de çok anlamlý, ama sen de kabul etmelisin ki bu dünya üzerinde o söylediklerinin tümünü hakkýyla yapabilecek kimseyi bulamazsýn. Mesela Hülya Haným þimdiye kadar birçok kez þarký söyleyip kendi þarkýlarýyla insanlarý mutlu etmiþtir, Sergen futbol oynadýðý zamanlarda birçok kez kazanmýþtýr, ben de þimdiye kadar çok güzel aþklar yaþadým ve hala da yaþamaya devam ediyorum, yani o dediklerinin hepsini birden yapacak hiçbir mükemmel insan yok ne yazýk ki.
Bunun üzerine o ise hemen eskisine nazaran çok daha heyecanlý bir ciddiyetle ona bakarak konuþmaya baþladý, sözlerine yine herkese hitap ederek devam etti:
-     Hah iþte, benim de yapmaya çalýþtýðým tam da bu zaten… Ben bunlarý söylerken hepiniz de kendi yaþamlarýnýza döndünüz, kendi gerçek yaþamlarýnýza… Ve benim saydýklarým arasýnda þimdiye kadar neleri baþardýðýnýzý bulmaya çalýþtýnýz. Elbette herkes bu saydýklarým arasýndan birisini ya da bir kaçýný yapmýþtýr, ben kimseye “ot gibi yaþýyorsun” falan demek istemiyorum, tam tersine, herkesin yaþamýnýn kendisine bu dünyanýn en etkileyici filmi, en etkileyici hikâyesi olduðunu göstermeye çalýþýyorum. Býrakýn baþkalarýnýn mutluluklarýný, zaferlerini, hüzünlerini, dramlarýný, kendi hayatýnýzýn keyfini çýkarýn, gerekirse kendi hayatýnýzýn acýsýný yaþayýn, ama kendinize dönün. Zaten sistemle birlikte hepimiz tüketim çýlgýnlýðýnýn kurbaný olduk, bari baþkalarýnýn hayatlarýný ya da düzmece yaþamlarý tüketmek yerine hepimiz de önce kendi hayatýmýzý tüketelim.
Yine stüdyoda bir alkýþ baþlamýþtý ki Acun da, diðer jüri üyeleri de bu sefer alkýþlarýn kendiliðinden sönmesine izin verdiler, derken Acun þaþkýn bir þekilde hafifçe kendi kendisine gülüp ona döndü, kararsýz bir ciddiyetle ve kararsýz cümlelerle konuþmaya baþladý:
-     Ne diyeceðimi bilemiyorum, yani bu programda da, bu programýn benzeri olan, yurtdýþýndaki diðer programlarda da böyle bir þey daha önce hiç yaþanmadý sanýrým. Güzel konuþuyorsun da, yine de senin burada olman senin kendinle bir çeliþkiye düþmen demek deðil mi?
O, bu sözleri makul bir ciddiyetle baþýný sallayarak dinlemiþti ki araya Sergen girip önce Acun’a, sonra ona bakarak kendisinden emin bir ciddiyetle konuþtu:
-     Evet, bu yüzden ne yalan söyleyeyim, ben seni hiç ama hiç samimi bulmadým. Bana burada þov yapýp tribünlere oynuyormuþsun gibi geldi.
O ise ona kendisinden emin bir tebessümle cevap verdi:
-     Ben zaten buraya kendi yeteneklerimi ya da kendimi göstermek için gelmedim, tek tek sizlerin kendi yeteneklerinizin farkýna varmanýz için geldim. Emin olun ki benim burada baþka bir amacým yok, tek amacým sizi kendi hayatlarýnýza döndürdükten sonra kendi hayatýma geri dönmek.
Bu sözler üzerine salonda derin bir sessizlik oldu, derken sessizliði Acun ona kararsýz bir ciddiyetle bakarak konuþtu:
-     Eðer söyleyecek daha fazla bir þeyin yoksa, oylamaya geçiyoruz.
O ise inceden yine kendisinden emin bir makul tebessümle kafa salladý, ardýndan Acun bir ona, bir diðer jüri üyelerine bakarak yine inceden kararsýz ama kendisinden emin olmaya çalýþtýðý da belli olan bir tebessümle konuþmaya baþladý:
-     Açýkçasý onun amacý ne olursa olsun itiraf etmeliyim ki ben etkilendim, ayrýca böylesi etkileyici bir hitabetin de baþlý baþýna bir yetenek hem de hayatta gerekli olan çok önemli bir yetenek olduðunu düþünüyorum, bu formattaki programlarda böyle bir þeyin ilk olduðunu da düþünerek benim oyum evet.
Seyirciler bu kararý da, o gizemli gencin konuþmasýný da beðenmiþ olacaklar güçlü bir alkýþ baþlattýlar ve o alkýþlar sönerken o gizemli gence kendisinden emin bir ciddiyetle bakarak konuþan kiþi bu sefer Hülya oldu:
-     Ben de Acun’a katýlýyorum, ama daha çok yarýþmanýn ileriki elemelerinde neler söyleyeceðini çok merak ederek “evet” diyorum.
Bu sözlerle de seyirciler bir alkýþa baþlamýþtý; ama o, çok þaþkýn bir ciddiyetle kendisine “evet” diyen jüri üyelerine bakakalmýþtý, yine de üzerinde ne yapacaðýný bilmez görünen bir hal yoktu, hala kendisinden emin görünüyordu, derken Sergen de ona kendisinden emin bir kararlý ciddiyetle bakarak, biraz da küçümser bir tavýrla konuþtu:
-     Benim kararým hala ayný, senin samimiyetine güvenmediðim için oyum hayýr.
Fakat Acun, Sergen’e dönüp inceden þakacý bir ikna edici gülümsemeyle konuþtu:
-     Senin oyuna saygý duyuyorum Sergen, ama þu da bir gerçek ki böylesi þov programlarýnda insanlarýn illa ki samimi olmasý gerekmez, rol yapan bir oyuncunun samimiyetini bekleyemeyiz mesela, deðil mi? Ama bu onun iyi oyuncu olduðu gerçeðini deðiþtirmez.
Bu sözler üzerine cevap veren kiþi araya girip kendisinden emin bir içten tebessümle her iki jüri üyesine hitaben konuþan genç adam oldu:
-     Sergen Bey haklý Acun Bey, ben burada rol yapmadýðýmý, kendim olduðumu ve sizleri de kendinize döndürmek amacýnda olduðumu ta baþýndan beri söylediðim için benim samimiyetim çok önemli. Üstelik ben buraya bir üst aþamaya geçmek için gelmedim, hem seyircileri, hem bizi televizyon baþýnda izleyenleri, hem de tek tek tüm jüri üyelerini ikna etmek için geldim. Ýþte bu yüzden þimdi vereceðim kararla birlikte Sergen Beyi de ikna edip kazanacaðýmý düþünüyorum.
Bunun üzerine Acun ona çok meraklý bir ciddiyetle “nedir o karar?” diye sordu; ardýndan o, sözlerine kararlý bir ciddiyetle devam edip tüm sözlerini bitirdi:
-     Ben izninizle yarýþmadan çekiliyorum, hepinize hayatta, ama kendi hayatlarýnýzda baþarýlar.
Ardýndan, yine kendisinden emin ve yavaþ adýmlarla, alkýþlar eþliðinde stüdyonun çýkýþýna, yani kendi hayatýna yöneldi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Doðalgaz
Sevdiðin Birinin Sesini Unutmak
Kara Masal
Cennet
Pencere Önü Çiçeði
Çoktan Kaçmýþ Tren
Meçhule Açýlan Kapýlar

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Popo Þiiri [Þiir]
Karmaþýk [Þiir]
Yoksun [Þiir]
Zifiri Karanlýkta Bir Kapý [Þiir]
Çok Yorgunum [Þiir]
Ter Dökmek [Þiir]
Enayi [Þiir]
Saymak [Þiir]
Oluruna Býrakmak [Þiir]
Akvaryum [Þiir]


Seyda Kesikoðlu kimdir?

Þiir yazmayý ve okumayý seven birisiyim.

Etkilendiði Yazarlar:
Orhan Veli, Nazým Hikmet...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seyda Kesikoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.