her þiirin içinde sakladýðý limanlar
…rüzgarlar…gemiciler…balýklar…yine delilik faaliyetleri arþa vuruþ edebiyat tacirleri…
yakasý kavuþmayan þairler…ressamlar…ne derseniz deyin…
…amma velakin…elma …ille de elma…
O hani geçerken ürktüðümüz terkedilmiþ ev vardýr ya…onun bahçesinde ki yeþil elmalar kadar kokularýný salan…kýrmýzý elmalar……hani bir gelinin eteðinden koparýp canýný akýttýðý…
ne ile anlaþýrsak anlaþalým…mevcut gövdenin zamansýz mantar filizlerine inanmayan aðaç gövdelerinin ayakta ölmesi gibidir…elma hikayeleri…her dinde…her törede…her alemde…

….þimdi þurdan geçen kaç insana sorarsanýz sorun deðiþmeyen bir cevap duyacaðýz…

...eðer bir þair elmalar toplamaya baþlamýþ ise( þiirlerin de)…yavaþça sokulmalýsýnýz barakasýna…
çünkü o evrenin en güzel bahçesine henüz yeni yeni girmekte…keþfetmektedir…biz en çok elmalarý ýsýranlardan deðil…göz hizasýnda…dudak muhalefetine yenik düþen…Aþk lardan korkarýz…bu korku size dingin denizlerin aniden ortaya çýkan korsanlarýný def etmek adýna sunulmuþ bir tören sadeliðinde hediye edilir
…siz ne kadar þiire inandýysanýz… biz o fersah derinlerde soluksuz kalýr…bulabildiðimiz her vaftiz töreninde yýkatýrýz ellerinizi…geçmiþinizi…her ezan vakti þükrederken huþu ile… vicdan tersanesinden elma yüklü gemiler çekeriz…LaraAçanba








þiirde anlaþýlýr olmak sizin elinizde olan bir durum deðildir…çünkü þiir kendini yazdýrýr…yani siz dur bir dakika þurasýný anlamadým…ne demek istiyorsun diyemezsiniz…diyor iseniz þiir sizi bir þekilde terk edecektir…
yoksa siz þiir yazmayý ne sanmýþtýnýz…biz o kadar heybetli ciðerlere ne vakit sahip olduk ki…siz hangi sýcak savaþýn çocuðusunuz…siz hangi zamanda kaybolmuþken…þiire tutunmuþtunuz…biliyor musunuz…
…bu sorularýn hiçbir cevabý yok…var olan þeyler þiire dair deðildir…size dair deðildir…
öyleyse þiirden aldýðýnýz zevk…damaðýnýzda ki mülayim can…býrakýn kývrýla kývrýla düþsün yolunuza…elinize…yataðýnýza…her gece karasý kadar þiir sürülsün alnýnýza…