..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Türkiye > Seval Deniz Karahaliloðlu




5 Kasým 2011
Öpülesi "Yastýk Adam" Öyküleri : Kayýp Ruhlara Masallar  
Bu toplumda “taze et” meraký devam ettikçe, “kabuk baðlamýþ” ve “kaþarlanmýþ” vicdanlara ve kaybedilmiþ adalet duygusuna seslenen “Yastýk Adam” öyküleri de güncelliðini koruyacak demektir.

Seval Deniz Karahaliloðlu


Michal “Üç çocuk öldürmüþüz idamdan kurtaracaðýz ha. Ýyimiþ valla. Anladýðým tek þey hiçbir þey anlamadýðým. Çok komiksin” Yaa ne kadar þirin bir durum. Bu kadar da basit! “Yastýk Adam” ruhlarý sakatlanmýþ bütün çocuklara adanmýþ bir öykü. Ýnsanýn içindeki kötülük ve iyilik arasýndaki evrensel mücadele. Bu savaþta “kötülüðü alt etmenin yolu, kötülükle yüzleþmekten geçer” demenin en dramatik yolu.


:CFIJ:
Öpülesi “Yastýk Adam” Öyküleri : Kayýp Ruhlara Masallar

Seval Deniz Karahaliloðlu

Vicdanýný kaybetmiþ 28 insan müsveddesi 13 yaþýndaki N.Ç.‘nin nezdinde “adaletin” topluca ýrzýna geçer. Cezalandýrýlacaklarýný zannediyorsunuz deðil mi? Maalesef öyle olmuyor. Yasalarýn temsilcileri ýrzýna geçilen küçük çocuðu deðil, ýrza geçenleri haklý buluyor. Hafif cezalarla olayý geçiþtiren hukuk sistemi, adeta ýrza geçmeyi, destekler nitelikli tavrýyla bir anlamda tecavüzü “meþrulaþtýrýyor”. Sürekli tekrarlanan çocuk tecavüzleri, akla “Yastýk Adam” öykülerini getiriyor. Bu toplumda “taze et” meraký devam ettikçe, “kabuk baðlamýþ” ve “kaþarlanmýþ” vicdanlara ve kaybedilmiþ adalet duygusuna seslenen “Yastýk Adam” öyküleri de güncelliðini koruyacak demektir.

Ardý ardýna gelen çocuk istismarlarý. Suçlu sýradan adam. Her gün sokakta gördüðümüz “iyi aile babalarý”, hacý amcalar, okul müdürleri, polisler, esnaf, þehrin ileri gelenleri hatta sýnýf arkadaþlarý ve pisliði örtbas etmeye çalýþan en az tecavüzcüler kadar suçlu olan yetkililer. Maðdurlar ilkokul çocuðu kýzlar. Kendi çocuklarýnýn arkadaþý olan bu kýzlara tecavüz ederken “sözde iyi aile babalarý” ne hissediyorlardý acaba? Týpký kendi çocuðuna tecavüz etmek gibi. Sonra bir okulda küçük çocuklarla iliþkiye giren öðretmenler. Hepsi gerçek! Maalesef bu gerçek dünya!

Michal “Üç çocuk öldürmüþüz idamdan kurtaracaðýz ha. Ýyimiþ valla. Anladýðým tek þey hiçbir þey anlamadýðým. Çok komiksin” Yaa ne kadar þirin bir durum. Bu kadar da basit! “Yastýk Adam” ruhlarý sakatlanmýþ bütün çocuklara adanmýþ bir öykü. Ýnsanýn içindeki kötülük ve iyilik arasýndaki evrensel mücadele. Bu savaþta “kötülüðü alt etmenin yolu, kötülükle yüzleþmekten geçer” demenin en dramatik yolu.

Bir de kurgu bir öykü var. Ama gerçek dünya ile karþýlaþtýrýnca çok da olmayacak bir hikaye deðil. Ýþkenceyle öldürülmüþ kayýp çocuklar, kayýp ruhlar için yazýlmýþ bir “Yastýk Adam” öyküleri. Hangisi daha gerçek? Öyküyü anlatýcýsý, tiyatro oyunlarý yazarý Martin Mc Donagh, “ruhlara yaptýðý kazý çalýþmalarýyla” tanýnmýþ bir Ýrlandalý. Ýrlanda’nýn fýrtýnalý havasýna uygun vahþilikle ruhlarý deþiyor, pislikleri ortaya çýkarýp gözümüze sokuyor. Ýyi de ediyor. Çünkü þimdi habis ruhlarýmýzla yüzleþme zamaný. Mehmet Ergen Türkçe’ye kazandýrdýðý ve yönettiði “Yastýk Adam”, Talimhane Tiyatrosu oyuncularý tarafýndan büyük bir baþarýyla sahneleniyor.

Ariel (Bekir Çiçekdemir) “Lan ibne. Biz arkadaþlarýmýza böyle mi davranýyoruz? Kafaný kýrarým!”
Müfettiþ Tupolski (Murat Karasu) “Bu arada hatýrlatayým (Ariel’i iþaret ederek) o kötü polis, ben de iyi polis.”

Kendi halinde hikaye yazarý Katurian Katurian Katurian (Serhat Tulumluer) ardý ardýna iþlenen çocuk cinayetlerinden sonra bir gece kendini polislerin karþýsýnda sorgu odasýnda bulur. Katurian çocuk hikayeleri yazýyor. Yalnýz bir farkla. Çocuklarýn iþkenceyle katledildiði sýra dýþý hikayeler bunlar. Ama neden burada olduðunu ya da suçunun ne olduðu hakkýnda hiçbir fikri yok. Mezbahada çalýþýyor, hayvanlarý temizliyor ama öldürmüyor.
     
Katurian “Beni neden buraya getirdiniz? Hikayelerimden dolayý olamaz deðil mi?”
Müfettiþ Tupolski (iyi polis) “Tüzüðe uygun olarak hikaye yazýyorsun.”
Katurian “Bir hikayecinin ilk görevi hikaye anlatmaktýr.”
Tupolski “Adamýn aklý çok karýþýk”
Katurian “Benim hiç kimseye siyasi garezim yok. Beni buraya getirme nedeniniz nedir bilmiyorum. Ama ben yanlýþ bir þey yapmadým.”
Þaþkýn Katurian ne söylese bilemiyor. Polisler alaylý ama alabildiðine ciddi. Durum çok hassas.

Oyunun iyi polisi Tupolski, Katurian’ýn üçlü adýný kast edince, Katurian “annem babam tuhaf insanlardý” der
Tupolski “Tuhaf derken manyak, salak, ruh hastasý gibi mi?”
Katurian “Katýlmýyor deðilim.” Oyunun ilerleyen dakikalarýnda, Tipolski’nin bu tespitinin ne kadar yerinde olduðunu görürüz.

Hikaye içinde hikaye. Martin Mc Donugh izleyiciyle eðlenmeyi seviyor. Ufak ufak dalgasýný geçiyor. Seyirciye, “orada öyle oturmak yok, madem geldiniz siz de çalýþacaksýnýz” der gibi yazýyor hikayeleri. Bir çeþit bulmaca. Her hikaye baþlý baþýna bir ip ucu ama sizi baþka bir ip ucuna götürmekten baþka bir iþe yaramýyor. Bulmacanýn parçalarýný yerleþtirdikçe yeni bulmacalarla karþýlaþýyorsunuz. Büyük ve karmaþýk bir labirentte kayboluyormuþ izlenimine kapýlýyor insan.

Mesela oyunun içinde yer alan can alýcý öykülerden biri de “Küçük Elma Adamlar”. Kýzýný sürekli döven babasýna içinde jiletler bulunan elmalar yediren bir kýzýn hikayesi. Tupolski öykülerdeki kötü baba figürüne takýlmýþ. Neden acaba? Profesyonel bir yaklaþým mý yoksa içip içip kendisini acýmasýzca döven alkolik babasýnýn çocukluðunda býraktýðý derin izler mi? Üstelik, Tupolski bunu itiraf edecek kadar da samimidir. “Benim babam dayak meraklýsý alkolik bir pislikti. Ýçer içer beni döverdi. Ben dayak meraklýsý alkolik bir pislik miyim? Evet, öyleyim.” Peki burada kötü baba aslýnda kim? Tupolski’nin gerçek hayattaki babasý mý? Ayný þeyi kendi çocuklarýna da yapan Tupolski’nin bizzat kendisi mi? Yoksa hikaye yazarý Katurian Katurian Katurian’ýn hikayelerinde diðer babalara nazaran masum kalan kurgu karakterler mi? Hangisi daha gerçek ya da daha korkunç?

Sonra iþkence meraklýsý polis Ariel var. “Konuþmak zaman kaybý, bana býrak, bül bül gibi öttürürüm” tavrýyla kestirmeden giden oyunun kötü polisi. Ne yapýyorsa çocuklar için yapýyor. Çocuklara kötü davranýlmasýn diye yoksa iþkence yapmayý sevdiði filan yok. Tabii iþkenceci olmasýnda çocukluðunda kendisine düzenli olarak tecavüz eden babasýnýn da payý olduðu söylenebilir. Ensest iliþkinin kurbaný küçük Ariel’den günümüzün iþkenceci polisi Ariel’e giden yolda vahþice katledilen ya da istismar edilen kaç küçük çocuk hikayesi yazýlmýþtýr acaba?

“Bende nefretin önde gideni var. Senin gibilere duyduðum nefret! Yaptýklarý yanlarýna kar kalmayacak. Ýþe erken gelirim. Zaman kaybý olmasýn. Elektrotlar temiz mi, doðru mu dizilmiþ bakarým. Bu doðru bir davranýþ mý? Umurumda deðil. Bir daha hiç kimse bir çocuða sesini yükseltmeyi beceremez. Yaþlanýnca çocuklar bana çukulata, þeker getirecekler, teþekkür babýnda.” Ariel’in tek beklentisi yaþlýlýk günlerinde küçük çocuklarýn kendisine teþekkür etmesi, yaptýðý iþin deðerini anlamalarýdýr. Aslýnda tacizden ve kötü muameleden kurtardýðý çocuklarýn nezdinde, “kendisini”, kendi “kayýp çocukluðunu” kurtaracaktýr.

Ýyi polis Tupolski ve kötü polis Ariel’le geçen diyaloglardan Katurian’ýn yazdýðý öykülerin nezdinde gerçek hayatta yaþanan feci öyküleri de öðreniyoruz. Bu arada Katurian’ýn yazdýðý “Küçük Elma Adamlar”, “Yol Kenarýnda Zincire Vurulmuþ Üç Mahkum”, “Nehrin Kýyýsýndaki Kasaba”, “Yastýk Adam”, “Küçük Ýsa”, “Küçük Yeþil Domuzcuk”, “Yazar ve Yazarýn Kardeþi”, “Suratlar Bodrumu”, “Shakespeare Odasý” gibi akýllara durgunluk veren öyküler de var.

Tupolsky “Yol kenarýnda zincire vurulmuþ üç mahkum hikayesine ne diyeceksin?”
Katurian “ Tek yapmak istediðim sonucu olmayan bir bilmece sormak” der. Katurian’a göre, bu hikayeler bir göstergedir. En iyi hikayesi ise “Nehrin Kýyýsýndaki Kasaba”. Basýlan tek hikayesi. Fareli Köyün Kavalcýsýndaki sakat çocuk hikayenin çýkýþ noktasý. Bu noktada Tupolski’nin sabrý taþar.“Sýçtýðýmýn diktatörlükle yönetilen ülkesinde yüksek rütbeli bir memurum ben”. Ýþte bu kadar! Yüksek rütbeli memurdan Katurian’a yararlý bir tavsiye. “Çocuk cinayetleri üzerine öyküler yazma. Çünkü gerçek hayatta çocuk cinayetleri oluyor.”

Katurian insanlarýn geçmiþlerini hikayelerin dili üzerinden çözer. Hedefi tam on ikiden insanlarý yumuþak karnýndan vurur. Mesela Tupolski’ye “Sen hiç çocuk kaybettin mi?” diye sorar. Öte yandan kendisine çök diyen Ariel’e sorar “Peki sana kim ilk çök dedi? Annen mi baban mý?”. Kendimizden gizli sorduðumuz bir soru beynimizi ýþýk hýzýyla yalar geçer. “Bize ilk kim çök dedi?”

Hayatý hikayeler üzerinden çözmeye çalýþan sadece Katurian deðildir. Mesela hikayemizin iyi polisi Tiposlki de kýyýsýndan köþesinden hikayelere bulaþmýþtýr. “Ben de bir zamanlar bir hikaye yazmýþtým” der Tipolski. “Büyük Uzun Tren Raylarý Üzerindeki Çinli Oðlanýn Hikayesi” ve devam eder. “Dünya görüþümü göstermese bile dedektiflik ile meslek arasýndaki iliþkiyi irdeliyor. Ben buradaki yaþlý adamýn. Çinli çocuðu koruyan yaþlý adam. Týpký benim sokaktaki adamlarý canilerden koruyuþum gibi. Hem de hiç teþekkür beklemeden”. Aslýnda bal gibi de teþekkür bekler. Týpký Ariel gibi. Açýk etmez ama isimsiz kahraman olmaktan haz duyar.

Tipolski hiç beklenmedik biçimde, “Ben “Yastýk Adam” öyküsünü sevdim” der. “ Çocuðun ölmesi. Ölürken yalnýz olmasý. Üstelik bu çocuðun kendi seçimi. Bizi kendine çekiyor. Hiçbir þey boþa gitmemiþ gibi bir duygu veriyor”. Bir an sessizlik. Katurian on ikiden vurur.”Sen hiç çocuk kaybettin mi Tipolski?” “Oðlum boðuldu. Tek baþýna balýða çýkmýþtý.” Ýþte böyle, bazen hikayeler bir anlýk da olsa insanlarý birbirine yaklaþtýrýr.

Katurian Ariel’i kast ederek “Dövsün hiç itirazým yok. Tercihan dövmese iyi olur. Aðabeyim çok korkacak þimdi. Aðabeyimi çýkarýn buradan. Hikayelerimde öldürülmüþ çocuklar var diye mi buradayým? Ýçinde siyaset varsa, çocuk varsa bu tamamen rastlantýsaldýr.”

Katurian gibi sorguda tutulan özürlü aðabey Michal (Murat Garipaðaoðlu) kayýp bir ruh. Michal olaylarý farklý bir boyutta algýlar. Görünüþte “anlama özürlüdür”. Kibarca yavaþ öðrenir. Satýr aralarýný kendi bildiðince okur. Herkesin sýrtýný dönüp gittiði yerde, o durup bir kez daha bakar. Duygusal aklý, sosyal aklýna nazaran daha çok geliþmiþtir. Zaman zaman gösterdiði alaycý zeka pýrýltýlarýyla, “acaba?” dedirten bir algýlamaya sahiptir. Olaylarý normal insanlardan (artýk kime göre normalse) farklý bir biçimde deðerlendirir. Canavarlýk ve masumiyet içinde kardeþ kardeþ yaþar. Neredeyse uyumlu bir birliktelikte bunlarý sunar. Masum bir tavýrla insaný gülmekten kýrar geçirir. Güldürürken insana kendisini “suçlu” hissettirir. Beyninin öteki yarýsý gülme eylemine onay verince, insan suçu bizzat iþlemiþ hissine kapýlýr. Yani Michal küçük þeytan, daha ne olduðunuzu anlamadan sizi de “suç ortaklýðýna” dahil ediverir. Bu nokta kara komedinin tavan yaptýðý andýr. Demek insan katledilen çocuklara da katýla katýla gülebiliyormuþ. Michal, seni küçük iblis seni.

Öte yandan, Michal’in gözlerinde korkuyu, acýyý, hýnzýrlýðý ardý ardýna görürüz. Duygu yelpazesini þöyle bir tararken bütün hissettikleri yüzüne yansýr. “Yaaa öff kýçým kaþýnýyor yaa…Bu kaþýntý kýçla burada oturacaðýz yaa…” iþte bu kadar da duygusaldýr. Görünürde tek derdi bir türlü geçemeyen “kýç kaþýntýsý” olan anlama engelli ve hep çocuk kalan aðabey Michal. “Bana bir hikaye anlatsana Katuryan. Yani kafam daðýlsýn”. Uyanýk Katuryan gülerek sorar. “Yani kaþýnan kýçýný unutmak için deðil mi?”

Yumuþacýk bir ses tonuyla konuþur. “Ben öldürdüm o çocuklarý. Yanlýþtý ama ilginçti. Týpký senin anlattýðýn gibi. Bir de bir sürü kan aktý. Þarý þarýl. Bir çocuktan o kadar çok kan akacaðýný düþünemezsin. Zaten iki dilim yedi. Olay bitti. Ýki dilimde bitti iþ.” Ýþte bu kadar basit. Yani sen kalk çocuklarý kýtýr kýtýr doðra. Sonra yumuþacýk bir ses tonuyla, “biyoloji dersinde kurbaðalarý kestim” der gibi çocuklarý öldürdüðünü söyle. Michal devam eder. “Yazýyorsun ama söylemiyorsun o jiletleri nasýl yerleþtiriyorsun?”

Katurian dehþet içinde “Niye yaptýn?”
Michal gayet doðal bir tavýrla “Ama sen de bilmiyormuþsun gibi. Sen yap dedin”
Katurian bu sefer gerçekten çileden çýkar. “Ben mi yap dedim?! Ben, sana ev ödevlerini yap dedim! Diþlerini fýrçala dedim! Küçük çocuklarý doðra demedim!”
Michal en az doðradýðý çocuklar kadar masumdur. “Derdim öldürmek deðildi. Birinin ayak parmaklarý kesince, bir kýzýn gýrtlaðýna jiletleri sokunca ne olacak diye bakmaktý.”
Katurian kanmaz. “Öleceklerini bilmiyordum deme”.
Michal “Artýk biliyorum. Ben kimseyi öldürmek istemedim. Ben sadece senin hikayelerini yaptým.” Anlama engellidir ama suçu kardeþinin üzerine atacak kadar da zekidir. “Gerçekten o hikayeleri yazmasaydýn o çocuklarý öldürmezdim.”

Öte yandan Michal’in hayal gücü de geniþtir. Ölüm, öteki dünya, günahlarýn cezasýný çekme konularýnda kendisine özgü fikirleri vardýr. Ölümden korkmaz. Yukarýdaki ile arasýnýn iyi olduðunu düþünür. Ne de olsa o masumdur. Ne yapmýþsa “iyi niyetle” yapmýþtýr. Dolayýsýyla Michal’e göre ortada bir sorun yoktur. “Allah baba ile koþarýz, takýlýrýz.”
Katurian daha gerçekçidir. “Neresi bu “çocuk katilleri cenneti” mi?”
Michal “Normal cennet iþte”.

Oyuna adýný veren “Yastýk Adam” öyküsü, oyunu çözmede bulmacanýn anahtarý. Mýchal’in en çok sevdiði öykü. Yumuþacýk yastýklardan oluþan bir adam. Görevi, küçük çocuklar gelecekte acý çekmesin diye onlarý ölmeye ikna etmek. Böylece çocuklarýn gelecekte yaþayacaklarý felaketlere engel olmak.

“Öldürmeyin lan minnacýk çocuklarý” Ýki polisin ortak noktasý kendi bildikleri yöntemle bir þekilde çocuklarý korumak. Ýþkenceyle ya da deðil. Mesaj yerine gider.

Tupolski “Neden kötü baba karakteri? Neden bütün hikayelerde çocuklar vahþice katlediliyor?” deyince Katurian’ýn yanýtý çok net. “Bir nedeni yok. Tek yapmak istediðim sonucu olmayan bilmeceler sormak. Bir hikaye yazarýnýn tek görevi iyi hikayeler yazmaktýr.”
Katurian’ýn dediði gibi amaç sadece “iyi hikayeler” yazmak mý? Bu sorunun yanýtýný seyircilere býrakmak gerekiyor.

Michal rolünde Murat Garipaðaoðlu vücut dilini çok iyi kullanýyor. Ýri iri açtýðý pörtlek gözleri, aðlamaya hazýr küçük bir bebek gibi kývrýlan dudaklarý, otistik adam yürüyüþü, ellerinin gerilmesi, kývrýlmasý, bükülmesi bize kocaman bir bedene sýkýþmýþ küçücük bir çocuðu çaðrýþtýrýyor. Sorunlu, görünüþte anlama engelli, baþka bir boyutta yaþayan Michal karakteriyle Murat Garipaðaoðlu çok baþarýlý.

Çocuk hikayeleri yazarý, çaresiz kardeþ, vicdaný ile hikayeleri arasýnda sýkýþmýþ Katurian rolünde Serhat Tulumluer duygusal geçiþleri baþarýyla veriyor. Anlatýcý ve hikayeci karakterleri arasýndaki gidiþ geliþleri iyi dengeliyor.

Ýyi polisimiz Tupolski rolünde Murat Karasu sahneyi güzel kullanýyor. Arada ufak tefek teklemeler olsa da baþarýlý bir “iyi polis” karakteri çýkarýyor. Artýk kime göre iyiyse?

Kötü polis Ariel rolünde Bekir Çiçekdemir rolünün hakkýný veriyor. Ýþine baðlý, özenli iþkenceci tavrý ve dozunda ayarladýðý þiddetle tüylerimizi diken diken ediyor.

Gelelim oyunun düðüm noktasýna. Ýçinde meraklý, masum çocuðu barýndýran canavar Michal’e ve hikaye yazarý Katurian’a ne olacak? Katurian kendini, aðabeyi Michal’i ya da hikayelerini kurtarabilecek mi? Bütün bu sorularýn cevabý Talimhane Tiyatrosu’nun, Niþantaþý Rüþtü Uzel Salonu’nda sahneye koyduðu “Yastýk Adam” oyununda saklý. “Yastýk Adam” tam da bugün için yazýlmýþ bir oyun. Çocuk tecavüzleri ve istismarlarýnýn neredeyse gündelik, sýradan bir olaya dönüþtüðü bir ülkede Martin Mc Donagh habis ruhlarýmýza “ayna tutuyor”. Ruhumuzun karanlýk köþelerine inip, gizli kalmýþ “kötü yüzümüzü” ortaya çýkarýyor.

Evet, þimdi habis ruhumuzla yüzleþme zamaný.      

Aynaya bakmaya hazýr mýsýnýz?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ferhan Þensoy"dan 2019 Türkiye Fotoðraflarý
Söyleyecek Sözü Olan Oyunlar…
Genco Erkal'dan "Yaþamaya Dair "" …
Altýný Oyduklarý Ýrfan Þahinbaþ Sahnesinden Büyüklere "At" Masallarý
Evlere Servis "Takýntýlarýmýzdan Arýnma" Hizmeti : "Tak, Tak, Takýntý... ""
Açlýkla Terbiye Edilen Bir Ülkede Dilenen Yaþlý Bir Teyze
Þehit Anasý Soruyor:
Fýsýl, Fýsýl, Fýsýl…
Cumhuriyet Bayramýný Büyük Bir Coþkuyla Kutladýk!
Sadece Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan Deðil, Aslýnda Hepimiz "Tecritteyiz"!

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Franca Rame ve Dario Fo"dan Büyüklere Masallar : Japon Kuklasý
Ýçimden Çýkan Küheylan...
Para Aðaçta Yetiþmiyor Pinokyo!
"Ýþi Kapmak" Ýçin Ne Kadar "Ýleri" Gidebilirsiniz? Metot Oyunu Sýnýrlarý Zorluyor!
That Face : Aynada Gördüðün "O Yüz" Kim?
Dario Fo"dan "Bir Anarþistin Kaza Sonucu Ölümü"
Dumana Boðulan "Romeo ve Juliet"
Ben, "Çýplak Memelerini Deðil" Dansý Ýzlemeye Geldim!
Ýçimizdeki "Boþ Þehir"ler...
Tiyatronun Yýkýmdan Önceki Son Oyun: "Peron" Siz Hayatýnýzýn Kaçýncý "Peron" Undasýnýz?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.