Eski Yeni Yýl
(Hacer AKTAÞ) 24 Þubat 2019 |
Ýyileþme |
| |
Ayla Dikmen'in "anlamazdýn anlamazdýn kadere de inanmazdýn" þarkýsý çalýyor olduðum yerde.
Anlamazdýlar kadere de inanmazdýlar belki de ondan ha bir de acý veren kalpsizlerden olamazdýlar.
Ama en çok onlar acýtýrdýlar. Ýþte öyle bir þey... Samimi dostluklarla gel yeniyýl ; müthiþ olmasa da güzel, her derde olmasa da çoðusuna; tam manasýyla þifa olmasa da yaralarýmýza... Ýyi gel... Sezen Aksu dinleyelim, kadehlerimize biraz daha üzüm þurubu ya da karadut suyu koyalým.
Þiir okuyalým...
Ýstanbul'u özleyelim.
Biri bize bir dansý lütfetsin. |
|
Yýlký
(Hacer AKTAÞ) 8 Þubat 2019 |
Sevgi ve Arkadaþlýk |
| |
Kurak ve bereketsiz bir araziye, yüzlerce yýl susuz kalmýþ bir çöle yaðmurlar yaðdý. Toprak, suya doydu. Tam o anda bir ormanda birden boy attý adýný bilmediðim bitkiler, filizlenip üstündeki taþý topraðý attý bir tohum. Günýþýðýna kavuþtu. Bir karaaðacýn dallarý uzadý göðe. Gölge oldu, karýncalara ve yoldan geçenlere. Galaksideki toz bulutu daðýldý. Yörüngesini þaþýran bir gezegen yerini buldu. Bir yýldýz daha doðdu uzayýn karanlýk boþluðunda. O ana dek saða sola yayýlarak, daðýlarak ilerleyen; bir türlü bir yere ait olamayan, doðru düzgün akamayan bütün akarsular yataðýna kavuþtu. Samanlardan örülmüþ bir yuvada ürkek bakýþlarla etrafýný süzen yavrunun üstüne bir anne ya da baba kuþ kanatlarýný gerdi o an.
Avuçlarýnýn atlasýnda senin dünyayý keþfediyordum. Bir kadýn ve bir erkeðin gözleri buluþuyordu tutkulu bir dansýn finalinde Latin Amerika'da. Bir anne yeni doðan bebeðini ilk kez kucaðýna alýyordu o an. Adýný bilmediðim dillerde sevgi sözcükleri fýsýldýyordu insanlar birbirlerine. Avuçlarýnda senin, yeni bir evren yaratmýþtý tanrý tam o anda. Ben ilk kez rüzgârýn uðultusunu duyuyordum parmak uçlarýmda ve bir yaðmur kuþu kanatlarýný çýrpýyordu orada. Adýný hiç bilmediðim iklimlerle tanýþýyordum ellerinin çizgilerinde.ir fil büyük bir sancýyla yavrusunu doðuruyordu Afrika' da. Bir su kaplumbaðasý kabuðunu kýrýyordu okyanusun kýyýsýnda.
Avuçlarýnýn içinde an be an yaratýlan evrenleri keþfediyordum.
Bir güvercin sürüsü kanatlanýyordu saat kulesine doðru. Kordon' da ilk kez buluþuyordu iki liseli. Bir kadýn bir adamý ilk kez öpüyordu ve bir çift sonsuza dek evet diyordu. Avuçlarýnda senin sayýsýz evren vardý. Birinde bir ýþýk dalgasý bir ses dalgasý ile seviþiyordu. Bir þarkýnýn notalarý bir evrenden diðerine köprü kurmuþtu sonra. Bir þaman oturuyordu milyarlarca yýl evvel ay ýþýðýnda bir kayýn aðacýnýn gölgesinde . Tam da az evvel filin yavrusunu doðurduðu yerde; davuluna vuruyordu þaman. Nasýl akacaðýný unutmuþ bir akarsu kayýn aðacýnýn gölgesinde ilerliyordu sessizce. Þaman davuluna vurmaya devam ediyordu. Kayýn aðacýnýn dallarý arasýndan binlerce yýl evvel esendi þimdi senin avuçlarýnda ve benim parmak uçlarýmda uðuldayan rüzgâr. |
|
Bahçe Duvarý
(Hacer AKTAÞ) 7 Þubat 2019 |
Sevgi ve Arkadaþlýk |
| |
Bir yolunu buldu ve büyüdü sarmaþýk. Bahçe duvarýnýn dýþýnda, asfalt kenarýnda… Evi sandýðý karanlýk, nemli, rutubetli yerde doðmuþtu ve dünyasý o karanlýk yerden ibaretti ilk baþta. Ama sonra büyüdü ve uzadýkça boyu; gördü bahçe duvarýnýn ardýndaki dünyayý. Burasý bir evin arka bahçesiydi.
Gramofondan yayýlan müziði duydu. Kadehlere dökülen þarabý gördü. Bir tango þarkýsýydý çalan: "No mas amor aqui..." þarký, sanki her þey mümkünmüþ gibi hissettiriyor, taze bir umutla dolduruyordu içini önce; her þeyin mümkün olduðuna en çok inandýrdýðý anda, aslýnda hiçbir þeyin öyle olmadýðýný yüzüne vuruyordu dinleyenin.
Adam ve kadýn sarýldý. Arka bahçede aþk vardý. Sarmaþýk aþký gördü. Aþký görmek onu bilmeye yetmiyordu; sonra bu kalabalýðýn içinde aðacý fark etti birden. O an aþký sadece görmekle kalmadý, aþký bildi. Aðaç, kendinden emin bir þekilde kök salmýþtý topraða. Güçlü bir gövdesi ve geniþ dallarý vardý. Fark edilmemesi imkânsýzdý. Aðacýn adýný bilmiyordu. Henüz onu tanýmýyordu bile; bir gün karar verdi, bahçe duvarýný aþacaktý. þýk olmuþtu aðaca. Uzadý; bin bir türlü emekle karar verdiði gecenin ertesinde aþýverdi bahçe duvarýný. Gün yeni yeni aydýnlýða kavuþurken o da kavuþmak istedi aðacýna. Az kalmýþtý; kimselere duyulmadan kararlý ama ürkek adýmlarla yürüdü aðaca doðru |
|
Nokta
(Hacer AKTAÞ) 6 Þubat 2019 |
Beklenmedik |
| |
"Uyandým...
Bunu, gözlerime hücum eden ýþýk huzmeleriyle anladým. Iþýðýn büyülü dansý vardý gözlerimin önünde. Bu cümbüþ, bu curcuna, bu heyecan dalgasý, bu oyun... Bu oyunun içinden geçmeden yeni bir güne baþlayamam ben. Ancak bu oyunla ýþýr içim, ancak o zaman görürüm yanýmý yöremi. Ve yaklaþýk sekiz yýldýr her sabah dünyaya böyle dönerim. Iþýðýn büyülü dansýyla. Iþýk her þeyi görünür kýlandý, doðurgandý. Renkleri ve þekilleri çoðaltandý. Ama öylesine anlýk deðiþirdi ki ýþýðýn dansý, her hali fotoðraflanmalýydý bence." |
|
Aðrýsýz Zamanlar
(Hacer AKTAÞ) 5 Þubat 2019 |
Bireysel |
| |
"Düþündükçe derinleþiyor senden geriye kalan yara. Anladým. Ýnsan bir kere reddedilince anlamalý. Ama keþke daha önce anlasaydým beni bu kadar önyargýlý dinlediðini. Görseydim bana ördüðün duvarlarý. “Sarýlacak yeni þeyler bul demiþtin.” Çok aðrýyýnca sol bacaðýma ve aðrýmadýðý zamanlarda aðrýsýz zamanlarýma bile sarýlýyorum. Bilmiyorsun. " |
|
|
Her an kendimizi ifade etmeye çalýþtýðýmýz ve bunu yaparken de çoðunlukla bocaladýðýmýz bir þey bu yaþamak dedikleri; öðrendiðimiz, yaþadýðýmýz her bir þey ile aðrýlý bir büyümek bu yaþadýðýmýz... Kendimizi ifade etme çabamýz takýlýp kalsa da dilin sýnýrlarýna; vazgeçmiyoruz çabamýzdan. Konuþuyoruz. Sonra bakýyoruz söz uçuyor; o zaman yazýyoruz. Buradaki varoluþum biraz da bununla ilgili; sözün uçup yazýnýn kalmasý ile...
|
|