Kazanmanýn Kaybettirdiði
(SABRÝYE NÝÞANCI) 28 Þubat 2009 |
Aný |
| |
Sabah gazetelerde manþetten deðil de üçüncü sayfada küçücük bir haberle yayýmlandý ölüm haberi.
“Ünlü oyuncu Ali Turhan intihar etti.” |
|
Kalbimin Geçmiþi
(SABRÝYE NÝÞANCI) 11 Ocak 2009 |
Deneysel |
| |
“Bu kalp bana ait. Bu kalbin içinde ben varým. Buna layýk olmasam da, benim aþkýmla yaþýyor bu kalp. Þimdi senden istediðim, bu kalbe iyi bak. Sevgime, aþkýma, kalbime, bana sakýn zarar verme |
|
Bugün Benim Doðumgünüm
(SABRÝYE NÝÞANCI) 2 Aralýk 2008 |
Ýtiraflar |
| |
Bugün benim doðum günüm. Þaka maka derken 26 olduk. Geriye dönüp baktýðýmda ne çok þey býrakmýþým ardýmda. Ne çok acý, ne çok gözyaþý ama bir o kadar da mutluluk. Gülümseten anýlar.
Ýyi ki yaþamýþým, iyi ki yapmýþým dediðim anýlar. Ýyi ki tanýmýþým, iyi ki sevmiþim dediðim insanlar
|
|
Mavi Boncuklu Hayaller
(SABRÝYE NÝÞANCI) 23 Kasým 2008 |
Aný |
| |
SÝMSÝYAH GÖZLERÝYLE DÜNYAYA MASMAVÝ BÝR MAVÝ BONCUK GÝBÝ BAKABÝLEN BÝR MAVÝ BONCUÐUN IÞIÐINI TÜM ÝNSANLARA MUTLULUK ÞEKLÝNDE YAYMAYI BAÞARAN TEK KADINA
Sonra o göründü kapýda gözleri gülerek geldi yanýma. Bana bir kutu uzattý. Kutuyu açtým ve gözlerim kamaþtý. O kadar çok mavi boncuk vardý ki kutunun içinde ve o bana hayatta verebileceði en deðerli hediyeyi vermiþti. Ayaða kalktým bana kollarýný açtý ve sýmsýký sarýldýk sýcaklýðýmýz birbirine geçti ve sevgimizde
ÇOK MUTLUYDUK
|
|
Leyla
(SABRÝYE NÝÞANCI) 14 Kasým 2008 |
Fantastik |
| |
Sonra gözlerinde yaþlarla hiç kendini göstermeden sessizce geldiði gibi çýkýp gitti hastaneden. Yüreðinde taþ gibi bir aðýrlýk, içinde ciðerini yakan bir vicdan muhasebesi ve kalbini yakan derin bir AÞKLA
|
|
Son Mektup
(SABRÝYE NÝÞANCI) 7 Kasým 2008 |
Sevgi ve Aþk |
| |
Ýþte böyle. ???
Sana artýk nasýl hitap edeceðimi bile bilmiyorum. Adýnla hitap etmek her zaman tuhaf geldi. Ama güzel cümleleri de yakýþtýramýyorum bu ayrýlýktan aramýzda geçen düþmanca cümlelerden sonra. Bir adýn bile kalmamýþ hayatýmda, bir sýfatýn bile kalmamýþ içimde. Peki, tüm bunlar yok olurken. Neden hala içimde acýn var. Nasýl geçecek bu söyler misin bana?
|
|
Çaresizlik
(SABRÝYE NÝÞANCI) 2 Kasým 2008 |
Halk Öyküleri |
| |
Kucaðýnda üç günlük bebeðiyle sokak ortasýnda kalakalmýþtý. Ne yapacaðýný nereye gideceðini bilmiyordu. Gideceði bir evi onu koruyup kollayacak bir ailesi ve sevdiði adam yoktu yanýnda |
|
Bir Ölüm Bir Yaþam
(SABRÝYE NÝÞANCI) 29 Ekim 2008 |
Sevgi ve Arkadaþlýk |
| |
Yataktan kalktý zorlukla yürüyerek yanýma geldi.
“Gidebiliriz artýk. Bundan sonra yalnýz bebeðim için, kocamýn bana býraktýðý emaneti için yaþayacaðým. Oðlumun adýný YAÞAM koyacaðým.
Yaþam bana sevdiðim adamý, kocamý baðýþlamadý. Umarým oðlumu YAÞAM’IMI bana baðýþlar.” dedi.
Ve aðýr adýmlarla.Kucaðýmda YAÞAM’la birlikte odasýna gittik.
|
|
Zaman Yabancýsý
(SABRÝYE NÝÞANCI) 28 Ekim 2008 |
Ýliþkiler |
| |
Babam bana hayatý öðretir. Nasihat ederdi. Birine selam verdiðinde ilk önce gülümseyeceksin, gülümsemenle selam vereceksin önce, birinin elini sýktýðýnda parmak uçlarýnla deðil, kuvvetle sýkacaksýn, güven vereceksin elini sýktýðýn kiþiye. Dürüst olacaksýn. Bir dediði bir dediðini tutmayan insanlardan olmayacaksýn, kendine güveneceksin ve insanlarýnda sana güvenmelerini saðlayacaksýn |
|
|
Ben insanlarýn birbirlerine dürüstçe selam verdikleri bir kültürden geliyorum. Büyüdüðüm þehir ufak bir þehirdi, herkes birbirini tanýrdý ve herkes dosttu. Sokakta yürürken gece kaç olursa olsun bilirdik ki güvendeydik.
Babam bana hayatý öðretir. Nasihat ederdi. Birine selam verdiðinde ilk önce gülümseyeceksin, gülümsemenle selam vereceksin önce, birinin elini sýktýðýnda parmak uçlarýnla deðil, kuvvetle sýkacaksýn, güven vereceksin elini sýktýðýn kiþiye. Dürüst olacaksýn. Bir dediði bir dediðini tutmayan insanlardan olmayacaksýn, kendine güveneceksin ve insanlarýnda sana güvenmelerini saðlayacaksýn.
Birini sevdiðinde tüm benliðinle büyük bir aþkla seveceksin, engel tanýmayacaksýn sevdiðin için, âþýk olduðun zaman gözü kara âþýklardan olacaksýn. Mazur göreceksin ufak tefek hatalarý ki oda senin hatalarýný mazur görebilinsin. Hata ile suçu birbirinden ayýrt edebilmeyi bileceksin
|
|