• ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik |
301
|
|
|
|
Çocuklara yazýlmýþsa da aslen öyle deðil...
Bir toplumun olmasý ve burada büyüklerin olmamasý önemli olan! |
|
302
|
|
|
|
Acaba çok mu acýmýþtý. Ne kadar acýdýysa da ne olacaktý ki ne de olsa sonunda ÖLÜM yoktu. Bu SADECE bir OYUNDU. |
|
303
|
|
|
|
evrensel orospu çocukluðunun dilsel mahareti bu yazý , itiraf falan deðil ...
|
|
304
|
|
|
|
Bir kuþ yetiþtiricisinin salmasýnda dünyaya gelmiþti |
|
305
|
|
|
|
yaþlý bir teyze girdi dükkana ve bir poþet sap ile iki poþet saman koydu bir kenara. bunlarý karýþtýrýr mýsýnýz rica etsem dedi ve beyni erimek üzere olan hýý tamam abla dedi.
|
|
306
|
|
|
|
Gerçekleri görüpte konuþamamak, konuþupta görememekten her zaman daha acý verir insana. Savaþ insanýn vücudundaki tümör gibidir, yavaþ yavaþ etrafýndaki organlarý da sarar. |
|
307
|
|
|
|
Öðretmenler odasýna girdiðinde sandalyeye oturup dumanlý havadan bir nefes çekti. Sigarasýný yaktý. Velilerin çocuklarýyla ilgilenmemelerinden yakýndý. Öðretmenlerin üçü katýldý. Dördüncü pek tepki vermedi. Emekliliði yaklaþmýþ yani alýþmýþtý |
|
308
|
|
|
|
Onlardan bir þey istersen mutlaka alýrsýn, çünkü insanlar hayýr demeyi pek beceremezler. Bu onun hayat felsefesiydi. Zekiydi, aðzý çok iyi laf yapýyordu, insanlarý güldürüyor, onlarla iyi vakit geçiriyordu. Üniversite sýnavlarýna bir tarikatýn dershanesinde hazýrlanýyordu, zaten ayný tarikatýn Türkiye’yi dört bir koldan sardýðý okullarýnýn birinden mezun olmuþtu.
|
|
309
|
|
|
|
... zavallýcýk diye düþündüm. Bir daha uyanamayacaktý; uyanamayacak ve içindekileri üzerimize kusamayacaktý... Ellerimi hafifçe gevþettim. Parmaklarýmýn arasýndan kaydý ve hýzla baþaþaðý beton kaldýrýma çakýldý. |
|
310
|
|
|
|
koskoca gezegen neden yok oldu diye bana soruluyor olmasý çok enteresan… ben yok etmedim! hayýr, bütün o olup bitenlerle benim hiç bir ilgim yok… ama her þeyi gördüm, duydum…
|
|
311
|
|
|
|
yolculuk bazan uzun sürer bazan daha kýsa.zaman görecelidir,kimi zaman yar ve kiþiler de.bir bilet bir otobüste yolculuk ederken baþýna neler gelir.bu bilet hem bilettir hem deðildir. |
|
312
|
|
|
|
Balkonda... Gece...
Hava yumuþadý gibi. Tatlý tatlý esiyor arada. Ama hala sýcak. Atletle oturuyor, balkonun kuytusuna çektiði masasýnýn baþýnda. |
|
313
|
|
|
|
Uður, Önder, Önder'in pantolonu, maðara ve köpek arasýnda geçen bir öykücük... |
|
314
|
|
|
|
Bir mektup, kimden geldiði ya da adresi belli olmayan ... Ve o mektupta bir kart postal, Ýstanbul’un büyülü silüetini anlatan ... Ayný zamanda bir de randevu saati yazan ... |
|
315
|
|
|
|
Kýsa hikaye denen edebi türün, hipofiz fakiri yapýtlarýndan biri... |
|
316
|
|
|
|
yarýmyamalak yazýlar…
ne baþý belli ne sonu. Ne aþktan haber
verir ne nefretten. yarýmyamalaktýr bu yazýlar ,
eksik kalmýþtýr her zaman. Korkunun , cesaret
edememiþliðin ardý ardýna dizilmiþ halidir yani.
Yürütmez ya hani , her köþe baþýnda b |
|
317
|
|
|
|
Sýnýfýn en aykýrý öðrencisiydi. Ýþi gücü yaramazlýktan ibaretti. Elli metrelik uçuruma uçtu Havada taklalar atarken baþardým baþardým diye baðýrýyordu |
|
318
|
|
|
|
iyi kahve yapmakla alakalý olarak f. nietzsche bir kitabýn arka kapaðýna karalamýþ... |
|
319
|
|
|
|
Yurt dýþýna savrulmuþ bir gazetecinin dramýný anlatýyor. Geçmiþe dönük özlemlerini. Ve her insanýn kendi ülkesinde daha rahat olacaðýný, hele zoraki ayrýlýklarýn insaný bir gül gibi solduracaðýný. Köyündeki deli dolu Dursun uzaktada olsa onun yaþamýna rekn katar. Bir süre sonra onunda geldiðini duyar ve gider ziyaret eder. Artýk Dursun da solmuþtur. |
|
320
|
|
|
|
o devlet baþkanýnýn neden ortalýktan kaybolduðunu açýklamak bana zor gelecek fakat bunu yapmak zorundayým. zamanýnda benim ve diðerlerinin üzerinde bir baský vardý, doðru bu ama aradan oldukça uzun bir zaman geçti… |
|