 • İzEdebiyat > Öykü > İronik |
261
|
|
|
|
bir yazarın ironik hikayesi |
|
262
|
|
|
|
Hande ile Cemil çocukluk arkadaşlarıydılar. Gece yarısına doğru kocasının uyuduğuna emin olduktan sonra gidip sokak kapısını araladı |
|
263
|
|
|
|
Trendeki yolculara masal anlatsa / Nasıl olur meselâ
|
|
264
|
|
|
|
---Değerli okuyucular, dergimizin bu sayısında, söyleşi konuğumuz internet dünyasında fırtınalar estiren, edebiyat sitelerini alt üst eden bir yazar adayını tanıtmak istiyorum.Sayın Kazım Kolbastı,yı tanıyalım..Kazım bey, yazarlık serüveniniz ne zaman başladı..Doğarken mi yazardınız, yoksa sonradan mı oldunuz? |
|
265
|
|
|
|
Romen göçmeni, Alman Yazar Herta Müller'in ilginç bir öyküsü. |
|
266
|
|
|
|
Onun çığlığını duyduğumuzda şok geçirmiştik. Adeta böğürüyordu. Bazen hırlıyordu. O da diğerleri gibi yalvarmaya başlamıştı. Seslere alışkın olsak da içimizden birisiydi 6 numara. O gün sıra bizim koğuşa gelince önce onu almışlardı. Diğerleri gibi acı çekerken onlar gibi haykırıyordu.
|
|
267
|
|
|
|
mayıs ayı ilkbaharın ayıdır,özlemin,mitlerin,toprağın hareketlerinin....öykümüz de birçok simgeyi bağrında taşıyan anadolu'dan simgesel bir öykü. |
|
268
|
|
|
|
kuşların aile hayatını sembolize ederek toplumda çocuk eğitimi ve ana babalık üzerine bir söylem |
|
269
|
|
|
|
Öteki tarafı görerek; –bu da duvarın üzerinde henüz karşılaşmadığım çatlakların, oyukların, deliklerin ortaya çıkmasıyla söz konusu olabilir– gördüklerimden birinin belki de birkaçının bu kapıdan geçmiş ya da geçebileceklerden bir tanesi veya daha fazlası olabileceği avuntusuna düşmedim. Çünkü eğer kapı açılmayacaksa ve ben içeriyi bir şekilde görebiliyorsam veya aynı şeyi diğer tarafta olan birinin beni görerek benim hakkımda söylemesi söz konusuyken, diyebilir miyim bunlardan bazıları bu kapıdan geçmiş ya da geçebilir? |
|
270
|
|
|
|
Şimdi sen yoksun, rahatça dertleşebilirim artık seninle.Hatta nasihat bile edebilirim |
|
271
|
|
|
|
yaşamın dehlizlerinde gezen,"bir et parçası" olmaktan öteye gidememiş bir kadının öfkesini törpüleyen hayatının beklenen ya da beklenmedik bitişi. |
|
272
|
|
|
|
Onu ayrılmaya bir türlü ikna edemiyordu. Sonunda onu ortadan kaldırmaya karar verdiler |
|
273
|
|
|
|
- Doktor grüsülerini iletiyor sana…
- Selamlarını desene sen şuna.
- Öfff, sıcakmış buralar. Orası 18 dereceydi gelirken.
- Eee, kuzeyde kalıyorsunuz biraz, arada o kadarcık fark olacak. İzin ver alayım valizini. Çıkarken hava durumuna bakmış mıydın?
- Bakmıştım ama, yanıldım yine de.
- Spor giyinmişsin, sıcakta rahat eder insan.
- Biliyor musun, seminerleri olmasaydı Beejing’e uçacaktık.
- Öyle mi..! Üzüldüm. Çin’deydi galiba orası. Olimpiyatlara mı gidecektiniz yoksa?
- Evet, ama o bir yolunu buldu. Atları önden gidecek kendisi arkadan.
- Hımmm, demek bunun için buradasın. Hemen dönüyor muyuz ? Yoksa bahsettiğin yerlere mi bakacağız?
- Biraz dinlenelim, tatil bu kez uzunca.
|
|
274
|
|
|
|
“bunlar senin kendi düşüncelerin mi?”
“düşüncelerin sahiplenilir olduğuna inanmam... belki başkaları da buna benzer şeyler düşünüyorlardır...”
|
|
275
|
|
|
|
Doğarken ölmem senin hatan değildi canım annem... |
|
276
|
|
|
|
İldeki santral memuresi, ilçedeki santral memuresine anlatıyordu.Sizin santralınızda erkek bir memur var. Her karşılaşmamızda ben Anadolu'nun ender yetiştirdiği bahadır delikanlılardan Önder diyordu. |
|
277
|
|
278
|
|
|
|
Denizden çıkarken ADAMI, APRODİTE’yi kaybediyordum ama kelimelerin dili ile ‘ADAMIN ADASI’ olan öyküyü rüyalarımla birleştirerek yazıyordum. |
|
279
|
|
|
|
Pencereye doğru yürüdü. Çocukluğundan kalma bir alışkanlıkla bahçedeki ceviz ağacına odaklandı gözleri. Sanki o günlerden bu günlere her şey değişmiş ama bu bahçe, bu ceviz ağacı ve bu ağacın üzerinden cilveli ışıltılar yayan güneş hiç değişmemişti.
Bazen saçlarındaki beyazlıklar ve yüzündeki kırışıklıklar dışında kendisinde bile çok şeyin değişmediğini düşünüyor ama bu düşünce onu fazlaca meşgul edemeden her şeyin değiştiği fikrine teslim oluyordu. Aslında bu onun gerçeklerden kaçışıydı. Şu ceviz ağacının altına sığındığı çocukluk günlerinde büyüttüğü hayallerinin hiçbirinin gerçekleşmesinin tek sebebi hayatın değişmesi olunca kendini daha iyi hissediyor ve bu alışkanlığından kurtulup gerçeklerle yüzleşmek istemiyordu. |
|
280
|
|